Ana Sayfa Blog Sayfa 1921

Kaliforniya’daki orman yangınlarından yükselen dumanlar Avrupa’ya ulaştı

ABD’nin Kaliforniya eyaletinde ve ülkenin batı kesimlerinde büyük bir yıkıma yol açan orman yangınlarından yükselen dumanlar, Kuzey Amerika ve Kuzey Avrupa‘ya ulaştı.

Avrupa Birliği’nin Copernicus Atmosfer Gözlem Servisi CAMS‘ın verilerine göre Kaliforniya ve Kolorado‘da Ağustos ortasında başlayan yangınlar, 2003-2019 yılları arasında tüm ülkede görülen yangınlardan daha şiddetli.

BBC‘nin aktardığına göre, Oregon ve Washington‘da da sıcak hava ve şiddetli rüzgarların ardından bu ay başlayan büyük orman yangınları hâlâ kontrol altına alınamadı.

 

CAMS uzmanlarından Mark Parrington, Atlas Okyanusu’nu aşan rüzgarların hafta sonunda Kuzey Avrupa’ya ulaştığını ve önümüzdeki günlerde yeni bir dalganın yaşanmasını beklediklerini açıkladı.

Parrington, “Bu yangınlar atmosferi o kadar kirletiyor ki 8 bin kilometre uzaklıkta bile hâlâ kalın duman tabakasını görebiliyoruz. Bu durum yangınların boyutunu ortaya koyuyor” dedi.

11 eyalette 87 orman yangını

 

ABD Ulusal Yangın Merkezi‘ne göre salı günü (15 Eylül) itibarıyla ülke genelinde 11 eyalette büyük çaplı 87 orman yangını çıktı.

Kaliforniya’daki yangınlarda ağustostan bu yana en az 25 kişi hayatını kaybederken, Oregon’da da en az 10 kişinin öldüğü, 22 kişinin kaybolduğu açıklandı.

Atmosfere 21,7 megaton karbon karıştı

 

CAMS’s göre Kaliforniya’daki yangınlardan atmosfere 21,7 megaton karbon yayıldı. Atmosfere karışan karbon miktarı Oregon’da 7,3 megaton, Washington’da ise 1,4 megaton.

Hava kalitesi izleme kuruluşu IQAir‘a göre de ABD’nin Batı kıyılarının bazı kesimleri şu anda dünyada hava kalitesinin en kötü olduğu bölgeler arasında yer alıyor.

AYM’den Enis Berberoğlu kararı: Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı elinden alındı

Anayasa Mahkemesi (AYM), 25, 26 ve 27’nci dönem CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu‘nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine oy birliğiyle karar verdi.

Enis Berberoğlu’nun bireysel başvurusunda, “dokunulmazlık hakkını yeniden kazanan bir milletvekili hakkında yargılamaya devam edilmesi ve tutukluluğun sürdürülmesi nedeniyle seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, iddia tanığının duruşmada hazır edilmemesi nedeniyle de tanık sorgulama hakkının ihlal edildiği” belirtilmişti.

Başvuruyu, bugünkü gündem toplantısında ele alan AYM Genel Kurulu, Berberoğlu’nun, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun oy birliğiyle aldığı kararın gerekçesi daha sonra yazılacak.

Neler yaşandı?

Berberoğlu, durdurulan MİT tırları görüntülerini Cumhuriyet gazetesine verdiği iddiasıyla yargılandığı davada, “siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak” gerekçesiyle 5 yıl 10 ay hapis cezası almıştı.

Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi, 20 Eylül 2018’de Berberoğlu’nun hapis cezasını onadı, milletvekilliği sona erinceye kadar cezasının infazının durdurulmasına ve salıverilmesine karar verdi.

Milletvekilliği düşürüldü

Yargıtay kararı üzerine tahliye edilen Enis Berberoğlu hakkındaki kesinleşmiş ceza, TBMM Genel Kurulu’nda 4 Haziran 2020’de okunmuş ve CHP’li Berberoğlu’nun milletvekilliği düşürülmüştü.

Ertesi gün gözaltına alınan Berberoğlu, yeniden tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, aynı gün Koronavirüs tedbirleri kapsamında izinli olarak cezaevinden çıkarılmıştı.

