Ana Sayfa Blog Sayfa 1920

Şehir hatlarında bir ilk: Beş kadın gemici iş başı yaptı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı‘na bağlı Şehir Hatları’nda ilk kez kadın gemiciler çalışmaya başladı. Yaşları 19-23 arasında değişen, lise ve üniversitede denizcilik eğitimi almış beş genç kadın gemici, adım adım kaptanlığa kadar yükselmeyi hedefliyor.  

Musa Anter Gazetecilik Ödülleri açıklandı

Diyarbakır‘da JİTEM tarafından 20 Eylül 1992’de öldürülen Kürt aydın, gazeteci ve yazar Musa Anter’in onuruna gazetecilik alanında verilen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nin sahipleri belli oldu.

27. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Yarışması’nda ödüller “Türkçe Haber”, “Kürtçe Haber”, “Fotoğraf (haber fotoğrafı)”, “Karikatür” ve Gurbetelli Ersöz anısına “Kadın Haberciliği” olmak üzere beş kategoride verildi.

Kategorilerin jüri kurullarında aşağıdaki isimler yer aldı:

  • Türkçe Haber: Tuğrul Eryılmaz, Candan Yıldız, Fatih Polat, Faruk Eren, İbrahim Varlı, Hüseyin Aykol
  • Kürtçe Haber: Mehmet Ali Ertaş, Suna Tunç, Beritan Zagros, Ramazan Ölçen, Ferit Demirel
  • Kadın Haberciliği: Nevin Cerav, Nişmiye Güler, Bircan Değirmenci, Çiçek Talhaoğlu, Sevda Karaca
  • Fotoğraf: Ramazan Öztürk, Abdurrahman Gök, Özcan Yaman, Rodi Yüzbaşı, Selmet Güler
  • Karikatür: Doğan Güzel, İmam Cici, Ender Özkahraman, Gülay Batur, Aslı Alpar

Evrensel’e ve Mezopotamya Ajansı’na ödül

Türkçe Haber Dalı’nda Mezopotamya Ajansı Muhabiri Erdoğan Alayumat’ın “261 cenaze kaldırıma defnedildi” başlıklı haberi ödüle layık görüldü. Alayumat, Bitlis Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılan 261 cenazenin, İstanbul Kilyos Mezarlığı’ndaki kaldırıma gömüldüğünü ortaya çıkarmıştı.

Türkiye’nin Fotoğrafı Fatoş Erdoğan

Türkçe Haber Dalı Jüri Özel Ödülü, Gazeteci Ercüment Akdeniz’in Evrensel Gazetesinde ‘“Yolcu’ şifresiyle mültecileri ölüme taşıdılar” başlığıyla yayınlanan haberi layık görüldü.

Kürtçe Haber Dalı’nda iki haber ödüle layık görüldü. Fahrettin Kılıç ve Ayşe Sürme’nin Mezopotamya Haber Ajansında (MA) yayımlanan “Cenaze piştî 3 salan bi rêya PTT’ê ji malbatê re şandin” (Cenaze 3 yıl sonra aileye kargo ile gönderildi) haberi ile Medya Üren’in Jinnews’te yayınlanan “Me xwe gihaşt nameya Î.E. ya ku çawişê pispor tecawizî wê kir” (Uzman Çavuş’un tecavüz ettiği İ.E.’nin mektubuna ulaştık) başlıklı haber, ödülleri paylaştı.

Kadın Haberciliği’nde Jüri Özel Ödülü Arjin Dilek Öncel’e

Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği dalında birincilik ödülüne, Gazete Karınca’dan Sibel Yükler’in “Polisler adeta Emine Bulut’u suçlamış” başlıklı haberi değer görüldü.

Bu yıl birincilik ödülünün yanı sıra Mezopotamya Ajansı’ndan Arjin Dilek Öncel’in “Kızının uğradığı tecavüze tanık olan annenin şüpheli ölümü” başlıklı haberi de Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği dalında Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.

Abluka Zeynep Kuray

Hasankeyf fotoğrafına Jüri Özel Ödülü

Fotoğraf Dalı’nda iki fotoğraf ödüle layık görüldü. Gazeteci Zeynep Kuray’ın “Abluka” isimli, HDP milletvekillerinin polis ablukasında bildiri dağıttığı fotoğrafı ödüle layık görülen iki fotoğraftan biri oldu.

Fotoğraf Dalı’nda ödüle layık görülen diğer fotoğraf ise Fatoş Erdoğan’ın “Türkiye’nin Fotoğrafı” isimli ölüm orucunda yaşamını yitiren Avukat Ebru Timtik’in cenaze fotoğrafı oldu.

Seda Taşkın’ın “Hasankeyf” fotoğrafına ise Jüri Özel Ödülü verildi.

