Muğla Su İnisiyatifi’nden Söğütlü’de yaşananlara tepki: Bu yaptığınız zulüm

Muğla Su İnisiyatifi, Söğütlü'de suyu için mücadele veren yurttaşların yaka paça gözaltına alınarak darp edilmesine tepki göstererek bu yapılanların 'zulüm' olduğunun altını çizdi: 'Bu zulme son verin. Dereleri de, onlar için mücadele eden yöre halkını da serbest bırakın. Uyarıyoruz. Şirketlerin değil halkın yaşamını koruyun.'

Muğla Su İnisiyatifi, Fethiye‘nin Söğütlü mahallesindeki yurttaşların su hakkı için verdiği mücadeleye karşı kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesine ilişkin açıklamada bulunarak “Sulara el koyamazsınız, Suyu akışından koparamazsınız” dedi.

İnisiyatif’ten yapılan açıklamada Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı köylerde son yıllarda suların/derelerin şirketlere teslim edildiğine suya erişemeyenlerin, köylülerin de birbirine düşürüldüğüne dikkat çekildi.

Söğütlü’de su mücadelesi, taşların üzerinde tutulan nöbetle sürüyor

‘Meşru olmayan bu saldırılara karşı tüm yetkilileri uyarıyoruz’

Derelerin önce HES yapımı için şirketlere devredildiğine, ardından bölgede suya ulaşamayanların arasında su ihtiyacına çözüm üretilme bahanesi ile şirketlere su tahsisleri yapıldığına işaret edilen açıklamada sürece ilişkin şunlar dile getirildi:

DSİ, Fethiye Kaymakamlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerinin, Sekiyaka HES üretimi için bölgedeki derelerin sularını şirkete tahsis etti. Suya el konulmasını meşrulaştırmaya yönelik tüm bu çabalara karşı Söğütlü köylüleri sularını vermemekte, derelerini parçalamalarına izin vermemekte kararlı. Bizler Muğla Su İnisiyatifi olarak suların, su havzalarının sermaye birikimine tahsisine karşı verdiğimiz mücadelenin yanısıra yaşam alanlarına ait suları koruyacağımızı, bu amaçla su mücadelesi veren halkların yanında olacağımızı bir kez daha duyuruyoruz. Meşru olmayan bu saldırılara karşı tüm yetkilileri uyarıyoruz.”

‘Dereleri şirketlere vermenizi kabul etmeyeceğiz’

“Dereleri şirketlere vermenizi kabul etmeyeceğiz. Şirketleri kalkındırmak için yaptığınız tüm müdahalelere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” denilen basın açıklamasında, derelerin şirketlerin üretim alanına sokulmasını, su yatağının değiştirilmesi yönündeki kararların kabul edilmediği vurgulandı.

Ayrıca “Bu kararlarla, verdiğiniz meşru olmayan kararları uygulatmak için güvenlik kuvvetlerini köylülere saldırtarak suç işliyorsunuz. Bu kararları veren, uygulayan her idare, kurum, yetkili yaşamdan yana tutum alması gerekirken yetkisini aşkın kullanarak bu suçu sürdürmektedir” denildi.

‘Bu zulme son verin’

Son olarak, yaşamını korumaya çalışan yurttaşların darp edilerek, gözaltı ve şiddetle yurttaşlara gözdağı verilerek kararların meşrulaştırılamayacağının, bu yapılanların “zulüm” olduğunun altı çizilerek şunlar aktarıldı:

“Bu zulme son verin. Dereleri de, onlar için mücadele eden yöre halkını da serbest bırakın. Uyarıyoruz. Şirketlerin değil halkın yaşamını koruyun. Yaşamın sürmesinin temel unsuru olan suları, su havzalarını şirketlere teslim etmenize, suyu ticarileştirmenize, derelerin akışını değiştirmenize izin vermeyeceğiz.

 

Ne olmuştu?

Söğütlü’de, köyün tek su varlığı olan Bozluca‘nın Fethiye Sulama Birliği ile tahsis dolayısıyla Sekiyaka 2 Hidro Elektrik Santrali’ne ve HES’ten geçen suyun Seydikemer ilçesindeki köylere ulaştırılmasına karşı mücadele başlatmıştı.

 

Seydikemer köylerinin muhtarları ise Söğütlü Muhtarı ve azaları hakkında şikâyette bulunmuş, bunun üzerine Seydikemer Kaymakamlığı tarafından suyu kendi köylerine yönlendiren Söğütlü Köyü Muhtarı ve azalarının “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” kapsamında zilyetlik hakkına tecavüz ettiği belirtilmişti.

 

Karar Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilisi tarafından 5 Ağustos’ta tebliğ edilmiş ve bölgeye jandarma ekipleri ile birlikte iş makineleri yönlendirilmişti. Söğütlü köylüleri 5 Ağustos’tan itibaren sularını korumak için nöbete başladı.

9 Ağustos’ta köylülere jandarma müdahalede bulundu. 8 yurttaş gözaltına alınırken bazıları da darp edildi. 10 Ağustos’ta gözaltılar serbest bırakıldı.

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR