Dünyaİklim KriziManşet

Küba halkı protestolara devam ediyor: Bir gösterici öldürüldü

0

Komünist Parti yönetimi altındaki Küba, hafta sonundan bu yana son 30 yılın en büyük protestolarına ev sahipliği yapıyor.

Ekonomik kriz, iklim krizi ve sağlık krizi sebepleriyle binlerce kişinin sokağa çıktığı eylemde “özgürlük” ve “diktatörlüğe son” sloganları atılıyor. Güvenlik kuvvetleri ise protestoları bastırmak için kalabalığa sert şekilde müdahale ediyor.

Bir kişi öldürüldü

Küba devlet medyası 36 yaşındaki Diubis Laurencio Tejeda isimli vatandaşın başkent Havana’nın bir banliyösünde hayatını kaybettiğini duyurdu.

BBC’nin haberine göre yetkililer, Tejeda’nın hükûmet tesisine saldıran bir grubun içinde yer aldığını belirtti. Görgü tanıkları ise bu grubun güvenlik güçleri tarafınan hedef alındığını aktardı.

En az 140 kişi gözaltına alındı

Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu protestolara katılan birçok kişi ise gözaltına alındı. Uluslararası Af Örgütü‘nün Amerikalar Direktörü Erika Guevara-Rosas, Küba’da en az 140 kişinin gözaltına alındığına veya ortadan kaybolduğuna inandıklarını söyledi. Ancak henüz resmi bir açıklama yok.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel ise protestolarla ilgili Amerika Birleşik Devletleri’ni (ABD) suçladı ve devrimcileri eylemcilerle yüzleşmeye çağırdı.

İnternet erişimi engellendi

AA’nın haberine göre hafta sonu protestoların hızla yayılmasının ardından gösteriler başkent Havana‘ya taşınırken ada genelinde internet hizmetine erişim engellendi.

Dünyadaki internet kısıtlama ve engellemelerini eş zamanlı denetleyen Netblocks, adada WhatsApp, Facebook, Instagram ve Telegram gibi sosyal medya platformlarına erişimin kısıtlandığını açıkladı.

ABD: Özgürlük çağrılarının yanındayız

ABD Başkanı Joe Biden Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Küba protestocularının temel haklarını savunduklarını söyledi.

Biden, “Küba halkının ve onların pandeminin trajik pençesinden ve Küba’nın otoriter rejimi tarafından maruz kaldıkları on yıllarca süren baskı ve ekonomik ıstıraptan özgürlük ve kurtuluş çağrısının yanındayız” dedi.

Rusya: dış müdahale kabul edilemez

Öte yandan Russia Today’in haberine göre Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, Moskova’nın Küba’daki durumun gelişimini yakından takip ettiğini ve bunun dış müdahale için kabul edilemez olduğunu düşündüğünü söyledi.

Zakharova, Rusya’nın “Küba makamlarının, ulusal Anayasa ve mevcut iç mevzuat çerçevesinde ülke vatandaşlarının çıkarları doğrultusunda kamu düzenini yeniden sağlamak için gerekli tüm önlemleri aldığına” olan güvenini dile getirdi.

Aajansın internet sitesinde, “Egemen bir devletin iç işlerine dışarıdan müdahaleyi ve adadaki durumun istikrarsızlaştırılmasını teşvik edecek diğer yıkıcı eylemleri kabul edilemez buluyoruz” açıklaması yer aldı.

Halk neden sokağa döküldü?

Küba’da son yıllarda hiç bu boyutta bir protesto dalgası yaşanmamıştı. Halkın ayaklanmasının arkasındaki başlıca sebepler arasında ekonomik kriz, iklim krizi ve sağlık krizi gösteriliyor.

Bu sorunların hepsi pandeminin de etkisiyle iç içe geçmiş bir şekilde derinleşti ve halkı sokağa itti.

bianet’in haberine göre Küba takımadalarının en büyüğü olan Küba adasının uzun, dar şekli, birçok nehrin kısa olduğu ve su akışının düşük olduğu ve büyük ölçüde yağışa bağlı olduğu anlamına geliyor.

Yıllık ortalama 1 bin 330 mm yağışla, kayıtlar, özellikle ülkenin en uzun ve en büyük nehirleri olan Cauto ve Toa‘nın bulunduğu doğu bölgesinde, yağışların giderek daha az olduğunu gösteriyor.

