Ana Sayfa Blog Sayfa 2424

Greta Thunberg ABD’ye ulaştı

BM zirvesine katılmak için yelkenli yatla ABD’ye giden Greta Thunberg’in yolculuğu, 15 günün ardından tamamlandı. 16 yaşındaki aktivist, New York’a ayak bastı.

Çevre aktivisti Greta Thunberg 15 gün süren bir yolculuğun ardından Atlantik Okyanusu‘nu yatla geçerek Amerika Birleşik Devletleri‘ne (ABD) ulaştı. Thunberg’i yattan indiği limanda aralarında aktivistler ve basın mensuplarının bulunduğu yüzlerce kişi karşıladı.

Thunberg, 14 Ağustos’ta İngiltere’nin Plymouth kentinden çevre dostu bir yatla yola çıkmıştı.

Thunberg’i New York’taki limanda yüzlerce kişi karşıladı.

Yolculukta yaşadıklarını Twitter hesabı üzerinden takipçileri ile paylaşan Thunberg bugün New York‘a yaklaştıklarını duyurmuştu. Coney Island açıklarında kısa bir süre için demir attıklarını belirten Thunberg, gümrük ve kontrol işlemlerini yapmalarının ardından North Cove Marina‘da yolculuklarının son bulacağını yazmıştı.

 

Uçağa binmeyi reddetmişti

Uçaklar yüksek karbon emisyonu ürettiği için Thunberg, Atlantik Okyanusu’nu aşacağı yolculuğu yeni nesil teknoloji ürünü, tuvaleti ve duşu olmayan bir yelkenli yatla gerçekleştirmeyi tercih etti. Malizia II adlı 18 metre uzunluğundaki yatta güneş panelleri ve deniz dalgasından elektrik üreten türbinler bulunuyor. New York’ta yapılacak olan Birleşmiş Milletler İklim Eylem Zirvesi’ne katılacak Thunberg’in burada bir konuşma yapması bekleniyor.  Thunberg, zirve öncesinde Kanada ve Meksika‘da gençler tarafından düzenlenecek eylemlere katılacak.

Genç aktivistin Avrupa’ya dönüş yolculuğunu nasıl yapacağı ise henüz açıklanmadı.

Amazon yangınları uzaydan görülebiliyor

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda görev yapan astronot Parmitano, twitter hesabından paylaştığı fotoğraflarla, yangının binlerce km. öteden görülebildiğini gösterdi.

Dünyanın akciğerleri olarak tanımlanan Amazon yağmur ormanlarında yangınlar devam ediyor. Yağmur ormanlarında her geçen dakika bir buçuk futbol sahası büyüklüğündeki alan yok oluyor. Euronews’in aktardığına göre, Uluslararası Uzay İstasyonu‘nda görev yapmakta olan İtalyan astronot Luca Parmitano twitter hesabından paylaştığı fotoğraflarda yangının boyutlarını gözler önüne serdi. Parmitano paylaşımında insan kaynaklı onlarca yangının binlerce kilometre öteden görülebildiğini duyurdu.

Yangın, günlük hayatı da derinden etkiler hale geldi. Brezilya’nın üçüncü lig futbol takımları Atletico Acreano ile Luverdense arasında pazar günü Rio Branco‘da oynanmakta olan maça, alevlerin sahaya çok yaklaşması sonucu oluşan yoğun duman nedeniyle ara verildi.

Brezilya yüzünü komşularına döndü

Devam eden yangınların söndürülmesiyle ilgili G7 ülkelerinin önerdiği 20 milyon dolarlık yardımı koşullu kabul edebileceğini açıklayan Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro ise komşularıyla ortak bir politika geliştirmeye hazır olduğunu açıkladı. Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera ile başkent Brazilya’da görüşen Bolsonaro, komşusunun yangınlarla mücadele için dört uçağını hizmete sunma teklifini kabul ettiğini açıkladı. Brezilyalı lider ayrıca Amazon ormanlarının korunması için ortak bir politika geliştirmek üzere Venezuela dışındaki bölge ülkeleri ile 6 Eylül’de Kolombiya’nın Leticia kentinde biraraya geleceklerini duyurdu.