‘Fındık üretimi, iklim krizinden derinden etkileniyor’

Dünya fındık üretiminin tek başına yaklaşık %70’ini sağlayan, dolayısıyla fındık üretiminin anavatanı sayılan ve her yıl yaklaşık 2 milyar dolar ihracat geliri elde eden Türkiye, iklim değişikliği nedeniyle fındık üretiminde önemli bir rol ayrımında. 

Rainforest Alliance, UTZ Fındık Programı adına, EKOLOGOS Sürdürülebilirlik Araştırma Birimi tarafından hazırlanan Fındık, İklim Değişikliği ve Çevresel Etkileri Türkiye Raporu”, değişen iklim koşulları nedeniyle, Türkiye fındık üretiminde önemli değişiklikler öngörüyor. Gerekli önlemler alınmazsa önemli verim düşüşleri yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunan rapor, değişin iklim koşullarının, özellikle yeni tip bitki hastalık ve zararlılarının yaygınlaşmasına neden olduğunu vurguluyor.

Rapora göre, şimdiye kadar en yüksek verimin alındığı 250 metreye kadar olan bölgeler, önümüzdeki dönemde, küresel ısınma nedeniyle önemli sorunlara gebe. Fındık üretiminin daha yüksek rakımlara ve Batı Karadeniz’e doğru kayacağını ortaya koyan rapor, fındık üretiminin, özellikle toprak, yeraltı suları ve biyolojik çeşitlilik üzerinde önemli çevresel etkilere sahip olduğunu ortaya koydu. 

Çalışma kapsamında, öncelikle iklim değişikliğinin genel­de küresel, özelde Türkiye ve Karadeniz Bölgesi’ndeki etkile­rini ve gelecek dönemde yaşanabilecek değişiklikler ele alın­dı. Bu etkinin tarım ve özellikle de fındık üzerinde nasıl bir etkide bulunabileceğini gösteren araştırmalara yer verilen çalışmaya göre, miras hukuku kaynaklı arazi parçalanması, üretici yaş ortalamasının yükselmesi, alan bazlı tarımsal teşvik sistemi gibi bir dizi “Yasalar-Mevzuatlar Kaynaklı Yapısal Sorunlar” da fındık üretiminin sürdürülebilirliği konusunda önemli etkilere sahip.

Raporda ortaya konan temel bulgular şöyle özetlenebilir:

İklim Değişikliği ve Çevresel Sorunlar

  • Karadeniz ve fındık, iklim değişikliğinden etkileniyor: Karadeniz, iklimsel olarak ciddi bir deği­şim içinde. Bu değişim, kıyı şeridinden başlayarak sıcaklık artışlarına ve yağış rejimlerinde önemli düzensizliklere neden oluyor. Yağış miktarı aynı kalsa da, fındık için daha önemli olan düzenli yağışta ciddi sorunlar yaşanıyor. Belli dönemlerde ani ve şiddetli yağışlar görülürken, belli dönem­lerde (Haziran-temmuz ağustos aylarında) yağış azalması ve hatta kuraklık görülüyor. Bu iklimsel değişiklikler, çok has­sas iklim koşullarına bağlı fındık bitkisini derinden etkiliyor.
  • Türkiye ‘fındık haritası’ değişiyor: Son derece özel bir iklim hassasiyetine sahip fındığın, Karadeniz özelindeki bir başka çıkmazı, kuzey bölgesinin olmaması, daha doğrusu, kuzeyin Karadeniz’le sınırlanması. Dünyada iklim değişikliği sebe­biyle, hemen bütün bitki, mantar ve hayvan türleri, yani tüm flora ve fauna kuzeye doğru göç ediyor. Ne yazık ki fındığın da, -aynı kutup ayıları gibi- kuzeye doğru gidecek bir ala­nı yok. Denize dökülmemesi için, fındığın var olan şartlara uyum sağlaması ve/veya ekiminin yüksek rakımlara doğru kaydırılması gerekiyor. Araştırmalara göre bir başka olasılık da, fındığın verimli üretim alanının Batı Karadeniz’e doğru daha fazla kayması.
  • Uzun Dönemli ve Bilimsel Planlama İhtiyacı: Fındık çok yıllık bir bitki olduğundan, diğer tek yıllık bitkiler gibi, iklim değişikliğine, kuraklığa veya dona dayanıklı türlerle yıl ba­zında değiştirilmesi imkansız. Bu durum, uzun dönemli bir planlama ve arazi yönetimi ve tabii güçlü bir uyum programı gerektiriyor.
  • Külleme Tehdidi Büyüyor. İklim değişikliğinin bir başka sonucu ise, böcek, hastalık ve zararlılardaki artış. Özellikle sahil şeridindeki, 250 metreye kadar olan bölgelerdeki aşırı sıcaklık artışı, bu zararlıların birkaç kez ve daha fazla sayıda üremesine yol açıyor. 2013 yılında ortaya çıkan ve Erysiphe corylacearum isimli fungus türünün neden olduğu anlaşılan külleme hastalığı, şu ana kadar büyük rekolte ve kalite dü­şüklüklerine neden oldu ve bölgede kalıcı hale geldi.

