Ana Sayfa Blog Sayfa 4858

KESK’e polis baskını sendikaları ayağa kaldırdı

DİSK, KCK operasyonları kapsamında KESK‘te yapılan aramaları kınadı.

DİSK açıklamasında “DİSK, ülkemizin karanlığa hapsedilmesini istemeyen bütün halkımızı sıranın kime geleceğini beklemeden mücadele etmeye çağırıyor; siyasi iktidarın kardeş örgütümüze yönelik saldırıları karşısında uluslararası işçi örgütlerine ‘acil’ dayanışma çağrısı yaptığımızı kamuoyuna duyuruyoruz” ifadelerini kullandı.
DİSK’ten yapılan yazılı açıklamada, daha önce genel merkez binası basılıp kimi yöneticileri gözaltına alınan kamu emekçilerinin etkin örgütü KESK’in önümüzdeki günlerde 4688 sayılı yasaya karşı eylem kararı almışken, iktidarın “yeni baskı ve engellemeleriyle” karşılaştığı ileri sürüldü.

27 Aralık’ta “Anayasa Uzlaşma Komisyonu”nun ziyaret ettiği KESK Genel Merkezi’ne bu sabah saatlarinde de İstanbul Özel Yetkili Savcılığı’nın talimatıyla, Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM ekiplerinin gelerek, genel merkez genelinde arama yapmak istediğinin, KESK yöneticilerinin ise bu karara itiraz ederek sadece gözaltına alınan KESK uzmanının çalışma odasında arama yapılabileceğini söylediklerinin belirtildiği açıklamada, “Çünkü genel arama yapılması, hukuksuz ve keyfi bir şekilde KESK’in bütün dosya, evrak ve bilgisayarlarına el konularak KESK’i haftalarca izole etmek anlamına geliyordu. KESK yöneticileri de siyasi iktidarın hukuku ayaklar altına alan bu uygulamaları karşısında haklı olarak direndiler” denildi.

TOPLUM ZAPTURAPT ALTINA ALINIYOR
Türkiye’de hükümete muhalif çevrelere karşı yürütülen “baskı ve gözaltılarla süren operasyonlarla” toplumun zapturapt altına alındığını savunan DİSK, “Bunu yapanlara ve bundan medet umanlara, ‘Zulüm ile abad olanın ahiri berbad olur’ özdeyişini kulak ardı eden iktidarların hüsranlarıyla dolu olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz” dedi.
Açıklamasında, KESK’in yalnız olmadığını söyleyen DİSK, şunları kaydetti.

“Sınıf kardeşlerimiz ve örgütleri KESK yalnız değildir! Bütün DİSK’liler, emek ve demokrasi mücadelesinde olduğu gibi yine KESK’in yanında ve omuz omuzadır. DİSK’in bütün altyapısı kardeşlerimizin hizmetindedir. KESK’e yapılan saldırı ve engellemeleri şiddetle kınıyor; ülkemizin karanlığa hapsedilmesini istemeyen bütün halkımızı sıranın kime geleceğini beklemeden mücadele etmeye çağırıyor; siyasi iktidarın kardeş örgütümüze yönelik saldırıları karşısında uluslararası işçi örgütlerine ‘acil’ dayanışma çağrısı yaptığımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”

(Ajanslar)

Taraf elde kaldı

Taraf Gazetesi, arz miktarının altında gelen talebin de etkisiyle halka arzı erteledi.

Taraf Gazetesi’nin halka arzı, arz miktarının altında gelen talebin etkisiyle, konjonktürün daha uygun olacağı bir tarihte yapılmak üzere geri çekildi.

Taraf Gazetesi’nin halka arzına aracılık eden Halk Yatırım Menkul Değerler tarafından KAP’a yapılan açıklamada “Halka arzın küçültülmesi gibi alternatifler, Taraf Gazetecilik ile birlikte değerlendirilmiş ve bu uygulamaların yatırımcılarımızın lehine sonuçlar vermeyeceği kanaatine varılarak, Taraf Gazetecilik halka arzının konjonktürün daha uygun olacağı bir tarihte yapılmak üzere geri çekilmesine karar verilmiştir” denildi. Halka arz için 12-13 Ocak tarihlerinde talep toplanmıştı.