Şili Devlet Başkanı Pinera da görüşme sonrasındaki açıklamada çevresel sorunlarına karşı ülkelerin doğal kaynaklarını çevresel sorumlulukları ve yerli halklar dahil vatandaşlarının gereksinimleri doğrultusunda akılcı ve sürdürülebilir kullanabilmesi hususunda ulusal egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi. Şilili lider bu krizle mücadelede ikili işbirliği ve uluslararası mali yardımların kullanımının çok değerli ve önemli olduğunu da vurguladı.

Brezilya’nın yanı sıra Kolombiya, Peru, Venezuela, Bolivya, Ekvador, Surinam, Guayana ve Fransız Guayanası’nda da Amazon yağmur ormanları bulunuyor.

 

İstanbul’da 24 saat toplu ulaşım başlıyor

Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, 30 Ağustos gece 12’den sonra, yoğun hatlarda 24 saat ulaşımı İstanbul’da başlatacaklarını duyurdu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentin her noktasının birbirinden farklı olduğunu belirtti ve 30 Ağustos’ta yoğun hatlarda 24 saat ulaşımın başlayacağını açıkladı. 24. Dönem Tren Sürücüsü Bröve törenine katılan İmamoğlu, dördü kadın 66 tren sürücüsüne brövelerini verdi.  Bakırköy’deki Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan İmamoğlu, “Dört kadın sürücümüz var burada. Her işe bir kota koymazsak, toplumda kadınları yaşamın içerisine katmazsak hayat zor olur, zorlaşır. Bundan sonra benim özel talebim ve talimatımdır ki, uygun her iş ortamına maksimum kadın katılımını sağlamak zorundayız. Ben kadın istihdamını çok önemsiyorum” dedi.

Yoğun hatlarda 24 saat ulaşım

Sözü İstanbul’un ulaşımına getiren İmamoğlu şunları söyledi: “Bu şehir 24 saat yaşıyor. Gece mesaisine kalandan, gece bu şehrin çok aktif olduğunu biliyoruz. Kentin her noktası birbirinden farklı. Uzun yıllardır tartışılan 24 saat üzerinden taşımanın sağlanmasıyla ilgili ne yazık ki, bir türlü başlanamayan bu uygulamayı özellikle metro hatlarında ve de çok yoğun metro hatlarında, çok yoğun otobüs hatlarında 30 Ağustos gece 12’den sonra başlatacağız. Bunu şimdiden müjde edelim.”

Kılıçdaroğlu: İSMEK’de Kürtçe kurslar verilecek

Kürt Dili ve Edebiyatı mezunlarıyla biraraya gelen CHP lideri ‘Eğer beraber ve birlikte yaşıyorsak insan olarak bütün hakların eşit olması lazım’ dedi

Hakkı Savunanlar Platformu tarafından dün (27 Ağustos) İstanbul’da organize edilen programda Kürt Dili ve Edebiyatı mezunlarıyla bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İSMEK’te Kürtçe kurslarının hayata geçirileceğini belirtti. Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Kürtçe dışında başka bir dil bilmeyen yaşlılara Kürtçe bakım hizmeti vereceğini de söyledi.

Toplantıya CHP lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Parti Meclisi Üyesi Tekin Bingöl ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Kürt Dili Edebiyatı mezunları ve Hakkı Savunanlar Platformu aktivistlerinin yanı sıra, Millet İttifakı’nın 31 Mart seçimlerindeki Saadet Partili Adıyaman Belediye Başkan Adayı Ahmet Faruk Ünsal, yazar İlhami Işık, gazeteci yazar Ali Fikri Işık ve Yeni Şafak eski yazarı Müfid Yüksel gibi isimler katıldı. Yaklaşık dört saat süren toplantıda Kürt Dili ve Edebiyatı mezunlarının işsizlik sorunu ile birlikte kayyımlar, CHP’nin Kürt sorununa bakışı, yeni anayasa gibi konular da tartışıldı.

