KESK, DİSK, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın Meclisleri‘nin yanı sıra çok sayıda kadın örgütlerinin katıldığı eyleme İstanbul Barosu ile CHP, HDP, TİP de destek verdi.
Eylemde, “Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygula”, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Kadın cinayetlerini durduracağız” yazılı dövizler taşınırken, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Kararı geri çek sözleşmeyi uygula”, “Kadınlar eşit yaşayacak” sloganları atıldı. Mitingde HDP İzmir İl Başkanlığı’na yapılan silahlı saldırıda hayatını kaybeden Deniz Poyraz anıldı, şarkılar onun için söylendi.
20 Mart gecesi ilan edilen sözleşmeden çekilme kararı 1 Temmuz itibarıyla yürürlüğe girecek.
Haklarımızı elimizden almaya çalışanlara karşı burdayız!
Boşuna demedik: Asla yalnız yürümeyeceksin!#Vazgeçmiyoruz pic.twitter.com/BOyTr8Zip4
— Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (@KadinCinayeti) June 19, 2021
Kalben: Kanun yapıcıların aramızda olması çok değerli
Mitingde sahne alan şarkıcı Kalben, kısa konserinden önce şunları ifade etti: “Dünyada beyaz, heteroseksüel, iktidar sahibi bir erkek olmayanın dışındaki tüm insanların ezildiği düzenin değişmesi, bütün insanların cinsiyetlerinden bağımsız olarak eşit yaşayabilmeleri, kimliklerinden bağımsız olarak özgür yaşayabilmeleri, eğitim alabilmeleri, çalışabilmeleri, ekmeklerini kazanabilmeleri, ekonomi var edebilmeleri ve kendi vücudumuzla, kendi ruhumuzla ilgili kanunları yaparken bizlerin de kanun yapıcılar arasında olması tam da şu anda çok değerli. O yüzden İstanbul Sözleşmesinden asla vazgeçmiyoruz.”
Kalben’in ardından Pınar Aydınlar sahne aldı.
Kaftancıoğlu: Kadın düşmanı iktidara boyun eğmeyeceğiz
CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi kadını her türlü şiddete karşı koruyan, korumakla da kalmayıp kadını güçlendiren ve kadına zarar veren kişilerin etkin cezalandırılmasını sağlayan bir sözleşmedir. Kadına düşman bir iktidar tarafından bir gece yarısı operasyonuyla “kaldırıyoruz” dediler. Ama biz kadınlar olarak hangi siyasi görüşte olursak olalım giyimimiz kuşamımız ne olursa olsun bir araya geleceğiz ve bütün kadın örgütleri ve kadınlar olarak ‘İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz’ diyeceğiz” dedi.
Homofobiye karşı yürüyoruz!
Transfobiye karşı yürüyoruz!
Bifobiye karşı yürüyoruz!
Heteronormativiteye karşı yürüyoruz!
İkili cinsiyet sistemine karşı yürüyoruz! pic.twitter.com/bBnPGn1DVk
— LGBTİQ+ Meclisleri (@LGBTiQMeclisi) June 19, 2021
‘Sözleşmeden vaz geçmek, şiddet, katliam, tecavüz ve tacizlere zemin hazırlamak demektir’
“Şiddetin, kadın katliamının, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü, kadına karşı tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı, LGBTİ+’ların sistematik olarak hedef gösterildiği bir ortamda, sözleşmenin kaldırılmasını gündeme getirmek tüm bu suçlara zemin hazırlamak demektir.
Bu girişimin arkasından, 6284’ün etkisiz hale getirilmesi, boşanan kadının yoksulluk nafakasının kısıtlanması, çocuk istismarcılarının affedilmesi, tecavüzcü ile evliliğin yeniden getirilmesi ve evlilik yaşının 16’nın da altına, çocuklarla cinsel ilişki yaşının 15’in de altına indirilmesi, şiddet suçlarında belge istenmesi, çocuk cinsel istismarı ve tecavüz suçlarında kadına karşı şiddet suçlarında “somut delil” aranması, aile arabuluculuğu gibi temel haklara saldırıların gündeme alındığını biliyoruz.”
Biz haklarından, hayatlarından, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyen milyonlarız… Haklarımızı güvenceye alan yasaları hayatı pahasına kazananlarız. Ve daha nice hakkımızı mücadelemizle kazanacak olanlarız.
Biz bugün ülkenin dört bir yanından gelip, İstanbul Sözleşmesi’nin imzaya açıldığı şehirde bir kez daha İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğini ilan etmek isteyenleriz. En güçlü, en umutlu olduğumuz anlar burada yan yana geldiğimiz anlar…”
We do not give up #İstanbulConvention
Rising our voices in #Maltepe
We do not give up our lives and our rights @uswomenscaucus @AvrupaKadinTR @EuropeanWomen @WAVE_europe @ZontaIntl @UN_Women @HungarianWomen pic.twitter.com/aobWjQMC7y— KirmiziBiber – Red Pepper 🧡🧡 (@KirmiziBiberDer) June 19, 2021
Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına ilişkin tek cümlelik kararda ne bir gerekçe ne de açıklama bulunduğuna dikkat çekilerek, 1 Temmuz’e sayılı günler kalmışken, kadın örgütlerinin başvurduğu Danıştay‘dan Anayasa’ya açıkça olan bu kararı derhal iptal etmesi istendi.