Bayramlar, efsaneler, destanlar, söylenceler, mitoloji… Toplumların, halkların yaşamında ortak kutsal değerlerdir.
Lakin Newroz tüm bunlardan da öte efsanevi, destansı ve bir bayramdan daha fazla bir şey! Mitolojik bir söylenceyi, masalsı bir durumu aşıp halkların yaşamında belirleyici olan bir hakikat. Öyle ki Ortadoğu halkları, inanç grupları için Newroz bir dönüm noktası, varlık gerekçesidir.
Çocukluğumun bir bölümü Malatya Arguvan’a bağlı bir Türkmen Alevi köyü olan Xalpuz’da geçti. Karlar erimeye başlayıp zaman bahara yüz tutanda biz navruza giderdik. Navruz derdi Türkmen komşularımız. Navruz bir kır çiçeğidir. Aklımda hafif sarımsı, maviye çalan renkleri kalmış. Toprağı kazmak için ucu sivriltilmiş değneklerimizi alır, anacanların hazırladığı içinde ekmek ve muhtemelen yağ, kaymak, çökelik bulunan çıkınları belimize bağlar, vururduk dağ, bayır, kır, yamaç demeden gezip navruz ve çiğdem aramaya… Yağ, kaymak, çökelik öyle her zaman ikram edilmezdi. Navruz’a mahsustu bu ikram. Dizgininden boşanmış yılkı atları gibi koşardık. Arkadaşlardan biri sevinç dolu sesiyle bağırırdı “Aha bir navruz buldum!!!” Bu çocukça coşku içinde navruz bulmak hazine bulmak gibi bir şeydi. Bir tane bulunmuşsa gerisi gelirdi. Navruzla, çiğdem birbirine yakın olurdu. Ucu sivri değneğimizle kökünü eşeler çıkarırdık. Bizim çocuksu coşkumuz mu daha yoğundu? Kırların, bayırların, dağların, tepelerin baharla buluşan coşkusu mu? Bilinmez ama biz çocuklar doğa gibiydik, doğa da bayram sevinci yaşaya bir çocuk gibi… Newroz denince aklıma çocukluğum gelir!..
O zamanlar nereden bilirdim büyüklerimizin Sultan Nevruz Cemi yaptığını! Biz çocuklar doğanın bize bahşettiği navruz çiçeği coşkusunu yaşarken meğer büyüklerimiz de Navruz Sultan Cemi coşkusunu yaşarmış! Newroz deyince aklıma Sultan Nevruz Cemi gelir!..
Beşinci sınıftayken Malatya’ya taşındık. Bir gün Taştepe mahallesindeki amcamlara gitmiştik. Çocuklarla oyun oynamak için mahallenin arkasındaki tepeye çıktık. Tepede bir su deposu var ve deponun üstünde bir yazı!.. “Kurdara azadi” yazının altında da “Kawa” yazıyor. Duvarlarda çok slogan okumuştum ama böylesini ilk defa görüyordum. Yazıyı heceleyerek okudum! “Kurdara”nın “Kürtlere” demek olduğunu anladım ama gerisini anlayamadım! Hele bu “Kawa” ne demek? İtiraf edeyim “Kawa”nın Demirci Kawa’dan gelen siyasi bir hareketin adı olduğunu, Demirci Kawa’nın kim olduğunu Akçadağ Öğretmen Lisesi’nde okulumuza sürgün gelen ve “Apocular” denen gruptaki bir arkadaştan öğrendim. Newroz deyince aklıma Demirci Kawa ve lisede Kawa’nın kim olduğunu bana öğreten okul arkadaşım gelir!..
Lisedeki okul arkadaşım Dersimliydi. Newroz deyince aklıma Dersim gelir. Dersim deyince de Mazlum Doğan gelir… Mazlum Doğan Newroz’u efsaneden, söylenceden gerçeğe dönüştüren destanın adıdır. Bu değerlere inananların duygu ve düşünce dünyasında birçok imge oluşabilir. Ama benim duygu dünyamda 12 Eylül faşizminin zulüm karanlığında Diyarbakır Zindanı’nı aydınlatan üç kibrit cemde uyandırılan çerağ gibidir. “Çerağ uyandırmak” cemdeki hizmetlerden biridir. Çerağ, hakikatin, yaşamın kaynağı olan ışığın, nurun sembolüdür. Nurlanmak, aydınlanmak, yaşamın kaynağı olan nura saygı duymak anlamında cem başlarken “Uyandırılır” cem birlendiğinde ise “Sır edilir.” Sanki Mazlum Doğan, zulmün efendileri tarafından karanlığa boğulan yaşamı aydınlatmak, nurlandırmak, yaşamın kaynağından kopmadığını, insanlığı yaşamın kaynağına davet ettiğini ifade etmek amacıyla “Üç kibrit” yakmış/ Çerağ uyandırmış ve “Sırlamıştır.” Bu gün milyonlarca insan bir destandan, bayramdan daha ötesini yaşamanın coşkusuyla meydanları dolduruyorsa bunun nedeni Newroz’a anlamını veren Mazlum Doğan’ın üç kibrit eylemidir. Mazlum Doğan siyasal bilincini tarihi hakikatlerden almış ve binlerce yıllık bir söylenceyi yaşamsallaştırmıştır. Newroz demek Mazlum Doğan demektir!
Ve 2013 Newrozu’nun şafağında, onca katliam, can kaybı, sürgün, işkence, zindan, acı keder, gözyaşından sonra “Toplumsal barış umudu” doğduysa bu umudu Türkiye için yaşanabilir hale getirmenin yolu Kemal Pir ve Haki Karer’i anlamaktır. Kemal Pir ile Haki Karer yaşamı ve eylemiyle Türkiye halklarını barışta, eşitlikte, özgürlükte buluşturacak simgedir.
Newroz deyince? Aklıma, doğa kadar coşkulu çocuklar, çocuklar kadar coşkulu doğa ve Mazlum Doğan gelir…
Yarın Newroz… Doğanın tüm renklerini bezenerek alanları dolduran kadınların, genç kızların, doğa kadar coşkun çocukların ve barış umudunun ışığı yüzüne akseden insanların yüzüne bakın… Mazlum Doğan’ın ışığını göreceksiniz!..
Nevruz kutlu olsun!.. Newroz piroz be!..