Diğer ülkelerin de aynı politikaları benimsemesini şart koşuyorlar
Nikkei Asya’dan Shunkuse Shigeta ve Rieko Miki‘nin aktardığına göre, Japonya, Japonya Uluslararası İşbirliği Bankası‘nın kredileriyle gerçekleştirdiği denizaşırı kömür enerjisi projelerini, projenin geleneksel tesislere göre daha düşük sera gazı emisyonlarına sahip son teknoloji ekipmanların kullanılması ve diğer ülkelerin de karbondan uzaklaşma politikaları benimsemesi gibi belirli koşullar karşılandığında destekliyor.
Mitsubishi Corp dahil olmak üzere Japon şirketleri, Vietnam ve Endonezya ile bu tür anlaşmalar imzalamıştı.
Uluslararası baskı
Yeni bir kömür santrali tipik olarak yaklaşık 50 yıl hizmette kalıyor. Japonların kömür konusundaki tutumu, iklim değişikliğiyle mücadele çabalarına aykırı olduğu gerekçesiyle denizaşırı yatırımcılar tarafından uzun süredir eleştiriliyor. Son zamanlarda başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere yabancı hükümetler de bu koroya katılmış durumda.
Japonya üzerindeki baskı, iklim değişikliğini birinci öncelik olarak konumlandıran Biden’in göreve başlamasıyla daha da artmış görünüyor. Biden’in özel başkanlık elçisi eski Dışişleri Bakanı John Kerry, Çevre Bakanı Shinjiro Koizumi’yi denizaşırı kömür projelerine devlet desteğini sona erdirmeye çağırdı.
Haziran ayında bir sonraki G7 Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak olan İngiltere Başbakanı Boris Johnson da bu desteği sona erdirmesi için Japonya’yı uyardı.
Suga hükümeti de, ülkenin büyüme stratejisinde önemli bir dayanak olarak belirlenen dekarbonizasyon gereği, kömür projelerine verilen desteği sona erdirmek için çalışması gerektiğini düşünüyor.
Yeni santraller açan Güneydoğu Asya’ya destek şart
Japonya’nın kömürle çalışan ekipmanlarının ana müşterisi olan Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği‘nde ise yeni kömür projeleri birbiri ardına hayata geçiriliyor. Kömür, 2019’da blokta üretilen enerjinin% 40’ından fazlasının kaynağı.
Gelişmekte olan ülkeler, ekonomik büyüme için gerekli olan elektriği üretecek tesisler kurmak için ağır bir mali yük ile karşı karşıya. Sanayileşmiş ülkelerin ve uluslararası kredi verenlerin, bu nedenle, hem dekarbonizasyon hem de ekonomik büyümeyi başarabilmeleri için yükselen ekonomileri desteklemek üzere yeni yollar bulması gerekiyor.
Örneğin Japonya, kömür santrallerinden sera gazı emisyonlarını azaltmak için amonyağı kömürle karıştıracak teknolojilerde güçlü. Olası bir senaryoya göre, Japonya, gelişmekte olan ekonomilerdeki mevcut enerji santrallerine bu tür teknolojileri sağladığı için karbon kredisi almayı planlıyor.
Japonya’nın yeni yönelimi gereği, elektrik santrallerine odaklanan ihracat altyapısı stratejisini revize etmesi gerekecek. Türkiye ve İngiltere gibi ülkelere nükleer santral ihracatı görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlanmasını da göz önüne alan Japon hükümeti, kömürden çekildiğinde rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yoğunlaşmayı planlıyor.