İfade ÖzgürlüğüManşetTürkiye

Selahattin Demirtaş’a ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten 3.5 yıl hapis cezası

0
Edirne Cezaevi‘nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş‘a 2015 yılında Atatürk Havalimanı’nda yaptığı bir açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada karar çıktı. Selahattin Demirtaş’a en üst sınırdan ve indirim uygulanmadan üç yıl altı ay hapis cezası verildi. 

Bakırköy 46. Asliye Ceza Mahkemesi‘nde görülen duruşmada Selahattin Demirtaş, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden savunma yaptı. Demirtaş  savunmasında; “Niye o kadar az söyledim diye şu anda üzgünüm” dedi.

İki defa Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu, yıllardır siyaset yaptığını ifade eden Demirtaş şu ifadeleri kullandı:

Dış politika kararlarını eleştirdiğim için hakkımda çok sayıda hakaret davası açıldı. İki cümle eleştiri kurdum diye iki ayrı iddianame düzenlendi. Uzatmanın anlamı yok, hükümeti eleştirdim. Cumhurbaşkanı ve Başbakanı direkt hedefe almadım. Niye o kadar az söyledim diye şu anda üzgünüm. Çok yumuşak açıklama yapmışım. Hükümeti eleştirmek demokratik toplumun görevidir.”

Savcı: İfade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez, en ağır ceza verilsin

Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, Demirtaş’ın 24 Aralık 2015‘te Atatürk Havalimanı’nda basın mensuplarına yaptığı açıklamada, olay tarihinde Başbakan olan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak söylemlerde bulunduğunu anlattı.

Mütalaada, sanığın söylemiş olduğu ifadelerin görüş, açıklama ve eleştiri sınırını aştığını öne süren savcı, söz konusu ifadelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğü 10. Maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğini savundu. Mütalaada, Demirtaş’ın tek bir eylemle “hakaret” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçları işlediğine yer verilerek, en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılması gerektiği öne sürüldü.

En üst sınırdan ceza

Mütalaada, Demirtaş’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan bir yıl iki aydan dört yıl sekiz aya kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Mahkeme heyeti, davayı karara bağlamak üzere duruşmaya ara verdi. Daha sonra kararını açıklayan mahkeme Selahattin Demirtaş’a “Cumhurbaşkanına hakaret”ten üç yıl altı ay hapis cezası verdi.

‘Hakaret davalarında verilmiş en büyük ceza’

Demirtaş’ın avukatlarından Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hükmedilen cezanın şimdiye dek Cumhurbaşkanı’na hakaretten verilmiş en yüksek cezalardan biri olduğunu söyledi:

Selahattin Demirtaş’a cumhurbaşkanına hakaretten 3 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme en üst sınırdan ve indirim uygulamadan cezayı verdi. Cumhurbaşkanına hakaret davalarında bugüne kadar verilmiş en yüksek cezalardan biri. Mahkeme kendisinden önceki mahkemenin lehe verdiği kararı da kaldırarak, dava kapsamında sunulan hiçbir talebi kabul etmedi. Diğer mahkemeler gibi AİHM kararı bizi bağlamaz diyerek cezaya verdi.”

Ne demişti?

Demirtaş’ın, ceza aldığı 24 Aralık 2015’te Rusya ziyaretinin ardından geldiği İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklama şöyle:

Rusya ziyaretimiz uzun bir süredir planlanmış, uzun süredir hazırlığı yapılan bir ziyaretti. Türkiye’de aslında toplumun Rusya veya başka bir ülkeyle savaş istediği falan yok. Bu AKP hükümetinin verdiği yanlış kararın sonucunda oluşmuş bir gerilimdir. Bunun bir hata olduğunu bizden önce Cumhurbaşkanı ve Başbakan ifade etmişti. Avrupa’da Paris’teki konferansta koridor koridor Putin ve Lavrov’la karşılaşıp bir görüntü verebilmek için çırpındılar. Halen Dışişleri Bakanı veya Cumhurbaşkanı, Rusya ile temas kurabilmek için bir telefon görüşmesi yapabilmek için çırpınıyor. Madem bu kadar doğru bir iş yaptınız, madem bunun arkasındasınız, o zaman ilkeli durun, dik durun. Çünkü yaptıkları hatanın farkındalar.

Milyonlarca insan şu anda mağdur olmuş durumda. Rusya’da iş yapan, ticaret yapan, ithalat-ihracat yapan, ihale almış olanlar, öğrenciler, çalışmaya giden işçiler, herkes mağdur olmuş durumda. Hükümet ne yapıyor, kılını kıpırdatabiliyor mu? Hayır. Sadece kim yapabilir? Biz yapabiliyoruz. İçeride ve dışarıda, istikrarlı ve ilkeli barış politikası savunabildiğimiz için bunu yapabiliyoruz. Öyle hamasetle, ‘Ülkeye ihanet ettiler, millete ihanet ettiler’ teraneleriyle kendi hatalarını örtemezler. Çaldığınız, çırptığınız, bu ülkeye ihanet ettiğinizin haddi hesabı yok, şimdi bunları örtmek için büyük laflar ederek, yarın öbür gün yutacakları büyük laflar ederek, bugün bizim üzerimizden kendi hatalarını kapatmaya çalışıyorlar.”

 

You may also like

Comments

Comments are closed.