Taraf Gazetecilik’in 8 milyon TL tutarındaki çıkarılmış sermayesinin 10.5 milyon TL’ye yükseltilmesi, nakit olarak artırılan 2.5 milyon TL nominal değerli payların halka arz edilmesi planlanırken, halka arzda bir adet payın fiyat aralığı 3.90 TL-4.30 TL olarak belirlenmişti.

Taraf Gazetesi, işletme sermayesi ihtiyacını karşılamak ve bazı bölge baskılarının başlatılmasının yanı sıra, sektörel ekler çıkararak reklam kitlesini artırma amacıyla sermayesinin yüzde 23,81’ini halka arz etmek istiyordu.

Fransız radikaller inkar yasasına karşı

Fransız Senatosu‘nda Yeşiller grubundan sonra Radikal grup da Ermeni soykırımı’nın inkarın cezalandırılmasını öngören yasa teklifine karşı olduğunu açıkladı.

NTV’den Kayhan Karaca’nın haberine göre;

Kısaca RDSE grubu olarak anılan radikaller tarafından yapılan açıklamada, gruba üye senatörlerin 23 Ocak Pazartesi günü Fransız hükümetinin talebi üzerine Senato genel kurulunda tartışılacak yasa teklifi aleyhinde oy kullanacakları bildirildi.

Açıklamada, “RDSE grubu, Ermeni halkının acısını unutmaksızın, bu tür bir metnin Türkiye ve Ermenistan gibi Fransa’nın dostu olan ve öyle kalması gereken iki ülke arasındaki ilişkilerin yatışmasına katkı sağlayacı türden olmadığını düşünmektedir” ifadelerine yer verildi.

Radikallerin, toplam 348 üyeli Senato’da 16 üyeleri bulunuyor. Senato’da sadece 10 üyeye sahip Yeşiller grubu da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada yasa teklifine karşı olduğunu duyurmuştu.

Yeşiller ve RDSE gruplarının bu tavrına rağmen yasa teklifinin akıbetini Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin iktidar partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) ve ana muhalefetteki Sosyalist Parti’nin gruplarına üye senatörlerin tavrı belirleyecek.

Her iki grup içinde de yasa teklifine taraf ve karşı olanlar var. Senato’da UMP’nin 132, Sosyalistlerin ise 130 üyesi bulunuyor. Bu iki gruba ek olarak merkez partilerin 31, Komünistlerin de 21 üyesi mevcut.

‘Türkiye Mavi Marmara davalarını askıya aldı’

Türkiye’nin 9 Türk’ün ölümüyle sonuçlanan Mavi Marmara baskınında İsrailli askerlere karşı açtığı davaları askıya aldığı iddia edildi.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronot’ın ABD Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberde, Türk Adalet Bakanı’nın 2010’daki Mavi Marmara baskınına karışın İsrailli askerler ve diğer yetkililere karşı açılan davaların askıya alınması emrini verdiği savunuldu.

MOSSAD ESKİ BAŞKANI DEVREDE
ABD Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye’nin İsrailli komandolara karşı açtığı davaları askıya alma kararında iki ülke arasındaki siyasi gerilimi düşürmeye çalışan ABD’nin etkili olduğu belirtildi.

Türkiye’nin bu kararı almasında MOSSAD eski Başkanı David Meidan’ın çabalarının da etkili olduğu vurgulandı.

Haberde, geçmişte Türkiye’nin açtığı davaları geri çekmek için İsrail’den özür ve tazminat talebinde bulunduğu hatırlatıldı.

‘TÜRK SAVCILIĞI İSİM İSTEDİ’
Yedioth Ahronot’un haberinde, İsrail’un geçtiğimiz yıl Türkiye’den “özür” dilemeyi reddetmesinin ardından Türk savcıların, Mavi Marmara baskınına katılan askerlerin isimlerini talep ettiği vurgulandı. Bazı Türk gazetelerinde operasyona katılan İsrailli askerlerin görüntülerinin de yayınlandığı belirtildi.

9 TÜRK HAYATINI KAYBETMİŞTİ
İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargoyu delmek için bölgeye giden Mavi Marmara gemisine, İsrail komandoları 2010 yılının mayıs ayında askeri operasyon düzenlemişti. Kanlı baskında 9 Türk vatandaşı hayatını kaybetmişti.

