Editörün SeçtikleriKentManşetVideo

Rezerv Alan Yasası’ndan ‘rant-İstanbul’a doğru-3: Çetinkaya ailesine sürgün…

0

Video haber: Hakan TOSUN

*

Bir İstanbul hikayesi olarak da başlık atsak yerinde olur diye düşündüm bir ara. Çünkü onların hikayesi bu başlığa çok uygun. Çok uzun yıllar önce göçmüşler memleketlerinden İstanbul’a. Çok büyük beklentileri olmamış. Yaşayacakları kadar para, barınacakları kadar bir ev yeterli gelmiş onlara. İstanbul’un en ücra köşelerinden Başakşehir’e bağlı Şahintepe mahallesinden önce küçük bir arsa almışlar zamanla biriktirdikleri para ile, biraz daha büyütmüşler küçük de bir bahçeleri olmuş.

‘Koca devleti doyuramadık’

Anne Gülifer Çetinkaya “İnsanlar et yerken biz bahçemizde yetiştirdiğimiz sebzelerle karnımızı doyurduk, çocuklarımın üstünden başından kıstım bir evimiz olsun diye” diyor. “Ama koca devleti doyuramadık” diye ekliyor.

Oğul Tayfun Çetinkaya ise anlatırken gözleri doluyor, “Biz burada mutlu bir aileydik” diyor. O anlatırken her cümlesinde o anları hissediyorsunuz. “Şehre indiğimizde bir an önce evimize dönmek isterdik, bahçemizde oturur günün bütün yorgunluğunu atardık” diye ekliyor. Bu mutluluğun uzun sürmemesinin sebebi ise yeni adıyla Rezerv Alan sürgün hikayesi.

Rezerv alan yasasının çıkmasıyla yıkılan evlerden Çetinkaya ailesinin evi. Bir gece sabaha karşı 2-3 bin polisin mahallelerini basmasıyla yıkılmış çığlıklar ve isyanlar arasında. Bin bir emekle kurdukları evleri, gözleri gibi baktıkları ağaçları, bahçeleri birkaç saat içinde yok olmuş. Sonra o yıkıntıların arasında mahalleli ile birlikte nöbete başlamışlar. Sonra ne mi olmuş? Dertlerini anlatmak için Meclise gittikleri bir zaman aralığında kalan ağaçları da sökmüşler, nöbet alanını dağıtmışlar.

Yine pes etmemişler ve bir derme çatma barakada nöbete devam ediyorlar bir yılı aşkın bir süredir. Konuyla ilgili konuştuğumuz Avukat Caner Kartal “Yapılan bütün uygulamaların yasaya aykırı olmasına, bütün itirazları yasal olarak yaptıkları halde yıkıma engel olamadıklarını” söylüyor.

Şahintepe Barınma Hakkı Meclisi üyelerinden Uğur Çelikok ise “Direndikleri için terörist ya da Fetö’cü ilan edildiklerini Başakşehir Belediyesi Avukatı tarafından ‘Kalkışma yapmakla’ itham edildiklerini ifade etti.

Direnmekten başka bir çarelerinin olmadığını ve sonuna kadar da direneceklerini ifade eden Nagihan Kamçı “Savcılara, hakimlere, bizi kalkışma yapmakla itham eden belediye avukatlarına sesleniyorum bir gün adalet size de lazım olacak” diye çağrı yapıyor.

Sonuç olarak Rezerv Alan yasası daha çok insanın kabusu olacak gibi görünüyor. Bu kabus sadece insanların değil binlerce yıllık kadim kent İstanbul’un da sonunu getirecek gibi görünüyor. Ya kalanlar yaşamaya devam edebilecek mi?

Rezerv Alan Yasası’ndan ‘rant-İstanbul’a doğru-1: Şişli
Rezerv Alan Yasası’ndan ‘rant-İstanbul’a doğru-2: 29 Mayıs Sitesi

You may also like

Comments

Comments are closed.