Mahkemenin Cengiz İnşaat’ın İkizdere’deki taş ocağını durdurmama nedeni: Zararsız olması hayatın gerçeklerine aykırı

RİZE- Rize İdare Mahkemesi,İkizdere, İskencedere Vadisi’ndeki taş ocağı projesine karşı açılan dava kapsamında verdiği yürütmeyi durdurma talebinin reddinin gerekçesini açıkladı. 

Açıklamada söz konusu projenin tamamıyla çevreye zararsız olmasını beklemenin hayatın gerçeklerine uygun düşmediği belirtildi. 

‣İkizdere davası görüldü: Bu idari yargılamayı bitirecek bir uygulama

Ancak İkizdere’deki Cengiz İnşaat tarafından yapımına devam edilen taş ocağı projesinde bugüne kadar projede çalışan vatandaşlardan bazıları iş makinelerini kullanırken gerçekleşen kazalar nedeniyle hayatını kaybettiği, taş ocağı nedeniyle bugüne kadar bölgedeki yaban hayatının olumsuz etkilendiği, bölgedeki ağaçların zarar gördüğü bildirilmişti. 

Öte yandan söz konusu projeye “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir” kararına karşı açılan dava için 9 Eylül 2021’de yapılan keşif sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda projenin usulsüz olduğu ve yapımının uygun olmadığı belirtilmişti.

Söz konusu bilirkişi raporunun detaylandırılmadığı gerekçesi sonrası mahkemeye Mart 2022’de ek bilirkişi raporu sunulmuştu. 

Projenin yürütmeyi durdurma talebinin reddine verilen kararın gerekçeleri ise şöyle sıralandı:

  • “ÇED mevzuatı kapsamında irdelenmesi gerekenin, projenin olumsuz etkilerinin kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığı ile çevrenin rehabilite imkanının olup olmadığı hususu olduğu, bu sebeple bilirkişilerce kesin ve net şekilde kanaat bildiren cümleler kurulması gerektiği, diğer bir deyişle, ihtimal belirten ve subjektif görüş mahiyetinde cümlelere raporda yer verilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
  • Arazi İnceleme Raporu, Peyzaj Onarım Planı Raporu ve Orman Rehabilitasyon Projesi ile kök raporda belirtilen eksikliklerin giderildiği, söz konusu raporlar ile birlikte PTD’deki taahhütlere uyulması koşuluyla projenin belirtilen hususlar yönünden sorun oluşturmayacağının ifade edildiği, Mahkememizce de ek rapordaki bu değerlendirmelere iştirak edildiği; son olarak projenin orman-halk ilişkilerine yönelik olarak kök raporda belirtilen olumsuzlukların da dosyaya sunulan Peyzaj Onarım Planı Raporu ve Orman Rehabilitasyon Projesi ile giderilmeye çalışıldığı, kaldı ki belirtilen sakıncaların geçici olduğu ve proje bitiminde yapılacak rehabilite çalışmaları ile belirtilen mahzurların giderilmiş olacağı sonucuna varılmıştır.
  • Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişilerce hazırlanan raporların birlikte değerlendirilmesinden, tarım arazileri, su kaynakları, orman alanları, yerleşim yerleri, bitki örtüsü ve doğal yaşam açısından çevre üzerinde meydana gelebilecek olumsuz etkilerin dosyaya sonradan sunulan bilgi ve belgeler ile Proje Tanıtım Dosyasında alınacak önlemler sonucunda bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olduğu, proje kapsamının asgari gereklilikleri taşıdığı, projenin etki alanı içerisinde korunacak nitelikte alanların bulunmadığı, patlatma faaliyetlerinin en yakın yerleşim yerlerine ve karayollarına olumsuz etkilerinin olmayacağı, içme ve kullanma sularının etkilenmeyeceği, toz-gürültü-yüzeysel sular başta alınması planlanan tedbirlerin bilimsel metotlar açısından yeterli özellikler taşıdığı anlaşılmakla, Rize ili, İkizdere ilçesi, Cevizlik ve Gürdere Köyü mevkiinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı XI. Bölge Müdürlüğü tarafından işletilmek istenilen “ER: 3396069 ruhsat numaralı Cevizlik Bazalt Ocağı Projesi” ile ilgili olarak tesis edilen 21/01/2021 tarihli “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.”

Bölgede kara kovan arıcılığı yapılıyor ve arıcılığın etkilenebileceğine bilirkişi raporunda da yer veriliyor.

İlk bilirkişi raporunda arıcılığın, bitki örtüsünün, doğanın, yaban hayatının olumsuz etkileneceği yönünde görüşler bildirilmiş ama daha sonra mahkeme tarafından ek bilirkişi raporu istenmesi sonrası gelen ek raporda söz konusu görüşlerin tam tersine yer verilmişti: Özenle ağaç kesmek, arıcılığın üzerindeki olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi vb…

Kök raporda neler söylenmişti?

Bilirkişi kök raporunda bilirkişi heyeti, Cengiz Holding’in taş ocağı projesine dair daha önce şu tespitleri yapmıştı:

  • Heyelana duyarlılık ve izleme çalışmalarına ilişkin yeterli çalışma yapılmadığı; kazı çalışmalarının yamaç stabilitesini olumsuz yönde etkilemesinin olası olduğu, beşeri heyelan olaylarının yaşanabileceği,
  • Çalışmalar dolayısıyla meydana gelen tozlanma nedeniyle köy halkının geçim kaynağı olan çay yetiştiriciliğinin olumsuz etkileneceğini,  taş ocağı bölgesinde toplam 163 adet büyükbaş ve 953 adet faal arılı kovan bulunduğunu,  tozlanma nedeni ile döllenemeyen çiçeklerde nektar miktarındaki azalma o yıl balın verimini etkileyebileceği gibi, sonraki yıllarda çiçek popülasyonlarında azalmaya neden olacağını,
  • Çok geniş bir alanda çalışma yapılacağı, her gün patlatma yapılacağı ve kamyon trafiği de göz önüne alındığında toz indirgeme sisteminin yetersiz olacağı, bu kadar fazla miktarda oluşabilecek tozun indirgenmesinin fiili durumda çok zor ve maliyetli olacağı,
  • Ne 30 metrelik dere koruma bandı ne de 6 metrelik şev üst kotu taahhütlerine uyulmadığı, dere yatağının yol çalışmaları başta çıkan hafriyat atıkları dökülerek daraltıldığı, yüzey kazısı ile yürütülecek taş ocağı faaliyetinin doğaya yeniden kazandırma planı uygulamalarına kadar bölgenin doğal görünümünü bozacağı ve özellikle üst bitkisel toprak ve yapılan kazılar sonucu zeminin su tutma kapasitesinin değişeceği ve yağış-akış-sızma dengesinin bozulacağı,
  • ocağın işletilmesi sırasında su kaynaklarının görebileceği zararlar ve bu kaynakların korunmasına yönelik alan özelinde alınacak tedbirlere değinilmediği, taşkın değerlendirmeleri yapılmadığı,
  • 20’nin üzerinde yapraklı ağaç türünün de bulunduğu yöre halkının yaşam alanı ve geçim kaynağı konumundaki orman alanını tahrip edeceği ve bu durumun yöre halkı açısından yaşam alanları yönüyle kabul edilemez olacağı.

 

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete