Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), halen tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili davada Türkiye’nin temyiz başvurusunu kabul etti ve davanın AİHM Büyük Daire’de görüleceğini duyurdu.
Adalet Bakanlığı, AİHM’nin 20 Kasım 2018’de Demirtaş’ın serbest bırakılması ve tutuksuz yargılanması gerektiği yönündeki kararına, 18 Şubat 2019 tarihinde ‘Davanın AİHM Büyük Daire tarafından incelenmesi’ talebiyle itiraz etmişti.
Türkiye’nin itirazını inceleyen Büyük Daire bünyesinde beş hakimden oluşan kurul, 19 Mart 2019 tarihinde verdiği karar ile söz konusu davanın Büyük Daire tarafından incelenmesi gerektiğine karar verdi. Kararla birlikte davaya ilişkin Demirtaş’a ve hükümete görüşleri yeniden sorulacak. AİHM tarafından belirlenecek bir tarihte Strazburg’da duruşma yapılacak ve yeni bir karar verilecek.
Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli hakkında “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında hazırlanan dosya, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması için yetkili olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli hakkında, 31 Ocak günü Tunceli’de katıldığı partisinin aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle Cumhriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı.
Aday tanıtım toplantısında “Abdullah Öcalan hakkında övücü sözler söylediği ve konuşmanın çeşitli bölümlerinde yasadışı terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Temelli’nin dokunulmazlığının kaldırılması için dosya hazırlandı.
Hazırlanan dosya, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasında yetkili olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Yine aynı toplantıda konuşma yapan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Halide Türkoğlu’nun da “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatıldı.
Bilim insanları deniz kirliğinin kritik seviyeler ulaştığı uyarılarını tekrarlarken, Filipinler’de yavru bir balina 40 kilo plastik yutması sonucu yaşamını yitirdi.
Sputnik’in aktardığı habere göre, Cuvier gagalı balinası olarak bilinen türe ait olan yavru balina Davao City yakınlarında karaya vurdu.
Olayı inceleyen sivil toplum örgütü D’ Bone Collector Museum gönüllüleri, balinanın midesinden 40 kilogram plastik poşet çıktığını duyurdu.
Gönüllülerin paylaştığı mesajda, “Şu ana kadar bir balinada tespit ettiğimiz en yüksek plastik seviyesi. Bu iğrenç. Su yollarına ve okyanuslara çöplük muamelesi yapmaya devam edenlere karşı hükümet harekete geçmeli” ifadelerine yer verildi.
Geçen yıl Nisan ayında da İspanya’da kıyıya vuran bir balinanın midesinde 29 kilo plastik bulunmuştu.
Birleşik Krallık’ta Brexit anlaşmasını bir kez daha onaya sunma planına Avam Kamarası’nın Başkanı karşı çıktı. Anlaşma iki kez reddedilmişti.
Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’den çıkış sürecine (Brexit) ilişkin anlaşmanın İngiliz Parlamentosu’nda yarın bir kez daha oylanması için yapılan hazırlığa, parlamentonun alt kanadı olan Avam Kamarası’nın Başkanı John Bercow karşı çıktı.
Bercow, parlamentonun yüzyıllardır uyguladığı kuralları gerekçe göstererek, iki kez reddedilen anlaşmanın bir kez daha meclisin onaya sunulmasına izin vermeyeceğini söyledi. Bercow, yeni bir oylama yapılabilmesi için anlaşmanın metninde farklılık olması gerektiğini dile getirdi. Avam Kamarası’nın Başkanı, yeni önergenin “özünde farklı” olması gerektiğini vurgulayarak, “sadece metin olarak değil, içerik olarak farklı olması gerekiyor” dedi.
Brexit anlaşması oylanmazsa ne olacak?
İngiltere’de Theresa May hükümeti, Avrupa Birliği (AB) liderleri ile Perşembe günü yapacağı görüşme öncesinde anlaşmayı bir kez daha parlamentonun oylamasını sunmak istiyor. May, anlaşmanın onaylanmaması durumunda Brexit’te uzun ve ucu açık bir sürecin başlayabileceği uyarısında bulunmuştu.
Bercow’un kararının, Birleşik Krallık’ın AB’den anlaşmasız ayrılma ihtimalini artırdığı belirtiliyor. Ancak May hükümeti AB onay verirse, ayrılma tarihini erteleyebileceğini açıklamıştı. Brüksel ile anlaşma olmadan Birlik’ten ayrılmanın kıta Avrupası ile ticarette ciddi aksamalara neden olmasından endişe ediliyor. Normal koşullarda Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılığının 29 Mart’ta gerçekleşmesi öngörülüyordu.
