Hafta SonuManşet

Orada Bir Köy Var Uzakta: Gaia Ekoköyü Arjantin – Hande Ertınas Çetinkaya

0

İstikamet Gaia Ekoköyü

Aşağıdaki linkteki toplama albümü Gaia günleri boyunca dinledim. Buyurun yazıyı okurken sizlere eşlik etsin Güney Amerika’nın enfes sesli kadın müzisyenleri huzurlarınızda

https://youtu.be/t5CaqK0ocRg

Sabah 7:30, B metrosu Fedarico Lacroze durağının karşısındaki pizzacıda buluşma kararı alıyoruz. Gaia’nın ‘ormancılık’ kursuna katılmak üzere Ana’nın arabasına doluşan bir ekibiz. Ana, iç mimar, 15 senedir Buenos Aires’te yaşıyor. Kırmızı, ne marka olduğunu bilmediğim ama işi icabı  çiçek, dekorasyon malzemesi vb. taşımak üzere genişçe bir bagajı olan ve arka camında İndio Solari çıkartması olan arabası ile tıngır mıngır Gaia yolundayız.

Ön tarafta ben ve Ana, arka koltukta Ivan ve Tino. İvan’ın adını duyar duymaz dehlizlerinde neler saklı olduğunu benim bile bilmediğim zihnimden iki parıltı çakıyor. Rocky IV, sarışın kötülerin kötüsü boksör Ivan Drago. Tarkovksy ‘İvan’ın Çocukluğu’. Her iki parıltıdan da bağımsız olarak arka koltukta oturan Ivan kışları Buenos Aires’te vegan yemekleri yapan bir restoranı olduğunu yazları ise Uruguay’da yaşadığından bahsediyor. Hemen yanında San Juan’dan 17 saatlik otobüs yolculuğu sonrası sabahın kör vaktinde Buenos Aires’e varan Tino dikkatle dinliyor. Tino, ailesi ile birlikte permakültür çiftliği kurmak istediklerinden bahsediyor. Bu nedenle bu kursa dâhil olmuş. İstikamet Navarro şehri.

Gaia ekoköyü, Buenos Aires’e 110 km uzaklıkta ufak bir şehir olan Navarro’da. Dernek olarak 1992 yılında bir araya gelen topluluk Haziran 1996’da istedikleri gibi bir arazi bulmanın mutluluğu ile permakültür prensiplerine göre tasarlayabilecekleri, sürdürülebirlik prensiplerini gündelik hayatta uygulayacakları bir yaşam alanı kuruyorlar. Hemen akabinde ise Arjantin Permakültür Enstitüsü’nün temelleri atılıyor. Bunlar gitmeden önce internet sitelerinden okuduğum bilgiler elbet.

43

1.5 saatlik yolun ardından gözün görebildiği her yer artık yemyeşil çimen, otlayan inekler ve bir önceki gecenin yağmuru ile dolmuş taşmış toprağın çamuru. Arabayı çiftliğin dışına park edip hemen yağmur botlarımızı giyiyoruz, başka türlü yürümenin imkânı yok. Yaklaşık bir km kadar yürüdükten sonra karşımızda üç adet ekolojik ev beliriyor. Çatısından dumanlar çıkana doğru gayri ihtiyari yöneliyoruz. İçeride bizi kocaman gülümsemesi ile Cintia karşılıyor (Önce Gaia gönüllüsü olan, ardından işini bırakıp temelli olarak yerleşen ve bir süredir GAIA’nın mutfağından sorumlu olan vegan aşçı). Çantalarımızı bırakıp hâlihazırda ilk dersin başladığı karşı taraftaki eve geçiyoruz.

Eğitmenlerimiz; Martín Barros y Gustavo Ramírez. Ramirez, Gaia’nın kurucularından. Upuzun gri beyaz sakalları olan, sakin ve yavaş konuşan birisi.  Martín ile uzun zamandır dost oldukları, anlattıkları ortak hikâyelerden ya da birinin cümlesini diğerinin tamamlaması gibi detaylardan anlaşılıyor.

