Ana Sayfa Blog Sayfa 4896

Yine çadır yangını: 1 bebek öldü

Van’ın Seyrantepe Mahallesi’nde bir çadırda daha yangın çıktı. Yangında, yaralanan aynı aileye mensup 6 kişiden 3 aylık Mehmet Doru bebek, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Seyrantepe Mahallesi Averek yolundaki çadırda sobadan sıçrayan kıvılcımların eşyaları tutuşturması sonucu çıkan yangında yaralanan 3 aylık Mehmet Doru ile annesi Aslı Doru ve 4 kardeşi, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı.

Vücudunda ağır yanıklar bulunduğu için ambulans helikopterle Ankara’daki Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edilmek üzere hazırlık yapılan Mehmet Doru, kurtarılamadı.

Aslı Doru ile diğer çocukları Sabiha (5), Neslihan (4), Umut (4) ve Gülcan Doru‘nun (3) tedavilerinin ise devam ettiği bildirildi.

“Kadın cinayetlerine karşı tekrar sokağa çıkıyoruz!”

0

Yakınlarını kadın cinayetlerine kurban verenler ve bu soruna duyarlı kesimler Kasım ayındaki yürüyüşün ardından ikinci bir yürüyüşe hazırlanıyor.

Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu‘nun öncülüğünde bir araya gelen kurbanların aileleri ve bu konuya duyarlı kesimler bugün saat 19.00’da Taksim Meydanı’ndan Galatasaray Meydanı’na kadar yürüyecerek cinayetleri protesto edecek. Platform üyeleri ve kurbanların aileleri 25 Kasım’da da Taksim’de bir yürüyüş düzenleyerek kadın cinayetlerine dikkat çekmişti.

8 yeni film vizyonda

Guy Ritchie’nin yönettiği ‘Sherlock Holmes: Gölge Oyunları’, Cannes’da Büyük Jüri Ödülü kazanan ‘Bisikletli Çocuk’, Roman Polanski’nin son filmi ‘Acımasız Tanrı’ ve Serkan Acar’ın ilk filmi ‘Aşk ve Devrim’ haftanın öne çıkan filmleri…

SHERLOCK HOLMES: GÖLGE OYUNLARI

Guy Ritchie’nin yönettiği ve Robert Downey, Jude Law, Jared Harris ile Noomi Rapace’in oynadığı ”Sherlock Holmes: Gölge Oyunları (Sherlock Holmes: A Game Of Shadows)” filmi, macera ve aksiyon sahneleriyle sinemaseverlerle buluşacak.

Filmin konusu şöyle: ”Şimdiye kadar Sherlock Holmes, hep ortamdaki en akıllı adamdı. Şimdiyse yeni bir dahi suçlu, Profesör Mariarty ortalıkta geziniyor. Bu seferki araştırmaları Sherlock Holmes ve Dr. John Watson’ı Londra’nın dışına Fransa, Almanya ve son olarak da İsviçre’ye götürecek ve macera giderek daha tehlikeli bir hal alacaktır.”

BİSİKLETLİ ÇOCUK

Jean Pierre Dardenne ile Luc Dardenne’in yönettiği ve Thomas Doret, Cecile De France, Jeremie Renier ile Fabrizio Rongione’nin oynadığı ”Bisikletli Çocuk (Le Gamin au Velo – Kid With A Bike)” filmi, dram sahneleriyle izleyicilerin karşısına çıkacak.

Filmde, babası artık onu istemediğini söyleyince 11 yaşındaki Cyril, yetimhanede bir başına kalıverir. Tesadüfen tanıştığı mahalle kuaförü Samantha’dan koruyucu annesi olmasını ister. Aile yaşamına alışmaya çalışırken, başı, genç bir torbacı yüzünden derde girer. İlgisiz bir babayla büyümek Cyril’in hayatını zorlaştırır.

ACIMASIZ TANRI
Roman Polanski’nin yönettiği ve Kate Winslet, Jodie Foster, Christoph Waltz ile John Reilly’nin oynadığı ”Acımasız Tanrı (Carnage)” filmi, komedi ve dram sahneleriyle sinemaseverlerle buluşacak.