Karikatür Dalı’nda birincilik ödülü, Beşir Geroğlu’nun, Karikatür Dalı’nda Jüri Özel Ödülü ise Kıymet Güven’in oldu.

Ödüller, 20 Eylül’de sahiplerine verilecek.

Diyarbakır Valisi: İzolasyonu ihlal edene ‘taksirle adam öldürmek’ten işlem yapılacak

Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu koronavirüs tedbirleri kapsamında kentte denetim yaptı, esnafı ziyaret ederek kurullara uyulup uyulmadığını inceledi.

Vali Karaloğlu, vatandaşlara koronavirüs’e karşı mücadelenin bitmediğini ve fiziki mesafeye mutlaka dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Karantina sürecinde evden çıkılmaması gerektiğini belirten Vali, ”İzolasyonu terk edip sokağa çıkmanın cezası ‘taksirle adam öldürmek’ suçudur” ifadesini kullanarak, izolasyonu ihlal edenlere bu suçtan işlem yapılacağını söyledi.

Kimlik ve ehliyet birleşiyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aksaray Genç Mucitler Bilim ve Sanat Derneği tarafından yürütülen “Gelecek Evinde Şekillenecek” projesinin çevrimiçi açılışına katılarak İçişleri Bakanlığı‘nca yürütülen projeleri anlattı.

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden yılda 35 milyon vatandaşın hizmet aldığını belirten Soylu, bu süreçte kimlik kartlarının da değiştiğini, şimdi bir adım daha ileri giderek ehliyet bilgilerinin çipli kimlik kartları ile birleştirilmesi projesinin cuma gününden itibaren başlayacağını söyledi.

Ehliyet bilgilerinin bugün itibarıyla kimlik kartına yüklenmeye başlanacağını söyleyen Soylu, gelecekte e-imza, banka kartları, SGK ve sağlık bilgilerinin de kimliğe yerleştirilebileceğini ifade etti.

E-Devlet’te 51 hizmetten 435’e

Soylu ayrıca acil çağrı numaralarının 112 ile tek çatıda toplanmasının dünya genelinde dikkat çeken bir projeye dönüştüğünü, sistemin 45 ilde başarıyla hayata geçirildiğini ve 2021 yılının haziran ayında 81 ilin tamamında hayata geçirileceğini belirtti.

Soylu, İçişleri Bakanlığı olarak sınırların ve kıyıların elektronik güvenlik sistemleriyle denetleneceği bir projenin de 2021’de tamamlanması için çalışmaların sürdüğünü dile getirerek, e-Devlet üzerinden yürütülen çalışmalar hakkında da bilgiler verdi.

Göreve geldiğinde e-Devlet sistemi üzerinden 51 hizmet verildiğini aktaran Soylu, bugün bu rakamın 435’e yükseldiğinin altını çizdi.

Cem Uzan Fransa’da Türkiye’ye karşı açtığı davayı kazandı

İş insanı ve Genç Parti’nin kurucusu Cem Uzan‘ın Fransa’daki evinin basılarak 2 milyar Euro değerindeki hisse senedine el konumasına karşı açtığı davada karar açıklandı.

DW Türkçe’nin aktardığına göre Fransız Temyiz Mahkemesi, TMSF temsilcileri tarafından yapılan bu eylemi özel hayatın mahremiyetine aykırı bularak “yasa dışı” olarak değerlendirdi.

TMSF temsilcileri, 25 Ağustos 2017’de Cem Uzan’ın Paris’teki evine kendisi orada bulunmadığı sırada baskın yaparak hisse senetlerini almıştı. Uzan daha önce bu konu ile ilgili davayı Fransa İstinaf Mahkemesi’nde kazanmıştı. Ancak Türkiye davayı temyize taşımıştı.

‘Senetleri geri alma yolu açıldı’

Mahkeme heyetinde yer alan 12 yargıç tarafından verilen kararla Uzan’ın avukatı müvekkilinin Kepez ve ÇEAŞ’a ait hisse senetlerini “geri alma yolunun açıldığını” söyledi.

Avukat Matthias Pujos, mahkemenin kararında Fransa topraklarındaki özel mülklerin “dokunulmazlığı” hakkının çiğnenemeyeceğine vurgu yaptığını belirtti.

Uzan: Kapıları özel testereyle kesip girdiler

Cem Uzan, yaşanan olaya ilişkin “TMSF, 2017 Ağustosu’nda Paris’teki evime, ben Paris dışındayken, kapıları özel testereler ile kesip girdi” ifadelerini kullandı.

Alt mahkemenin TMSF aleyhine karar verdiğini belirten Uzan, “Şimdi ise en üst yetkili Fransız mahkemesi de TMSF’nin haneye tecavüz ve haneye ve normal yaşama saldırmış olduğunu kesin karara bağladı. Bu kararın temyizi yok. TMSF ve TMSF avukatları bundan sonra ceza davalarında yargılanacaklar” dedi.