6 günlük Doğal Tarım ve Ormancılık (Curso de Agricultura Natural y Forestación) kursuna dâhil olmak üzere buradayız. Yaklaşık 20 kişilik bir grubuz.  İlk günün sabahı itibari ile 8:30 ile 19:30 arası derslerimiz sürüyor. Öğle yemeği ve siesta (öğle uykusu) aralarımız haricinde teorik ve pratik dersler birlikte yürütülüyor.

Neler mi öğrendik?

Bugüne kadar çevremde gördüğüm ağaca, kuşa, böceğe, çiçeğe dair ‘ah ne güzel!’ demekten bir adım öteye soru sormamış olan benim için Gaia’da geçirilen her an mucizevi.

46

Orman ağaçları ekimi, yenilebilir orman bahçesi, ağaçların budanması, bambu ormanına giriş, budayacağımız aletlerle tanışma, püf noktaları ve temizlenmesi… Aklıma gelen ilk konularımız. İlk günün pratik kısmında ellerimizde budama aletleri ağaçlara dokunurken onlara iyi geleceği bize anlatılan ve bu işi en güzel şekilde öğrenmek üzere, ellerimizden çeşitli aletlerle bir bahçeden diğerine koşturuyoruz. İlk günden itibaren anladığım şey: Gaia’da uzun yılların birikimi kurslara katılanlara uzun uzun detaylı olarak anlatılıyor. Zaten ilk tanışma kısmında Gustavo’nun dediği gibi: ‘Senelerdir burada sizler gibi permakültür prensiplerini öğrenmek isteyenler ile deneyim alışverişinde bulunuyoruz. Anlatıyoruz, dinliyoruz. Bütün hevesimizi ayakta tutan şey buradan ayrıldıktan sonra bizleri ve buraya neden geldiğinizi unutmamanız! 20 kişiden biri bile kaybedenlerle kalırsa ne mutlu bize. Biz kaybedenleriz! Siz de burada olduğunuza göre şuan siz de kaybedenlerdensiniz.” .

Her sabah kahvaltıda matemiz hep var, yanında Cintia’nın elleri ile yaptığı ekmeğimiz, ev reçelleri ve balımız. Bol gülümsemeli kahvaltılar sonunda gün erken başlıyor Gaia’da. 8:30da ana ekolojik evde toplanıyoruz.

Derslerimiz Arjantin florası, bitki familyaları, permakültürün temel prensipleri, California kırmızı solucanları. “Solucansız toprağa toprak demem” şeklinde ilerliyor.

Dersler boyunca aklımda geçenler; ağaçların dibinde yetişen mantarlar, karıncalar ve toprak hakkında insanın bu kadar sözünün olması ne kadar özgürleştirici. Hayatımda ilk defa kuru kompost tuvaleti Gaia’da görüyorum mesela. Her merak dolu sorunun cevabına mutlaka eklemlenen cümle: “Çözüme odaklan. Çözümün parçası ol!”.

47

Gustavo ders aralarındaki sohbetlerimizde yorulduğunu söyleyen arkadaşlara “Arjantin doğasında 5 gün meditasyon yapmaya geleniniz yoktur umarım! Toprak 24 saat çalışır. Grev yok, bekleme yok. Beleş. 365 gün  6 saat durmadan işler. Haydi şimdi iş başına” diyerek toprağa dair bambaşka romantik hayallerle Gaia’ya gelenlerimize ara ara gerçekliğimizi hatırlatıyor. Kursa katılanlar arasında hâlihazırda toprakla uğraşanlar var. Ufaktan ekmeye dikmeye başlayanların bana göre soruları daha detaylı elbet. Lakin en sık duyduğumuz cevap: “depende” yani “duruma göre değişir”. Toprağa dair aynı sorunun tek bir cevabı yok.