Anlaşmazlığın nedeni ne?
May’in Brexit’ten çıkış için AB ile vardığı anlaşma iki kez milletvekilleri tarafından reddedildi. Anlaşmaya karşı olanların eleştirdiği konuların başında Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda arasına fiziki bir sınır getirilmeyeceği konusunda anlaşmada yer alan bir tedbir maddesi yatıyor.
Söz konusu madde, Birleşik Krallık’ın AB ile kapsamlı bir ticaret anlaşması imzalayana dek Gümrük Birliği içinde kalmasını, Kuzey İrlanda’nın da bir dizi AB kuralına tabi olmasını öngörüyor. Brexit yanlıları tedbir maddesinin ülkeyi ucu açık olarak AB düzenlemelerine bağlı kalmaya mahkum edebileceeği endişesini taşıyor. Karşı olanlar ise Kuzey İrlanda ile merkezi yönetim arasındaki bağı zayıflatacağına dikkat çekiyor.
Afrika’nın güneydoğusunu vuran Idai Tropikal Kasırgası, geçtiği yerlerde ciddi can kaybı ve hasara neden oldu Mozambik Devlet Başkanı Filipe Nyusi, kasırga nedeniyle 1000’den fazla kişinin hayatını kaybetmiş olabileceğini açıklarken, Zimbabve’de ise 200 kişi kayıp.
Idai Kasırgası, Perşembe günü Mozambik’in Beira kentini vurdu ve buradan da Zimbabve’ye geçti. Kasırga beraberinde kuvvetli rüzgar, yoğun yağış ve sel getirdi.
Nyusi, televizyondan halka yaptığı açıklamada, “Şu ana kadar resmi can kaybı 84. Ancak bu sabah olup biteni anlayabilmek için kasırganın vurduğu bölgeyi havadan inceledik ve elde ettiğimiz bulgular can kaybının 1000’in üzerinde olabileceğini gösteriyor. Çok büyük bir insani felaketle karşı karşıyayız. 100 binden fazla kişi tehlike altında” dedi.
Bölgenin havadan çekilen fotoğraflarında, sel sularının binaların en üst katına kadar çıkması nedeniyle çok sayıda kişinin çatılarda mahsur kaldığı ve kurtarılmayı beklediği görülüyor.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu, Beira kentindeki hasarın boyutlarını “çok ağır ve dehşet verici” olarak tanımladı.
Avustralya’da “Sir Freddie” adlı bir koçun 50 yıl önce dondurulan spermleriyle hamile kalan koyunlar sağlıklı kuzular doğurdu.
Sir Freddie ve diğer üç koçun spermleriyle 34 yavru dünyaya geldi. Sir Freddie, spermi bozulmadan en uzun süre dondurulan canlı olarak tarihe geçti.
Sdyney Üniversitesi’nde 1968’de başlatılan projede, merino cinsi koçlar, buruşuk olan postlarının diğer türlere göre daha fazla yün içermesi nedeniyle seçilmişti. Beş yaşındayken spermi dondurulan Sir Freddie 1970’lerde öldü.
Merino cinsi koyunlar, tüylerini kırpmanın zor olması ve sinek riski nedeniyle sonradan gözden düştü.
‘Başarı oranı, yeni dondurulan spermlerinkinden daha yüksek’
Sydney Üniversitesi’nden Jessica Rickard, “50 yıl önce dondurulan spermle, geçen yıl dondurulanlar arasında hiçbir fark olmadığını tespit ettik” dedi.n
Proje kapsamında Sir Freddie ve diğer koçların spermleri 56 koyunun yumurtalarıyla döllendirildi. Bu hayvanlardan 34’ü hamile kaldı.
Yumurtaları yeni dondurulan spermlerle döllenen 1048 koyundan 618’inin hamile kaldığı görüldü. Buna göre 50 yıllık spermlerde hamilelik oranı yüzde 61, yeni spermlerdeki hamilelik oranı ise yüzde 59 oldu.
Sir Freddie ve diğer koçların spermlerini, 8,000 merino koyunu sahibi olan bir çiftçi bağışlamıştı.
Spermleri, Soğuk Savaş sırasında Gulag’daki Sovyet toplama kampından kaçarak Avustralya’ya yerleşen ve bu teknolojinin öncüsü olarak kabul edilen Macar doktor Steven Salamon sıvı nitrojenle dondurmuştu.
Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, katliam görüntülerini seçim mitinglerinde gösteren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Peters, bu durumun Yeni Zelandalıları tehlikeye attığını söyledi.