(Ntv)

Şık, derin devletin elinde

Amerikan Foreign Policy Dergisi’nin, “Derin devletin parmaklıkları ardında” başlığıyla yayınladığı makalede, “Türkiye’nin dizginleri Pensilvanya’daki gizli mollanın elinde mi? Eğer öyle değilse, niçin iktidar tek bir araştırmacı gazeteciyi susturmakta bu kadar ısrarcı davranıyor?”denildi.

Justin Vela imzalı makalede, Odatv davasında Şık’ın yaptığı savunmaya yer verilerek, Şık’ın aleyhindeki iddialar, ilk günkü absürtlüklerini koruyor. Şık, profesyonel yaşamının önemli bir kısmını Ergenekon’un temsil ettiği yapıları ve bu yapıların yol açtığı insan hakkı ihlallerini araştırmaya vakfetmişt. Şık’ın üzerine giden silahlı kuvvetler değil, derin devletin başka bir ayağı. Şık’ın yazdığı ‘İmam’ın Ordusu’ kitabı, Fethullah Gülen’in yükselişini anlatıyordu. Cemaat mensuplarının Şık örneğinde de görüldüğü gibi yarattıkları etki Türkiye’yi özgürlüklüklerin kısıtlandığı bir noktaya doğru götürüyor.”
Toplu tutuklamaların, Türkiye’ye prestij kaybı yaşattığı vurgulayan Vela, “Özellikle Şık’ın da sanıkları arasında olduğu dava, çoğunlukla başarılarla anılabilecek on yılın üzerinde çirkin, kara bir leke olarak duruyor” diye yazdı.

(Cumhuriyet)

KCK’da yeni dalga

KCK operasyonu kapsamında 16 ilde sürdürülen operasyonlarda BDP, KESK ve Eğitim Sen merkezlerinde arama yapılyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi binasında arama yapıldığı yönündeki iddialar ise belediye yetkilileri tarafından yalanlandı.

Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) operasyonu kapsamında Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Merkezi’nde arama yapılıyor. Çeşitli illerin BDP il ve ilçe binalarına da baskın düzenlendi.

İstanbul’da toplam 15 kişi gözaltına alındı. BDP İstanbul il binasında da arama var.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) MYK üyesi Tuncer Bakırhan, eski milletvekili ve BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Fatma Kurtulan, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Ankara muhabiri Murat Çiftçi, BDP Esenyurt, Zeytinburnu, Bağçılar ilçe başkanlarının da gözaltına alınanlar arasında olduğu belirtildi.

İstanbul’da toplam 15 kişi gözaltına alındı. BDP İstanbul il binasında da arama var.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) MYK üyesi Tuncer Bakırhan, eski milletvekili ve BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Fatma Kurtulan, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Ankara muhabiri Murat Çiftçi, BDP Esenyurt, Zeytinburnu, Bağçılar ilçe başkanlarının da gözaltına alınanlar arasında olduğu belirtildi.

LEYLA ZANA’NIN EVİNE BASKIN

Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana’nın Ankara Çankaya’daki evine de baskın düzenlendi. Evin kapısı polis tarafından kırılırken, Zana’nın evde olmadığı bildirildi. Aramalar sürüyor.

İSTANBUL

BDP İstanbul İl Binası’nda arama yapılıyor. İstanbul’daki operasyonda 15 kişi gözaltına alındı.

SİİRT

BDP İl Başkanlığı’nda arama yapılıyor.

ŞANLIURFA

BDP İl Binası, Eğitim-sen Sendikası, bir dernek ve bir gazetede arama yapılıyor.

DİYARBAKIR VE BATMAN

İstanbul Özel Yetkili Savcılığı’nın talimatıyla Diyarbakır ve Batman’da da sabah erken saatlerde eş zamanlı olarak baskınlar düzenlendi. Baskınlarda BDP il başkanlıkları dahil bir çok sivil toplum örgütlerine ait merkezler aranıyor. Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi’nin binasında arama yapılıyor.

MERSİN

Mersin’de bir kişiyi gözaltına alan polis BDP İl Binası’nda arama yapıyor.

VAN’DA HASARLI BELEDİYE BİNASINA KCK OPERASYONU

KCK operasyonları kapsamında Van’da belediye ile BDP il binasına baskın düzenlendi. Polis, depremde hasar gören ve boşaltılan belediye binasında bazı evrak ve bilgisayarlara el koyarken herhangi bir gözaltının olmadığı belirtildi.

