Editörün SeçtikleriManşetSeçime DoğruTürkiyeYeşil Gazete TV

[Seçime Doğru] Suat Özçelebi: Yüzde 10’luk kitle Araf’ta, ittifaklar hesabını iyi yapmalı

0

Video Röportaj: Müjgan HALİS

14 Mayıs’ta düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerine giden yolda, seçim sürecine odaklandığımız video dizisiyle, vatandaşların oy tercihleri belirleme süreçlerinin daha sağlıklı yürüyebilmesini umuyoruz.  İkinci konuğumuz SİTA Politik Danışmanlık‘tan Suat Özçelebi. 

Özçelebi ile yeni seçim sistemini, ittifakları ve partilerin stratejilerini konuştuk.

*

Muharrem İnce’nin Millet İttifakı’na etkisi hakkında yorumunuz nedir?

Millet İttifakı’na bir İnce etkisi tabii ki olabilir ama onun tartışmaya açtığı konuları tartışmayı sürdürürseniz bu etki daha da artacaktır. Özellikle genç kitlede ya da İYİ Parti‘den bir biçimde çözülmüş bir kitlede, kendisini çekim noktası olarak gören birtakım insanların kendisine teveccühü söz konusu. Yapılması gereken şey Sayın İnce’nin ne söylediği ya da neyi söylemediği değil, bu seçmen kitlesine bir biçimde Millet İttifakı’nın bileşenlerinin ve 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ulaşmaya çalışması ve Sayın İnce’yi tercihleriyle ilgili bir analizin sonucunda bunu gerçekleştirmesi. Bunun için şu anda hala yeterli zaman var. Dolayısıyla burada sayın İnce ile yapılacak tartışmaya değil, seçmen tabanına seslenmeye ihtiyaç var.

 

Tiktok’ta bence çok gecikerek açılan bir hesap söz konusu mesela. Peki bu her şeyi halleder mi? Tabii ki halletmez çünkü burada önemli olan o mecrada o kitlenin beklentilerine yanıt verebilmek, o kitlenin soru işaretlerini gidermek. Şu anda Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve iletişim ekibinin toplamda da Millet İttifakı ve bileşenlerinin bu seçmen kitlesiyle ilgili belli bir strateji doğrultusunda çalışması gerekiyor. O seçmen kitlesini ikna etmek zorundasınız ki bu sandıkta bir oya dönüşsün ya da o pazar günü evinden çıkıp Kemal Kılıçdaroğlu dışında birine vermeyecekse, evinden çıkmasın.”

Millet İttifakı’nın içindeki özellikle muhafazakâr tabanlı üç partinin Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve DEVA’nın ittifak içinde ittifak tartışmaları vardı, DEVA’nın buna sıcak bakmadığını öğrendik. Doğru yöntem ne olmalı?

Doğru yöntem, hatta tek yöntem ortak liste. Ortak listede il il çalışılması gerekiyor. Yani bu ortak listeden kastedilen büyük partilerin listesine girsinler değil. Millet İtitfakı’nın tüm bileşenlerinin aynı zamanda diğer ittifakların da mesela Emek Özgürlük İttifakı için de bu geçerli, hangi ilde kim ne kadar güçlü ve milletvekili çıkarabiliyor diye bakmaları gerek. Hiçbir komplekse kapılmadan parlamentoda çoğunluğu sağlama hedefli bir ittifak listesi hazırlanmalıdır.

Bazı partiler tek başına girmek, kendini ispat etmek ya da bazı kişiler kendisinden kaynaklı bir biçimde seçileceğine kendisinin bir çekim noktası olduğunu düşünüyor. Burada düşünülmesi gereken, kendisinin seçilebileceği ya da partisinin o ilde daha fazla alıp alamayacağı değil, ittifakın milletvekili sayısının ne kadar artıracağı. Bu ne demek? Parlamentoda birinci baraj olan 301 milletvekili çıkarabiliyor muyum? İkinci hedef 36 milletvekili, neden 360 çünkü güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek için bu bir anahtar sayı. Bu sayıya ulaşamazsanız temel rejim bazlı vaadinizi gerçekleştirme şansınız neredeyse yok. Üçüncü baraj 400, 400 ne demek? Anayasa değişikliğini referanduma sunmadan parlamentoda yapabilmek demek. Bu en uzak hedef, gerçekleşebilir mi, bence imkansıza yakın ama siyasette her şey mümkün. Dolayısıyla parlamentoda çoğunluğu sağlamak için il il iyi hesaplanmış bir ortak liste politikasının 9 Nisan’a kadar yaptınız yaptınız, ondan sonra bu stratejiyle ilgili bir şey yapma şansınız yok.”

‘Ünlü adaylarla oy hesabı seçim sonuçlarını olumsuz etkileyebilir’

Anladığım kadarıyla siz TİP’in ayrı girme kararının, tekrar düşünülmesi gereken bir karar olduğunu düşünüyorsunuz.