Yeni Zelanda hükümeti, 50 kişinin hayatını kaybettiği cami saldırılarının görüntülerini seçim mitinglerinde göstermesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, Erdoğan’ın katliamın görüntülerini göstermesinin ülke dışındaki Yeni Zelandalıları tehlikeye atabileceğini söyledi.
Kabine toplantısından sonra konuşan Peters, “Bu ülkeyi yanlış yorumlayan bu tür her şey – şüphelinin Yeni Zelanda vatandaşı olmadığı da düşünüldüğünde – Yeni Zelanda halkının geleceğini, güvenliğini ve yurt dışındaki insanlarımızı tehlikeye atıyor ve tamamen haksız bir durum” dedi.
‘ÇAVUŞOĞLU’NA SÖYLEDİK’
Peters, kabine toplantısına ilişkin değerlendirmesinde, “Diğer herhangi bir ülkenin, hatta Türkiye’nin, Yeni Zelanda’yı yanlış yorumlamaması konusunda uzun bir diyalog gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı. Peters, saldırıdan sonra ülkelerini ziyaret eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na Erdoğan’ın görüntüleri seçim kampanyasında kullanmasının yanlış olduğunu söylediğini de aktardı.
Yeni Zelanda’da cuma namazı sırasında 50 kişiyi öldüren Brenton Tarrant isimli Avustralyalı saldırgan, ilk saldırıyı Facebook sayfasından canlı yayınlamıştı. Görüntüler tüm dünyada tartışma yaratmış, eleştirilerin hedefi olan Facebook 1.5 milyondan fazla videoyu kaldırdığını açıklayarak kendini savunmak zorunda kalmıştı.
Görüntüleri seçim mitinglerinde gösteren Erdoğan ise bugün Çanakkale Zaferi’nin 104. yılı için düzenlenen törende, “Dedeleriniz geldi, kimi ayaklarının üzerinde kimi tabutla geri döndü. Aynı niyetle gelecekseniz bekleriz. Sizi de dedeleriniz gibi uğurlayacağız. İstanbul’u Konstantinapol yapamayacaksınız” ifadelerini kullanmıştı.
Hollanda’nın Utrecht kentinde silahlı saldırı düzenlendi. Üç kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı düzenlediği iddia edilen Türk asıllı Gökmen Tanış’ın akşam saatlerinde yakalandığı açıklandı.
Hollanda’nın Utrecht kentinde düzenlenen birden fazla silahlı saldırının arkasında 37 yaşında bir Türk’ün bulunduğu açıklandı. Hollanda polisi, Türkiye’de doğan Gökmen Tanış isimli saldırganın yakalandığı duyuruldu.
‘IŞİD BAĞLANTISI İLE TUTUKLANMIŞTI’
Utrecht’te yaşayan Türk bir işadamı, Tanış hakkında BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Birkaç sene önce IŞİD bağlantısı nedeniyle tutuklanıp bırakıldı. Türk toplumuna pek karışmazdı, münzevi bir tipti” dedi.
İş adamı, Gökmen Tanış’ın 2 Temmuz 1981 Yozgat doğumlu olduğunu, daha önce Çeçenistan’a gidip savaştığını söyledi.
ÜÇ KİŞİ ÖLDÜ, ÜÇ YARALININ DURUMU AĞIR
Son olarak, saldırıda üç kişinin yaşamını yitirdiği ve dokuz kişinin yaralandığını açıklandı. Yaralılardan üçünün durumu ağır.
De politie vraagt u uit te kijken naar de 37-jarige Gökman Tanis (geboren in Turkije) in verband met het incident vanmorgen aan het #24oktoberplein in Utrecht. Benader hem niet zelf maar bel direct de opsporingstiplijn 0800-6070 pic.twitter.com/QZ88s3Wl0k
Saldırılardan birinin kent merkezi dışında bir meydanda bulunan tramvayın içinde düzenlendiği ve terör saldırısı ihtimali üzerinde durulduğu belirtiliyor. Olay yerine helikopter ve acil müdahale ekipleri sevk edildi. Görgü tanıkları yerde yatan bir kadın gördüklerini ve birkaç kişinin koşarak olay yerinden uzaklaştığını söyledi. Hollanda basınına konuşan bir tanık ise tramvayda bir erkeğin aniden ayağa kalkarak ‘büyük bir silahla’ ateş etmeye başladığını söyledi. Tanık, “Tramvayın arkasındaydım. Koltuklarda oturan insanlara nişan alıyor gibiydi. Kondüktör hemen kapıyı açmadı. Yanımdaki iki genç pencereyi tekmeleyerek açtı. Ben de oradan dışarı kaçtım. Birçok kişi böyle kurtuldu” dedi.