Sadece verim değil, kalite de düşüyor

  • Yeni hastalık ve zararlılar. Ancak tek tehdit elbette külle­me değil. Yeşil kokarcanın, sıcaklık artışlarıyla birlikte fındık üretim ve kalitesine verdiği zararlar artmış durumda. Yeni tehlike ise, yeşil kokarcanın benzeri olan kahverengi kokarca dediğimiz bir böcek (Halyomorpha halys (Stal.)). Zararlılar­daki artışın iklim değişikliğiyle ilgisi kesin olmamakla birlik­te, istilacı türlerin artışları, dünyanın birçok yerinde yaşanı­yor ve iklim değişikliği ile ilişkilendiriliyor.
  • Fire oranlarında artış: Son süreçte, hem zararlılar, hem de iklim normallerindeki değişiklikler nedeniyle sadece verim değil, kalite düşüşleri de dikkat çekiyor. Verimin aynı gözük­tüğü dönemlerde bile, zararlılar nedeniyle bozuk, küflü ve urlu olarak nitelenen fire oranlarındaki yüksek artış gözle­niyor.
  • Ayakizi küçük, çevresel etkisi büyük: Fındık üretiminin, bitkinin yapısı ve üretim teknikleri nedeniyle karbon aya­kizi ve iklim değişikliğine etkisi çok yüksek değil. Ancak su kaynakları, toprak, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem üzerinde önemli etkileri var. Bu alanda mutlaka kapsamlı ve süreğen araştırmalara ihti­yaç var.
  • Fındık bitkisi, ağaçsı yapısı nedeniyle aynı zamanda karbon yutağı: İklim de­ğişikliğiyle mücadele açısından fındık bahçelerinin karbon tutma kapasitesinin yükseltilmesi pozitif bir etki yaratabilir. Ancak bir diğer sorun da, fındık bahçesi açmak için or­manların tahrip edilmesi. Bu konu sıkı bir denetimle şu anda tamamen kontrol altında. Ancak önümüzdeki dönemde, ik­lim değişikliği nedeniyle fındık üretim alanlarının yer değiş­tirmesi, daha yüksek alanlara taşınması gündeme gelebilir. Bu da fındık bahçeleri açmak için tekrar orman tahribatına girişilmesi riskini yaratabilir.

Raporun tümüne buradan ulaşabilirsiniz.

 

Türk lirası değer kaybetmeye devam ediyor: Dolar 7.50 seviyesini geçti

Dolar ve Euro’nun Türk Lirası karşısındaki yükselişi devam ediyor. Dün akşam saatlerinde 7.5182 TL‘ye kadar çıkan dolar, sabah saatlerinde 7.5519 TL‘ye ulaşarak tarihi zirvesini gördü.

Eylül ayında diğer pek çok para birimine karşı değer kaybeden doların Türkiye’de gün içerisindeki yükselişi ise devam etti. 1 ABD dolarının 15.50 itibariyle alış fiyatı 7,5478 TL satış fiyatı ise 7.5495 TL.

Euro 8.90 seviyesini geçti

Euro ise 8,9 seviyesine yükseldi. Saat 15.50 itibariyle Euro’nun alış fiyatı 8.9172 olurken, satış fiyatı ise 8.9258 TL olarak kaydedildi.

