EkolojiEnerjiManşetSağlık

‘Petrol çıkarırken yakılan gazı, Orta Doğu’da milyonları riske atıyor’

0

Petrol sondajı sırasında atık gazın yakılması anlamına gelen ‘gaz yakma’ (gas flaring), COP28‘e ev sahipliği yapan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de dahil olmak üzere Basra Körfezi genelinde gerçekleştiriliyor.

Yeni araştırmalar, kirliliğin yüzlerce kilometreye yayıldığını ve tüm bölgedeki hava kalitesini kötüleştirdiğini gösteriyor.

BBC’nin yaptığı araştırma Körfez’de petrol çıkarma işlemi sırasında yakılan gazlardan çıkan zehirli maddelerin, insanlara tahmin edilenden daha fazla zarar verdiğini ortaya koydu.

Araştırma kapsamındaki BAE, 20 yıl önce rutin bir şekilde gaz yakmayı yasaklamıştı; ancak araştırmaya göre, uydu görüntüleri, ülkede ve komşu ülkelerde yaşayanlar için sağlık riski oluşturmasına rağmen, bunun devam ettiğini ve çıkan zehirli gazların yüzlerce kilometreye yayıldığını gösteriyor.

Çalışmanın bir parçası olarak Irak, İran ve Kuveyt’teki kuyulardan kaynaklanan kirlilik de analiz edilse de ilgili ülkeler yanıt vermeyi ya da yorum yapmayı reddetti.

BP ve Shell’in de aralarında bulunduğu, gaz yakmanın gerçekleştiği tesisleri yöneten petrol şirketleri ise, bu uygulamayı azaltmaya çalıştıklarını söyledi.

BM İnsan Hakları ve Çevre Özel Raportörü David R. Boyd, ortaya çıkan bulguları “Çok rahatsız edici. Orta Doğu’daki büyük petrol şirketleri ve devletler, fosil yakıt kaynaklı hava kirliliğiyle mücadelede başarısız olarak milyonlarca insanın haklarını ihlal ediyor ve bununla ilgili bir ceza ya da sorumluluk almıyorlar” dedi.

Gaz yakınca ne oluyor? 

Gaz yakma önlenebilir ve dönüştürülebilir, ancak yine de dünya çapında uygulanmaya devam ediyor. Yakılan gazın ortaya çıkardığı maddeler arasında yüksek seviyelerde PM2.5, Ozon, NO2 ve benzopiren (BaP) bulunuyor. Bunlar  Dünya Sağlık Örgütü‘nün de aralarında yer aldığı uluslararası uzmanlara göre, sürekli maruz kalınması halinde, felç, kanser, astım ve kalp hastalığına yol açabiliyor.

Gaz yakma aynı zamanda küresel çapta gezegeni ısıtan sera gazları CO2 ve metanın da önemli bir kaynağı.

Adgas

Uydu görüntülerinde BAE’nin açık denizdeki gaz sahası Adgas’da Eylül ve Ekim 2022’de dört gün boyunca gaz yakma işlemi görülebiliyor

Gaz her yakıldığında belli miktarda kirliliğin açığa çıktığı biliniyor. BBC Arapça ile birlikte çalışan çevre bilimciler, toplam kirliliği hesaplamak için Dünya Bankası‘nın yayınladığı bilgiyi, yakılan gaz miktarıyla birleştirdi. Daha sonra mevcut hava koşullarına dayanan bir simülasyon, gazların bölge boyunca nasıl hareket ettiğini tahmin etti.

Model, örneğin BAE’deki üç açık deniz sahasının, yüzlerce kilometre uzaktaki Dubai ve Abu Dhabi’deki hava kirliliğini artırdığını öne sürüyor.

Solunum yolu hastalıkları, bölgede başlıca ölüm nedenlerinden biri ve BAE’deki astım oranları, dünyanın en yükseklerinden.

Irak’ın yarattığı kirlilik Kuveyt’i boğuyor

Kuveyt örneğinde ise, bu insan kaynaklı kirliliğin bir kısmının 140 km mesafedeki Irak‘ta gerçekleşen gaz yakmadan kaynaklandığını gösteriyor.