Filmin konusu şöyle: ”Oyun parkında birbiriyle kavga eden 11 yaşlarında iki çocuk… Kurbanın ebeveynleri kuvvetlinin ebeveynleri tarafından olayı çözümlemek için evlerine davet edilir. İçten başlayan sohbet gitgide bıçak sırtı bir hal alacak, 4 ebeveynin kendilerine ve hayata dair inkarlarına ve garip ön yargılarına sahne olacaktır. Bu insani vahşetten hiçbiri kaçamayacaktır.”

AŞK VE DEVRİM
Serkan Acar’ın yönettiği ve Gün Koper, Deniz Denker, Bedir Bedir ile Ayberk Pekcan’ın oynadığı ”Aşk ve Devrim” filmi, dram sahneleriyle sinemaseverlerin karşısına çıkacak.

Filmin konusu şöyle: ”1990’ların büyük karmaşasında üniversite öğrencisi Kemal, idealleri ve duyguları arasında sıkışıp kalmıştır. Platonik bir aşkla bağlı olduğu Leyla, Kemal’in bu beklentilerine cevap vermekten uzaktır. Kemal, en yakın arkadaşının ölümüyle kendini bambaşka bir siyasi atmosferin içinde bulur. Yeraltının tehlikeli iklimi, Kemal’in ‘aşk ve devrim’ arasında kurmaya çalıştığı dengeyi bozmuştur.”

MİKROFON
Ahmad Abdalla’nın yönettiği ve Khaled Abol Naga, Menna Shalabi, Hany Adel ile Yousra El Lozy’nin oynadığı ”Mikrofon (Microphone)” filmi, traji komik sahneleriyle izleyicilerin ilgisini çekecek.

Canon 7D ile çekilen ve İstanbul Film Festivali’nde ”Altın Lale Ödülü”ne layık görülen filmde, Mısır’ın çok kültürlü kenti İskenderiye’nin altını üstüne getiren müzikal bir yolculuk yapılıyor. Müzikleriyle dikkat çeken filmde, Khaled adlı gencin, uzun yıllar kaldığı Amerika’dan hip hop, rock ve caz müzisyenleriyle dolu sanat ve müzik camiasını keşfettiği memleketi İskenderiye’ye dönüşü konu ediliyor. Khaled, hem kentin renkli sanat ve camiasını keşfedecek, hem de halk hareketinin ayak seslerine şahit olacak.

ACI TATLI TESADÜFLER
Cedric Klapisch’in yönettiği ve Karin Viard, Gilles Lellouche, Audrey Lamy ile Jean Pierre Martins’nin oynadığı ”Acı Tatlı Tesadüfler (My Piece Of The Pie)” filmi, komedi ve dram sahneleriyle sinemaseverlerle buluşacak.

Filmde, çalıştığı fabrikanın kapanmasından sonra iş arayan bekar anne France, hizmetçi olarak borsacı Steve’in dairesinde çalışmaya başlar. 3 yaşındaki oğlu Alban, evine kalmak için geldiğinde Steve, temizlikçiden farklı birisine ihtiyacı olduğunu hisseder. France da ek paraya ihtiyacı olduğundan Alban’a bakmaya ve onlarla kalmaya karar verir.

ALVİN VE SİNCAPLAR
Mike Mitchell’in yönettiği ve Alvin’i Yekta Kopan, Simon’u Özgür Özdural, Theodore’u Ahmet Taşar ve Brittany’yi Elif Acehan’ın seslendirdiği ”Alvin ve Sincaplar 3: Eğlence Adası (Alvin and the Chipmunks: Chip-Wrecked)” filmi, animasyon sahneleriyle izleyicilerin karşısına çıkacak.

Filmin konusu şöyle: ”Lüks bir mavi yolculuk gemisinde, ortalığı birbirine katarak seyahat ederken başlarını gene belaya sokan sincaplar kendilerini bu kez ıssız, tropik bir adada buluyor. Adanın dört bir yanında dişlerine göre yemek arayan sevimli yaratıklar, bir yandan eve gitmenin yolunu bulmaya çalışırken diğer yandan cennet gibi görünen bu adanın o kadar da arkadaş canlısı olmadığını fark eder.”

SÜMELA’NIN ŞİFRESİ

Adem Kılıç’ın yönettiği ve Alper Kul, Aslıhan Güner, Ruhi Sarı ile Salih Kalyon’un rol aldığı ”Sümela’nın Şifresi: Temel” filmi, komedi sahneleriyle izleyicilerin ilgisini çekecek.

