Şırnak/Silopi Çocuk Günlüğü – Ayşe Pınar Böke

Bir şeylerden bahsetmeden önce hatırlamak istediğim bir söz var .Çevremizden duymaya alışık olduğumuz : ‘’Oku en azından öğretmen ol, kimseye muhtaç olma.”

Üniversitede iki farklı öğretmen gözlemlemiştim. Gerçekten biz öğrencilere saygı duyan ve gelişmemiz için ellerinden geleni yapan ve biz öğrencileri çok fazla önemsemeyen öğretmenler . Bize saygı duyan ve bazı şeylerin değişmesini için uğraşan öğretmenlerimin iyi bir öğretmenliğin sadece kaliteli bir eğitim alınmakla bitmeyeceğini bunun yanında insani ve vicdani bir tutum sergilememiz gerektiğini savunurlardı. İşte böyle öğretmenler aklımdaki öğretmen algısının oluşmasına katkı sağladılar. Tercih şansı elimizde; ya bir çocuğun titreyen sesinin mimarı oluruz  ya da o çocuğun hayata bağlanmasına vesile.

Duyguları, hayalleri ve ruhu önemsiz bir canlı gören zihniyeti mahkum etmek adına sadece bir haftasonumuzu ayırarak atladık gittik Silopi’ye. Evet evet hani şu ne işiniz var oralarda denen yerlerden biri, Şırnak/Silopi. İşimiz ne hemen söyleyelim. İşimiz çocuklar, her çocuğun mutlu olması, her çocuğun umutla dolması ve her çocuğun doyasıya gülümsemesi. Bize sevgiden daha eşsiz bir şey gösterin gidelim Fizan’da olsa alalım. Ama yok sevgiden alásı yok. Çünkü sevmek iyileştirir sevmek öğretir.

Geldiysek bu hayata yaşayalım demeyen, hayatta figüran olmaktan, rutini yaşamaktan öte amaçları, olan insanlarla tanıştık orada. Bir yeri, bir şehri değiştiren güzelleştiren; insanları ve o insanların yaşadıklarıdır. Yaşanan terör olaylarından ve sokağa çıkma yasağından sonra çocuklar için bir şeyler yapmaya çalışan ve ‘’Cizre Çocuk Günlüğü‘’ adında sosyal sorumluluk hareketi başlatan pırıl pırıl gencecik insanlar.

Çocuklara oyunlar, yaratıcı drama, masal ve kitap okuma gibi alanlarda deneyim kazandırmak, çeşitli materyallerle kendini ve hayatı keşfedebildiği bir alana sahip olabilmesini sağlamak, çocuğun gelişiminde pozitif bir katkıda bulunmak ve böylelikle kendini ve dünyayı tanıyabilen bireyler oluşmasına katkı sunmayı hedefleyen arkadaşlarımıza biz de destek vermek adına çıktığımız bu yolda bir gün boyunca çocuklarla zaman  geçirdik. Düşüncelerini dile vurduk, içlerindeki cevherleri ortaya çıkardık.

Çocukların geleceğe dair nasıl bir algı oluşturacakları biz yetişkinlerin tavırlarında gizlidir. Kendini terk edilmiş, değersiz hisseden içinde bin bir türlü korku yaşayan çocukların yerine koymak lazım  kendimizi.

Biliyoruz ki çocukken yaşadıklarını hiçbir zaman unutmazsın .Çünkü hafızanın en güçlü olduğu zamanlardır çocukluk.

Tüm çocuklar gibi onların da  ihtiyaçları var. Hayalleri ve yapmak istedikleri var. Yapamadıkları ve yapmasına izin verilmeyen şeyler gün geçtikçe çoğalıyor. Büyütmeyen ve onların yaşam  yolculuğunu destekleyen yetişkinlerin, her şeye rağmen kırılmayan düşlerin ve gerçeklerin yolculuğu. Bir hak uğruna bazen bir ömür verilse de, yolların ve yolculukların hiç bitmediğini biliyoruz. Umudumuz da hayallerimiz de bitmiyor ve hiç bitmeyecek. Çünkü yaşam varsa umut da var. Ve umut en çok çocuklarda var.

Çocuklara hep bir şeyler öğretme peşinde iken unuttuğumuz bir şey var aslında; onlardan öğreneceklerimiz.. Dünyaya çocukca bakmak, çocuk gibi düşünmek, hayal kurmak, hayatın mucizelerine inanmak asıl mutluluğu tattırmaz mı bize? Hep dışarda ve maddede aradığımız mutluluğu içimizdeki çocukda aramayı düşündük mü? Hayatın içinde de mutlular mıydı? Hayatın içinde çocuk olmak ne demekti? Nasıl olunurdu?

Çocukluğumuza ve çocuk olmaya özlem duyarız. O zaman çocuklar gibi ön yargısız, sevgiyle, neşeyle, açık bir kalple, yaşamdan keyif almaya ve her an oyun oynamaya hazır olabildiğimiz ve çocukluğun doyasıya yaşandığı  bir yaşam dileriz.

Okumaya ve hayal  kurmaya  devam edin çocuklar belki bir gün siz de güzel hikayeler anlatırsınız insanlara…

Hepimize alkışlar gelsin..
Çocuklar mutlu, bizler mutlu…

Tüm çocuklarımıza, öğretmenlerimize, anne ve babalarımıza…

Dalga mı geçiyor düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler

Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler birşeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar

Aziz Nesin

 

Ayşe Pınar Böke

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Karadeniz Ereğlisi halkı, ERDEMİR’in yarattığı kirliliğe karşı sürekli eyleme başladı

Karadeniz Ereğli Çevre Platformu üyeleri, ilçede artan kanser ve solunum yolu hastalıklarından sorumlu tuttukları Erdemir'e karşı her cumartesi bir araya gelme kararı aldı.

Nepal’de 200’den fazla can kaybı yaşanan selde kayıplar aranıyor

Katmandu'da ve Nepal'de üç gün boyunca aralıksız yağan yağmurun tetiklediği sel ve toprak kaymalarında ölenlerin sayısı 200’ü geçerken onlarca kişi hala kayıp.

Tuvalu: Avustralya’nın ‘ahlaksız’ maden kararı Pasifik komşularını boğmaya benziyor

Tuvalu iklim bakanı, üç dev kömür madeninin genişletilmesini onaylayan Avustralya'nın COP29'a ada ülkeleriyle birlikte ev sahipliği yapma talebini zayıflattığını söyledi.

Türkiye’de ilk kez ‘pürüz dişli yunus’ kayıtlara geçti

Deniz Memelileri Araştırma Derneği'nin araştırmasında Türkiye sularında daha önce hiç kaydı olmayan pürüz dişli yunus görüntülendi.

‘Avrupa’daki tatil yerlerine özel jet uçuşları geçen yıl yüzde 250 arttı’

Greenpeace'in yaptırdığı yeni bir analize göre, 2023'te 45 lüks destinasyona 117.000'den fazla uçuş yapıldı. Bunun sonucunda da 520.000 tondan fazla CO2 emisyonu salındı.

EN ÇOK OKUNANLAR