İstanbul Kapalıçarşı’da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 471,80 lira, Cumhuriyet altınının satış fiyatı ise 3 bin 129 lira oldu. İstanbul Kapalıçarşı’da alınıp satılan altın türlerinin, önceki kapanış ve bugün açılış fiyatları ise şu şekilde:

24 Ayar Külçe Altın(Gr.) alış fiyatı 471,60 satış fiyatı 471,80 lira

22 Ayar Bilezik(Gr.) alış fiyatı 430,00 satış fiyatı 434,00 lira.

 

 

‘Erdoğan kadın düşmanıdır’ sözüne 11 ay hapis cezası

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel hakkında 2016 yılında yaptığı bir konuşmada geçen “Tayyip Erdoğan tam bir kadın düşmanıdır” sözleri nedeniyle açılan davada karar verildi. ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 10’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Mütalaasını sunan savcı, Tuncel hakkında bir  yıldan dört yıla kadar hapis cezası istedi. Tuncel’in avukatı Şivan Cemil Özen ise Cumhurbaşkanına hakaret suçu kapsamında değerlendirilen cümlenin, şahsa ve yaptığı göreve yönelik alenen hareket içermesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: 

‘Zararın ağırlığı, sanığın kastının yoğunluğu’ nedenleriyle… 

“Müvekkil, ‘Recep Tayyip Erdoğan kadın ve Kürt düşmanıdır’ şeklinde iki cümle sarf etmiştir. Tabii ki bir tüm konuşmanın içerisinden iki cümleyi cımbızlamak, anlamından uzaklaştırma anlamına geliyor. Zira bu husus ile ilgili AİHM’in ‘Caltees’ İspanya kararında konuşmanın bir bütün olarak ele alınması gerektiği, bir tespit yapılması halinde bu hususun cümlenin içerisinden birkaç cümle çıkarılması sureti ile hakaret suçu oluşturamayacağı ön görülmüştür. Müvekkilimizin kullandığı ifadeler ifade özgürlüğü kapsamındadır.”

Özen’in beraat talebine rağmen, mahkeme heyeti suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, suç nedeniyle meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kastının yoğunluğu gerekçesiyle Tuncel hakkında 11 ay 20 gün hapis cezası verdi.

Eski HDP’li belediye başkanı Osman Baydemir için kırmızı bülten ve iade talebi

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında kırmızı bülten ve iade talebini Adalet Bakanlığı’na gönderdi.

Baydemir, 2004-2014 yılları arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürütmüş, Haziran 2015 seçimlerinde ise HDP Şanlıurfa Milletvekili olarak görev yapmıştı. Baydemir’in şu anda ise Birleşik Krallık’ta olduğu belirtiliyor.

‘Türkiye’ye iade edilmesini talep ediyoruz’

AA’nın aktardığına göre Başsavcılık tarafından bakanlığa gönderilen yazıda  Osman Baydemir hakkında Diyarbakır 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi‘nce ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan yokluğunda tutuklama kararı verildiği ve işlediği iddia edilen suçun, askeri ve siyasi olmadığı hatırlatıldı.

Hazırlanan kırmızı bülten formu ve iade talebi, Birleşik Krallık’taki makamlara iletilmek üzere Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Cumhuriyet Savcısı, talep yazısında şu ifadelere yer verdi:

Şüpheli Osman Baydemir’in işlediği iddia edilen Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak suçu nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımızla soruşturma yapılmaktadır. Ülkenizde olduğu belirtilen şüpheli hakkındaki soruşturmanın sonuçlandırılabilmesi için Türkiye’ye iade edilmesini rica ederim.

İade kararı için ek bilgi veya belgeye ihtiyaç duyarsanız size ulaştırmamız için tercüme süresi de gözetilerek lütfen uygun bir süre veriniz. Bu vesileyle en derin sayılarımı sunar, göstereceğiniz işbirliği için şimdiden teşekkür ederim.

 

Malatya’da ilk kez vaşak görüntülendi

Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için tüm dünyada koruma altında bulunan vaşak, ilçede bulunan Zubahan Dağı eteklerindeki kayısı bahçesinden geçerken vatandaşlar tarafından fark edildi.Bahçede fotoğrafı çekilen vaşak, saniyeler içinde bölgeden hızlıca uzaklaştı.

