Facebook Instagram Telegram Twitter Youtube
  • COP29
  • İklim
  • Ekoloji
  • Enerji
    • Ulaşım
  • Hak Mücadelesi
    • Doğa Mücadelesi
      • Kazdağları Günlüğü
      • Akbelen Direnişi
      • İkizdere Direnişi
      • Kanal İstanbul
      • İliç Faciası
    • İnsan Hakları
  • Hayvan Hakları
  • Yerel
  • Diğer
    • Dünya
      • Avrupa’da Yeşil Dalga
    • Kent
    • Kültür-Sanat
      • Kitap
    • Türkiye
      • Eğitim
      • Ekonomi
      • Emek
      • İfade Özgürlüğü
    • Sağlık
      • Cinsel Sağlık
    • Spor
    • Medya-İnternet
    • Tarım-Gıda
  • NEWS
Ara
Logo
Facebook
Instagram
Telegram
Twitter
Youtube
Logo
  • COP29
  • İklim
  • Ekoloji
  • Enerji
    • Ulaşım
  • Hak Mücadelesi
    • Doğa Mücadelesi
      • Kazdağları Günlüğü
      • Akbelen Direnişi
      • İkizdere Direnişi
      • Kanal İstanbul
      • İliç Faciası
    • İnsan Hakları
  • Hayvan Hakları
  • Yerel
  • Diğer
    • Dünya
      • Avrupa’da Yeşil Dalga
    • Kent
    • Kültür-Sanat
      • Kitap
    • Türkiye
      • Eğitim
      • Ekonomi
      • Emek
      • İfade Özgürlüğü
    • Sağlık
      • Cinsel Sağlık
    • Spor
    • Medya-İnternet
    • Tarım-Gıda
  • NEWS

Munzur Milli Parkı’ndaki yaban hayvanlarına trafik eziyeti: Su bile içemiyorlar

Munzur Vadisi Milli Parkı'nda koruma altındaki hayvanların, piknikçiler ve araçların nehir kenarındaki yoğunluğu nedeniyle suya erişemekte güçlük yaşadığını söyleyen Av. Barış Yıldırım, parkın koruma altına alınmasını istiyor.
Haber Merkezi
Haber Merkezi
13/09/2022
Okuma süresi 4 dakikadan az
EkolojiHayvan HaklarıManşet
Paylaş
WhatsApp
Facebook
Twitter
Telegram
Linkedin
Email
Yazdır

    Dersim’deki  Munzur Vadisi Milli Parkı’na koruma altındaki yaban hayvanları, piknikçiler ve araçların Munzur Nehri kenarında yoğunluk yaratması nedeniyle su ihtiyacını karşılamakta sorun yaşıyor. Nehre inmeye çalışan hayvanların, araçlar ve insanlar nedeniyle tedirginlik yaşadığı görülürken, Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi avukat Barış Yıldırım, “Tunceli‘den Ovacık‘a doğru 59 kilometre boyunca yaban keçilerinin araç trafiği ve insan baskısından dolayı dağlardan suya baktığını gözlemleyebiliyoruz. Gerekli önlemleri alarak, alanın izolesini talep ediyoruz” dedi.

    1971 yılında milli park ilan edilen Munzur Vadisi Milli Parkı, 42 bin 674 hektarlık alanda zengin akarsu kaynakları, endemik bitki örtüsü ve nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan birçok yaban hayvanıyla Türkiye’nin en zengin milli parkları arasında yer alıyor. Türkiye’nin de taraf olduğu Uluslararası Bern Sözleşmesi‘yle korunan ve ceviz, kavak, söğüt, çınar, asma, karaağaç, çalı gibi bitki türleriyle kaplı vadi, vaşak, yaban keçisi, tilki, kurt, sansar, su samuru, porsuk, sincap, tavşan, yaban domuzu, ur kekliği, çengel boynuzlu dağ keçisi ve ayı gibi daha birçok canlı türüne de ev sahipliği yapıyor.

    Ovacık ilçesine 10 kilometre uzaktaki Munzur Çayı’na her yıl yüz binlerce kişi akın ediyor.  İlkbahar ve yaz döneminde PTS (Plaka Tanıma Sistemi) kayıtlarına göre Munzur Vadisi Milli Parkı’na yaklaşık 150 bin araç giriş yaptı. Türkiye’de en fazla yaban keçisinin yaşadığı bölge olarak bilinen Munzur Vadisi Milli Parkı’nda, yöre insanı tarafından kutsal kabul edilen koruma altındaki yaban keçilerinin kaçak avcılıkla mücadele kapsamında sayıları arttı. Yaz mevsiminde dağlardaki otların ve dere sularının kurumasıyla yaban keçileri, su ihtiyaçlarını karşılamak için parkın içinden geçen Munzur Nehri kıyısına inmeye çalışıyor.