Gaia’yı özel kılan birçok özelliği var. Mesela kendi tohum bankaları var. Mikro organizma üretiyorlar toprak için. Hiç çöp çıkmıyor Gaia’da. Atık olmayan bir ekoköy.

44

Atahualpa Yupanqui (La guitarra antes de ser instrumento fue árbol y en él cantaban los pájaros. La madera sabía de música mucho antes de ser instrumento): Arjantin folklorik müziğinin en önemli müzisyenlerinden biri Atahualpa Yupanqui. Kısa bir hikâye dinliyorum kendisi hakkında.  Vakti zamanında kendisine hediye edilmek üzere çok özel bir gitar yapılmış. Gitarı eline alıp hafifçe bir iki nota bastıktan sonra gitarı alamayacağını belirtmiş. Herkes şok. Nedeni sorulduğu zaman ise şöyle açıklamış: “Gitar çalgı aleti olmadan önce ağaçtır ve kuş sesleri içinde büyür. Ağacın ahşabı müziği daha gitar olmadan bilir. Bu gitar o müziği bilmiyor, kuşların ötmediği bir ağaç bu. Müziğimi çalamam bu gitarla.” demiş. İspanyolca olarak en azından benim o an anladığım hikâye bu. Hikâyenin özü biraz daha cafcaflı olabilir lakin ana teması budur.

Kalabalık  sofralarda neler duydum?

1- Yakın zamanda Uruguay’da esrar yetiştiriciliği, kullanımı ve satışı tamamen yasallaştırıldı. Uruguaylı çifti bulunca soruyorum: “Uruguay’da sokaklar nasıl şu an?”. Çiftimiz sokaklarda içilmeye başlanan marihuanadan çok mutsuz. “Çok hızlı oldu her şey, bize soran olmadı” diyorlar.

2- Bolivyalı manav miti: Buenos Aires’te manavların hemen hemen hepsi Bolivyalı aileler. İlk geldiğimizden beri ilgimizi çeken bir durumdu bu. Bu kadar Latin Amerikalıyı aynı sofrada bulunca soruyorum bu durumu. Meğerse  Arjantin topraklarının büyük kısmına soya ekimi yeni bir teşvikmiş. Yani devlet teşviki var. Meyve ve sebze için aynısı olmadığı için bahçelerin sayısı az. Üreticiler topraklarını soyaya çeviriyor. Sebzecilikle uğraşanlar ise Bolivyalılar. Ayrıca “toprağı Arjantinlilerden daha iyi bilirler, onlardan iyi yapamayız” diyorlar.

45

3- Gaia’da  hayvan yok çünkü bakımı çok zor. “Emek lazım hakkıyla bakımı için, daha çok gönüllüye ihtiyaç var” diyorlar.

4- Gustavo bahçede hemen gölün yanında kurulan masanın başında bizlerle sohbet ederken: “Kurstan sonra permakültür ile ilgili okuyun. Hala insanlar 50 sayfadan fazla okuyabiliyorlar mı emin değilim. Becerebiliyorsanız lütfen okuyun!” diyor.

Gaia dönüşü aklımda kalanlar; Olumlu düşünün. Severek yapın. Dertler derya olacaktır elbet zaman zaman ama odağınız hep çözüme dair olsun. Bütün gün beliniz ağrımış biçimde çalışmayı bitirdiğinizde geriye dönüp yeni diktiğiniz ağaçları görünce, yapmakta olduğunuz şeyin her şeye değer olduğunu anlayacaksınız. Eğer böyle bir projeye girme niyetiniz varsa yalnız olmayın. Sizle beraber ve sizden sonra her şeyi devam ettirebilecek bir topluluk kurmak önemli.

Merak edenleriniz için Gaia’nın websitesi aşağıdaki gibidir.
http://www.gaia.org.ar/

48-Hande Ertınas

 

 

Hande Ertınas Çetinkaya

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.