Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bulunan Çorum, Amasya ve Amasya’nın ilçesi olan Merzifon‘a dikkat çekti. Tüysüz, daha önce bu bölgedeki depremleri hatırlatarak depreme hazır olunmalı gerektiği yönünde uyarıda bulunmuştu.
Prof. Dr. Tüysüz, “Kuzey Anadolu Fayı Niksar’da iki kola ayrılır. Güneydeki kol 1939 Erzincan depreminin kırılan en batı ucunu oluşturur. Niksar’dan Taşova, Kargı ve Tosya’ya uzanan ana kol 1942 ve 1943 depremleri ile kırılmıştır” dedi.
Niksar’dan batıya doğru uzanan bir başka fay kolunun ise Esençay, Suluova güneyi, Hamamözü, Merzifon ve Laçin’den geçtiğini belirten Jeolog Prof. Dr. Tüysüz, “Merzifon ovasından Sıklık boğazına ve Çorum’a uzanan faylar da varsa da bunlar MTA haritasında pek aktif olmayan sınıfa konulmuşlardır” ifadelerini kullanarak şunları dile getirdi:
“Ancak bu faylar üzerinde zaman zaman küçük veya orta büyüklükte depremler olmaktadır. Emre vd (2020) Esençay fayının 3700 yıldır deprem üretmediğini 6.8 ile 7.3 arası deprem üretme potansiyeli olduğunu belirmektedirler. Bu tür çok geniş aralıklarla deprem üreten faylarda gelecekteki deprem zamanı olasılığını belirlemek çok zordur.
Aletsel dönemdeki önemli depremler; 25 Haziran 1910 Osmancık-Çorum (M=6.1), 2 Aralık 1942 Osmancık-Çorum (M=5.9), 11 Aralık 1942 Hamamözü Vadisi-Çorum (M=5.9) ve 14 Ağustos 1996 Mecitözü-Amasya (M=5.6) depremleridir. Ülkemizin diğer kesimleri gibi Çorum, Amasya ve Merzifon’un bu büyüklükte depremlere daima hazır olması gerekir.”