İBB’de Kürtçe bakım hizmeti verilecek

Medyascope’taki habere göre, İSMEK’te Kürtçe kurslarının hayata geçirileceğini belirten CHP lideri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kürtçe dışında başka bir dil bilmeyen yaşlılara Kürtçe bakım hizmeti vereceğini de söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Kürtçenin yasal olarak kullanılması, öğrenilmesi, okutulması konusu tamamen yasal bir düzenleme ve bu yasal düzenlemenin de yapılması gerekiyor. Nerede yapılacak? Parlamentoda yapılacak. Buna uygun bir zemin oluşabilirse inanıyorum ki bütün parlamenterler de buna ‘Evet’ diyeceklerdir. Kürtçenin yasal olarak kullanılması ya da Kürtçe üzerindeki yasakların kaldırılması gibi durumları Ekrem İmamoğlu ya da yerel yönetimler çözemez, çünkü bu onların ilgi alanına girmiyor. Onlar olsa olsa ancak kurs açabilirler. Başka bir düzenleme yapamazlar.”

“Bütün halkların eşit olması gerekir”

Anadilin vazgeçilmez bir hak olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:“Eğer beraber ve birlikte yaşıyorsak insan olarak bütün hakların eşit olması lazım. Bunu eşit hale getirmek de demokrasinin bir gereğidir. Kişilerin kendi anadilini öğrenmesi, anadilinde okuması ve yazması en doğal ve vazgeçilmez haklardan birisidir. Kürtçe de bunların içerisinde yer alıyor. İnsan hakları çerçevesinde baktığımızda da hepimizin en büyük dileği bunun gerçekleşmesidir.”

Meksika’da kulübe silahlı saldırı: 26 kişi öldü

Coatzacoalcos kentindeki bir striptiz kulübüne yapılan silahlı saldırıda en az 13 kişi de ağır yaralandı. Saldırının bir çete hesaplaşması olduğu düşünülüyor.

Mesika‘nın Veracruz eyaletindeki Coatzacoalcos şehrinde, bir striptiz kulübüne silahlı kişilerin saldırması sonucu en az 26 kişi hayatını kaybetti. Caballo Blanco adındaki barda salı gecesi gerçekleşen ve çete mensuplarının yaptığı düşünülen saldırıda en az 13 kişi ağır şekilde yaralandı.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre, çarşamba günü bir açıklama yapan Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, gerçekleşen saldırıyı ‘korkunç’ olarak nitelendirdi.

Federal yetkililerin saldırının yerel yetkililer ve organize suç çeteleri arasında bir anlaşmazlıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştıracağını belirten Lopez Obrador, saldırganların gece kulübünün acil çıkış koridorlarını ateşe vermesiyle ölümlerin sayısının arttığını belirtti. Saldırıdan kurtulanlar, barda çok yüksek sesle reggaeton müziği çaldığı için dansçıların ve barda eğlenenlerin çıkan yangını görene kadar saldırının farkına varmadığını söyledi. Görgü tanıkları da, saldırganların birkaç araç içinde mekana geldiğini, tüfekler ve silahlar ile güvenlik görevlilerini tehdit ettiklerini ve girişi kapadıklarını söyledi.

Yetkililer çok sayıda kişinin duman zehirlenmesinden öldüğünü ifade etti.

Saldırının ardından gece kulübünün girişi, yakınlarıyla ilgili haber almak isteyen insanlarla doldu.Meksikalı lider Lopez Obrador aynı zamanda soruşturmadaki ilk bulguların bazı zanlıların bu yıl içinde gözaltına alındığını, ancak daha sonra salıverildiklerini gösterdiğini söyledi; bunun araştırılacağını ekledi. Bu; ülkedeki şiddet sarmalıyla mücadele sözü veren Lopez Obrador’un Aralık ayında ülkenin başına geçmesinden beri gerçekleşen en kanlı saldırı oldu.

Geçen yıl şiddet rekor kırdı

Salı gecesi gerçekleşen saldırı, Veracruz eyaletindeki şiddet zincirinin son halkası. Veracruz eyaleti, uyuşturucu çeteleri arasındaki savaş ve siyasi yolsuzluk ile uzun zamandır şiddetli bir şekilde sarsılıyor. Nisan ayında Veracruz’da bir başka barda meydana gelen saldırıda 13 kişi hayatını kaybetmişti.

Kundakçılar kamera kayıtlarında

İzmir Karşıyaka’da 500 hektar ormanlık alanın yanmasına yol açan kundakçılar, mobil kameralara yakalandı. Üç kişi gözaltına alındı.