Batısında yangın güneyinde kasırga: Sally Kasırgası ABD’yi vurdu

Amerika Birleşik Devletleri‘nin (ABD) batısında yer alan eyaletler haftalardır devam eden orman yangınlarıyla mücadele ederken güney eyaletleri ise Sally Kasırgası ile mücadele ediyor.

Çarşamba sabahından bu yana etkili olan tropikal kasırga, beraberinde getirdiği şiddetli yağmur ve fırtına dalgalarıyla ABD Körfez kıyısında yer alan Florida ve Alabama eyaletlerindeki etkisini sürdürüyor.

Bir kişi hayatını kaybetti

Kasırga sebebiyle bir kişi hayatını kaybederken, yüzlerce kişi mahsur kaldı. Geçtiği yerde sel ve şiddetli rüzgarlar sebebiyle birçok binanın hasar görmesine sebep olan kasırga yarım milyon insanı ise elektrik kesintisiyle karşı karşıya bıraktı.

Florida ve Alabama’da pek çok yer sel nedeniyle sular altında kaldı. Birçok nehir ise taşma noktasına yaklaştı. Kasırga öncesinde olağanüstü hal edilen eyaletlerde vatandaşların güvenliğini sağlamak için sokağa çıkma yasağı uygulanıyor.

Harita: Power Outage

Dört saatte dört aylık yağmur

Sel sebebiyle felce uğrayan Pensacola bölgesinde itfaiye şefi Ginny Cranor, CNN’e yaptığı açıklamada kasırganın şehre dört saat içinde dört aylık yağmuru getirdiğini belirtti.

Alabama’nın Orange Beach kasabasında bir kişinin öldüğü haberini paylaşan Belediye Başkanı bir kişinin ise kaybolduğunu ve arama çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

ABD Ulusal Kasırga Merkezi (NHC) yaptığı açıklamada kasırganın şiddet olarak “Kategori 2” sınıfında değerlendirildiğini söyledi. Yapılan açıklamada kasırganın hızının çok yüksek olmamasına rağmen beraberinde getirdiği yağış sebebiyle etkisinin çok daha fazla görüldüğü belirtildi.

‘Kasırganın hızı iklim değişikliğiyle ilgili olabilir’

Alabama Birmingham’daki Ulusal Hava Durumu Servisi’nden John De Block, New York Times’a Sally’nin “şeker dükkanındaki bir çocuk hızında” sürüklendiğini söyledi.

Uzmanlara göre Sally’nin hızı iklim değişikliğiyle bağlantılı olabilir. Nature dergisinde 2018 yılında yapılan bir araştırma, kasırgaların ve tropik fırtınaların bir bölgedeki hareket hızının, toplam yağıştaki artışla bağlantılı bir düşüş olan 1949 ile 2016 arasında yüzde 10 azaldığını buldu.

NHC müdür yardımcısı Ed Rappaport, Associated Press’e verdiği demeçte, “Sally’nin pek görülmeyen bir özelliği var ve bu yavaş bir ilerleme hızı ve bu selleri şiddetlendirecek” dedi.

Toplamda beş tropikal siklon

Meteoroloji yetkilileri, Atlantik Okyanusu üzerinde 5 tropikal siklon olayının yaşandığına işaret ederek, bunun daha önce ilk kez 1971’de görüldüğünü aktardı.

Yetkililer, mevcut 5 tropikal siklondan Sally ve Paulette‘nin şu an kasırga kategorisinde bulunduğunu, diğer 3’ü Teddy, Vicky ve Depression Rene‘nin de tropikal fırtına seviyesinde devam ettiğini kaydetti.

Yalnızca bir fırtına daha resmi olarak adlandırılırsa (Wilfred çoktan seçilmişse) meteorologlar yılın geri kalanında kullanmak için önceden seçilmiş isimleri tükenecek ve yeni fırtınaları tanımlamak için farklı isimler üretmeleri gerekecek.

Fransa Başbakanı, salgını yönetemediği gerekçesiyle Adalet Divanı’na şikayet edildi

 
Yaklaşık 200 üyesi bulunan Koronavirüs Mağdurları Derneği’nin avukatı Fabrice Di Vizio, Castex ve hükümeti, salgının neden olduğusağlık krizini yönetememekle suçladı. Fransız Adalet Divanı’na (CJR) yapılan şikayet başvurusunda, “salgının insanların hayatını tehlikeye atan etkilerini önlemeye yönelik tedbirlerden gönüllü olarak kaçınıldığı” belirtildi. 