Filmde, zengin ailenin kızı Zuhal’e aşık Temel, kızı ister, fakat alamayınca yıkılır. Tam bu sırada, arkadaşı Turgay’ın Sümela Manastırı’nda intihar edeceği haberini alır. Arkadaşını intihardan vazgeçirmek üzere Sümela Manastırı’nın çatısına çıkar. Temel’in tek hedefi artık Sümela’nın şifresini çözüp, Kutsal Hazine’yi bularak sevdiği kızı almaktır.

Ogün Samast’a ‘terör’ davasında tahliye

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink‘in öldürülmesine ilişkin Ogün Samast‘ın “terör örgütüne üye olmak” suçundan yargılanmasına devam edildi.

Çağlayan’daki İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, “suça sürüklenen çocuk” Ogün Samast katılmazken, taraf avukatları hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Celal Ünal, bir önceki celsede Ogun Samast’ın avukatı tarafından reddi hakim talebinin, üst mahkeme olan İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiğini tutanağa yazdırdı. Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, bu mahkemeye gönderilmeyen Telekominikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kayıtlarının büyük önem taşıdığını belirterek, “Biz neredeyse soruşturmanın başından itibaren görüntülere takılan ve son derece şüpheli görülen kişilerin tespiti için en azından telefonla görüşme kayıtlarının gönderilmesini talep ettik. Bu kayıtlar İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine ulaştığını ancak bu kayıtların 5 yıllık bir süre sonra silinebileceği ihtimalini düşünerek, söz konusu mahkemeden kayıtların silinmemesi konusunda tedbir talep ettik. Henüz karar verilmiş değil, ancak süre giderek azalmaktadır. Biz de bu nedenle sizden de bu konuda tedbir talep ediyoruz” dedi.

Olay gününü tekrar anlatan avukat Fethiye Çetin, suçun örgütlü bir suç olduğunu, örgütün açığa çıkması bakımından bu kayıtlatın incelenerek, telefonla görüşen şüpheli şahsın tespit edilmesini talep etti. Cumhuriyet Savcısı Ali Demir suça sürüklenen çocuk Ogün Samast’a yüklenen “suç işlemek amacıyla kurulan terör örgütüne üye olmak” suçunun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesinin bulunması, mevcut delil durumu göz önüne alınarak, tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Samast’ın avukatı Levent Yıldırım, Dink ailesinin avukatının talebine ilişkin bu mahkeme dosyasına gelen herhangi bir kayıt olmadığını dolasıyla bu dosyada bir tedbir kararı vermenin uygun olmadığını düşündüklerini belirtti.

Avukat Levent Yıldırım, müvekkilinin 4 yıl 11 aydır tutuklu bulunduğunu, örgüt üyeliği suçundan ceza verilse dahi yatacağı sürenin tutukluluk süresinden fazla olmayacağını öne sürerek, bu nedenle müvekkilinin bu suçtan tutukluluk halinin kaldırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak TİB’den geldiği belirtilen yazıların üzerinde inceleme yapılıp yapılmadığının sorularak, varsa bunların birer örneğinin gönderilmesine karar verdi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine TİB’den gelen kayıtlarla ilgili tedbir talebinin, bu dosyada TİB kayıtlarının bulunmadığından bu talebin reddini kararlaştıran mahkeme heyeti, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde bir hafta önce tedbir konusunda yapıldığı belirtilen talep sonucunun sonlandırılmasının beklenmesine ayrıca bu talebin akıbetinin söz konusu mahkemeden sorulmasına hükmetti.

Mahkeme heyeti, Samast hakkında suç işlemek amacıyla örgüte üye olma suçunun niteliğine, yargılamanın gelmiş olduğu aşamaya, bu suç yönünden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyanın yargılama sürecinin bekleniyor olmasına, tasarlayarak insan öldürme suçundan hüküm ile birlikte tutukluluk halinin devamına karar verilerek hükmen tutuklu halde bulunmasına, tutuklulukta geçen süreye, 6008 sayılı yasa ile çocuklar hakkında yapılan değişiklik hükümlerine göre örgüte üye olma suçundan tutukluluk halinin kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, Ogün Samast’ın bulunduğu cezaevine yazı yazılarak, duruşmalara katılmak isteyip istemediğinin kendisinden sorulup mahkemeye bilgi verilmesinin istenmesine hükmederek, duruşmayı erteledi.