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde, 20 Ağustos 2019 tarihinde ormanı yaktıkları iddia edilen üç kişi, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’nün mobil kameralarına saniye saniye yansıdı. 360 derecelik kamerada yangının başlama anı ve kişilerin bölgeden ayrılışları yer alırken, söz konusu kişiler, kameralardan tespit edilerek İzmir polisi tarafından operasyonla yakalandı.

Karşıyaka ilçesi Körfez Mahallesi mevkiinde, 20 Ağustos 2019 tarihinde orman yangını çıkmıştı. Yangının çıkmasının ardından gelen ihbarlar üzerine İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekipler, zamanında müdahaleyle havadan ve karadan yangını kontrol altına almıştı.Geçtiğimiz günlerde Karşıyaka ilçesindeki yangınla ilgili çok önemli bir gelişme yaşandı.

Araçla geldiler, yakıp gittiler

Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekipler, daha önce belirlenen alanlara seyyar (mobil) kameralar yerleştirmişti. Görev alanındaki orman alanlarını yakından takip eden ekipler, Körfez Mahallesi mevkiinde 20 Ağustos 2019 çıkan yangında kameralardan üç kişiyi tespit etti. Görüntülerde, bir aracın yangın başlamadan bölgeye geldiği görülüyor. 360 derece hareket eden kameralar, bir sonraki turunda ise yangının ilk başladığı anları ve bir kişiyi saniye saniye kaydediyor.

Bu tespitin ardından ekipler, hemen durumu İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdi. Görüntüler daha sonra da İzmir polisiyle paylaşıldı. Yapılan çalışmalarla tespit edilen üç kişi yakalandı.

Riskli bölgelerde devriye

İzmir Orman İşletme Müdürü Erdal Şahan, yangın gözetleme kulelerinin göremediği kör noktaları uygulamaya koydukları seyyar yangın gözetleme araçları ile takip ettiklerini söyledi. Şahan şöyle konuştu: “Seyyar  kameraları belirli zaman dilimlerinde riskli bölgelerde görevlendirerek devriye attırıyoruz. Bu kamera sistemimiz 360 derece dönebiliyor. Binlerce hektarlık orman alanını yüksek çözünürlükte kayıt altına alabiliyor. Özellikle hafta sonları insanların orman alanlarına eğilimin fazla olduğu zamanda sıklıkla seyyar kameraları kullanıyoruz. Oldukça faydalı geri dönüşler aldık. 20 Ağustos 2019 tarihinde Karşıyaka Körfez Mahallesi mevkiinde ormanlık alanda çıkan yangını bu kameralar sayesinde tespit edip, beş dakika içinde müdahale ettik, iki saat içinde de kontrol altına aldık. Kamera kayıtlarını incelediğimizde yangının çıktığı noktaya giriş çıkış yapan, içinde üç kişi bulunan bir araç tespit ettik. Kayıtları güvenlik güçlerine teslim ettiğimizde yapılan teknik incelemede emniyet güçlerince kimlikleri tespit edilen H.B, M.G ve M.D isimli şahıslar yakalanmıştır.”

Hakem Heyeti, hükümetin teklifini onayladı: Memura 2020 için 4+4 zam

Sendikalarla hükümet  20 günlük yasal sürede anlaşamayınca devreye giren Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, beş milyonu aşkın memur ve emekli için Hükümetin verdiği zam teklifini onayladı; 2020’de yüzde 4+4, 2021’de yüzde 3+3 zam yapıldığını açıkladı. Sendikalar tepkili.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, 3 milyon 200 bin memur ile iki  milyona yakın memur emeklisini ilgilendiren 5. Dönem Toplu Sözleşmesi’ni sonuçlandırmak için toplantılarını sonlandırdı. Hükümet ile memur sendikaları 20 günlük yasal sürede anlaşamayayınca süreci üstlenen Heyet,  memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına hükümetin teklifini onaylayarak 2020’de yüzde 4+4, 2021’de yüzde 3+3 zam yapıldığını açıkladı.

Kurul 11 üyeden oluşuyor. Bu üyelerden 6’sını hükümet belirliyor. Sayıştay Başkanı’nın başkanlık ettiği kurulda üç bakanlıktan üyeler, memur konfederasyonları temsilcileri ve 2 akademisyen bulunuyor.

