ManşetKöşe YazılarıYazarlar

Kış Olimpiyatları ne kadar sürdürülebilir? -Doç. Cenk Demiroğlu *

0

Çin’in başkenti Pekin’in ev sahipliğinde tamamlanan 24. Kış Olimpiyat Oyunları, genellikle karsız bir doğada gerçekleşen faaliyetlerin televizyonlara ve sosyal medyaya yansıyan ütopik görüntüleri ile kış sporlarıyla ilgili-ilgisiz birçok kişinin dikkatini çekti. Aslında bu görüntüler hiç de sürpriz değildi. Çin, oyunları %100 “yapay kar” ile gerçekleştireceğini adaylık sürecinde Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne açıkça belirtmişti.

Çin bu dezavantajına rağmen 2013-2015 yıllarında şanslı bir adaylık süreci geçirdi. Önce, rakiplerden Almanya, İsviçre, İsveç ve Polonya, yetersiz kamuoyu desteği dolayısıyla, Ukrayna ise ülke içinde baş gösteren kriz dolayısıyla başvurularından vazgeçti. Kalan üç adaydan en güçlüsü olarak görülen Norveç de yine yetersiz kamuoyu desteği ve eleştiriler nedeniyle adaylıktan çekildi. Sonuç olarak Çin’in başkenti Pekin ve kuzeybatı komşusu Zhangjiakou şehirleri Komite oylamasında Kazakistan’ın Almatı şehrini 44’e 40 oy ile geçerek olimpiyatlara ev sahipliği yapma hakkını kıl payı kazandı.

Kış olimpiyatlarının geleceği parlak değil

Aslında başlıktaki sorunun cevabına yönelik ilk ipuçları, adaylığa başvurmaktan vazgeçen ya da adaylıktan çekilen ülkelerin gerekçelerinde görülebilir. Yüz yılı aşkın süredir süregelen olimpiyat oyunlarının sürdürülebilirliği, özellikle gelişmiş ülkelerde ciddi soru işaretleri doğuruyor. Hatta Yunanistan’da 2009 yılında başlayan ve on yıl süren finansal krizin ilk ufak tohumlarının 2004 Atina Olimpiyat Oyunları için yapılan yatırımlar ve bu mega-etkinlik sonrası atıl kalan birçok tesisin bakım masrafları olduğuna dair ciddi iddialar mevcut. Nature Sustainability dergisinde Nisan 2021’de yayınlanan bir makale de, 1992 ile 2020 yılları arasında gerçekleşen tüm yaz ve kış olimpiyat oyunlarına yönelik ciddi bir veri analizi sonrası, bu dönemde olimpiyatların hiçbir zaman tam anlamıyla sürdürülebilir olmadığı ve ekonomik-sosyal-çevresel sürdürülebilirlik performansının genel bir düşüş eğiliminde olduğu sonuçlarına varıyor.

Çİn’de Nordik kayak, kayakla atlama ve diğer Olimpiyat etkinliklerinin yapılmasının önerildiği bir tesis. Fotoğraf: AP

Açık ara en kötü skora sahip ev sahibi ise 2014 Kış Olimpiyat Oyunları ile Rusya’nın Soçi şehri. Araştırmacılar bunun başlıca nedenini aşırı yapılaşma ile ekolojik dengenin baskı altına alınmasının yanında ekonomik sürdürülebilirliği de riske atan bütçe aşımları ve yatırımların olimpiyat sonrası büyük ölçüde atıl kalmasına bağlıyor. 2022 başvuru sürecinde de İsveç’in geri çekilmesinin en büyük nedenlerin biri Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin maliyet aşımları için hükümet garantisi istemesi. Bu durum, zaten çok büyük yatırımlar yapmak istemeyen İsveç hükümetini caydırıyor. Başvurusunu gerçekleştiren Norveç’in durumunda ise Komite daha da ileri giderek birçok lüks talepte bulunuyor ve Norveç de adaylıktan çekiliyor.