‘Bu ülke idare ediliyor, yönetilmiyor’

Di Vizio dilekçesinde “Castex’in göreve gelişinden bu yana çarpıcı olan şey, salgınla savaşma adına hiçbir stratejisinin olmaması. Bu ülke idare ediliyor, yönetilmiyorifadelerine yer verdi. 

Önceki hükümet hakkında aynı konuda 90 suçlama var

Bir önceki Başbakan Edouard Philippe ile eski Sağlık Bakanı Agnes Buzyn hakkında aynı nedenle suç duyurusunda bulunulmuş ve yargı tarafından hükümete soruşturma açılmıştı. 

Salgının başından bu yana hükümete yaklaşık 90 suçlama yöneltildi, ancak bunların sadece dokuz tanesi kabul edildi. Mahkemenin bu suçlamayı kabul edip etmeyeceği ise henüz bilinmiyor.

Fransa’da hükümet üyelerini yalnızca Fransa Adalet Divanı yargılayabiliyor.

 

Oğlunu Çorlu tren katliamında kaybeden Mısra Öz, ‘heyete hakaret’ten hakim karşısında

Çorlu’da tren katliamında oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, mahkeme heyetine yönelik sözleri nedeniyle hakkında ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlamasıyla açılan davada savunma yaptı.

Çorlu 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava öncesinde Çorlu Adliyesi önünde bir araya gelen kayıp yakınları Öz’e destek verdi. Mısra Öz, burada yaptığı açıklamada “Ne yazık ki, sosyal medyada atmış olduğum isyan ve öfke tweetleri beni buraya getirdi. İki yılda gerçek sorumlular için hiçbir şey yapamayan adalet, tweeti attığım süre zarfı üzerinden 24 saat bile geçmeden savcının önüne dosyamı koyup beni buralara kadar getirebildi” dedi.

İlk günden beri gerçek sorumluların yargılanmasını istediklerini söyleyen Öz şöyle konuştu:

“25 kişi benim yüzümden ölmedi. 25 kişi, bizim karşımıza getirilen dört kişi yüzünden de ölmedi. Ama hala 25 kişinin ölümünden sorumlu olanlara doğru düzgün bir soruşturma bile yapılmadı. Adaletin karşısına çıkartılmadı, karşımıza kimse getirilmedi.

Üzülerek söylüyorum ki burada olmak beni öfkelendiriyor. Bu kadar ciddi ve önemli bir olayda ciddiyetsizlikle karşılaştığım için öfkeliyim. Bunun dışında utanç duymuyorum. Çünkü ben 9 yaşındaki evladım için adaleti arıyorum. Başkalarının canı yanmasın diye adaleti arıyorum. Benim burada olmam benim adıma değil ama beni buraya getirenler adına utanç verici bir tablodur. Türkiye’deki adalet sisteminin en büyük utancıdır. Adalet arayan anneleri, adalet arayan babaları adalet saraylarında sanık alarak getirmek… Bir gün adaletin tecelli edeceğini umuyorum.”

Bugünkü duruşmada hakim, savcının davanın duruşma tutanaklarını talep etmesi sebebiyle davayı 21 Şubat 2021’e bıraktı. Mısra Öz mahkeme heyetine sosyal medya hesabından “Üç maymunu oynamayı tercih eden bir heyet” demişti.

Ne olmuştu?

Edirne’den İstanbul’a hareket eden, 362 yolcu ve 6 personelin bulunduğu yolcu treni, 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ Çorlu’da raydan çıkarak devrildi. Olayda yedisi çocuk 25 kişi hayatını kaybetti, 328 kişi de yaralandı.

Kazaya ilişkin Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu iddia edilen Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Turgut Kurt, Yol Bakım ve Onarım Şefi olan Özkan Polat, Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk ile kaza öncesindeki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında ‘taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olmak suçundan hapis cezası istendi.

Faciada hayatlarını kaybedenlerin yakınları ise asıl sorumlular hakkında dava açıklamadığını belirterek adalet mücadelesi başlattı.