Gezi Parkı Nöbeti, Gezi Parkı Direnişi, Direne Direne Kazanma Azmi 7. gününde. 1 haftasını dolduran direnişe dünyanın saygın isimlerinden de birbiri peşisıra destek mesajları geliyor.
Slavoj Zizek de bu saygın insanlardan biri.
Zizek’in ingilizce olarak hazırladığı ve 1 Haziran tarihinde Bülent Somay aracılığı ile duyurulan destek mesajını bize bu mesajı ileten Ezgi Keskinsoy’un çevirisi ile yayınlıyoruz.
Zizek’i mesajını da her iki dilde yayınlıyoruz;
” İstanbul’un göbeğindeki bir parkın ticari amaçlarla tahrip edilmesi gibi mütevazı bir yerel meseleden kaynaklanıyor gibi görünse de, Türkiye’de devam etmekte olan protestolar açıkça çok daha derin bir hastalığa işaret ediyor. Bu protestoların yaygın bir şekilde“ılımlı İslamcılık” modeli olarak algılanan, hızla gelişen bir ekonomiye sahip bir ülkede patlak vermesi, hastalığın nedenleri hakkında kilit bir gösterge oluşturuyor: Vahşi neoliberal ekonomi ile dini-milliyetçi otoriterliğin kaynaştırılması girişimi. Bu iki sürecin de kurbanları aynı: Bağımsız sivil toplumun dayanışma ruhu ve kültürel hoşgörüsü; bir ulusun ahlaki sağlığının belkemiğini oluşturan ruhun ta kendisi. Buradan da anlıyoruz ki bu protestolar, serbest piyasanın toplumsal özgürlük anlamına gelmediğinin, ancak otoriter politikalarla bal gibi de bir arada bulunabileceğinin canlı kanıtıdır.
Bu protestoların neden dünya çapında kurulu düzeni sarsan aynı küresel ajitasyonun bir parçası olduğunun da göstergesidir bu. Özgürlük ve kurtuluşa önem veren bütün insanlar, Türkiye halkına “Hoşgeldiniz!” demelidir. Şimdi aynı küresel mücadelenin parçalarıyız. İspanya, İsveç, Yunanistan, Türkiye… Ancak yan yana savaşırsak bir şansımız olacak!
Slavoj Zizek”
* * *
“
Although triggered by the apparently modest local issue of protecting a park in the very center of Istanbul from commercial destruction, the ongoing protests in Turkey obviously refer to a much deeper malaise. The fact that protests exploded in a country widely perceived as a model of “moderate Islamism” with a booming economy are a key indicator of what causes this malaise: the prospect of combining the ravaging neoliberal economy with religious-nationalist authoritarianism. The victim of these two processes is the same: independent civil society with its spirit of solidarity and cultural tolerance, the spirit which forms the very backbone of the ethical health of a nation. As such, the protests are a living proof that the free market does not imply social freedom but can well co-exist with authoritarian politics.
This is why the protests are part of the same global agitation that is shaking the established order around the globe. All people who care about freedom and emancipation should thus say to the Turkish people: welcome! We are now part of the same global struggle! Spain, Sweden, Greece, Turkey… only if we fight together we have a chance!
Slavoj Zizek”
Çeviri: Ezgi Keskinsoy
(Yeşil Gazete)