Bu iki İskandinav ülkesi sürdürülebilirlik ilkeleri ile çelişen olimpiyat etkinliğini her ne kadar bir kenara itse de, sonrasında İsveç 2026 oyunları için tam aday oldu. İtalya’nın Milano-Cortina bölgesine kaybedilen adaylık yarışında en dikkat çeken unsurlardan biri de özel bir şirketin bu sürece etkisi: Sözkonusu şirket İsveç ve Norveç’in en büyük kayak merkezlerini işleten, Greta Thunberg’in de önderliğinde “uçuş utancı” kavramının toplumsal bir ahlak meselesi haline geldiği İsveç’te 21. yüzyılda ilk kez yeni bir havalimanının açılmasına vesile olabilen ve böylece yabancı kayak turistlerinin İskandinavya’ya daha fazla çekilmesini arzulayan dev bir aktör. Çin’in hikayesi de bundan çok farklı değil. Çok değil, daha 30 sene öncesinde kayak başta olmak üzere kış sporlarının esamesinin pek okunmadığı Çin, bugün yüzlerce kayak merkezi ve milyonlarca kış sporları meraklısı ile dünyanın en büyük kış turizmi ülkesi olmaya aday. Dolayısıyla da son yıllardaki bu atılımını olimpiyat imajı ile taçlandırmak istemesi gayet doğal görünüyor. Ancak bu amaca “yapay” yollardan yürümek birçok soru işareti doğuruyor.

Gobi Çölü’ne komşu ‘kayak merkezi’

Öncelikle bir parantez açayım. Sosyal medyada en çok tepki alan görüntülerden biri dev soğutma bacalarının gölgesinde yapay karlama ile oluşturulmuş bir pist: Big Air Shougang. Serbest stildeki birçok kış sporu dalının gerçekleştirildiği bu alan aslında yaydığı hava kirliliği sebebiyle kapatılmış bir çelik üretim tesisinin yerine yapılan kalıcı bir spor parkının parçası. Yani aslında bir “sürdürülebilirlik” projesi. Tabii üzerinde 12 ay kalacak kar, yapay yollardan, su ve soğuk havanın basınç altında püskürtülmesi ile oluşuyor. Bu karlama esnasında tüketilen su ve enerji miktarı ise ciddi eleştiri konusu.

Eski bir celik üretim tesisi yerine yapılan Shougang Big Air Rampası/ Pekin.

Olimpiyatlara ev sahipliği yapan Çin’in kuzeydoğu bölgesi, aynı zamanda son yıllarda yapılan birçok yeni kayak merkezini de barındırıyor. Kışları oldukça soğuk olan bu yüksek nüfuslu bölge, bir o kadar da yağışsız. Yani doğal kara aç ancak az nem ve düşük sıcaklıklar sayesinde karlama operasyonlarına –günümüz ikliminde– uygun. Alp Disiplini yarışlarının gerçekleştiği Yanqing Kayak Merkezi ve neredeyse Gobi Çölü ile komşu olan ve Kuzey Disiplini yarışlarının gerçekleştiği Zhangjiakou bölgesinin devasa karlama ihtiyacı dikkate alındığında, bu olimpiyat için tüketilen enerjinin  rüzgar ve güneş ile sağlandığı iddia ediliyor. Öte yandan yaklaşık 1,5 milyon metreküp su tüketildiği de tahmin ediliyor. Bu rakam 900 milyon kişinin günlük içme suyu ihtiyacına eşit. Böylesi çorak bölgelerde bu tarz çözümlerin sürdürülebilirliği herkes için ciddi soru işareti.

Tüm bunların yanında olimpiyatlar gibi mega etkinliklerin yarattığı yoğun seyahat hareketliliği de apayrı bir sorun. Aslında Kış Olimpiyatları, hatta daha geniş bir açıyla kış sporları ve kış turizmi, iklim dostu ve hatta iklim aktivisti bir yapıya bürünmediği sürece kendi bindiği dalı hızla kesmeye devam edecek. Gelecekte sürecek yüksek bir karbon ayakizi, daha az kar ve hatta daha az karlama kapasitesi ve buna paralel artan enerji ve su tüketimi kısırdöngüsüne neden olacak. Son yıllarda yapılan araştırmalar birçok kayak merkezinin iklim değişikliği karşısında yok olacağını, bunlara dayalı ekonomilerin sarsılacağını ve hatta azaltım politikaları bir an önce uygulamaya alınmazsa, karlama desteğine rağmen Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yapmış 21 merkezden sadece sekizinin yüzyıl sonunda yine benzer bir etkinlik düzenleyebilecek iklime sahip olacağını gösteriyor.

Alp Disiplini yarışmalarının koşulduğu Yanqing Kayak Merkezi’nin 2015 Ocak ayından bir görüntüsü. Fotoğraf: Uluslararası Olimpiyat Komitesi.

Karlama yöntemiyle hazırlanmış Yanqing Yarış Pistleri. Fotoğraf:Kevin Frayer.

(*) Coğrafya Bölümü ve Kuzey Kutbu Araştırmaları Merkezi, Umeå Üniversitesi, İsveç

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.