Sendikalardan tepki: Kabul edilemez

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Tümer, 5. Dönem Toplu Sözleşmesine dair, “Bizim bu zammı kabul etmemiz mümkün değil. Yaklaşık 3 milyon 200 bin memur ve 2 milyonu aşkın memur emeklisi ile bunların aileleri de dahil 20 milyon insan hayal kırıklığına uğramıştır.” dedi. Yetkili konfederasyon olan Memur-Sen‘in toplu sözleşme sürecini kötü bir şekilde yürüttüğünü, orada kötü yürütülen sürecin, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nda da devam ettiğini söyleyen Tümer şunları kaydetti: “Konfederasyon olarak başkanlar kurulumuzu toplayacağız, üretimden gelen gücümüzü kullanmak da dahil olmak üzere kamu çalışanlarının lehine olan her türlü eylem ve etkinliği mutlak suretle ele alacağız.”

Memur Konfederasyonu kabul etmemişti

Görüşmeler kapsamında hükûmet, 16 Ağustos’ta Kamu İşveren Heyeti adına ilk zam teklifini açıklamıştı. 2020’nin ilk altı ayında yüzde 3,5, ikinci altı ayında yüzde 3, 2021’nin ilk altı ayında yüzde 3, ikinci altı ayında yüzde 2,5 zamdan oluşan bu teklif, memur konfederasyonlarınca kabul görmemişti. Bunun üzerine hükümet, 18 Ağustos’ta 2020’de yüzde 4+4, 2021’de yüzde 3+3 zamdan oluşan yeni bir teklifte bulunmuştu.

Kamu Görevliler Sendikaları Heyet Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bu teklifin de sözleşmeyi imzalama seviyesinin uzağında olduğunu belirterek, yeni teklif beklediklerini söylemişti.Tarafların yasal olarak belirlenen müzakere süresinin son gününde de anlaşamaması üzerine, Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvuru süreci başlamıştı.

Konfederasyon talepleri

Toplu sözleşme masasında 11 hizmet kolunun tamamıyla yetkili konfederasyon olan Memur-Sen, taban aylığa seyyanen 200 lira, ilk yıl yüzde 8+7, ikinci yıl yüzde 6+6 zam ve birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı talebinde bulunmuştu.

Türkiye Kamu-Sen ise taban aylığa seyyanen 600 lira, ilk yıl yüzde 10+10, ikinci yıl yüzde 8+8 zam ve her iki yıl için yüzde 3 refah payının yanında, memurlara da bayram ikramiyesi ödenmesini talep etmişti. Pazarlık masasının diğer üyesi KESK, 2020 için toplam yüzde 38 artış, 2021 yılı için de 2020 enflasyonu artı 3 puan refah payı istemişti.

 

Kadın kırımı bitmiyor: Bir günde üç cinayet, iki teşebbüs

İstanbul’da Tuğba Anlak, Konya’da Gülsüm Karasu, Mersin’de Ayşe G.,  boşanma aşamasındaki eşleri tarafından öldürüldü. Denizli ve İstanbul’da eski kocaları tarafından yaralanan iki kadının durumu ise kritik

Kadına yönelik şiddet, cinayet ve saldırı olaylarının ardı kesilmek bilmiyor. Boşanmak istedikleri kocaları, eski eşleri ya da kendileriyle birlikte olmak isteyen adamlar tarafından öldürülen, yaralanan, şiddete uğrayan kadınlara, tek bir günde beş kadın kurban daha eklendi.

Arnavutköy’de evinde temizlik yaptığı sırada altı yaşındaki kızının yanında başından vurularak ağır yaralanan 30 yaşındaki Tuğba Anlak, dün akşam saatlerinde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Güvenlik kameralarına da yansıyan olayla ilgili hastane önünde açıklama yapan aile, yetkililerden destek istemişti. Anlak, Antalya’da kocasından boşandıktan sonra İstanbul’a gelip bir kafe açmıştı. Burada tanıştığı Murat Uslu‘nun birlikte olma teklifini kabul etmeyince, arkadaşı Mustafa Ünver ile kadının evine giren zanlı, genç kadını kızının önünde önce darp etti, daha sonra başında silahla vurdu. Anlak’ın büyük miktarda parasını da alarak okaçan Uslu, yapılan çalışmalar sonucunda yakalanarak tutuklandı. Katil cezaevine gönderilirken, yanındaki arkadaşı Mustafa Ünver ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Başından vurulan ve 28 gündür tedavi olduğu hastanede yaşam mücadelesi veren genç kadın, dün hayatını kaybetti.

