Yeşeriyorum

Kürtlerin İçindeki Oryantalistler

0

Üzerinde yaşadığımız bu topraklar gittikçe kirleniyor.Bu kirlilik her alanda yaşanmaya devam ediyor.Sadece savaşlarla ilgili bir kirlilik değil..Barışa hizmet eden,barıştan yana tavır sergileyenlere bile şüphe ile yaklaşır olduk.

Artık bilgiler bile kirlenir oldu bu ülkede. Her alanda büyük bir boşluk yaşanıyor. Son 30 yıldır Doğu ve Güneydoğu da süregelen bu savaş yüzünden on binlerce insanımızı kaybettik. Faili meçhul ölümler,zorla yakılıp yıkılan ve sonrada boşaltılan köyler,talan edilen ormanlar,ve iştahları kabartan milyar dolarlık rantlar.

Mevcut sistem ve hükümet, Kürtlerden gelen her türlü karşı çıkışı terörizm olarak algılıyor. Kürtlerden gelen her türlü aykırı sesleri susturup cezaevlerine atıyor.”Ya bizdensiniz ya da terörist”  söylemi üzerine kurulan ve her türlü aykırı  çıkışı dışlayan, insanları pasifize etmeyi bir amaç, bir ilke olarak gören böyle bir anlayışa ne söylenebilir bilemiyorum.

Aralarında 10 belediye başkanın da bulunduğu yüzlerce kürt aydını ve siyasetçisi gözaltına alınıyor. KCK adı altında Kürtlerin seçilmiş iradelerine kefen biçiliyor.Bu gelişmelerin bir tek amacı var oda Kürt siyasetçilerini sindirip pasifleştirmektir.

İnsanların oylarıyla seçilen bu insanlara, “Yaratık, , Köpek, Alçak”  gibi ağza alınmayacak küfürler sarf etmek Kürt halkının bütününe küfür etmekle eş değerdir..Osman Baydemir’in sarf ettiği küfürlü sözlerin savunulur hiç bir tarafı yok.

Kürtlere yönelik en aşağılayıcı ifadeleri ve sözleri sarf eden bazı MHP, CHP ve AKP ‘li vekillere nezaketin de, küfrün de,  hoşgörünün de karşılıklı olduğunu ben hatırlatmak isterim.

MHP’li Oktay Vural Osman Baydemir’e tepki veriyor. ”Kimsenin, milletimize ve devletimize küfretme haddi değildir diyor. Bende Oktay Vural’a soruyorum Kürtlere küfür edilince, Kürtler en ağır şekilde aşağılayıp rencide edilirken  neden sesin çıkmadı? Yoksa sizlerin gözünde Kürtler insan değil mi?

Oktay Vural’ı anlayabilirim belki.

Peki ya Urfalı sosyolog Mazhar Bağlı?

Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünden mezun olmuş bu zata ne demeli? Yapılan gözaltılar için geç bile kalındı, çok önceden yapılmalıydı açıklaması yapan mazhar Bağlı’nın fikirsel bağlarımı bağlandı. Bir an ne oldu bu zata? Kafasına saksı mı düştü? Düne kadar Kürt sorunu üzerinde sözde bilimsel araştırmalar yapan kendisi değil miydi?

DTP, bölge insanı adına konuşamaz, yeni fikirlere yeni düşüncelere ihtiyaç var  diyen Mazhar Bağlıya iki çift sözüm olacak. DTP’lilerin tutuklanmasından  hoşnut olmak mıdır yeni fikirler yeni düşünceler?

Batman belediye başkanı Necdet Atalay, çocuklarının gözleri önünde polislerce alınıp götürülürken babamızı götürmeyin diyen o iki yavrunun sözleri hiç mi vicdanını sızlatmadı? Vicdansızlar asla yeni şeyler söyleyemezler.

Ahmet Türk için o klasik bir ağadır yakıştırması yapmışsın, peki sen nesin ey Mazhar Bağlı sen nesin sen? Kürtlere yapılan her türlü hukuksuzluğu ajitasyon olarak değerlendiren bir sosyolog mantığını sen içine nasıl sindiriyorsun anlamak güç.DTP’ye oy veren herkesi Ortodoks Marksizm’e dayalı bir ideolojiyi benimsemekle suçlamışsın. Bu nasıl bir kavram? Diğer sosyologlar bu açıklamalarını içlerine nasıl sindirecekler?

Kürt sorunu gibi bir gerçeği bir olaya indirgiyorsun. Kürt sorununa, çarpıtılan, kendi alanı dışında farklı alanlara taşınmak suretiyle oluşturulmak istenilen bir vaka diye yaklaşmak için cahil olmak gerekir..Bütün Türkler bunun bir Kürt sorunu olduğunu anladı ama  bölgede yaşamış, Urfalı olan bir sosyologun bunu anlamamış olması ne hazin ne üzücü!

Anlaşılan senin için aslolan etikettir. Eskiden Askere giden biz Kürtler için kullanılan bir tabir vardı. Kürdü askerde çavuş yap bak aynanın karşına geçer kendi kendine ne filmler çevirir diye… Bu tanıma ne kadar da uyuyorsun ey Mazhar Bağlı?

Kürtler adına siyaset yapanların söyleminin ana merkezinde Kürtlerin cahilliği ve ihaneti diye nitelendirmek gibi bir tanımda bulunmak kadar cahilce bir yaklaşım olamaz…

Kürt halkının içindeki hainlerden biridir Mazhar Bağlı. Bu ihanetin karşılığında hangi yağlı ekmeği yediğini biz biliyoruz.

Gelelim bir diğer araştırmacı yazara. Altan Tan Diyarbakırlı araştırmacı yazar. Babası Bedii Tan’ı Diyarbakır Cehenneminde işkencede yitirmiş biri Altan Tan. Acının delip geçtiği insanlardan biri olan Altan Tan ne AKP’li ne de DTP’li. Kendisini Kürt halkının özgürlüğüne adamış isimlerden biri. Kim yanlış yaparsa bunu dile getiren, özgün mücadelesinin arkasında sadece acıları olan bir Kürt aydını.

Osman Baydemir yanılıyor. Seyit Rıza’ya, Şeyh Sait’e ihanet edenler bugün hâlâ sahnede. Kürt halkına indirilen her darbeyi alkışlayan, bu yoğurdun kaymağını yiyen hain Kürtler hâlâ sahnede.

Altan Tan’ın karşısına Mazhar Bağlı’yı bırakarak, yaptığım karşılaştırmaya Altan Tan’ın kızmamasını diliyorum. Altan Tan, bu ifşayı dahi kabul etmeyecek kadar yüce bir gönüldür çünkü.

Son olarak Çetin Yılmaz’ın benim de çok sevdiğim bir saptamasını sizinle paylaşmak istiyorum.

Sonuç olarak, Kürt sorundan nemalanan kesimleri, onu basamak olarak kullananları, onu bir sürü yasadışı işlerinde hedef saptırma olarak kullananları, süreç içine yediğimiz ekmeğin üçte ikisini silaha vermemize sebep olanları, ekmeğimizi, işimizi, canımızı alanları, çatışmalardan nemalan siyaseti ve medyayı teşhir ve mahkûm etmeden, emin olun ki bize rahat yoktur.

-Berda Veysi-

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.