(Ajanslar)

Avrupa Ligi’nde zor rakipler

0

UEFA Avrupa Ligi‘nde ikinci tur eşleşmeleri belli oldu. Beşiktaş Portekiz temsilcisi Braga ile Trabzonspor ise Hollanda temsilcisi PSV ile eşleşti.

Beşiktaş ilk maçını deplasmanda, Trabzonspor ise evinde oynayacak. İlk maçlar 16 Şubat 2012, rövanş karşılaşmaları ise 23 Şubat 2012’de yapılacak.

Beşiktaş, Braga’yı elemesi halinde üçüncü turda, Lazio (İtalya)-Atletico Madrid (İspanya) eşleşmesinin galibiyle karşılaşacak.

Trabzonspor ise PSV’yi elemesi durumunda üçüncü turda Stoke City (İngiltere)-Valencia (İspanya) eşleşmesinin galibiyle mücadele edecek.

Üçüncü turda ilk maçlar 8 Mart 2012, rövanşları ise 15 Mart 2012’de oynanacak. UEFA Avrupa Ligi’nin finali ise Bükreş’teki Ulusal Stat’ta, 9 Mayıs 2012’de yapılacak.
Ligdeki ikinci ve üçüncü tur eşleşmeleri ise şöyle oldu:

İkinci Tur

(1) Porto (Portekiz) – Manchester City (İngiltere)
(2) Ajax (Hollanda) – Manchester United (İngiltere)
(3) Lokomotiv Moskova (Rusya) – Athletic Bilbao (İspanya)
(4) Salzburg (Avusturya) – Metalist Kharkiv (Ukrayna)
(5) Stoke City (İngiltere) – Valencia (İspanya)
(6) Rubin Kazan (Rusya) – Olimpiakos (Yunanistan)
(7) AZ Alkmaar (Hollanda) – Anderlecht (Belçika)
(8) Lazio (İtalya) – Atletico Madrid (İspanya)
(9) Steau Bükreş (Romanya) – Twente (Hollanda)
(10) Viktoria Plzen (Çek C.) – Schalke 04 (Almanya)
(11) Wisla Krakow (Polonya) – Standard Liege (Belçika)
(12) Braga (Portekiz) – Beşiktaş (TÜRKİYE)
(13) Udinese (İtalya) – PAOK (Yunanistan)
(14) Trabzonspor (TÜRKİYE) – PSV Eindhoven (Hollanda)
(15) Hannover 96 (Almanya) – Club Brugge (Belçika)
(16) Legia Varşova (Polonya) – Sporting Lizbon (Portekiz)

Üçüncü Tur

4. eşleşmenin galibi ile 6. eşleşmenin galibi
16. eşleşmenin galibi ile 1. eşleşmenin galibi
11. eşleşmenin galibi ile 15. eşleşmenin galibi
5. eşleşmenin galibi ile 14. eşleşmenin galibi
7. eşleşmenin galibi ile 13. eşleşmenin galibi
8. eşleşmenin galibi ile 12. eşleşmenin galibi
2. eşleşmenin galibi ile 3. eşleşmenin galibi
9. eşleşmenin galibi ile 10. eşleşmenin galibi