Uzan AİHM’de de kazanmıştı

Cem Uzan hakkında Haziran 2003’te Genç Parti lideri olduğu dönemde, ailesinin sahip olduğu ÇEAŞ ve Kepek Elektrik’e devlet tarafından el konulmasının ardından Bursa’da yaptığı konuşma sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirirken kullandığı ifadeler nedeniyle hakaret davası açılmıştı.

Uzan bu davada Eylül 2008’de 8 ay hapis ve yaklaşık 688 lira para cezasına mahkum edilmiş, bu ceza Denetimli Serbestlik Yasası uyarınca 1 yılı rehber kontrolünde olmak üzere 5 yıl adli denetim ve öfke kontrolü kitabı okumaya çevrilmişti.

Uzan bu karara karşı AİHM önünde açtığı ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı davasını da Mart 2018’de kazanmıştı. AİHM, siyasi bir lider olarak Cem Uzan’a verilen cezayı “orantısız ve demokratik bir toplumda gereksiz” bulmuştu.

Malatya’da 4.5 büyüklüğünde deprem

Malatya’da saat 09.54’te deprem meydana geldi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) depremin Hekimhan ilçesinde 4.5 büyüklüğünde gerçekleştiğini duyurdu. Ayrıca depremin 7.21 kilometre derinlikte oluştuğu aktarıldı.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ise depremin büyüklüğünü 4.4, merkez üssünü ise Yazıhan ilçesine bağlı Boztepe Mahallesi olarak açıkladı.

Vali Baruş’tan açıklama

Malatya Valisi Aydın Baruş, AA muhabirine, Hekimhan merkezli yaşanan depremin kent genelinde hissedildiğini söyledi.

Malatyalılara geçmiş olsun dileklerini ileten Baruş, “Jandarma ve AFAD ekipleri, mahallelerle iletişim kuruyor. Şu ana kadar olumsuz bir ihbar gelmedi, ekiplerimizin araştırması sürüyor” dedi.

 

Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı kuruldu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı kuruldu. 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde değişiklik yapan kararname Resmi Gazete‘nin bugünkü sayısında yer aldı.

Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı görevleri arasında Türkiye’ye karşı ‘yürütülen’ psikolojik harekât, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her türlü manipülasyon ve dezenformasyonla mücadele edilmesi yer aldı.

Başkanlık ayrıca, kriz, afet, olağanüstü hal dönemleri ile yakın savaş tehdidi, seferberlik ve savaş halinde devletin belirlediği hedeflere ulaşmak için stratejik iletişim ve kriz yönetimi faaliyetlerinde de bulunacak.

Brezilya’daki yangın olağanüstü hal ilan ettirdi

Brezilya’nın Matto Grosso do Soul eyaletinde büyük bir hızla yayılan yangınların dünyanın en büyük sulak alanı olan Pantanal’ın yüzde 15’inden fazla bölümünü yok etmesinin ardından olağanüstü hal ilan edildi.

Eyalet valisi Reinaldo Azambuja, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, olağanüstü halin 90 günden fazla süreceğini ve yangınla daha fazla mücadele etmeye yardımcı olacağını söyledi.

1,5 milyon hektar yandı

Brezilya’da 150 bin kilometre karelik alanı kaplayan ve Bolivya ve Paraguay’a da uzanan bölgede bu yıl çıkan yangın sayısı, geçen yıla göre yüzde 200 arttı. Brezilyalı Yerli Halklar Birliği örgütü, bölgede yanan alanın Sao Paulo’nun 15 katı büyüklüğünde olduğunu kaydetti.

Federal Rio de Janeiro Üniversitesi, uydu görüntülerinden yola çıkarak yaptığı hesaplamada ağustos başından bu yana Pantanal bölgesinde yaklaşık 1,5 milyon hektar sulak alanın yandığını ortaya koydu.

Zengin biyoçeşitlilik tehlikede

Pantanal’ın yaklaşık bin 200 canlı türüne ev sahipliği yaptığı tahmin ediliyor. Bu türlerden 36’sı, soyunun tükenmesi riskiyle karşı karşıya. Yerel medya kuruluşları, geyik, kuş ve kedigil gibi hayvan türlerinin Transpanteneira karayoluna ulaştığını ve gönüllüler tarafından kurtarıldıklarını aktardı.

Ender türlerden olan mavi Amerikan papağanları da yangın tarafından büyük ölçüde etkilenen türler arasında yer alıyor. Uluslararası vahşi kedi koruma örgütü Panthera ise Pantanal’da yangınlar nedeniyle 200 kadar jaguarın öldüğünü, yaralandığını veya yerlerinden olduğunu bildirdi.

