Editörün Seçtikleriİnsan HaklarıLGBTİ+ManşetVideo

LGBTİ+’nın İ’si: Kendimize dahi, kendi bedenimizle ilgili bilgi verilmiyor

0

Türkiye‘de siyasi iktidarın son yıllarda LGBTİ+‘lara yönelttiği nefret söylemleri her geçen gün daha da artıyor. Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento Seçimleri öncesinde adeta bir seçim propagandası olarak dahi kullanılan nefret söylemleri toplumda kimi zaman bir nefret yürüyüşü kimi zaman bir şiddet gösterisi olarak eylem haline geliyor. Ülkede artık adeta gökkuşağı avına çıkılmış vaziyette. Ancak baskı ve yasaklamalara karşı LGBTİ+‘lar haklarını savunmak için her bir noktada direnişini sürdürüyor. Bu direnişi çok çeşitli hallerde görebilirsiniz: Kimi zaman bir dayanışma, kimi zaman bir yürüyüş, kimi zaman bir nefes… Ve tabi bir dayanışma alanı olarak; LGBTİ+’nın İ’si de onlardan biri:

“İnterseks, erkek veya kadın bedenlerini tarif eden tıbbi normlara uymayan genetik, hormonal veya fiziksel cinsiyet özellikleriyle doğan kişileri ifade eder.
Biyolojik bir durumdur. İnterseks şemsiyesi altında 40’a yakın farklı biyolojik durum vardır. Bunların her biri farklı özelliklere sahiptir. Ortak özellikleri yaşadıkları toplumsal problemlerdir.

Bu tanım intersekslerin hak ve özgürlükleri için direnen, Türkiye’de mücadele gösteren İnter Dayanışma‘nın geçen hafta yayınlanan İnterseks Aile Rehberi‘nden.

İnter Dayanışma‘dan Belgin Günay, Yeşil Gazete‘ye Türkiye’de interseks olmayı, ortaya koydukları başucu kitabı niteliğindeki İnterseks Aile Rehberi’ni, intersekslerin maruz kaldığı yaşamları ve beden üzerine atfedilenleri, koyulan yasakları, bedenin sahibine haber dahi verilmeden alınan/hayata geçirilen kararları anlatıyor:

Dayanışmanın hayat kurtardığını söyleyen Günay, şunları aktarıyor:

“İnterseksler bu baskı ortamı, bu aşamalara varmamışken de, daha öncesinden de görünmezlik nedeniyle çok bambaşka bir yerdeydiler. Başka bir şekilde deneyimliyorlardı bu baskıyı. İnterseksler için baskı daha çocuklukta, ev ortamında, ailede başlıyor. LGBT’lerin biraz daha görünürlüğü var. Çünkü bir mücadele pratiği, bir geçmişi var LGBT hareketinin. Tabi ki LGBT’lerin de çok büyük sorunları var ve baskı yaşıyorlar ancak intersekslerdeki kadar görünmezlik yok. LGBT bir çocuk yaşı yetişkinliğe gelmeye başladığında, internette, çevresinde kendisi gibi insanlarla karşılaşabiliyor ve kendisinin çok daha erken farkına varabiliyor. Dolayısıyla ciddi sorunlar yaşasa bile destek olacak bir çevre, kendisi gibi insanlar bulma şansı biraz daha yüksek.

İntersekslere çok büyük bir manipülasyon var; zaten bedenimiz, cinsiyet kimliğimiz, tamamen başkalarının sözlerine göre yönlendirildiği için, sürekli gizliliğe yöneltildiğimiz için… Kendimize dahi kendi bedenimizle ilgili bilgi verilmiyor. Dolayısıyla bu mücadele, kendimizin farkına varma, bir şeyle yapabilme ya da bir araya gelme şansımızı çok erken yaşlarda, baştan engelliyor. Dışarıya açılıp da dışlanıp bunun sıkıntısını, acısını çekmekten ziyade, hiç açılamamanın, yalnız kalmanın, tamamen rol yapmanın, başkası gibi davranmaya çalışmanın acısını yaşıyoruz daha çok. Önümüzdeki aşılması gereken en büyük engelin görünmezlik olduğunu düşünüyorum. ”

You may also like

Comments

Comments are closed.