Eşarpla öldürüp teslim oldu

Alaaddin Karasu, Konya’nın Ereğli ilçesindeki Toros Mahallesi’nde, bir yıllık eşi Gülsüm Karasu’yu eşarpla boğarak öldürdü. Bir yıllık evliliklerinin her ikisinin de ikinci evliliği olduğu, Gülsüm Karasu’nun’nun boşanma davası açtığı, buna karşı çıkan Alaaddin Karasu’nun kadını tehdit ettiği ve davayı geri çekmesi için baskı yapmaya başladığı öğrenildi. Kocanın ısrarı üzerine, TOKİ Konutları ile Ereğli Devlet Hastanesi arasındaki arazide buluşan çift, bir süre sonra tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesinden sonra Alaaddin Karasu, başındaki eşarpla Gülsüm Karasu’yu boğarak öldürdü ve arazideki trafonun arkasına bırakarak olay yerinden kaçtı. Olaydan yaklaşık 2 saat sonra Ereğli Emniyet Müdürlüğü’ne giderek eşini öldürdüğünü itiraf eden Alaaddin Karasu gözaltına alındı.

Eşini pompalı tüfekle öldürüp intihara kalkıştı

Bir diğer kadına şiddet olayında adres Mersin oldu. Erdemli ilçesinde yaşayan Ayşe G., boşanma aşamasında olduğu eşi Hasan G. tarafından pompalı tüfekle vuruldu.Ağır yaralanan 49 yaşındaki kadın hayatını kaybetti. Eşini yaralayan 57 yaşındaki Hasan G, intihara teşebbüs etti. Ağır yaralanan adamın sağlık durumunun kritik olduğu belirtildi.

Eski koca şiddeti

İstanbul Esenler’de de hakkında uzaklaştırma kararı bulunan kişi, eski eşi Mukaddes D.’nin karşısına çıkarak tartışmaya başladı. Tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Eski koca, yanında bulunan silahla Mukaddes D.’ye ateş açarak olay yerinden uzaklaştı. Sağlık ekipleri, göğsünden ve kalçasından yaralanan Mukaddes D.’yi ambulansla çevredeki bir hastaneye götürdü. Çevrede olay yeri incelemesi yapan polis ekipleri, şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. Hastaneye kaldırılan Mukaddes D.’nin durumunun ağır olduğu bildirildi.

Boşanma dilekçesinden bir gün sonra bıçaklandı

Denizli’nin Pamukkale ilçesinde ise iki çocuk annesi H.K, önceki gün boşanma dilekçesi vermesinin ardından dün ayrı yaşadığı kocası Uğur K.  tarafından boğazından, göğsünden ve koltuk altından bıçaklanarak ağır yaralandı. Kaçan zanlı polis ekiplerince yakalanıp gözaltına alındı.Hastaneye kaldırılan kadının hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.

 

 

Johnson’un ‘parlamentoyu askıya alma’ girişimine muhalefetten sert tepki: Britanya usulü darbe

Bugün milletvekillerine birer mektup gönderen Başbakan Johnson Eylül’ün ikinci haftasından 14 Ekim’e kadar Parlamento’nun askıya alınmasını talep ettiğini açıkladı. Johnson’a muhalefet kadar kendi partisi Muhafazakarlardan da tepki var. Kriz, güvenoyu yoluyla yeni başbakanın düşürülmesine kadar gidebilir.

Birleşik Krallık’ta hükümet, Kraliçe 2. Elizabeth‘ten, eylül ayında tatilden dönerek çalışmaya başlaması planlanan Parlamento‘yu askıya almasını talep etti. Milletvekillerine birer mektup göndören Başbakan Boris Johnson, Parlamento’nun eylülün ikinci haftasından 14 Ekim’e kadar Avam Kamarası’nın askıya alınmasını istediğini bildirdi. BBC’nin Politika Editörü Laura Kuenssberg, hükümetin yeni dönem yasama programını 14 Ekim’de açıklamayı planladığını aktardı. Böylece milletvekillerinin 31 Ekim’deki Brexit öncesinde İngiltere’nin AB’den bir anlaşma olmadan ayrılmasını engelleyecek adımlar atması için önlerinde çok az zaman kalacak. Kuenssberg, İngiliz hükümetindeki yalnızca birkaç bakanın bu plandan haberi olduğunu ve bu fikrin hükümet içinde de tartışma yarattığını da aktardı.

BBC’ye bilgi veren bir Başbakanlık kaynağı, göreve yeni başlayan Başbakan Johnson’ın Brexit sonrası dönem için planlar yaptığını söyledi.

Parlamento’yu askıya alma fikri İngiltere’de büyük tartışma yarattı. Eleştirenler vekillerin Brexit sürecindeki demokratik rollerini oynamasının engelleneceğini söylüyor. Başbakan Johnson önerisinin vekillerin tartışma imkanını azaltacağı yönündeki suçlamaları reddetti ve vekillerin önünde kapsamlı tartışmalar yürütmek için yeterli zaman bulunacağını söyledi.

Meclis Başkanı Bercow: Amaç Brexit tartışmalarını önlemek, demokrasiye hakaret olur

Johnson’un teklifi üzerine bir açıklama yayımlayan Avam Kamarası Başkanı John Bercow ise “Nasıl göstermeye çalışırlarsa çalışsınlar Parlamento’yu askıya almanın amacının, Brexit’in Parlamento’da tartışılmasını önlemek ve Parlamento’nun ülkenin geleceğine yön verme görevini engellemek olduğu açıktır” dedi ve ekledi:”Ulusumuzun tarihindeki en zor dönemlerden birinde Parlamento’nun sözünü söylemesi hayati öneme sahip.Parlamento’yu askıya almak demokrasiye hakaret olur.”

Hükümeti düşürmeyi deneyebilirler

Financial Times gazetesinin Parlamento muhabiri Sebastian Payne de üst düzey bir yetkilinin, önümüzdeki hafta Parlamento açıldığında vekillerin bir güven oylaması ile hükümeti düşürmesi durumunda Parlamento’yu feshedip 1-5 Kasım tarihlerinde bir erken seçim düzenleyeceklerini söylediğini aktardı. Haberin ardından sterlin dolar ve avroya karşı yüzde 1’e yakın değer kaybetti.

Bu arada Parlamento’nun internet sitesinde askıya almaya karşı açılan bir imza kampanyasına iki saat içinde 14 bin imza verildi.

Boris Johnson Avrupa Birliği’nden bir anlaşma yaparak ayrılmayı tercih ettiğini söylese de, 31 Ekim’e kadar bir anlaşmaya varılamaması durumunda anlaşmasız ayrılığı Brexit’i bir kere daha ertelemeye tercih edeceğini söylüyor.Brexit’in anlaşma olmadan gerçekleşmesine karşı çıkan vekiller ise Parlamento’dan geçirecekleri yasalarla Başbakan Johnson’ı buna zorlamayı planladıklarını açıklamıştı.

Muhalefet: Britanya usulü darbe

Ana muhalefetteki İşçi Partisi vekillerinden John McDonnell “Bu Britanya usulü bir darbe. Brexit konusundaki görüşünüz ne olursa olsun bir başbakanın, demokratik kurumlarımızın tam ve özgür bir şekilde işlemesini engellemesine izin verdiğinizde riskli bir yola girmeye başlarsınız” dedi.

İşçi Partisi milletvekili ve eski bakan Angela Eagle, #DarbeyiDurdurun etiketiyle paylaştığı twitter mesajında bu hamleye karşı mücadele çağrısında bulundu.

İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn.

Aynı etiketle paylaşım yapan milletvekili ve Yeşiller’in eski başkanlarından Caroline Lucas ise “Bu, anlaşmasız Brexit için milletvekillerinin desteğini alamayacağını bilen korkak bir başbakanın eylemi” dedi.

İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, bunun demokrasiye yönelik bir tehdit olduğunu söyledi. Corbyn, “Johnson hükümetinin pervasızlığı karşısında dehşete kapıldım. Eğer Johnson planlarına güveniyorsa bunu genel seçim veya referanduma giderek halka sormalı” diye konuştu.

İktidardaki Muhafazakar Parti’de AB’den anlaşma yapmadan ayrılmaya karşı çıkan etkili siyasetçilerden Dominic Grieve “rezalet” dediği bu planın Başbakan Boris Johnson’a karşı bir güven oylaması tetikleyerek hükümeti düşüreceğini söyledi.

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tom Watson, bunun İngiltere demokrasisine skandal bir hakaret olduğunu belirtti.

İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon ise gelecek hafta milletvekillerinin bir araya gelerek bu planı durdurmaya çalışması gerektiğini söyledi ve ekledi: “Aksi takdirde bugün tarihe İngiltere demokrasisi için karanlık bir gün olarak geçecek.”

İskoç Ulusal Partisi Milletvekili Joanna Cherry ise Johnson’ın parlamentoyu askıya alma girişimine karşı İskoç mahkemelerine başvuracaklarını söyledi. Cherry, “Bunun için gerekirse gece yarısı bir yargıcı yatağından kaldırıp mahkemeye getiririz” dedi. İskoçya’daki İşçi Partisi vekilleri de konuyu mahkemeye taşımayı planlıyor.

Galler Özerk Yönetimi Başbakanı Mark Drakeford da bu haberin ardından ikinci bir Brexit referandumu çağrısını yineledi. Drakeford, “Johnson referandum kampanyası boyunca iktidarı Parlamento’ya geri vermekten bahsediyordu, şimdi ise Kraliçe’nin demokrasi kapılarını kapatmasını istiyor. Şimdi, bu konuyu tekrardan halka götürmenin zamanı” ifadelerini kullandı.

Parlamento’nun askıya alınması nedir?

İngiltere’de yeni yasama dönemi başlamadan önce Parlamento kısa süreliğine askıya alınır. Bu, Başbakan’ın tavsiyesiyle Kraliçe tarafından yapılır. Parlamento’daki yasama dönemleri normalde birer yıl sürer fakat mevcut yasama yılı Temmuz 2017’deki seçimden bu yana devam ediyor. Parlamento askıya alındığında hiçbir tartışma ve oylama yapılmaz ve henüz yasalaşmamış olan kanun tekliflerinin çoğu düşer.

Parlamento’nun internet sitesinde yer alan bilgilere göre yasama dönemleri öncesinde Parlamento genellikle bir hafta askıya alınıyor. 1980’den bu yana askıya alma süresinin nadiren iki haftayı aştığı belirtiliyor.

 

Meslek örgütleri HDP’yi ziyaret etti

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, HDP’yi ziyaret etti. Kurumlar adına konuşan KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Kayyım atamalarıyla tüm muhalif kesimlere yönelik baskı uygulamalarının devam ettirileceği mesajı veriliyor” dedi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Başkanları Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu İkinci Başkanı Selçuk Uluata, kayyım atamaları nedeniyle Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) ziyaret gerçekleştirdi.

Basına kapalı gerçekleşen ziyaretin ardından heyetler HDP Genel Merkezi’nde ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, meslek örgütlerinin ziyaretini anlamlı bulduklarını belirterek şöyle konuştu: “Kayyımlar Mardin’de, Van’da, Diyarbakır’da sınırlı kalmayacak. Bu ülkeye demokrasi ve barış gelene kadar dayanışmamızı, ortak irademizi alanlarda, iş yerlerimizde var olduğumuz her yerde büyüteceğiz.”

“Sandığa inançsızlık geliştirilmek isteniyor”

Temelli’nin ardından kurumlar adına açıklama yapan KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik de şunları söyledi: “AKP uyguladığı politikalar, hukuksuz uygulamalarla anayasaya, hukuka seçme seçilme hakkına olan inançsızlığı geliştirmek istiyor. Doğal olarak da öteden beri kayyum atamalarıyla Türkiye’ deki tüm muhalif kesimlere yönelik baskı uygulamalarını devam ettireceği mesajını veriyor. “Bizler Diyarbakır’a, Mardin’e ve Van’a atanan kayyumların bu uygulamadan hükümetin vazgeçmesini, görevden alınan belediye başkanları ve meclis üyelerinin yeniden görevlerine atanmasını talep ediyoruz.”