Allianoi duruşması yapıldı

Allianoi‘nin suya gömülmesine izin veren İzmir II.Numaralı KTVK Bölge Kurulu’nun 8 Aralık 2010 tarihli kararının iptali davasının duruşması yapıldı. Duruşmaya davacı aynı zamanda davacılar vekili Av.Arif Ali Cangı, davacılardan Oya Otyıldız ve Erhan İçöz ile  davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcisi katıldı. Davayı ayrıca Süleyman Eryılmaz ve birkaç kişi daha izledi.
Duruşmada davacılar vekili Av.Arif Ali Cangı, süreci özetleyerek, “Koruma Kurulunun önceki mahkeme kararlarını etkisiz hale getirmek için kararlar aldığını, karardan sonra, yeni bir mahkeme kararının çıkmasına fırsat vermemek için Allianoi’nin çok hızlı kuma gömüldüğünü ve su altında bırakıldığı” belirterek, “Allianoi’de  dava konusu işlem nedeniyle telafisi güç veya imkânsız zararlar şimdiden doğmuştur. Bu zararlar nasıl giderilir, Allianoi yeniden insanlığa nasıl kazandırılır? Bu sorulara bizim kuşağımız yanıt bulmak zorundadır. Bunun için öncelikle Sayın Mahkemenizce hukuka aykırılığın karara bağlanması gerekmektedir” ifadesini kullandı. Mahallinde yapılan keşif sonunda bilirkişiler tarafından yapılan işin bir koruma olmadığı yolunda rapor verildiğini söyleyen Cangı ,ayrıca kararın Bakanlığın baskısı ile aldırıldığını vurgulayarak, buna ilişkin olarak 26.01.2010 tarihini taşıyan bir toplantının özel tutanağını sundu ve şunları söyledi. “…Bir özel tutanağı bilginize sunuyorum. Bu tutanak nereden geldi şimdi anımsamıyorum. Duruşma öncesinde hazırlık yaparken kimin gönderdiğini anımsayamadığım ekli özel tutanak elime geçti. Toplantı tutanağından anlaşıldığı kadarıyla Müzeler Genl Md.Yardımcısı, baskıcı biçimde  alınması gereken kararı dikte ediyor, “bu iş nisan ayında bitmiş olacak” diyor. Bu tutanakla, kimin talimatıyla Allianoi’nin suya gömüldüğü ortaya çıkmıştır. Bu tutanağın resmi tutulanına ulaşmak için girişimde bulunduk. Koruma Kurulu’ndan 30.11.2011 tarihinde verilen yanıtta “bilgi edinme talebimize ilişkin olarak Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün görüşünün istendiği, görüşün gelmesinden sonra bilgi verileceği” belirtiliyor. Yani toplantı gerçek, konuşulanların da gerçek olduğu ortaya çıkmış durumdadır. Görünen odur ki; Koruma Kurulu baskı altına alınarak, Allianoi’nin yok edilmesine ilişkin kararlar aldırılmıştır. Bu hukuksuzluk yeter de artar bile. Kararınız buna yanıt olacaktır….” Av.Arif Al Cangı sözlerinin arasında, kurul üyeleri hakkında İzmir Cumhuriyet Savacılığı tarafından 2863 Sayılı Yasaya Muhalefet, görevi kötüye kullanmaktan işleme başlandığını, soruşturma izin verilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvurulduğunu da bildirdi.
Bakanlık temsilcisi ise kumla örtülüp suya gömülmenin bir koruma olduğunu savundu. Davacı Erhan İçöz, bunun üzerine söz alarak: suya gömmenin yaratacağı sakıncaları anlattı ve başka koruma biçimleri olduğunu söyledi. Oya Otyıldız da, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın nasıl oluyor da koruma yerine suya gömmeye göz yumduğunu anlayamadığını dile getirdi.
Tarafları itiraz ve savunmalarından sonra Mahkeme Başkanı “kararın daha sonra bildirileceğini” belirterek duruşmayı bitirdi.
Davacı tarafın itirazlarını içeren dilekçe ve duruşmada dile getirilen tutanak eklidir.
(Egeçep)

Azadiya Welat imtiyaz sahibi gözaltında

Kürtçe yayınlanan günlük Azadiya Welat gazetesi imtiyaz sahibi Menderes Öner gözaltına alındı. Cezaevinde bir yakınını ziyarette gözaltına alınan Öner, yürütülen bir soruşturmada ifade vermesi gerektiği belirtilerek Adliye’ye götürüldü.

Azadiya Welat gazetesi günlük olarak yayına başladığı 2006’dan bu yana AKP hükümetinin hedefinde yer alıyor. 9 kez kapatılan gazetenin 4’ü eski yazı işleri müdürü olmak üzere 13 gazetecisi tutuklu bulunuyor.

(ANF)

İnci Sözlük’e erişim yasağı

Türkiye’de internet sansürü artarak sürüyor. İnternetin popüler platformlarından İnci Sözlük‘e erişim, mahkeme kararıyla engellendi.

