2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİKöşe YazılarıManşetYazarlar

Kıbrıs Nükleere Hayır Platformu’ndan Akkuyu NGS çağrısı: Deprem uyardı, vazgeçin

0

6 Şubat’ta, Türkiye‘nin ilk nükleer santralinin 2019’dan beri inşa sürecinde olduğu Akkuyu bölgesine yaklaşık 270 km uzaklıktaki Kahramanmaraş‘ta biri 7,7, diğeri 7,6 büyüklüğünde iki çok yıkıcı deprem meydana geldi. 

Anadolu fay hatları üzerinde yer almasına rağmen, nükleer santral inşaatını sürdüren Rus devlet şirketi Rosatom‘dan Anastasia Zoteeva‘nın verdiği bilgiye göre, Akkuyu NGS’de herhangi bir hasarın olmadığı ve depremin Akkuyu’da yaklaşık 3 büyüklüğünde, şiddetli olmayan bir şekilde hissedildi. 

Nükleer karşıtı aktivistler ve uzmanlar ise aynı fikirde değil.

Kıbrıs Nükleere Hayır Platformu, depremin ardından yayımladığı açıklamayla Türkiye’nin santral inşaatından vazgeçmesini istedi.

Açıklamada, binlerce insanı öldüren, yüzlerce binayı enkaza çeviren, şehir ve köyleri yerle bir eden korkunç depremin ardından Türkiye ve Suriye’de yaşanan trajedinin, 2023 yılı Ekim ayına kadar faaliyete geçmesi beklenen Akkuyu Nükleer Santrali’nin tüm bölge için yüksek risk taşıdığının altını çizdiğine dikkat çekildi.

Platform’un Kıbrıs’ın dört bir yanından üyeleriyle uzun yıllardır Kıbrıslıların nükleer santral konusunda farkındalığını artırmak için çaba sarf ederek, büyük bir deprem olasılığına ve Akkuyu’daki hasarların etkisine vurgu yaptığı hatırlatılan açıklamada şunlar denildi:

Avrupa Komisyonu, 2021 Türkiye Komisyonu Raporuna ilişkin beyanında (madde 4) ‘…Türk Hükümetine, Akkuyu nükleer santraline ilişkin planlarını durdurması ve Akkuyu nükleer santraliyle ilgili başka gelişmeler hakkında komşu ülkelerin hükümetleri ile istişare etmesi çağrısını’ yineledı. Şiddetli depremlerin olabileceği bir bölgede yer alacak olan Akkuyu projesi, sadece Türkiye için değil, tüm Akdeniz bölgesi için büyük bir tehdit oluşturacaktır.

O zamandan beri, Komisyonun görüşlerinin dikkate alındığına dair hiçbir kanıt yoktur; Bu son trajediden sonra Rosatom’un yani inşaat şirketinin bir sözcüsünün fabrikaya herhangi bir zarar görülmediği söylemesi şaşırtıcıdır.
Bu oldukça yanıltıcıdır, çünkü Fukuşima’da (11 Mart 2011) nükleer santrali yok edenin deprem değil, ardından gelen tsunami ve bunun sonuçlarının güç kaynağını ve dolayısıyla soğutma sistemini kesintiye uğrattığını unutmamalıyız.”

Kıbrıs Nükleer Karşıtı Platformu, tüm siyasi partileri, bilim ve çevre örgütlerini ve sivil toplumu çabalarını birleştirmeye ve Türk hükümetine Akkuyu nükleer santral planlarını sonlandırması için baskı yapmaya çağırdı.

Demircan: En büyük sorunlardan biri şeffaflık eksikliği

Yeşil Gazete nükleer editörü ve Nükleersiz.org koordinatörü Pınar Demircan, Akkuyu Nükleer Santrali’nin 2010 yılında Rusya ile Türkiye arasında imzalanan bir hükümetlerarası anlaşma ile hayata geçirildiğini ve reaktörlerin inşası için Yapİşlet (BOO) modeli üzerinde anlaşmaya varıldığını hatırlattı. 

Rosatom açıklamasının hızlı bir refleks olduğunu belirten Demircan Demircan, “Bu kez yıkıcı olmamış olsa da bu gelecekte bu riskin hayatı tehdit etmeyeceği anlamına gelmiyor. Bugün reaktör yakıt çubukları henüz Türkiye’ye getirilmediği için şanslıyız” dedi.

Özellikle Akkuyu NGS’ye odaklanmanın bir nedeninin de büyük bir şeffaflık eksikliği olduğunu kaydeden Pınar Demircan, inşaattaki  iş yapma şeklinin, yapımının ilk gününden beri başlı başına bir güvenlik tehlikesi kaynağı olduğuna dikkat çekerek, şunları anlattı:

“Ne yazık ki bugüne kadar Akkuyu NGS sahasında çatlaklar (iki kez), su sızıntısı, patlama; yangın; ve inşaatın başladığı 2019 yılından bu yana çalışanları taşıyan servis otobüslerinde meydana gelen üç ölümlü kaza gibi çok sayıda sorun yaşandı. ÇED süreçleri kamuya açık yürümedi, açılan davaların hepsi siyasi kararlarla reddedildi, bilim tanınmadı, bilim insanlarının uyarıları yok sayıldı. İnşaatın başlamasının ardından sahada sorunlar yaşandı. Grevler oldu, düşük ücretler ve yerleşkelerde sağlıksız yaşam koşulları devam etti.

Akkuyu NGS daha faaliyete geçmeden önce sağlık, iş güvenliği ve çevre sorunlarına neden oluyor. Doğaya, insan yaşamına, risklere ve kaliteye yönelik bu ihmaller, faaliyete geçtiğinde kaçınılmaz olarak bir nükleer felaketle sonuçlanacak. Nükleer enerji destekçileri bile Akkuyu NGS’ye karşı çıkmalı.”

Başkente atık deposu

Yarın bölgeyi başka bir deprem vurduğunda, reaktör yakıtları yerlerine yüklenmişse dünya için çok geç olacağına vurgu yapan Demircan, inşaat bittiğinde atık yönetimi ve yakıt nakliyesi gibi ilgili başka süreçler de olacağını ve hükümet yaklaşık üç ay önce, nihai bir nükleer atık deposunu başkent Ankara‘da kurma planını da eleştirdi. 

Demircan, “Fukuşima nükleer felaketi bize depremlerin ağır faturasını ve bir nükleer santral inşa edilmeden önce deprem koşullarının göz önünde bulundurulması gerektiğini gösterdi. İşin aslı, dünyanın iyiliği için deprem ülkelerinin topraklarında nükleer santral olmasına asla izin verilmemesi gerekiyor. Uygulanması ve saygı duyulması gereken standartlar getirilmesi şart” dedi. 

You may also like

Comments

Comments are closed.