Climate Change News’da Wesley Langat imzası ile yayınlanan haberi Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni Deniz Menteşeoğlu‘nun çevirisi ile paylaşıyoruz
***
Kenya’da Rift Vadisi’ndeki çiftçiler, kuraklık ve onu takip eden mısır kıtlığı sonucu artan fiyatlar yüzünden çiftliklerini terk etmek zorunda kalıyor.
Kenya’nın Nakuru Rift Vadisi’ndeki Ingbor köyünde sabah saat 9. Güneş çoktan yükselmiş. Sıcaklık tırmanırken, rüzgârın savurduğu toz gözleri kamçılıyor. Yağmurdan ise eser yok.
56 yaşındaki mısır çiftçisi James Kipkoech, elinde yeşil bir defterle, stokları kaydetmek ve işçilere günlük görevlerini vermek için, kaynak ve imalat yapılan bir atölyenin önünde hazır bulunuyor.
Kendisi son zamanlarda çiftçilikle pek ilgilenmiyor. Yağışlardaki dengesizlik nedeniyle geçimi bu atölyeye bağlı hale gelmiş. “Bu koşullar altında tarım yapmak yalnızca zarar ettirir” diyor Kipkoech. “Büyük miktarlarda para harcayarak ektiğim mısır tarlada kurudu; o nedenle daha iyi para kazandığım bu işi tercih ediyorum.”
Bir zamanlar mısır çuvallarıyla dolu olan dükkânı, şimdi metal parçalarını depolamak için kullanılıyor. Kipkoech, mısır üretimi maliyetleri astronomik rakamlara vardığından, tarıma yaptığı yatırımdan pişman. Tohumlar, gübre ve işçilik için toplam 30.000 Ksh (Kenya Şilini) (288,74 Dolar) harcamış. Tarlasındaki kurumuş mısırları göstererek, bir sonraki sezon için plan yapamayacağını belirtiyor.
Kipkoech, “Geçen sene, mısır hasadı oldukça iyiydi. Bir dönüm alana yaklaşık 40 çuval mısır ekiyordum. Ancak bu yıl zarardayım ve yağmur yağsa bile, tekrar ekemem; çünkü yağmurların devam edip etmeyeceğini bilemiyoruz” diyor.
Kenya’nın meteoroloji biriminin değerlendirmesine göre Kenyalıların “Mart- Haziran yağış Mevsimi” adını verdikleri uzun süreli yağışlar, 2017 yılında, ülkenin büyük kısmında çok zayıf geçti. Bu senenin hasadı, Kenya Tarım Bakanlığı’nın bu yıl için öngördüğü miktardan %20; geçen seneye göreyse 5,1 milyon çuval az.
Doğu Afrika’da kuraklık
Geçtiğimiz beş yılda, Doğu Afrika sürekli olarak kuraklık ve verimsizlikle mücadele etti. Etiyopya, Kenya, Somali ve Uganda, bunlardan en kötü etkilenen ülkeler. Birçok bölgede çiftliklerden verim alınamaması, gıda güvencesizliğine ve gıda fiyatlarında yükselişe yol açıyor.
Kenya’da yıllık gıda enflasyon oranı %18,6. Muhalefet partileri, hükümeti krizi iyi yönetememekle suçlarken; “Climate Home” adlı yayın kuruluşu, bu durumun yol açtığı politik istikrarsızlık hakkında rapor hazırladı.
Çiftçiler ise iki ateş arasında kalanlar. Bir zamanlar verimli olan tarlalarını, artık düzenli gelir elde edemedikleri için terk ediyorlar. Öte yandan, gıda fiyatları da hızla yükseliyor.
28 yaşında, iki çocuk babası, Ingbor’lu bir çiftçi olan Tony Kirui, mısırlarının kuruyarak kendisini umutsuz bir duruma sürüklediğinden bahsediyor: “Bütün paramı harcayarak, gübre ve tohum almak, tarlamı sürmek için çabaladım durdum. Ancak şimdi tarlamda hiçbir şey yok.”
Ekonomik etkinlik durma noktasına geldiği için çevredeki çiftliklerde de geçici işler bulmak mümkün değil. Bu koşullar Kirui’yi, günde 500 Ks (4.81 Amerikan Doları) kazandığı inşaat işleri yapmaya zorlamış; ancak bu para da ailesini beslemeye yetmiyor.
“Artık iş bulamıyorum, mısır yok. Biz 2 kg başına 120 Ksh (1,16 $) vererek satın alıyoruz. İnşaat alanlarında gündelik işler için tarımı bıraktım. Para yine de yeterli değil ama aileye yiyecek temin etmek için bir dayanağınız olduğunu biliyorsunuz” diyor.
Nairobi merkezli, kâr amacı gütmeyen bir araştırma kurumu olan “Uluslararası Mısır ve Buğday Geliştirme Merkezi (CIMMYT)” başkanı, bilim insanı Dr. Stephen N. Muga, Afrika’da gıda yeterliliğini garantilemek açısından mısır hasadının önemli olduğunu belirtiyor.
Yıllık yaklaşık 33 milyon hektar alan hasat eden 280 milyon insan tarafından mısır yetiştiriliyor.
“Mısır ekimi bu derece yaygın olmasına karşın, verimli üretim yapılamıyor. Küresel oranlara baktığımızda hektar başına 5 ton ürün alınırken, burada hektar başına 1.5 ton ürün elde ediliyor.” diyor Muga.
Muga, CIMMYT’nin mısır üreticilerinin karşılaştıkları zorluklarla mücadele yolları aradığını belirtiyor: “Araştırmalarımız, çiftçilerin karşılaştığı zorluklarla mücadele etmeyi hedefliyor. Özellikle küçük ölçekli üretim yapan, düşük toprak verimi, nitrojen kıtlığı gibi sorunlar yaşayan çiftçilere yardım etmeye çalışıyoruz. Düşük nitrojenle de verim alınabilen, kuraklığa dayanıklı ve daha verimli mısır türleri ekmelerini teşvik ediyoruz.”
Muga, küçük ölçekli çiftliklerde, geliştirilmiş mısır türleri ekmenin yanı sıra gelişmiş tarım teknikleri kullanılarak verimin dönüm başına bir ton kadar artırılabileceğini belirtiyor. Bu, Afrika’nın tamındaki mısır hasadını 33 milyon ton artırabilir.
Ne var ki kimi çiftçiler haklı sebeplerle mısır üretimini bırakmış durumda. Kipkoech’in komşusu, 56 yaşında bir anne olan Diana Wongoi de üç yıl üst üste zarar edince, mısır ekmeyi bırakmış. Kuraklık nedeniyle bir anda tüm ekinini kaybettiği mısır üretimi yerine, bahçecilik yapmaya ve daha iyi kazanmaya başlamış.
“Tüm parayı mısır ekimine harcadıktan sonra, bazen gübre ve tohum almak için bir inek, keçi veya kalan mısır çuvallarını satarsınız, sonra kuraklık gelir ve hepsini yok eder. Bu yüzden ben vazgeçtim ve bana iyi kazandıran bahçeciliğe başladım” diyor.
Wongoi, bir çıkış yolu bulmuş olsa da Kenya’da mısır kıtlığı sorunu günbegün büyüyor.
Haberin İngilizce orijinali
Muhabir: Wesley Langat
Yeşil Gazete için çeviren: Deniz Menteşeoğlu
(Yeşil Gazete, Climate Change News)