Joey Eschrich tarafından Slate.com‘da yayımlanan yazıyı Yeşil Gazete ekibinden Bahar Topçu‘nun çevirisiyle sunuyoruz.
***
Aralarında NASA’da çalışmış bilim insanlarından James Hansen’ın da bulunduğu bir İklim Çalışma grubunun 4 Ekim’de yayınladığı araştırmaya göre gezegenimiz 2016’da 115,000 yıldır hiç olmadığı kadar sıcak.
Böylesine muazzam verilerin alarm niteliğinde olduğu muhakkak. Gündelik hayatımızın tam ortasına düşen bu bilgilerin acil ve ciddi değişiklikler yapmamız için bizi motive etmesi gerekirken rahatsız edici iklim haberleri arasında kaynayıp gidebiliyor. Yine de biliyoruz ki iklim değişikliği aşama aşama gelişen, ürpertici bir felaket. Bizler, bu felaketin insan kaynaklı olduğuna inanan dünya üzerindeki insanların yarısı, “Hemen bir şeyler yapmalı!” diyoruz. Fakat bunu demek yeterli değil. Gerçek ve etkili bir eyleme geçmek için çok soyut kalıyor. Değişen iklimin somut kanıtları ve etkileri, kararsız hava olayları ve diğer haberlerin gürültüsüne karışıveriyor. Kürtaj gibi meselelerin tarafları ve anlaşmazlık beyanları çok daha net, somut. Slate gazetesi bloggerlarından, Gökbilimci Phil Plait’e göre: “İklim değişikliğinin kapsamının bu derece geniş oluşu onu kavramaya çalışan ufak beyinlerimiz için ayrıca bir sorun.”
İşte İklim Değişikliğini konu alan bilim–kurgu romanlarının en yeni dalı iklim romanları bu noktada yardımcı olabilir. Özellikle Paolo Bacigalupi’nin polisiyesi Su Bıçağı (The Water Knife) ve Claire Vaye Watkins’in Gold Fame Citrus gibi romanlarından sonra iklim değişikliğinin insanlar ve gezegen üzerindeki etkilerini konu edinen ve giderek tanınan yeni bir tür hızlıca oluştu. İngilizce tabiriyle Cli mate – Fiction /Cli – fi yani İklim Kurgu romanlarıyla parçalanmış ailelerin, siyasi entrikaların ya da sert tartışmaların yeni ortamı: iklim değişikliği.
Pek çok iyi edebiyat gibi iklim edebiyatı da yaşamları bizimkinden bambaşka olan insanlarla empati kurmamıza yardımcı olabilir. Hatta “Su Bıçağı”nın yazarı Bacigalupi’ye göre edebiyatın “süper gücü” de tam olarak bu, yani empati kurmamıza yardım etmek. Bacigalupi’nin ABD’nin Güneybatısındaki kuraklığı konu olan romanında karakterlerin birbiriyle bağlantısı kuraklığın kaynağını kendiliğinden ortaya çıkarıyor ve her karakter iklim değişikliğinin farklı bir etkisini teşhir ediyor.
İklim değişikliğinin yaşamlarımızdaki tezahürü kim olduğunuza ve nerede yaşadığınıza göre çarpıcı bir şekilde değişiyor. Bu yüzden bu yeni edebiyat türü için farklı hayatların sunumu önemli. İşte bu nedenle, farklı ülkelerden yazarların kısa öykülerini içeren antoloji Her Şey Değişir (Everything Change); Tibet, Madagaskar, Venedik, New England kırsalı gibi yerlerde geçiyor ve iklim değişikliğinin farklı etkilerini konu alıyor.
Kimisinde sel felaketleri, şiddetli fırtınalar, yok olan yüzlerce dönüm ekinler ve büyük yangınlar konu olurken, kimisinde de ateşlenen etnik çatışmalar ve yok olma tehlikesindeki yerel mutfak kültürü, hatta sağlam bir şemsiyenin seyrek bulunan pahalı bir antikaya dönüşmesi bile okunabilir. Kitaptaki hemen hemen her öyküde iklim değişikliği derin sohbetlere, sert tartışmalara, ilişkilerde hayal kırıklıklarına ve küçük toplulukların hüsranlarına sebep, en azından bağlantısı görünür oluyor.
Gezegenin sıcaklık değişimi hepimizin bildiği gibi sellere, yangınlara ya da besin kıtlığına neden olabilir ve genelde bu sonuçlar üzerinde yoğunlaşılır. Ama aslında iklim değişikliğini körüklemeye devam eden yabancı düşmanlığı ve onun artışı gibi ciddi etkileri de var. Bu kitaptaki hikayelerle zaten var olan etnik, sosyal sınıf, toplumsal cinsiyet ya da inanç gibi eşitsizliklerin iklim değişikliğiyle nasıl körüklendiğine dikkat çekiliyor.
İklim değişikliğinin etkilerini inkâr etmek için artık çok geç; yıllar önceden gerçekleşmeye başladı bile. İklim adaletinin sağlanması için yaratıcı, uygulanabilir fikirlerin edebiyatı makul bir laboratuvar sayılabilir.
**
Her gün başka bir hikaye, yeni bir mücadele olabilir derseniz, kitabın İngilizce halini bu link üzerinden indirmek mümkün
***
Bu çeviri – haber de birilerinin ilgisini çeker ve Türkçesine de ulaşabilir umuduyla yapıldı.
Yazının İngilizce Orijinali
Yazı: Joey Eschrich
Çeviri: Bahar Topçu
(Yeşil Gazete, Slate.com)