Kuzey Kıbrıs’ta “Doğaya aykırı cinsel ilişki” suçu kalktı

©kaosgl.org
©kaosgl.org

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) mevcuttaki Ceza Yasası  (Fasıl 154 Ceza Yasa) 1929 yılında Kıbrıs İngiliz Sömürgesi zamanında yürürlüğe girmişti. Zaman içinde pek çok maddesi değiştirilmiş ve çağdaş hukuk sistemi, insan hakları ve özgürlüklerin gerektirdiği hale getirilmişse de “Ahlaka Aykırı Suçlar” ve “İnsan Ticareti” bölümleri günün gereklerini karşılamıyordu. Bu gereklilikten hareketle yasa önerisi cinsiyetçi ve homofobik bir yaklaşımı yansıtan “Ahlaka aykırı suçlar” başlıklı 3. Bölüm kaldırılıp “Cinsel İstismar Suçları” olarak değişecek biçimde yeniden düzenlendi.  Değişiklik önerisi cinsel kimliklerin tanınması yanında cinsiyet eşitliği, ölüm cezasının kaldırılması, nefret suçları gibi başka önemli düzenlemeleri de içeriyor.

“Doğaya aykırı cinsel ilişki” suçu kalktı

Yasa değişikliği önerisi koalisyon ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler’in (CTP-BG) milletvekilleri Tufan Erhürman, Fazilet Özdenefe ve Doğuş Derya tarafından yapıldı. Değişiklikle “doğaya aykırı cinsel ilişki” suç kaldırıldı, kişilerin cinsel yönelimlerinden, cinsiyet kimliklerinden veya cinsiyetlerinden dolayı ayrımcılığa uğramasını, işlenen fiillerle mağdur edilmesini önlemeye yönelik düzenlemeler getirildi.

Cinsel kimliğe yönelik aşağılama ve kötüleme de suç sayılacak

Ayrıca önerinin 37.maddesine göre cinsel kimliğe yönelik aşağılama ve kötüleme de suç sayılacak. Ömer Akpınar’ın kaosgl.org’deki haberine göre madde “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli aşağılama ve kötülemeyi suç kapsamında ele alırken bu suçun basın ve sosyal medya üzerinden işlenmesini ağırlaştırıcı bir unsur olarak değerlendiriyor. Maddede öne çıkan bir diğer konu ise LGBT’lere (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) yönelik nefret söyleminin suç olarak görülmesi. LGBT’leri bireysel ya da grup olarak aşağılama ve kötüleme ile LGBTlerden nefret etme ve tiksinmeye yönelik yazı, resim ve malzemeler de cezalandırılacak.”

“Toplum hazır değil”

Bu maddeye muhalefet eden tek vekil, koalisyon ortağı Demokrat Parti-Ulusal Güçler (DP-UG) milletvekili Zorlu Töre, maddeye “toplum buna hazır değil” diyerek itiraz etti.

Buna karşılık söz alan CTP milletvekili Doğuş Derya, “17. yüzyılda değiliz. Örf- adet, gelenek değişti. Eskiden olsa; “Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin” diye düşünen insanlar, artık kadına yönelik şiddeti durdurmak için çaba gösteriyorlar. Her birey kendi hak ve özgürlüklerine sahiptir. Cinsel yöneliminden dolayı dışlanan insanları da aynı hak ve özgürlüklere tabi tutabilmeliyiz. Bilinenin aksine, henüz ata erkillik olmadan önce toplumlarda eşcinsellik vardı. Ulus devletlerin kurulması ile beraber, nüfus üreten bir ilişki biçimi isteniyor. Heteroseksüelliği tek norm kabul eden ve diğer ilişki biçimlerini hastalık gibi kabul eden bir inşaadır (bu). Eşcinsellik insanın doğasında vardır. Kimsenin haklarından sorumlu değilsiniz, sizin bedeninizle ne yaptığına kimse karışamaz. Sizin ne yemek yiyip, ne zaman sevişeceğinize bir başkası karışıyor mu? Peki ya âşık olduğunuzda? Kimsenin buna karışmaya hakkı yok. Ayrıca, Kıbrıs toplumu sizin düşündüğünüz gibi umursuz ve sağduyusuz bir halk değil. Tam aksine çok hoşgörülüdür. Kıbrıs Türk Toplumu ile ilgili bunu asla kabul edemem, bu; topluma bir hakarettir. İfade özgürlüğü ile nefret söylemini karıştırmayın. İfade özgürlüğü yan yana yaşamaya müsait bir şeydir. Nefret söylemi bizden farklı olan insanları tamamen dışlamak ve yok saymaktır. Kıbrıs’lı insanların yararına olacak ve hoşgörü ile sağduyuyu ülkemize getirecek bu yasaya lütfen kabul verelim” dedi.

Yasa ile ilgili değişiklik önerisi madde madde okunarak oy birliği ile kabul edildi. Önerinin onaylanması Töre’nin 37.madde ile ilgili değişiklik önerisi nedeniyle bir sonraki meclis birleşimi olan 23 Ocak’a kaldı.

Milletvekili Dinçyürek: “İpnelik yasası”ymış gibi yansıtıldı

Yasanın maddelerinin görüşülmesi ardından oylamaya geçildiğinde söz alan DP-UG Milletvekili Hakan Dinçyürek, ölüm cezasının da kaldırılmasının öngörüldüğü yasa önerisinin halk ağzıyla “İpnelik yasası”ymış gibi yansıtılmasından büyük rahatsızlık duyduğunu söyledi. Sözlerinin meclis salonunda büyük tepki alması üzerine “Bunlar benim lafım değil. Bazı çevreler yasayı böyle niteliyor. Bundan duyduğum rahatsızlığı dile getirmek için bu ifadeyi kullandım” dedi.

(Yeşil Gazete, Kaos GL)

Özlem Katısöz
Özlem Katısöz

ODTÜ’de şehir planlama okudu. Üzerine bölge planlamada yüksek lisansa başlamıştı ki bu işlerin yurt dışında daha kolay olacağına karar verip İngiltere’ye gitti ve Yerel Kalkınma ile ilgili çalıştı. Bu sırada aldığı Sürdürülebilirlik dersi hayatının geri kalanı için ilham kaynağı oldu ve doğa koruma, çevre ile ilgili işlerde çalışmaya karar verdi. 2013’ten beri Yeşil Gazete için gönüllü çevirmenlik ve gönüllü muhabirlik yapıyor. Kalkınma, kentleşme, kurumsal sosyal sorumluluk, kadın meselesi, doğa koruma konularında okumayı, yazmayı seviyor

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR