DünyaManşet

Kenyalı kabileler ineklere kalaşnikofla karşı koyuyor

0
İki Turkanalı çoban, birinin elinde kalaşnikof diğerinin ise geleneksel bir sopa ve bir ekicholong (bir tür tabure)

vice.com’da Wil Crisp imzasıyla yayınlanan yazıyı Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Aynur Özcan‘ın çevirisiyle sunuyoruz

* * *

Biz kaldırımsız yolda ilerlerken Maasai (Maasai bölgesinde yarı göçebe hayat süren yerli halk) taksi şoförümüz çukurlara sert bir bakış fırlatarak: “Yolun bu tarafı tam pusu kurmalık.” diye uyardı. “Çalıların arkasında arabaya bir adım mesafede 50 insan bekliyor olsa ruhumuz duymazdı.” diye ekledi.

İki Turkanalı çoban, birinin elinde kalaşnikof diğerinin ise geleneksel bir sopa ve bir ekicholong (bir tür tabure)

İki Turkanalı çoban, birinin elinde kalaşnikof diğerinin ise geleneksel bir sopa ve bir ekicholong (bir tür tabure)

Tam bu noktada gerçekten ciddi bir pusu tehdidi olup olmadığını ya da taksi parasını yükseltmek için şoförün bir tehlike hissi yaratmaya çalışıp çalışmadığını pek anlayamadım. “Yolun ilerisinde pusularıyla daha fazla ün yapmış bir yer var. Ama merak etmeyin. Yanımızda büyükbaş hayvan olmadığı için güvende oluruz.”

Gideceğimiz yer Kainuk adında ineklerle ilgili şiddet konusunda kötü ün yapmış küçük bir köy. Bu köy, iki kabilenin büyükbaş hayvanlarla ilgili yüzyıllardır husumetlerinin olduğu, işgal altındaki bölgenin sınırındadır. Son aylarda da ciddi bir kuraklığın etkisiyle ve büyük miktarda petrol bulunmasıyla gerginlik iyice tırmanarak şiddet olayları son derece artmıştır.

Kainuk köyünden bir Turkana kadını rakipleri Pokotlar ile aralarındaki anlaşmazlıkları anlatıyor

Kainuk köyünden bir Turkana kadını rakipleri Pokotlar ile aralarındaki anlaşmazlıkları anlatıyor

Bu yılın Ocak ayında Tullow Oil adındaki İngiliz petrol şirketi, Turkana bölgesinde yedinci kuyusunu başarılı bir şekilde açtıklarını duyurdu. Son bulgularla Tullow’un bölgede ulaştığı ham petrol miktarı 600 milyon varili buluyor. Uzmanlara göre bir milyarlık varil potansiyeli daha mevcut. Petrol endüstrisi uzmanları keşiflerin bölge için “dönüştürücü” olacağını ancak bunun daha refah, barışçıl bir toplum ya da kabile ve hükümet güçlerinin kaynaklar üzerinde ölümcül çatışmalara girdiği çirkin bir savaş senaryosu anlamına gelip gelmeyeceğini bekleyip görmek gerektiğini ifade ediyorlar.

Ticari üretim henüz başlamamış olmasına rağmen, petrol artışı gayrimenkul fiyatlarının artışına yol açarak, ekonomik göçü hızlandırarak ve eski sınır kavgalarını alevlendirerek bölgedeki gerilimin yükselmesine şimdiden yol açmış durumda.

Kainuk yolundayken Lokichar kasabasından bir Turkana kadını, Turkanaların rakibi olan Pokotların yeni bulunan petrol zenginliğine ulaşmak ve Turkanaları bölgeden uzaklaştırmak amacıyla Turkana köylerine saldırılar düzenlediklerini aktardı. Aynı kadın “Pokotların bizim hayvan ve topraklarımızda her zaman gözü vardı. Şimdi de petrolümüze göz diktiler.” diye devam etti.

Petrol keşiflerinin daha fazla şiddete yol açacağını düşünen tek kişi bu kadın değil. Kenya Senato Sözcüsü ve Turkana eski milletvekili David Ekwee, çatışmaların hızlı bir şekilde artabileceği ile ilgili endişelerini dile getirdi. Gelir paylaşımı ve gayrimenkul sahipliği konuları hızlıca ve adil bir şekilde çözülmezse durumun kötüleşerek Nijerya’dakine benzer şekilde petrol isyanına dönüşebileceği konusunda uyardı.

2 Turkanalı çoban develerini güdüyor

2 Turkanalı çoban develerini güdüyor

Aynı görevli konuşmasının devamında şunları söyledi: “Kabileler haksızlığa uğradıklarını düşünürlerse ortalık kan gölüne dönebilir. Turkana gibi bölgelerde sorunlar yüzeyin hemen altında uzun süre bekleyebilir. Ve bir gün tek bir olay isyana dönüşebilir, tıpkı bir kibritin büyük bir yangına yol açması gibi.”

Bugün süren çatışmalar daha çok, otomatik silahlı yüzlerce kişiyi harekete geçirebilen hayvan baskınlarından oluşmaktadır ve birçok kişi tarafından bu olaylar iki bin hayvanın el değiştirmesi olarak görülebilmektedir.

