By Cişimi ediyorum, çişimi ediyorum; popom kuru kalıyor” diye bir reklâm sloganı vardı. Bizde dünya atmosferinin ve dolayısıyla ikliminin içine ediyoruz ve popomuz kuru kalacak zannediyoruz. Peki neden?
Dünya atmosferinin zenci hallerini/versiyonunu görmediğimizdendir bu rahatlığımız. Uzun süreli bir ereksiyon için gereken hapı ve penis büyütücüyü verdik atmosferimize. Karbondioksitagra sayesinde halvetimiz daha bir tutkulu olacak. Atmosfer, bizim için ödediği başlık parasının yani medeniyetimizin gelişmesine olanak veren istikrarlı iklimin hesabını soracak. Başlık parasının ismi biraz uzun; 100 koyun, bir tarla, 20 bin YTL gibi değil. Medeniyetimizin gelişmesine olanak veren istikrarlı iklim adında bir başlık parası ödeyen atmosfer, ilişkiye girdiği insanlığı muhtemeldir ki kanamalı hasta pozisyonuna sokacaktır. O zaman ekonominin ağır topları yapmakta oldukları yayına ara verip, “Samanyolu Hastanesi’nde yatmakta olan acil bir hasta için Sera Gazı RH(-) kana ihtiyaç duyulmaktadır” anonsları geçmeye başlayacaklardır. Çünkü atmosfer XXL bir zenci hüviyetine bürünmüş; mutluluk çubuğu imajından sıyrılıp mutluluk borusuna dönüşmüştür. Bu borudan akan su, suni dölleme yapmaz; maazallah kolladığımız tarafları sulak alana çevirir. Çevrecilerin sulak alanlar konusundaki hassasiyetleri de buradan gelir. Temas vakıfları kurup, mürüvveti engellemek için kaynana titizliğinde çalışmaları da bundandır. Çevreciler, atmosferle insanlığın kardeş olduklarını, evlenemeyeceklerini söyler dururlar. Ekonominin ağır topları ise “Skandal!!!” diyerek kısa keserler.
Ağır toplar, döl yatağını açık tutmak maksadıyla dezenformasyon yapmaktan kaçınmazlar. Bu çarpıtma bilgilerin en çarpıcılarından biri, karbondioksitagranın önemini anlattıkları reklâm kuşağıdır. Amerika’da yayınlanan reklâmlarında “ They call it pollutant, we call it life(Onlar yani çevreciler karbondioksitagraya kirletici diyor, biz yaşam diyoruz)” diyorlardı. Aslında hem kendilerinin hem de çevrecilerin söyledikleri benzerdir. Karbondioksitagra yaşamdır ama çevreciler zenci bir atmosferle halvete girildiğinde, nasıl bir sulak alan oluşabileceğini bildiklerinden, cümlenin ikinci kısmını heceleyerek okurlar. Ekonominin ağır topları gibi kısa kesmezler, ağızlarında eveleyip gevelemezler. Maksatları, dünyada meydana gelen gelişmeleri anlamayan kafalara, gittiğimiz yeri/yönü heceleterek belletmektir.
Comments