TBMM Genel Kurulu‘nda görüşmeleri dün devam eden ‘sansür yasası’nın 16’dan 28’e kadar olan 18 maddesi daha kabul edildi.
Teklifin ilk bölümü, yasama yılının başladığı 4 Ekim’den bu yana madde madde kabul edilmişti.
Basına ve sosyal medyaya ‘dezenformasyon’ suçundan hapis cezaları öngören en önemli maddelerden biri olan 29’un görüşülmesine geçildiğinde ise muhalefet partisinden vekiller, “29’a hayır“, “Sansüre hayır“, “Hapis cezasına hayır” sloganlarıyla ve alkışlarla protestoya başladı.
Protestonun sürmesi nedeniyle madde üzerindeki görüşmelere geçilemedi ve TBMM Başkanvekili Haydar Akar oturumu kapatmak zorunda kaldı.
Görüşmelere bugün saat 14.00’de devam edilecek.
Yine bir gecenin bir yarısı (02.00’ye geliyor) Meclis’teyiz, AKP’nin derdi sansür…
Alkışlarımızla bu teklifi protesto ediyor, özellikle de 29.maddeyi
reddediyoruz. pic.twitter.com/nSvPyApNQY— Av. Aysu Bankoğlu (@AysuBankoglu) October 12, 2022
Teklifin en çok tepki alan maddelerinden olan 29’uncu madde ile yasalara ilk kez “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu şeklinde bir tanım girecek ve “resmi görüşe aykırı” haber ve bilgilerin paylaşılması üç yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek.
Madde tüzükte şöyle geçiyor:
“Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi MADDE 29- 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 217 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma”
MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
(2) Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”
Basın örgütleri daha önceki eylemlerinde bu maddeye karşı şunları söylemişti:
“Yasa teklifi ifade özgürlüğünün önünde tarihimizin en büyük engeli olarak dikilecek 29’uncu madde ile ‘Halkı yanıltıcıyı bilgiyi alenen yaymak’ gibi bir yeni suç tanımı oluşacak.
Muğlak ve ucu açık ifadelerle, hangi savcının hangi yanlış bilgiyi yayanlarla ilgili harekete geçeceği bilinemeyecek.
Sosyal medyada eleştirel paylaşımlar, ‘dezenformasyon’ olarak suçlanabilecek. Yalan haberi yapanın yanı sıra yayan ifadesi getirilerek demokrasiyi ve ifade özgürlüğü ilkesini temelinden sarsıp çökertecek pek çok uygulamayla karşı karşıya kalınacak.”
Niyetiniz dezenformasyonu engellemekse İletişim Başkanlığı’nı kapatabilirsiniz
Teklifin ilk 16-28 arası maddeleri, Basın İlan Kurumu’nun (BİK) verdiği resmi ilanlar, basın kartının iptaline ilişkin tartışmalarla, tüm değişiklik önerileri ve itirazlar reddedilerek kabul edildi.
Muhalefet vekilleri, BİK’in Evrensel, Sözcü gibi gazetelere uyguladığı hukuksuz yaptırımları Meclis’e hatırlattı.
Öte yandan daha nöceki görüşmelerde Meclis’te siyah maskeli protesto yapanlardan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şube Başkanı Sibel Hürtaş’ın bu görüşmeler için Meclis’e girmesine izin verilmedi, yasak için herhangi bir gerekçe sunulmadı.
⚡️ Sansür yasası çıkmadan engellemeler başladı. Ankara Şube Başkanımız @SibelHurtas'ın Meclis'e girişi yasaklandı. Susmayacağız! #SansürYasasınaHayır pic.twitter.com/6vSFlPfIwV
— Gazeteciler Sendikası (@TGS_org_tr) October 12, 2022
TİP Milletvekili Ahmet Şık, “İstibdatçı Abdülhamit, Kanun-i Esasi’yi askıya almıştı. Size faşist bir cuntanın anayasası bile yetmedi onu da askıya aldınız. Padişahı eleştiren gazete ve dergiler yasaklanıp, kitaplar toplatılmıştı. Sizse medyayı dev bir Saray bültenine, ülkeyi de dünyanın en büyük gazeteci hapishanesine çevirdiniz” dedi ve şunları söyledi:
“Dezenformasyon Yasası diye çok alengirli de bir isim bulmuşsunuz. Güya yalan/yanlış bilginin dolaşıma girmesini engelleyecek. Eğer gerçek niyetiniz buysa, İletişim Başkanlığını kapatmakla işe başlayabilirsiniz. Başındaki çakma Goebbels’e nasılsa eş dost üzerinden bol maaşlı bir iş bulursunuz. Havuz medyası diye anılan medya kurumlarını da ‘gereğini yapan’ değil, hakikate kendilerinden fazla saygı duyan gazetecilere bırakabilirsiniz.”