Van’da yaşanan 2 depremin ardından Van Belediye binası hasar görmüş ve boşaltılmıştı. Orta hasarlı olarak rapor verilen belediye binası boşaltılmış, sadece evrak ve bazı bilgisayarların kaldığı öğrenildi.

ESKİ DEP MİLLETVEKİLİ ORHAN DOĞAN’IN EVİNE BASKIN İDDİASI

Bu arada eski DEP Milletvekili Orhan Doğan’ın evine baskın yapıldığı da iddia edildi. Evdeki tüm elektronik eşyalara ve CD’lere el konulduğu öne sürüldü.

Obezite, böbrek yetmezliğini tetikliyor

“Önlenebilir sağlık sorunları” içinde sigaradan sonra ikinci sırada bulunan obezite, böbrek hastalığı riskini normal ağırlığa sahip bireylere göre yüzde 40 ila 80 oranında artırıyor.

Çevresel ve genetik faktörlere bağlı olarak gelişen obezite ve beraberinde yarattığı metabolik sendrom, kronik böbrek hastalığının gelişimi ve ilerlemesinde önemli bir risk faktörü olarak kabul ediliyor. Obezite Prevalans Çalışması’nın sonuçlarına göre Türkiye’de yetişkinlerde obezite oranı, yüzde 22.3.

Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, obezitenin tedavisiyle birçok hastalığın önlenebileceğini söylüyor.

Atasoyu, fazla kilosu olanlarda böbrek hastalığı gelişme riskinin normal vücut ağırlığına sahip bireylere göre yüzde 40 ila 80 oranında fazla olduğunu belirterek, hastalıkla ilgili şu bilgileri veriyor: “Obezite böbrek yetmezliğine yol açtığı gibi, böbrek hastalarında da hastalığın seyrini olumsuz etkiliyor. Diyaliz veya böbrek nakli tedavilerinin gerekli olduğu ‘Son Dönem Böbrek Hastalığı’nın en yaygın iki nedeni olan Tip 2 diyabet ve hipertansiyon ile çok yakından ilişkili olması riski artırıyor. Obezite gerek diyabet ve hipertansiyona neden olarak, gerekse metabolik sendrom olarak adlandırılan açlık kan şekeri ile kan yağlarında yükselme ve hipertansiyonla tanımlanan bir klinik tablo içinde yer alarak, böbrekleri olumsuz etkiliyor.”

TANSİYONU YÜKSELTİYOR, BÖBREKLERİ VURUYOR
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği tarafından yapılan Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması verilerine göre ise vücut kitle indeksi  30 kg/m2 ve üstünde olan bireylerin yüzde 60’ında hipertansiyon görülüyor.

Doç. Dr. Atasoyu, obezitenin kan basıncına etkisini ise şöyle açıklıyor: “Genetik yatkınlığın rolü olmasıyla birlikte, asıl etken vücutta artan yağ dokusudur. Yağ dokusu, kan basıncının yükselmesine neden olan birtakım hormonal etkiler oluşturarak böbreklerde su ve tuz tutulumunun artmasına ve atardamarlarda spazm oluşturarak, çaplarının daralmasına yol açıyor. Böylece hipertansiyon gelişiyor. Tüm bunlardan korunmak için obezitenin tedavisi şart.”

CERRAHİ TEDAVİ NE ZAMAN GÜNDEME GELİYOR?
Obezitenin önlenmesi ve tedavisinde ise öncelikle diyetle alınan kalorinin azaltılması ve düzenli egzersiz (tempolu yürüyüş, hafif tempolu koşu, bisiklet veya yüzme gibi) yapılması çok önemli. Düşük kalorili beslenme programı ve düzenli egzersizlere rağmen yeteri kadar zayıflayamayan obezite hastalarına cerrahi tedaviler uygulanabiliyor. Tedavi seçenekleri arasında yer alan cerrahi, doğru hastaya doğru yöntemle uygulandığı zaman başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor.

(NTV)

İsviçre çakısına 1 TB sığdırdı

Victorinox, veri depolama odaklı çakı serisine depolama alanı 1 TB’a kadar çıkan Victorinox SSD‘yi de ekledi.

Dünyanın yüksek kapasiteli en küçük SSD’si olduğu iddia edilen bellek, tek bir konektörle eSATA II / III ve USB 2.0 / 3.0 bağlantı noktalarını kullanarak veri transferi yapabiliyor.

