Dış Köşe

Nükleer enerjiye muhalefet yükseliyor! – Şahin Alpay

0
Başka nedenle değilse, nükleer enerji ve bombaların modernliğin vazgeçilmez icapları olduğu görüşünün yaygınlığı nedeniyle olacak, Türkiye’de medya nükleer lobinin denetiminde.

 

Bu konudaki gelişmeleri izlemek ve yorumlamak birkaç köşe yazarının gayretine kalıyor. Bunlardan biri benim ve Türkiye halkının büyük çoğunluğuyla nükleer santral istemediğini bir kez daha gösteren son kamuoyu yoklamasından söz etmek de yine bana düşüyor.

Britanya’nın özerk kamu yayın kuruluşu BBC’nin yaptırdığı, 23 ülkeyi kapsayan araştırmanın sonuçları açıklandı: Türkiye’de halkın yüzde 73’ü nükleer santral istemiyor. Yüzde 41 nükleer santralların tehlikeli olduğunu, tümünün kapatılması gerektiğini düşünüyor; 32 ise yeni santrallar yapılmasına karşı. Yapılsın diyenlerin oranı ise sadece yüzde 21. (Bkz. BBC Türkçe, 25 Kasım.)

Geçen Mart ayında Dünya Bağımsız Araştırmacılar Ağı (WIN) ile Gallup’un yaptığı araştırmaya göre, Japonya’da Fukuşima faciası öncesinde Türkiye’de nükleer santrallara “evet” diyenlerin oranı yüzde 45 ile azınlıktaydı; Fukuşima sonrasında azalarak yüzde 41’e indi. Başka bir ifadeyle, nükleer santrallara karşı olanların oranı yüzde 59 düzeyindeydi. Nisan ayında yerli araştırma kuruluşlarının yaptığı yoklamalar çoğunluğun karşı olduğunu teyid etti: İKSara Araştırma Şirketi’nin bulgularına göre “hayır” diyenler yüzde 59 (Milliyet, 29 Nisan), A&G Araştırma’nın bulgularına göre ise yüzde 64 (Hürriyet, 29 Nisan) oranındaydı. Temmuz-Eylül arasında yapılan BBC araştırmasına bakılacak olursa nükleer santral istemeyenlerin oranı hissedilir ölçüde yükselerek yüzde 73’e çıkmış bulunuyor.

Bu sonuçlara bakarak, daha önce yazdıklarımı tekrar edeceğim: Eğer AKP iktidarı halkın tercihlerine saygılı bir hükümet ise, nükleer santral yapmaktan vazgeçmelidir. Elbette ki, gelecek kuşakları da tehdit eden tehlikeleri nedeniyle, aklın yolu nükleer enerjiden uzak durmaktır. Ama eğer hükümet aklın yolunu izlemek istemiyorsa bile, en azından başka demokratik ülkelerde olduğu gibi, bugün yaşayanlara nükleer santral isteyip istemediklerini sormalı, bu konuda referandum yapmalıdır.

Nükleer santrallara karşı muhalefet büyüyor. BBC araştırmasının yapıldığı 23 ülkede halkın ortalama yüzde 69’u nükleer santrallara karşı: Muhaliflerin oranı son 6 yılda Fransa’da yüzde 66’dan 83’e, Rusya’da yüzde 61’den 83’e, Japonya’da yüzde 76’dan 84’e ve Almanya’da yüzde 73’ten 90’a tırmanmış bulunuyor. Bilindiği üzere, Alman hükümeti nükleer santralların hepsini kapatma kararı aldı. Geçen hafta Almanya, necip medyamızın hemen hiç görmediği olaylara sahne oldu. Çevreciler, Fransa’dan Almanya’ya nükleer atık taşıyan trenin geçmesine 5 gün süreyle izin vermediler. Eylem 20 bin polisle bastırıldı.

Geçen gün bir dostum şöyle dedi: Boşuna nefes tüketiyorsun… Halkın tamamı karşı olsa da, bu hükümet referandum yapmaz; ama 2-3 nükleer santral yapar. Bu santralların enerji sorununa ciddi bir katkısı olamayacağını; enerji tasarrufuna yatırım yapmanın daha akıllıca olacağını bilmelerine rağmen. Hükümetin derdi hemen bomba yapmak olmasa bile, gerektiğinde bomba yapabilecek teknolojiyi elde etmek. Bu yeteneğe sahip olmadıkları sürece, Türkiye’nin bölgesel liderlik rolü oynayamayacağını, bu arada (nükleer silahları olan ve giderek sağa kayan) İsrail’i başka türlü barışa razı etmenin mümkün olmayacağını düşünüyorlar. Çok haksız da sayılmazlar… Rusya’da komünizmi ABD’nin nükleer dehşet dengesinde üstünlük sağlaması çökertti.

Ben de şöyle dedim: Onlar siyasetçi, akıllarınca da realist düşünüyor olabilirler. Ben siyasetçi değilim ve idealist düşünüyorum. Nükleer santrallara da bombalara da toptan karşı oluşumun nedeni esas olarak ahlakidir. Bunları insanlığa karşı tehdit olarak görüyorum. Öte yandan eğer Türkiye bölgesinde bir liderlik rolü oynayacaksa, o rolü ancak gönülleri ve zihinleri kazanarak, yani yumuşak güçle oynayabilir. Rusya’da komünizmi yıkan, ABD’nin nükleer silahlarının değil, siyasi ve iktisadi sisteminin üstünlüğünün görülmesiydi.

 

 
Şahin Alpay –  Zaman

 

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.