İnci Sözlük admini Serkan İnci, kendilerine ulaşan bir tebligat olmadığını ve bu kapatılmaya anlam veremedğini ifade etti. Serkan İnci Twitter sayfasından da bu karara tepkisini şu Tweetlerle gösterdi;

Yumurta atmayın twitter atın derler. Ama gelin görün entryleri kısıtlamakta bir problem görmezler. Ah TR paradoks ülkesi #incisozlukedokunma

Hangi mahkeme kararı? Hangi olayın sonucunda engellendik muamma! Ama inci sözlük tahmin edildiği üzere bunu karşılıksız bırakmaz…

Ve sonunda resmen sansür’e maruz kaldık! Muhtemelen yeni hizmete sokuldu engelleme kararı, bize hiçbir şey bildirilmedi.

İnternet fenomeni olmaya başlayan İnci Sözlük’ün binlerce kullanıcısı Sözlüğün mahkeme kararıyla kapatılması sonrasında Twitter ve Facebook gibi sosyal medya mecralarında tepkilerini dile getirmeye başladılar.

İnci Sözlük son olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Youtube üzerinden cevapladığı sorularda kendisni hissettirmiş ve Gül’e; Aile filitresi ve sansür olayını sormuştu.

Şampiyonlar Ligi’nde kuralar çekildi

0

UEFA‘nın İsviçre’nin Nyon kentindeki merkezinde yapılan kura çekimi sonucunda turnuvaya devam eden 16 takım arasındaki eşleşmeler belirlendi.

Buna göre birbirleriyle oyanayacak ekipler şu şekilde eşleşti:

  • Milan-Arsenal
  • Napoli-Chelsea
  • Lyon-Apoel
  • Zenit-Benfica
  • CSKA Moskova-Real Madrid
  • Bayer Leverkusen-Barcelona
  • Basel-Bayern Munich
  • Marsilya-İnter Milan

Eşleşmelerde ilk maçlar 14-15 ve 21-22 Şubat tarihlerinde yapılacak.

Bu karşılaşmaların rövanşları ise 6-7 ve 13-14 Mart’ta oynanacak.

Şampiyonlar Ligi finali 19 Mayıs tarihinde Münih kentinde yapılacak ve kupayı bu sene kaldıracak ekip belli olacak.

Fukuşima hala kontrol altına alınamadı

0

Japonya’da Mart ayındaki deprem ve tsunamiden büyük zarar gören Fukuşima nükleer santralinin, kontrol altına alınması hala tamamlanmadı.

Felaketten dokuz ay sonra, Başbakan Yoşhihiko Noda tarafından bugün yapılan açıklamada, nükleer santralin “soğutma faslının sona erdiği” ilan edildi.

Bu açıklama, santralin tümüyle kontrol altına alınmasında en önemli aşamalardan birinin tamamlandığı anlamına geliyor.

Hükümet yetkilileri Fukuşima santralinin tümüyle sökülmesi ve devre dışı kalmasının ise uzun yıllar sürebileceğini belirtiyor.

Hasarın temizliği 40 yıl sürebilir

11 Mart tarihinde yaşanan deprem ve tsunami Fukuşima santralindeki altı reaktör üzerinde büyük hasar yaratmış, reaktörlerden dördünde soğutma sisteminin devre dışı kalması sebebiyle patlamalar yaşanmıştı.

Santralde dokuz aydır süren soğutma faaliyetleri kapsamında deniz suyu kullanılarak reaktörlerin normal ısıya döndürülmelerine uğraşılmıştı.

Ancak bu işlemde kullanılan kirlenmiş suyun bir bölümü deniz suyuna karışmış ve çevre hasarına yol açmıştı.

Fukuşima nükleer santralinin etrafındaki 20 kilometre çapındaki alana yüksek radyoaktivite sebebiyle giriş çıkış yapılamıyor.

Bölgede yaşamakta olan yaklaşık seksen bin kişi, nükleer sızıntı riski sebebiyle göç etmek zorunda kalmışlardı.

Japon kamu yayıncısı NHK, Fukuşima’nın kontrol altına alınması ardından boşaltılan bölgelerin durumunun yeniden değerlendirilebileceğini belirtti.

Uzmanlar Fukuşima nükleer santrali ve etrafında oluşan tahribatın tümüyle temizlenmesinin yaklaşık kırk yılı bulabileceğini söylüyor.

(BBC)