Victorinox SSD aynı zamanda dünyanın ilk e-ink tabanlı 96×48 Bi-Stable ekrana sahip belleği olma unvanına da sahip. Bu ekran üzerinde belleğin hangi arayüzle bilgisayara bağlandığı ve içindeki boş depolama alanı görüntülenebiliyor.

220 MB/s okuma, 150 MB/s yazma hızına kadar çıkabilen çakı/bellek, içindeki verileri yazılımsal ve donanımsal olarak 256-bit AES şifrelemeyle koruyor.

İçinde bulunan Victorinox’a özel güvenlik yazılımı veri yedekleme, gizli internet gezintisi yapma ve yer imleri ile şifrelerin güvenli bir şekilde senkronizasyonunu yapmak için kullanılabiliyor.

Hafıza seçenekleri 64 GB’tan başlayıp 1 TB’a kadar çıkan Victorinox SSD’lerin fiyat aralığının 400 ile 3.000 dolar arasında olması bekleniyor.

Demirel, Sezer ve Evren’e Köşk yolu kapanıyor

TBMM Anayasa Komisyonunda, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı kabul edildi.

Tasarıya, AKP milletvekillerinin verdiği bir önergeyle, Alt Komisyonda konulan geçici maddede değişiklik yapıldı.

Maddede, ”11. Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 7 yıldır. 31 Mayıs 2007 tarihli Anayasanın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önce seçilen cumhurbaşkanları, iki defa seçilememeleri kuralı dahil, Anayasanın değişiklik öncesi hükümlerine tabidir” denildi.

Böylece, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte Ahmet Necdet Sezer, Süleyman Demirel ve Kenan Evren, yeniden cumhurbaşkanı adayı olamayacak.

TASARIDAN
— Tasarıya göre, Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek ve seçimler 5 yılda bir yapılacak.

— Bir kişi, en fazla iki kez cumhurbaşkanı olabilecek.

— Tek aday olması halinde, oylama referandum şeklinde yapılacak.

— Cumhurbaşkanı adayları, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan, tüzel kişilerden ve Türk uyruğunda olmayan gerçek kişilerden maddi yardım alamayacak.

— Her bir kişinin adaylara yapabileceği nakdi yardım miktarı, en yüksek devlet memuruna mali haklar kapsamında fiilen yapılmakta olan her türlü ödemelerin bir aylık brüt tutarını geçemeyecek.

— Cumhurbaşkanı adayı olan başbakan ve bakanlar, propaganda döneminde makam aracı ve uçaklar da dahil kamu kaynaklarını kullanamayacak.

— 11. Cumhurbaşkanı’nın (Abdullah Gül) görev süresi 7 yıl olarak uygulanacak.

— Son Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önce seçilen cumhurbaşkanları, iki defa seçilememeleri kuralı dahil, Anayasanın değişiklik öncesi hükümlerine tabi olacak.

— Böylece Abdullah Gül, Ahmet Necdet Sezer, Süleyman Demirel ve Kenan Evren, ikinci kez cumhurbaşkanı olamayacak.

Çin’de toplu intihar girişimi

0

Çin’de teknoloji devi Foxconn’un oyun konsolu üretilen bir fabrikasında işçiler, yönetimin taleplerini kabul etmemesi üzerine toplu intihar girişiminde bulundu.

Çin’in Wuhan şehrinde Tayvan merkezli teknoloji devi Foxconn’un bir fabrikasında çalışan işçiler, zam taleplerinin kabul edilmemesi üzerine toplu intihar girişiminde bulundu.

İMC Tv haberine göre Microsoft’un oyun konsolu XBox’ın üretildiği fabrikada işçiler yönetimden maaşlarına zam istedi, ancak olumsuz cevap aldı. Financial Times’ın haberine göre işçiler bunun üzerine fabrikanın çatısına çıkarak topluca intihar edecelerini bildirdiler.

Fabrika yönetimiyle işçiler arasında bir uzlaşmaya ancak valinin arabuluculuk yaptığı uzun pazarlıklar sonucu ulaşılabildiği bildirildi.

İntihar girişiminde bulunan işçiler, şirket tarafından kendilerine daha önce zam sözü verildiğini ve daha önce çalıştıkları yerden Wuhan’daki fabrikaya bu sözle birlikte gönderildiklerini söylediler.

2010 yılında Foxconn’un fabrikalarında çalışan 18 işçi intihar etmiş ve bu işçilerden 14’ü hayatını kaybetmişti.