Dünya Bankası verilerine göre Irak, yılda yaklaşık 18 milyar metreküp gaz yakarak Rusya‘dan sonra dünyada ikinci en yüksek gaz yakma hacmine sahip ülke. Dünyadaki en büyük gaz yakma alanı, BP ve Petrochina tarafından işletilen Rumeyla adlı dev bir petrol sahası Irak’ın güneyinde yer alıyor ve Kuveyt sınırına yaklaşık 30 km. mesafede bulunuyor.

BBC araştırması, benzopiren adlı kansere neden olan bir kirleticinin Kuveyt’in kuzeyinde Avrupa güvenlik standartlarından on kat daha yüksek olduğunu ortaya koymuş.

Irak içinde de gaz yakma alanlarına yakın köylerde de PM2.5 seviyeleri son derece yüksek tespit edilmiş: Saatte metreküp başına 100 mikrogram. Dünya Sağlık Örgütü‘nün önerdiği sınır ise, metreküp başına 5 mikrogram.

Harvard Üniversitesi’ne bağlı Halk Sağlığı Okulu’ndan araştırma görevlisi Dr. Barrak Alahmad, Kuveyt’teki hava kirliliğinin yüzde 40’ının çöl tozlarından, yüzde 42’sinin ise enerjisi santrallerinden geldiğini buldu. Geri kalan kirlilik ise ülkedeki yüksek düzeydeki trafikten.  Dr. Alahmad “Bu, düzenleyebileceğimiz, azaltabileceğimiz, aslında ortadan kaldırabileceğimiz insan yapımı hava kirliliği” diyor.

Petrol şirketleri: Emisyon azaltma çalışmalarını aktif olarak destekliyoruz

Bölgede önemli bir rolü olan petrol şirketi BP, Kuveyt’te de önde gelen üstlenici şirket ve  geçen yıl Kuveyt’teki faaliyetlerinden 53 milyon sterlin kâr elde ettiğini bildirdi. Verilerle ilgili BBC’ye değerlendirme yapan BP yetkilileri, Rumeyla sahasının operatörü olmadıklarını, saha operatörünün yakılan gazı ve emisyonu azaltması için önde gelen üstlenici çalışmalarını aktif olarak desteklemeye devam ettiklerini söyledi.

Rumeyla, BP ile PetroChina ortaklığı olan Basra Enerji Şirketi‘nin de aralarında bulunduğu kuruluşların oluşturduğu bir konsorsiyum olan Rumeyla Operasyon Organizasyonu tarafından işletiliyor.

2013 yılında Irak hükümeti ile petrol ve gaz devi Shell de en büyük üç saha olan Rumeyla, Kurna ve Zubeyr‘da gaz dönüştürmek için Basra Gaz Şirketi‘ni kurmuştu. Ancak o zamandan bu yana, Dünya Bankası verilerine göre genel gaz yakma seviyeleri sabit kaldı ve aslında iki alanda arttı.

Shell BBC’ye şunları söyledi; “Basra Gaz Şirketi’nin tek amacı, normalde başka şirketler tarafından işletilen üç dev petrol sahasından yakılacak olan gazı dönüştürmektir. Bu sahalardan gelen gazın %63’ünden fazlasını yakalıyor, ancak tümünü yakalayacak kapasiteye sahip değil.”

Lukoil ise “Irak yasalarına göre” faaliyet gösterdiğini söyledi ve ENI “gaz yakmayı azaltmak ve en aza indirmek için iş birliği yaptığını” savundu.

PetroChina da Rumeyla’yı iyileştirmek için BP ile birlikte çalıştıklarını belirtti.

BAE yanıt vermese de ulusal petrol şirketi Adnoc şunları aktardı: “Tüm operasyonlarımızda, 2030 yılına kadar rutin gaz yakmayı ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Küresel endüstri ortalamasından daha düşük bir oranda gaz yakıyoruz.”

 

 

 

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.