İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gazeteci Hadi-Süleyman Özışık kardeşler hakkında hakaret, iftira ve örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım suçlamalarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı‘na suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu dilekçesinde, şüphelilerin iddialarında yer alan hakaret ve iftiralarla ilgili soruşturma yapılıp delillerin toplanması ve ceza davası açılması istendi.
Suç örgütü lideri Sedat Peker, Süleyman Soylu‘yla aralarında arabuluculuk yaptığını reddeden İnternethaber Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık ile yaptığı görüşmelerin videolarını yayınlamıştı.
Dilekçedeki ifadeler
AA‘da yer alan habere göre, Bakan Süleyman Soylu’nun avukatı Uğur Kızılca, Başsavcılığa verdiği dilekçede Sedat Peker hakkında daha önce suç duyurusunda bulunulduğunu, Peker’in iş birliği içinde olduğu kişilerin de tespit edilmesinin istendiği hatırlatıldı.
Dilekçede Peker’in yayınladığı iki videodan bahsedilirken, bu videonun Soylu tarafından aracı gönderildiği iddiasını kanıtlamak için paylaşıldığı kaydedildi.
Dilekçede yer alan bazı ifadeler şöyle:
Ancak videonun içeriğinden müvekkilimin bu görüşmenin gerçekleştirildiğinden, görüşmede geçen olaylardan bilgisinin olmadığı çok net bir şekilde anlaşılmaktadır. Diğer yandan bu görüşme aslında şüphelilerin acizliğini, müvekkilime yönelik kumpaslarını da net bir şekilde ortaya çıkarmaktadır. Müvekkilimin video içeriğinde kendisiyle görüşmeye geldiği iddia olunan Süleyman Özışık ile 20 Haziran 2020’den bu yana görüşmesi olmamıştır. Hadi Özışık’tan da bu yönde bir talepte bulunmamıştır. Ancak buna rağmen videoda Hadi Özışık’ın müvekkilimin ismini, tanışıklığını kullandığı, video içeriğiyle ilgili yönlendirmeler yaptığı görülmektedir. Yine video içeriği incelendiğinde bu videoların önce bundan yararlanacak olan terör örgütleri mensuplarına, bunlarla iş birliği halinde olan bazı siyasilere ve firari şüpheliyle iş birliği halinde olan kişilere servis edildiği anlaşılmaktadır. İş bu dilekçenin hazırlanması sırasında şüpheli Hadi Özışık müvekkilimin bilgisinin olmadığını, müvekkilimin isminin kullanıldığını kabul eden bir özür beyanı yayımlamıştır. Ancak bu özür beyanı şüpheli hakkında iddia ettiğimiz suçtan kurtulması için yeterli bir sebep değildir.”
‘Ceza davası açılması büyük önem arz ediyor’
Aynı dilekçede Türkiye’nin terör örgütlerine, suç örgütlerine, bireysel suçlara karşı mücadelede ciddi başarılar sağlanmasından rahatsız olan iç ve dış kesimlerinin saldırısının şimdi de sürdüğü ileri sürülerek, şu açıklamalarla devam edildi:
Genç yaştan itibaren siyasetin içinde olan müvekkilim bu durumun bilincindedir. Müvekkilim, organize suç örgütü lideri firari şüphelisinin kendisinin düşmüş olduğu aciz durumdan kurtulmak için hezeyanlarıyla ve sığındığı çevrelerin eline tutuşturduğu senaryolarla yayımladığı uydurma içerikli videosuyla ilgili gerekli yasal başvuruları yapmıştır. Firari şüphelinin videolarını hatta içeriklerini önceden haber veren, videolar yayımlanır yayımlanmaz her nasılsa gerek sosyal medya gerekse televizyon kanallarında önceden bilgi sahibi oldukları her halinden anlaşılır şekilde analiz yapan, algı yaratmaya çalışan terör örgütleri mensuplarıyla bunlarla iş birliği halinde olan siyasilerin nemalanmaya çalıştığı bu mafya saldırısı da hiç şüphesiz sonuçsuz kalacaktır. Şikayetimize konu sözde görüntülü görüşmeye dair video da tıpkı diğeri gibi bu amaçla yapılmış özellikle müvekkilimin isminin kullanıldığı uydurma ve hayali senaryolar içeren bir videodur. Şüpheli eninde sonunda yakalanacak ve iş birliği halinde olduğu kişilerle birlikte mutlak surette yargılanacaktır. Dolayısıyla firari şüphelinin müvekkilim tarafından dolaylı ve doğrudan muhatap alınması mümkün değildir. Ülkemizin ve milletimizin 2023, 2071 hedeflerine huzur ve güvenle, tam bağımsız olarak ulaşmak elbette saldırısız olmayacaktır. Ancak organize suç örgütü lideri firari şüphelisi ile içerden ve dışardan iş birliği halinde olduğu şüphelilerin başlattığı mafya saldırısının, kumpasların tüm yönleriyle soruşturma tedbirlerine başvurmak suretiyle araştırılması ve şüphelilerin cezalandırılması için ceza davası açılması büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle iş bu şikayette bulunma zorunluluğu hasıl olmuştur.”