Her iki kabile de bölgenin kontrolünü eline geçirmek için arada bir diğer köylere saldırılar düzenlemektedir. Kasım ayında bir olayda tüm köy ve polis merkezi yaklaşık bir hafta boyunca silahlı adamlar tarafından kuşatılmıştı. Resmi organlar helikopterle yiyecek dağıtmak ve ele geçirilen bir gazeteciyi kurtarmak zorunda kalmıştı.

En sonunda Kainuk köyüne vardığımızda uzun ve güçlü bakışlı bir kadın, eskiden durumun bu kadar kötü olmadığını söyledi. “Kalaşnikofun kullanılmaya başlanması 80’lerde oldu ve bu da durumu kötüleştirdi.” diye devam etti.

Köye, hükümet tarafından “bölge şefi” sıfatıyla atanan Sarah Lochodo, köyün girişindeki ilan panosunda bir çocuğun ödevine yardım ederken resmedilmektedir. Sarah 2002’de Bölge Şefi Yardımcısı olarak atanmasından bu yana, kabile sorunlarını şiddet içermeden çözme üzerinde çalıştığını ve kendini korumak için genelde yanında silah taşımak zorunda olduğunu söyledi.

Köyün orta yerinde yere uzanarak dinlenmeye çekilmiş bir Turkanalı

Köyün orta yerinde yere uzanarak dinlenmeye çekilmiş bir Turkanalı

Bununla birlikte şu an için çocuklar Kainuk’un tozlu sokaklarında oynamakta ve yaşlı adam yolun kenarında uyuklamaktadır. Mekan gayet sakin gözükmektedir. Bunu Sarah’a söylediğimde, daha bu sabah Pokotlu silahlı adamların bir Turkana kamyonunu alıkoyduklarını ve bir önceki gün köyün çobanlarından bazılarına saldırı yapıldığını aktardı. “Saldırıya uğradığımızda ben de hayvanlarını otlatan adamlarla birlikteydim. Bu aralar köyde sular epey ısınıyor.” dedi Sarah.

Sarah bana yüksek gerilim nedeniyle köyün erkeklerinin hayvanları erkenden getirmek zorunda kaldıklarını ve kadınların da köyün batısına çalışmaya gitmekten korktuklarını söyledi.

Sarah köyde bize rehberlik eden çocuğu çağırarak tanıştırır. John Kalimon, evvelsi gün Pokot saldırısına uğrayan çobanlar arasındadır. Çocuk: “Köyün üç yüz km güneyinde komşularımızca karşılandık.” dedi ve “komşu” sözcüğünü telaffuz ederken gülümsedi.

“Saklandıkları yerden bize ateş ettiler ve arkadaşlarımdan birini çenesinden vurdular. Yere yattık ve ekmeğimiz için mücadele ettik.”
John Kalimon çoban olmasının yanısıra Kainuk’un hükümet tarafından silahlandırılan ve hayvan pusucularına karşı mahallesini korumak için eğitilen köylülerden oluşan gayriresmi savaş gücü olan beş Kenya Polisi İhtiyat (KPİ) gönüllüsünden biri. Son birkaç yıldır bir dizi Kenyalı politikacı, köylülere savunma teknikleri öğretip otomatik silahlarla silahlandırmanın Turkan bölgesindeki kanı durdurmak yerine daha da arttırabileceği uyarısında bulundu. Tüm bu uyarılara rağmen KPİ’nin dağıtılması ya da silahsızlandırılması çabaları sürekli sonuçsuz kaldı. Bunun temel nedeni, KPİ sistemine karşı çıkan her politikacının, taşıyabilecekleri kadar çok silah taşımayı seven bölge insanlarının desteğini kısa sure içinde kaybetmesidir.

Çocuklar Kainuk kasabasından köye toplama suyu taşıyor

Çocuklar Kainuk kasabasından köye toplama suyu taşıyor

John Kalimon şunları söyledi: “Kainuk gibi köylerin korunması için benim gibi gönüllülere ihtiyaç var. Resmi güvenlik güçleri normal köylüleri korumak için hiçbir şey yapmıyor.”

Bölgede yoğun petrolün bulunması ve artmaya yüz tutan şiddete rağmen Kalimon, uzun vadede umutlu bakıyor. Ona göre bölgede yeni bulunan petrol sayesinde çocuklar ileride daha iyi eğitim alabilecek. Bu da sonunda kabile savaşlarının gündemden düşmesine yarayabilecek.

Kalimon petrolün allahtan hediye olduğunu söyledi ve devam etti “Burada gördüğünüz çocuklar 20 yıl içinde petrol parasıyla eğitilmiş olacaklar. Bu kavga dövüşün bize ne kadar zarar verdiğini kavrayacaklar ve hayvanlar için insan öldürmeyle ilgilenmeyecekler.”

 

Yeşil Gazete için çeviren: Aynur Özcan

Metnin orijinali : vice.com/kenyas-oil-boom-fighting-over-cows-and-kalashnikovs

(vice.com, Yeşil Gazete)

 

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.