Telesur’un Brezilya muhabiri Nacho Lemus, bölgede son 48 saatte 8 bin 900 noktada yangın kaydedildiğini ve dumanların perşembe gününe kadar Brezilya’nın güney doğusuna, Bolivya ve Paraguay’a ve Arjantin’in kuzey doğusuna ulaşmasının beklendiğini belirtti.

Rabia Naz’ın ailesi AYM’ye başvurdu

Giresun‘un Eynesil ilçesinde 12 Nisan 2018’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan‘ın ölümüne ilişkin açılan dosyada takipsizlik kararı verilmesinin ardından anne ve babası, kızlarının dosyası için Anayasa Mahkemesi‘ne (AYM) başvurdu.

Avukatlar Kemal Aytaç, Özlem Burçin Şahan ve Medine Turantaylak aracılığıyla gerçekleştirilen başvuruda dosyanın yeniden yargılanma talebiyle ilgili mahkemeye geri gönderilmesi istendi.

‘Yeniden yargılama yapılsın’

Anayasa’nın 17, 36 ve 40’ıncı maddelerinin ihlalinin tespit edilmesi ve ihlal kararı verilmesi halinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilmesi ve yeniden yargılama yapmak için dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesi istendi.

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 74’üncü Maddesi uyarınca “duruşmalı inceleme” yapılmasına karar verilmesi istenen dilekçede 1 milyon lira maddi ve manevi tazminat talebinde de bulunuldu.

Takipsizlik kararı

Rabia Naz Vatan’ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada 16 Temmuz 2020’de takipsizlik kararı verilmişti.  Savcı Emine Öveyik verdiği takipsizlik kararında şu ifadeler yer almıştı:

Soruşturma dosyası, araştırma sonucunda elde edilen tespitler, tanık beyanları, alınan adli tıp raporları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde; Rabia Naz Vatan’ın ölümünün yüksekten düşmesi sonucu meydana geldiği, başkası tarafından kasten ya da taksirle öldürüldüğü yönünde herhangi bir delilin tespit edilmediği, bu nedenle CMK’nın 172/1 maddesi gereğince kovuşturma olanağı bulunmadığından Kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına (karar verildi).

Neler yaşandı?

12 Nisan 2018’de Giresun’a bağlı Eynesil ilçesinde evlerinin önünde yaralı bulunan Rabia Naz Vatan, hastaneye kaldırılmış, ancak doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamamıştı.

Küçük kızın ölüm nedeninin tespiti için Adli Tıp Kurumu tarafından iki rapor hazırlandı. Raporlarda ölümün, genel beden travmasına bağlı kırık ve iç organ yaralanması sonucu meydana geldiği, yüksekten düşme ile uyumlu olduğu kaydedildi.

Aile ise kızlarına otomobil çarptığını, yaralı olarak evin önüne bırakıldığını ve kızının ölümüne neden olan aracı de Eynesil ilçesinin AKP’li eski belediye başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun yeğeninin kullandığını iddia ediyor.

Hazal Kaya’dan Deniz Akkaya’nın sözlerine tepki: Trans hakları insan haklarıdır

Oyuncu Hazal Kaya, eski manken Deniz Akkaya‘nın Selin Ciğerci hakkındaki açıklamalarına sosyal medya hesabından “Trans hakları insan haklarıdır” etiketiyle tepki gösterdi.

Kaya, paylaşımında şöyle yazdı:

Sizin gibi aşka sahip çıkan, tek derdi bir bebeği bütün varlığıyla sevmek olan insanlar, anne baba olmak için hiçbir norma sığmak zorunda değiller. Trans hakları insan haklarıdır.

Akkaya’nın sunuculuğunu yaptığı programda Ciğerci’nin Bodrum‘daki evinde eltisi diye tanıttığı bir kadına taşıyıcı annelik yaptırdığını ileri sürmüş, bunun üzerine canlı yayına bağlanan Ciğerci olayı yalanlamış, bununla birlikte konunun kimseyi ilgilendirmediğini söylemişti:

Sizin canınız sıkılıyor galiba Deniz Hanım. Şu anda ne hamile olan biri var ne de taşıyıcı anne. Ben sadece isteklerimi söyledim. İstersem evlatlık alırım, istersem taşıyıcı annelik yaptırır hapse de girerim. Size ne?”

Akkaya bunun üzerine “Herkes annelik normlarına uygunsa anne olabilir. Bu kadar sosyal medyadan açıklamalar yaparken, taşıyıcı anneliğin Türkiye’de kanuna uygun olup olmadığını araştırmadınız mı?” demişti.

Ardından Ciğerci, Akkaya’ya “kızıyla mayolu fotoğraflarını yayınladığı için” kızmış, Akkaya da sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Ciğerci’nin “geçmişte fuhuş yapmış olmakla övündüğünü” söylemişti.