Kadın

Kadın Müzesi geliyor

0
Istanbul Kadin Müzesi Küratörü Meral Akkent

1973’ten bu yana, Almanya’da kültürlerarası karşılaştırmalı kadın araştırmaları konusunda çalışan ve 2003’te Bavyera eyaletinin ilk Kadın Müzesi’ni kuran sosyolog Meral Akkent, dünyada ve Türkiye’de kadın müzelerinin görünürlüğü ve tarihi Cumhuriyet’ten Sibel Çorbacıoğlu’ya anlattı:

Kadın Müzesi’ne neden gerek duyuluyor?

Istanbul Kadin Müzesi Küratörü Meral Akkent

Istanbul Kadin Müzesi Küratörü Meral Akkent

“Kadınlar vardır” demek için kadın müzelerine mutlaka gerek var. Kadın tarihini araştırmak, keşfetmek, anlamak ve anlatmak için kadın müzeleri çok önemli mekânlar. Var olan müzelerdeki erkek egemen bakış açısını tartışmaya açmak, müzeleri bu ayrımcı tutumları konusunda uyarmak ve müze ziyaretçilerini de erkek egemen bakış açısının ne olduğu yönünde aydınlatmak kadın müzelerinin çok önemli işlevlerinden biri.

Kadın müzeleri ile geleneksel müzeler arasındaki farklar neler?

Sanat müzelerinde sanat, erkek sanatçılar tarafından temsil edilir. Londra’daki National Gallery’de 2 bin 300 tablonun yalnızca 4’ü kadın sanatçıların imzasını taşıyor. Koleksiyonunda 35 bin tablosu olan Louvre’da birçok nü kadın resmi olmasına karşın, bir tek kadın ressamın bile yapıtı yok. Dünya müzelerinde sergilenen sanat yapıtlarının yalnızca yüzde 4’ü kadın sanatçılara ait. Demek ki en büyük fark, geleneksel müzelerde cinsiyet adaletinin olmaması. Kadın müzeleri, geleneksel müzelerdeki koleksiyon politikasına ve müzelerin sergilemelerinde görülen yorumlara karşı bir tepki olarak ortaya çıkan alternatif, yani “düzeltici” kurumlardır.

İzmir’de açılacak Kadın Tarihi Müzesi’ni, Türkiye’nin ilk Kadın Müzesi olarak nitelemek mümkün mü?

Türkiye’de kendisine Kadın Müzesi adını vermeyen, kendisini kadın müzesi olarak tanımlamayan ama kadın belleği oluşturma işlevi olan bazı müzeler var. Örneğin, İstanbul’da 1954’te Selimiye Kışlası’nda açılan “Florence Nightingale Müzesi”, 2008’de Ödemiş Belediyesi’nin, halk türküleri sanatçısı Bedia Akartürk’ün önerisiyle açtığı “Bedia Akartürk Müzesi” ve İstanbul’da Mayıs 2010’da İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın binasında Leyla Gencer’in vasiyetiyle açılan “Leyla Gencer Anı Evi”. Bu müzeler, İzmir’de açılması planlanan müzenin ilk Kadın Müzesi olma unvanını elinden almıyor. Türkiye’de çeşitli profillerde kadın müzelerinin ortaya çıkması kaçınılmaz bir gelişme olacaktır.

Türkiye’de Kadın Müzesi kurmak adına atılmış adımlar var mı? Neden sonuç alınamıyor?

Dünyadaki kadın müzelerinin çoğunluğu oldukça uzun bir hazırlık döneminden sonra ortaya çıkmış kurumlar. Kadın müzeleri muhalif kültür kurumları olarak, var olan müzelere alternatif olmak ve onları değişime zorlamak istiyor. Muhalif bir kültür kurumunun ise maddi ve manevi destek bulmak, toplumda kendine yer edinmek için uzun bir zamana gereksinimi var. ODTÜ Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Ecevit’in kadın emeği konusunu tartışacak, feminist aktivist Nakiye Boran’ın kadın sanatçılara suyoluyla sınırlar aştıracak, İstanbul Kadın ve Kültür Vakfı’nın İstanbul kadın tarihini keşfettirecek müze hayalleri var. Hayaller somut projelerin ortaya çıkması için çok önemli. Tek tek kişilerin ya da küçük grupların bu projeleri zaman içinde mutlaka gerçekleşecek.

(Uçan Süpürge)

More in Kadın

You may also like

Comments

Comments are closed.