Kesinlikle tekrar düşünülmesi gereken bir karar. TİP’in büyük iller dışında alacağı düşük oylarla milletvekili çıkarma şansının olmadığını, o milletvekillerinin başka bir partiye yani ittifak dışı bir partiye, en çok da Cumhur İttifakı’nı yarayabileceğinin analizini yapmak zorunda. Sayın Erkan Baş açıklama yapmış, illeri saymış, bunların içinde gerçekten HDP ‘in çok güçlü olduğu iller var. Orada bir oy bölmesi yapmayacağını söylüyor. Fakat bu büyük iller için de geçerli. Örneğin İstanbul’da yüzde 12 civarında HDP’nin oyu var. İstanbul’da 30-25 milletvekilinin seçildiği bölgelerden 1-2 milletvekili çıkarabilirler ama buradaki maliyetin ne olduğu çok ciddi hesaplanmalı. Kimse Türkiye İşçi Partisi’ne kendisini yok sayın demiyor. Hesap doğru yapılmalı diyoruz, oturup Emek ve Özgürlük ittifakıyla bu hesabı doğru yapıyorlarsa İstanbul’da girsinler, İzmir‘de girsinler ama bu hesapta bir risk varsa o risk Emek ve Özgürlük İttifakı’nın hatta Millet İttifakı’nın daha az sayıda milletvekili çıkartması demek. Yapılan araştırmalar ve anketlerde, hâlâ Cumhur İttifakı’nın yüzde 40 seviyesindeki bir oyla parlamentoda çoğunluğu sağlama olasılığı söz konusu. Eğer burada sadece biz yüzde 3 barajını aşmak zorundayız diye büyükşehirlerden birtakım sanatçıları, şarkıcıları ya da yazı yazarları, gazetecileri aday göstererek maliyetli bir hesap yapıyorlarsa bu seçimin sonucuna doğrudan etki edecektir ve bu da büyük bir olasılıkla negatif olacaktır.

Cumhur İttifakı’na HÜDA-Par ve Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) katılmasının seçmemdeki karşılığı nedir?

YRP’nin yüzde 3 lere doğru tırmandığını düşündüğümüz çeşitli araştırmalarda çıkan bir sonuç vardı. Fakat bu oran, YRP’nin muhalefette olduğu dönemin oranı, şimdi o oranı doğrudan Cumhur İttifakı’nın oyuna ekleyemiyoruz. Peki buradaki hesap ne? Buradaki asıl mesaj, tamamen bu partinin simgelediği aynen Saadet Partisi‘nin Millet İttifakı’na kattığı değer gibi.”

HÜDA-PAR’lı kadroların parlamentoya taşınması durumunda da demokrasi, kadın hakları, temel hak ve özgürlükler ve anayasanın çizdiği genel çerçeve konusunda endişelerim var.”

İkinci tur, Millet İttifakı’nı zora sokar

Yarışta durum ne? Ve ekonomik krize rağmen Cumhur İttifakı’nın oyları neden erimiyor sizce?

Yarış baştan beri 60’a 40. Yani muhalefet 60, iktidar ve ittifak bileşenleri 40’ta. Bunu artı-eksi üç puanla düşünebilirsiniz. Fakat muhalefet tek başına bir blok değil. Yani Millet İttifakı’nın genel toplamı yüzde 40’lar seviyesinde aynı Cumhur İttifakı gibi. Dolayısıyla burada Emek ve Özgürlük İttifakı’nın özelde HDP’nin ve seçime yansıyan biçimiyle Yeşil Sol Parti‘nin nasıl bir tutum takınacağı burada çok önemli. Ama şu anda denkleme Muharrem İnce de katıldı. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı seçimini baz aldığında denklem Sayın İnce’nin ne kadar oy alacağına bağlı olarak, ikinci tura kalabilir. Bu sürdürülebilir mi? Ben seçime kadar sürdürülemeyeceğini düşünüyorum.

İkinci tura kalması durumunda, çoğunluğun oranı Cumhurbaşkanlığı seçimini de belirleyecektir, çünkü Türk toplumu istikrar hastası bir toplum. Parlamentoda eğer AK Parti’nin yine birinci çıktığını görürse, cumhurbaşkanlığında da tercihini buna göre kullanır.

Ekonomik kriz sorunuza gelince; bu oranların korunmasının en önemli nedeni kutuplaşma. Çünkü toplum ekonomik bazlı değil, kültürel kimlik bazlı, etnik bazlı, dinsel bazlı bir aidiyet geliştirmiş durumda. Türk seçmeninin özellikle sayın cumhurbaşkanıyla da kurduğu bir duygusal bağ var. Yani ne yaparsa yapar mutlaka bunun bir nedeni vardır, şu anda anlamıyor olabilirim ama mutlaka haklı bir sebebi vardır diye düşünüyor.

İkinci en büyük sebep ise kimin gerçekten sorunlarına yanıt vereceği konusunun muhalefette karşılığını tam bulamamış olması. Yani bizim araftaki yüzde 10 kitle diye nitelediğimiz kitle bu yüzden hâlâ yüzde 10 ve Araf’ta duruyor.”

You may also like

Comments

Comments are closed.