Son 115 yılın en büyük kuraklığı

2014’ten 2017’ye kadar ülke, ulusal toprakların yüzde 70’ini etkileyen 115 yılın en büyük kuraklığıyla karşı karşıya kaldı.

Araştırmalar, Küba’nın ikliminin daha az yağışa, daha yüksek sıcaklıklara ve daha yoğun kuraklıklara yöneleceğini ve 2100 yılına kadar su mevcudiyetinin yüzde 35’ten fazla azaltılabileceğini tahmin ediyor.

2020 İstatistik Yıllığı’na göre Küba nüfusunun yüzde 95’inden fazlasının içme suyuna erişimi var, ancak kentsel nüfusun yalnızca yüzde 86,5’i ve kırsal nüfusun yüzde 42,2’si evine borular yardımıyla su alabiliyor.

Tarım ürünleri rekoltesi düştü

Bu durum hem ülke çağında büyük bir su kıtlığı yaşanmasına sebep olurken, kuraklık nedeniyle tarım ürünlerinin rekoltesinde de büyük bir düşüşe yol açtı.

İhraç edilen birçok tarım ürününün üretilememesi ülkedeki döviz açığını artırdı.

Ekonomik kriz derinleşti

Bir yanda koronavirüs salgını diğer yanda ABD’de Trump yönetiminin kararıyla sıkılaştırılan ekonomik yaptırımlar Küba’yı son yılların en büyük ekonomik krizine sürükledi.

Ülkenin en önemli gelir kaynaklarından olan turizm salgınla birlikte durma noktasına geldi ve ülkenin büyük ihtiyaç duyduğu döviz akışı kesildi. Salgın yüzünden restoran ve işyerlerinin kapanması sonucu çalışanlar da işsiz kaldı.

BBC’nin haberine göre yılbaşında hükümetin açıkladığı ekonomik reformlarla maaşlar artırılırken, bu fiyatlarda büyük bir artışı da tetikledi.

Kolombiya’daki Cali Pontificia Javeriana Üniversitesi’nden ekonomist Pavel Vidal, önümüzdeki birkaç ay içinde fiyatların yüzde 500 ila 900 artabileceğini tahmin ediyor.

Yiyecek ve ilaç kuyrukları

Geçen yıldan bu yana hükümet, Kübalılar’ın dövizle yiyecek ve temel gıda maddelerini satın alabileceği mağazalar açtı. Ancak bu mağazalar yerel para birimi Küba pezosuyla maaş alan halkın büyük çoğunluğunu kızdırdı.

Pandemi döneminde yağ, sabun ya da tavuk eti satın alabilmek için uzun kuyruklar oluşturan Kübalılar sık görülür oldu.

Hem eczaneler hem de hastanelerde temel ilaçların temininde sorunlar oluşurken, birçok bölgede buğday unu bulunamaması yüzünden, balkabağından yapılan ekmekler satılmaya başlandı.

ABD dolarına kısıtlama

Hükümet geçen ay bankaların, ülke dışındaki Kübalıların kullandığı başlıca para birimi olan ABD dolarının nakit olarak yatırılmasını geçici olarak durduracağını duyurmuştu.

Bu karar, bazı ekonomistler tarafından Fidel Castro döneminden bu yana ABD dolarına uygulanan en ağır kısıtlama olarak görülüyor. Hükümet kararını, dövizi ülke dışında kullanmalarını zorlaştıran daha sıkı Amerikan ambargolarına bağlıyor.

Koronavirüs vakaları arttı

Dünya çapında yetkin bir sağlık ve biyoteknoloji sektörüne sahip olan Küba, ekonomisindeki eksikliklere rağmen güçlü bir sağlık sistemine sahip. Ancak koronavirüs salgınının ilk sürecini nispeten hafif atlatan ülkede son dönemde görülen vaka artışı endişeleri beraberinde getirdi.

Euronews’in aktardığına göre 11 milyonluk ülkede Delta varyantının görülmesiyle birlikte pazar günü 7 bine yakın yeni vaka tespit edildi, 47 kişinin hayatını kaybetmesiyle toplam can kaybı bin 500’ü geçti.

Halkın bir kısmı bu artıştan Küba’nın aşı poitikasını sorumlu görüyor. Latin Amerika ülkeleri arasında kendi aşısını üreten ilk ülke olan Küba Birleşmiş Milletler’in aşı programı COVAX’a katılmamayı tercih etti. 

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.