Doğa MücadelesiManşet

Kızılbük’te hukuksuz inşaatı sürdüren şirket ve devlet yetkilileri hakkında suç duyurusu

0

MUĞLA – Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), mahkeme kararına rağmen Marmaris Kızılbük’te Milli Park’ı ve deniz kıyısını işgal ederek sürdürdükleri inşaatı devam ettiren Sinpaş GYO, Kızılbük GYO ve Optimum şirket yetkilileri ve bu suçu göz ardı eden bakanlık, valilik, güvenlik mensuplarıyla ilgili suç duyurusunda bulundu.

Marmaris Adliyesi’ne 17 Ağustos’ta verilen dilekçelerde Muğla Valisi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri, Marmaris Milli Parklar Müdürlüğü yetkilileri, görevini kötüye kullanan kolluk görevlileri hakkında ‘Anayasayı ihlal ve görevi kötüye kullanma‘ suçlarından; mühür sökme suçunu işleyen Sinpaş ve inşaatı yürüten firma yetkilileri hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık ve kıyı kanunu yasaklarını ihlal’den ivedilikle etkin bir soruşturma yapılarak, kamu davası açılması yönünde iddianame düzenlenmesi talep edildi.

Suç duyurusunda bulunduktan sonra, inşaat alanında nöbete başlayan Marmaris Kent Konseyi’nin direniş alanına giderek destek veren çevreciler basın açıklamasında, Sinpaş ve Kızılbük GYO hukukun üstünde midir?
Değilse bu şirketlerin hukuksuzluğuna neden izin veriliyor?” diye sordu.

Sinpaş GYO’nun doğal sit alanındaki otel ve konut projesine verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararı, 4 Ağustos’ta mahkeme tarafından iptal edilmişti. Kararın iptalinin ardından mühürlenen inşaat alanında çalışmaların sürdüğünü gören Marmaris Kent Konseyi bunun üzerine nöbet tutmaya başlamış ve bir haftada iki kez gözaltına alınmışlardı.

Aynı dilekçeleri bugün Datça Adliyesi’ne de teslim eden MUÇEP Datça Meclisi, ardından orman yangınları ile ilgili basın açıklaması da yaptı.

2022 yılında sadece Muğla’da 5 bin hektar ormanlık alanın yandığı, yangınlarla kaybedilenin sadece birkaç ağaç ya da ev olmadığını; nehirleri, verimli toprakları, yaşam alanlarını kaybeden canlıları ile bütün bir ekosistem olduğu belirtilen açıklamada, yangınlardan zarar gören insanların zararlarının tazmin edilmesi ile birlikte ormanlık alanların bir an önce iyileştirilmesi ve ormansızlaştırma politikalarına son verilmesi istendi.

“Dünyadaki her şeyi, doğayı, nehirleri, ormanı, dağı, taşı, havayı, kıyılarımızı, denizimizi, her türlü canlıyı, envai çeşit ortak doğal varlığımızı satılacak mal gibi görenler, iklim krizinin (ve neden olduğu felaketlerin) bütün maliyetini, yine yönetilenlerin, sömürülenlerin, en alttaki sınıfların, baldırı çıplakların sırtına yükleyerek sıyrılmaya çalışıyorlar. Dünyayı doymak bilmez kendini ayrıcalıklı sanan bir zümrenin doğaya ve topluma aşırı müdahaleleriyle kaybediyoruz!

Krize son verebiliriz! İklim Krizine karşı İklim Adaleti ile kaybettiğimiz nehirlerimizin, dağlarımızın, verimli topraklarımızın, ormanlarımızın, solunacak havamızın, içilecek suyumuzun kurtarılması pekala mümkün!”

You may also like

Comments

Comments are closed.