    ‘Munzur Milli Parkı Yellowstone’dan daha zengin’

    Ancak araç trafiğiyle piknik yapanlar, çoğu zaman yaban keçilerinin su içmelerine engel oluyor. Hayvanlar yol kenarında kayalardaki tuzları yiyerek tuz ihtiyaçlarını karşılarken de aynı sıkıntıyla karşı karşıya kalıyor.

    Yaban keçilerinin yavrularıyla nehre inerken yaşadıkları zorluklar ve araçların geçişi sırasında bölgeden kaçışları havadan görüntülendi. Çevreciler de milli parka araç ve insanların kontrollü girişinin sağlanması ve sınırlama getirilmesini istiyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şubesi ekipleri, yaban hayatının zarar görmemesi ve halkın ateşli piknik yapmaması için vadi boyunca devriye geziyor.

    Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi avukat Barış Yıldırım, Munzur Vadisi Milli Parkı’nın ekolojik çeşitliliğine değinerek şunları söyledi:

    “Dünyanın ilk milli parkı ABD‘de bulunan Yellowstone Milli Parkı, alan olarak Munzur Vadisi Milli Parkı’nın 20 katı büyüklüğünde. Fakat Munzur Vadisi Milli Parkı’ndaki gerek bitki sayısı, gerek yaban hayatı canlı sayısı Yellowstone’dan çok fazla. Yellowstone Milli Parkı Dünya Kültür Mirası Listesi‘nde olmasına karşı Munzur Vadisi Milli Parkı, henüz bu listeye alınmadı. Ülkemizin taraf olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Alanlarını Koruma Sözleşmesi olan Bern Sözleşmesi’ne göre koruma altında olan çok sayıda yaban hayatı canlısı var. Milli park ekosistemi çok zengin. Flora ve fauna türlerini içeriyor. Maalesef Milli Park Kanunu, yönetmenliği, çevre, orman ve mera kanunu ve ilgili mevzuatta belirtilen gerekli önlemler alınmadığından ağır insan baskısı altında. Bu kadar önemli ekolojik sahada bir alan kılavuzu yok. Yani milli parktaki yasakları anlatabilecek, yasak fiilleri engelleyebilecek, yasak eylemlere hızlıca müdahale edebilecek görevlilerin burada bulunması gerekiyor”

    Yıldırım, milli park sınırlarında araç trafiğinin ve insan yoğunluğunun yaban hayatını tehdit ettiğini ifade etti:

    Araçlar kontrolsüz bir şekilde sürekli vadide geçiyor. Tunceli-Ovacık yolu boyunca gelişi güzel bir araç trafiği var. Bu da özellikle kara yolu boyunca uzanan Munzur ırmağından su içmek için havzadan aşağıya doğru, suya inen canlıları engelliyor. Irmak boyunca birçok noktada araçların ve insanların bulunması sebebiyle özellikle yaban keçisi su içmeye inemiyor. Bunun önlenmesi ve kontrol altına alınması, habitatların korunması lazım.  Tunceli’den Ovacık ilçesine doğru yaklaşık 59 kilometre boyunca yaban keçilerinin araç trafiği ve insan baskısından dolayı dağlardan suya baktığını, suya inemediklerini gözlemleyebiliyoruz.

    Yaban keçilerinin, sabah ve ikindiden sonra günde iki kere su içmeye inmeleri gerekir ama inemiyorlar. Bu durum da biyolojik olarak besin zincirlerinin bozulmasına sebebiyet veriyor. ”

    Paylaş
    WhatsApp
    Facebook
    Twitter
    Telegram
    Linkedin
    Email
    Yazdır
      Haber Merkezi
      Haber Merkezi

      İLGİLİ HABERLER

      Yeşil Gazete duyurmuştu: Dervişcemal Köyü’ndeki mermer ocağı Meclis’e taşındı

      Maden aramalarına açılan Munzur Dağları’nda ağaç kesimi ve orman tıraşlamasına hız verildi

      Hozat’ta Alevilerin türbesine ve meraya taş ocağı projesi

      Dersimliler GES değil, yaşam alanlarının korunmasını istiyor

      İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

      Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

      İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

      0
      Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

      Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

      0
      İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

      Ağva plajına mahmuz darbesi

      0
      Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

      Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

      0
      Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

      Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

      0
      Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

      EN ÇOK OKUNANLAR

      [Çevre ve sağlıkta risk iletişimi-4] Çağdaş Türkiye açmazı: Korkak, çaresiz, cesur

      Lüfer Koruma Timi’nden Arslanoğlu: Asgari avlanma boyu bilimsel verilere bağlı olarak belirlenmeli

      Gizli modda takibi sürdüren Google’a beş milyar dolarlık dava açıldı

      Fide dikim zamanı başladı: Tüm püf noktalarıyla kendi sebze ve meyvenizi nasıl yetiştirirsiniz?