Yeşeriyorum

Karadeniz ülkeleri ve ekoloji mücadelesi

0

Geçen hafta sonu Gürcistan’da Green Team (Yeşil Takım) adı verilen bir toplantıya katıldım. Karadeniz Genç Reformistler Grubu tarafından düzenlenen toplantı, Karadeniz bölgesindeki ülkelerin ekoloji ve sürdürülebilirlik sorunları hakkında bir sivil toplum ağı kurmayı hedefliyordu. Ben de toplantıda Yeryüzü Derneği ve Toplum Gönüllüleri Vakfı’nı temsil ediyordum.

Toplantından öncelikle, Karadeniz ülkelerinde ve Türkiye’de benzer hükümet politikalarının hayata geçirildiği ve çevre kıyımlarının kalkınma adına yapıldığı çıktısı ile döndüm. Diğer izlenimlerim ise şöyle:

İlk izlenimlerimle ne yazık ki Karadeniz ve çevresi ülkelerde ekoloji hareketlerinin emekleme döneminde olduğunu iletebilirim. Bu  izlenimimin temel sebepleri ise şunlar:

1)      Çevre sorunları ile mücadeleyi özellikle halen bir hayırseverlik faaliyeti kapsamında, kabaca “light” faaliyetler olarak görüyorlar.

2)      Bu ülkelerin hepsinde politik istikrarsızlık devam ediyor,  insan hakları ve demokrasi çok sorunlu, o yüzden STKlar için çevre sorunları ikinci, üçüncü ve hatta sonuncu öncelik.

3)      Çevre sorunlarının ve ekolojiye verilen tahribatın insan hayatı ve haklar üzerindeki etkilerini görmekte zorlanıyorlar.

4)      Ekonomik durumlarında sıkıntılı olduğu bu ülkelerde cümlelerde doğa yerine “doğal kaynak” kelimesi kullanılıyor. Doğayı ve çevreyi halen bir meta olarak görmeye devam ediliyor, bu yüzden çevre alanında yapılan çalışmaların temel çıktılarından birinin gelir getirici faaliyetler olmasını bekliyorlar.

Toplantı sırasında bölgelerde yaşanan sorunlar konusunda da biraz bilgi edinme şansım oldu. Öncelikle enerji güvenliği bu ülkelerde temel sıkıntılardan biri, bu yüzden bu ülkelerdeki hükümetler Nükleer Enerjiyi halen en önemli enerji kaynaklarının başında görüyorlar. Mesela, Ermenistan’dan katılımcılar ile Metzamor’u konuştuk. Hükümet Metzamor’u ancak yeni bir Nükleer Santralin tamamlanması ile kapatacağını ilan etmiş ve ne yazık ki Ermeni toplumu da bu fikre sıcak bakıyor. Kullandıkları söylem de “başka kaynağımız yok ve dışa bağımlı olmak istemiyoruz” söylemi. Ne kadar haklılar veya ne kadar haksızlar yorumu bana düşmez ancak bu ülkede nükleer yakıtın ithal edildiğini söylemeden de edemeyeceğim.

Onun dışında, bölgede ciddi hava kirliliği sorunları devam ediyor, özellikle bölgedeki büyük şehirler olan Moskova, Tiflis, Erivan vb. başkentlerde trafik ve egzoz gazı en temel sorun olarak ifade ediliyor.

İklim değişikliği gibi küresel sorunlara gelirsek; hepsi bu sorunların olduğunu bir şekilde kabul ediyor ancak bu konular halen onlar için birer metafizik konusu;  iklim değişikliği ne ülkelerin önceliğinde ne de toplumların; halen nasıl sorunlar ile karşılaşabileceklerini kestiremiyorlar ve ülkeler olarak ne sorunda ne de çözümde bir payları olabileceğini düşünmüyorlar.

Doğanın kaynak olarak kullanımı konusuna gelirsek, özellikle Kafkas ülkelerinde son yıllarda doğal alanların (Ormanların mesela) özel sektöre kiralanması yaklaşımı var. Bu şirketler kiralamak istedikleri bölgeyi seçiyor, bölgedeki “doğal kaynakları” kendileri devlet adına tespit ediyor, sözde sürdürülebilirlik planlarını devlet adına yapıyor ve bölgeleri halkın (orman köylüleri vb.) kullanımına kapatıyorlarmış. Yani hem kendileri çalıyor hem de kendileri söylüyorlarmış.

Dünya Bankası’ndan gelen Gürcü bir arkadaşın ormancılık konusunda yaptığı sunumdan çıkardığım önemli noktalardan biri de özellikle yabancı şirketlerin Gürcistan ormanlık alanında faaliyet yapmak üzere harekete geçtiği.

Başta altın madenciliği olmak üzere yeni bulunan madenlerin toplanması, kömür kaynaklarının çeşitlendirilmesi gibi bir sürü faaliyet, bu ülkelerde ekonomik gelir ve kalkınma adı altında tüm devletler tarafından öncelikli faaliyet.

Özetle, bölgedeki çevre sorunları gün geçtikçe hızlı bir biçimde artarken, bunları sorgulaması ve müdahil olması gereken sivil toplum örğütlerinin çok yavaş geliştiğini söyleyebilirim. Umarım bizde bazı noktalarda olduğu gibi birkaç yıl içinde bu ülkelerde de iş işten geçmiş olmaz.

 

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.