https://twitter.com/tiptbmm/status/1580241616010637312?s=20&t=8la4lxFfPWxS_Q_x7Jg9eQ
Kürsüde çekiçle telefon kırdı
CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay ise görüşmeleri cep telefonunu TBMM kürsüsünde çekiçle kırarak protesto etti.
Erbay, protestosu sırasında şöyle konuştu:
“Bu yasa gençleri çok ilgilendiriyor. Ben buradan, 15, 16, 17 yaşında ve özellikle 2023’te Türkiye’nin kaderini belirleyecek 18, 19, 20 yaşında ilk defa oy kullanacak kardeşlerime seslenmek istiyorum: İstediğiniz yere tatile gidemiyorsunuz, istediğiniz yemeği yiyemiyorsunuz, istediğini tableti, kıyafeti alamıyorsunuz. Mutsuzsunuz. Bunun sebebi, AKP iktidarı ve peşine takılan MHP.
Tek özgürlüğünüz var. Instagram, Youtube, Facebook var. Orada haberleşiyorsunuz. Bugün 12 Ekim. Eğer buradaki yasa Meclis’ten geçerse bu telefon (elindeki çekiçle telefonu kırarak) artık bu şekilde kırıp atabilirsiniz genç kardeşlerim. Kullanmanıza gerek kalmayacaktır. Ama 2023 Haziran’da o genç kardeşlerim size gereken dersleri verecektir.”
Gençlerimiz, tek özgürlüğünüz var cebinizdeki telefonlar; Instagram var, Facebook var, YouTube var, orada haberleşiyorsunuz. Eğer bu yasa Meclisten geçerse, telefonlarınızı artık kırıp atabilirsiniz. #SansüreHayır #TelefonaGerekKalmayacak #YasakçılarDeğilGençlerKazanacak pic.twitter.com/DeHhGRLBtO
— Av. Burak Erbay (@burakerbaychp) October 12, 2022
AKP ve MHP’li bazı vekiller, Erbay’ın çekiçle kürsüye zarar verdiğini, telefonun ‘kamu malı’ olduğunu, Meclis’e çekiçle girdiğini söyleyerek TBMM Başkanvekili Akar’dan cezalandırma istediler. Akar, çekicin kötü niyetle kulanılmadığını belirtti.
29’a hayır
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, görüşmelerde bu madde ile ilgili söz alarak şöyle konuştu:
“Dünyanın bütün ülkelerinde despotlaşan iktidarlar, son dönemlerinde baskılarını artırırlar, demokrasi dışı yollara tevessül ederler. Bu, genel, evrensel bir gerçektir… Türkiye, dünya milletler ailesinin bir üyesidir.
Yoksulluk var diyen kodese, rüşvet var diyen kodese, yolsuzluk var diyen kodese, böyle bir düzene de yazıklar olsun pic.twitter.com/pAXKmOU6He
— Engin ALTAY (@enginaltaychp) October 12, 2022
Türkiye’nin dünya milletler ailesi içindeki itibari, demokrasi ligindeki bu pozisyonu, biraz sonra görüşülecek 29’uncu maddenin yasalaşması halinde hiçbirimizin, AK Parti’nin de MHP’nin de istemeyeceği bir hale düşecek endişesini taşıyoruz. Muhalefet, yasadan korkacak, cezaevinden korkacak olsa muhalefet olmazdı zaten. Bu konularda hodri meydanız. Kanun teklifini hazırlayanlara 10 dakika daha düşünmeleri için protestomuzu, demokratik karşı protestomuzu ayakta alkışlarla sürdürmeye devam edeceğiz.”
Görüşmelere bugün kaldığı yerden devam edilecek.
‣ Sansür yasasına hukukçu yorumu: Seçime Twitter olmadan girme ihtimalimiz hiç olmadığı kadar yüksek
‣ Gazeteciler yeniden tek ses: Medyayı cezalandırmaktan başka amacı olmayan teklif geri çekilsin