Saldırganın bir araçla olay yerinden kaçtığı belirtiliyor. Bir evde arama yapıldığı belirtiliyor.
Akşam saatlerinde yapılan açıklamada saldırganın yakalandığı duyuruldu.
HOLLANDA BAŞBAKANI KABİNEYİ TOPLADI, POLİS OKULLARIN KAPANMASINI TALEP ETTİ
Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise kabineyi kriz toplantısına çağırdı.
Polis Utrecht kentindeki okullarda giriş ve çıkışın sonlandırılması talimatını verdi. Polis ayrıca camiler ve ulaşım merkezlerinde güvenlik önlemlerini arttırdı.
Yeni Zelanda’da 50 kişinin ölümüyle sonuçlanan cami saldırılarını gerçekleştiren Brenton Tarrant, mahkemede savunmasını kendi yapacak. Tarrant’ın, mahkemeyi görüşlerini duyurmak için bir araç olarak kullanacağı iddia ediliyor.
Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camiye düzenlenen ve 50 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırılardan sonra gözaltına alınan Brenton Tarrant, mahkemenin kendisine tahsis ettiği avukatı reddederek kendi savunmasını kendi yapacağını açıkladı. Tarrant’ın dava sürecini görüşlerini duyurmak için bir platforma dönüştürmeye çalışabileceği uyarıları yapılıyor.
Geçen hafta Cuma günü görülen duruşmaya Tarrant ile birlikte çıkan eski avukatı Richard Peters, 5 Nisan’da yeniden mahkemeye çıkarılması beklenen 28 yaşındaki Avustralya vatandaşı Tarrant’ın akli dengesinin yerinde olduğuna inandığını söyledi.
‘HİÇBİR PİŞMANLIK BELİRTİSİ GÖSTERMİYOR’
Richard Peters, zanlının talebi üzerine görevine son verildiğini söyledi. Peters, “Tarrant’ın aşırı görüşleri dışında zihin sağlığında bir sorun yok gibi görünüyor. Hiçbir pişmanlık belirtisi göstermiyor” dedi. Peters, Tarrant’ın duruşmayı görüşlerini duyurmak için bir fırsat olarak kullanmak isteyebileceğini söyledi.
Tarrrant internette yayımladığı 74 sayfalık “manifestosunda” amacının “Avrupa topraklarındaki göçü azaltmak olduğunu” söylüyor. ABD Başkanı Donald Trump’ı da “Ortak dava ve yeni beyaz kimliğinin sembolü” diye nitelendiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş’a ilişkin “Mansur Yavaş, seçimlere girebilse dahi, seçimden sonra bunun bedelini kendisi ödeyeceği gibi bedelini Ankaralılara da ödetme durumuna düşürür” dedi.
Belgelerin ortaya çıkması, yargının Sayın Yavaş’la ilgili vermiş olduğu karar kenara konulacak bir şey değil. Bu seçime böyle girebilse dahi seçimden sonra bunlar milletin önüne gelecek, milletin önüne geldiği zaman burada çok ciddi bir bedeli kendisi ödeyeceği gibi Ankaralı hemşehrilimize de ödetme durumuna düşürür.
Burada iki aday yarışıyor. Birisi Yavaş. Ama bir diğeri Mehmet Özhaseki. Bunları benim partilim olduğu için söylemiyorum. Futbol takımı tutar gibi siyasi parti tutmamak gerekiyor. Bu zat zaten yuvarlanıyor. Kökeni MHP’li. Geldi CHP’den iki kez girdi, kaybetti.
Özhaseki 5 dönem Kayseriyi yönetti. Kayseriyi nereden aldı, nereye getirdi. Bu çok önemli. Bunun dışında ben tabii orada 5 dönem yapınca seni Ankara’ya almamız lazım. Ve Mehmet Bey’i yanıma aldım. Milletvekili oldu. İlk etapta kendisini Çevre ve Şehircilik Bakanı yaptık. Bu bakanlığın da belediyelerle ilgili bir çok işlevi var. Mehmet Bey de bu işlerde işi çok iyi bilen bir arkadaşımız. Bu arada tabii Mehmet Bey’in üzerine çok önemli bir yük de yıktık. Güneydoğu çukurlarla aşılmıştı. Terör örgütü çukurlarla delik deşik etmiş. Bitişik nizam evlerde de apartmanlar aşağıdan tünellerle birbirine bağlanmıştı. Mehmet Bey’e bunları yıkmamız lazım dedim. Buradaki insanlara biz konutlarını yapıp vereceğiz.”