Japonya, Fukushima’dan 3 yıl sonra bir nükleer santralde üretime başlama onayı verdi

Japonya’nın güneybatısında yer alan Satsumasendai, ülkedeki nükleer enerji üretiminin yeniden başlamasını onaylayan ilk yer oldu. Bu durum, 2011’de gerçekleşen Fukushima faciasından sonra, ülkede nükleer enerji sektörünün yeniden canlandırılması konusunda var olan endişelerin artmasına yol açtı.

Satsumasendai, Tokyo’nun 1.000 km güneybatısında yer alıyor. Şehrin nüfusu 100.000 ve Kyushu Electric Power Co şirketi tarafından işletilen iki reaktörlü Sendai Nükleer Güç Santrali burada bulunuyor. Şehir, uzun süredir iş imkânı ve devlet teşvikleri konularında santrale bağımlı bulunuyor.

 Bir Kyushu Electric Power Co çalışanı, şirketin Sendai güç santrali reaktörlerinin önünde yürürken. Satsumasendai, Kagoshima, (3 Nisan, 2014. Reuters/Mari Saito)
Bir Kyushu Electric Power Co çalışanı, şirketin Sendai güç santrali reaktörlerinin önünde yürürken. Satsumasendai, Kagoshima, (3 Nisan, 2014. Reuters/Mari Saito)

Şehir meclisi 26 üyeden oluşuyor. Bu üyelerin on dokuzu santralin yeniden açılması yönünde oy kullandı. Dört üye santralin yeniden açılmasına karşı çıkarken üç üye ise çekimser kaldı.

Santralin açılmasını, Eylül ayında Japonya Nükleer Düzenleme Kurulu da onaylamıştı.

Fukushima felaketinden sonra uygulamaya konulan yeni düzenlemelerle beraber, ülkedeki nükleer enerji üretiminin bir seneden daha yakın bir tarihte başlaması beklenmiyor. Kyushu Electric Şirketi’nin hala geçmesi gereken işletim güvenlik denetimleri bulunuyor.

11 Mart 2011 tarihinde gerçekleşen Tōhoku depremi ve tsunamisi, Fukushima’da yer alan Daiichi Nükleer Güç Santrali’ni de vurmuştu. Santralde yer alan altı reaktörün üçünde çekirdek erimesi meydana gelmişti. Çevre bölgelerde yaşayan 160.000 insan göçe zorlanmış, bölgede yüksek miktarda su kaynakları, gıda ve hava kirliliği ortaya çıkmıştı.

Felaketten sonra, ülkede yer alan 48 nükleer reaktörün hepsinde üretim durdurulmuştu. Japonya, daha önce ülkedeki elektrik talebinin %30’unu karşılayan nükleer enerjinin yerini doldurmak için fosil yakıt ithal etmeye başlamıştı.

Başbakan Shinzo Abe hükümeti, ülkede nükleer elektrik üretimine yeniden başlanması konusunda ısrarcı. Ancak kamunun büyük kısmında rağbet görmeyen politikalarında yerel yönetim kararlarını kabul edeceğini de belirtti.

Yeniden üretime başlama kararı, Sendai Nükleer Güç Santralinin yakınında yaşayan halkı ikiye bölmüş durumda. Reaktörlerden fayda sağlayan bölge halkı ve santralden faydalanmayan ancak bir felaket durumda radyoaktif sızıntılara aynı derecede maruz kalacak halk arasında tartışmalar sürüyor. Sendai Güç Santrali’ne beş kilometreden daha az uzaklıkta bulunan 30.000 nüfuslu Ichikikushikino’da, yeniden nükleer elektrik üretimine başlanmasına karşı çıkan bir dilekçeyi halkın yarısından fazlası imzaladı.

Karar sürecinde, yeniden üretime başlanmasına dair çevre kasabalarda resmi yetkililer tarafından toplantılar yapıldı. Ancak bu bölgelerde ikamet eden bazı kişiler, kamuya açık bu toplantıların sınırlayıcı olduğunu ve toplantılarda tahliye planlarına dair kaygılara değinilmediğini belirttiler.

Salı günü (dün) Kyushu Electric Şirketi’ne ait Genkai Nükleer Güç Santrali’nde de bir yangın meydana geldi. Şu anda faaliyette olmayan nükleer santralin yardımcı bir binasında çıkan yangın santral çalışanları tarafından söndürüldü. Yaralanma veya nükleer sızıntının olmadığı belirtiliyor.

(Yeşil Gazete, Reuters)

 

 

Ayşe Ceren Sarı
Ayşe Ceren Sarı

ODTÜ İktisat mezunu. Lisans eğitiminin ortasından beri yeşil ekonomist ve aktivist. Norveç Ekonomi Üniversitesi’nde Enerji, Çevre, Doğal Varlıklar Ekonomisi ve Uluslararası İşletme yüksek lisansları yaptı, iklim değişikliği ve yenilenebilir enerji politikaları konularında uzmanlaştı. Bu sırada Viyana Ekonomi Üniversitesi’nde geçirdiği sürede ekolojik ekonomi okuluyla tanıştı, sonunda deli olmadığını anladı, sevindi. Şu anda da Sivil Toplum Çalışmaları alanında yüksek lisans yapıyor (Yüksek lisans seviyor). Degrowth, politik ekoloji, ekolojik müşterekler, ekolojik adalet, toplumsal cinsiyet, göçmen meselesi, demokrasi-temsiliyet-katılım, kent hakkı gibi konularla ilgileniyor, kafasını açmaya çalışıyor. Sivil itaatsiz. Kedi olmadan devrim olmaz diyor. Yeşil Gazete’de çeviri havuzu editörlüğü yapıyor, yetişebilirse ilgilendiği konular dahilinde yazılar yazmaya çalışıyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR