İstanbul Valiliği 19 Haziran Trans Onur Yürüyüşü ve 26 Haziran LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne yönelik tehditlere boyun eğerek yasaklama kararı aldı. Valilik kendini Alperenler olarak tanıtan grup ve BBP tarafından yapılan tehditleri ciddiye alarak güvenlik önlemleri almak ve ifade ve gösteri hakkını kullandırmak yerine yasaklamayı tercih etti.
Valilikten yasaklama
İstanbul Valiliğinin internet sitesinde yer alan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bazı basın organları, internet siteleri ve sosyal medyada, LGBT üyeleri tarafından 19-26 Haziran 2016 tarihlerinde Taksim’de düzenleyecekleri bir yürüyüşe çağrı yapıldığı anlaşılmaktadır.
“Valiliğimizce, başta katılımcılar olmak üzere vatandaşlarımızın güvenliği ve kamu düzeni gözetilerek anılan günlerde bu yönde bir toplantı ve gösteri yürüyüşü tertip edilmesine izin verilmeyecektir. Bu tür etkinliklerin nerelerde yapılabileceği de, yasa gereği önceden ilan edilmiştir. Değerli İstanbullu hemşehrilerimizin bu tür çağrılara itibar etmemelerini, Güvenlik Güçlerinin bu yönde yapacağı uyarılara riayet ederek yardımcı olmalarını rica eder, kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Düzenleme Komitesinden itiraz
Valiliğin yasaklama kararına yanıt veren LGBTİ+ Onur Haftası komitesi Valiliğin yasağının kanunları ihlal ettiğini öne sürdü. LGBTİ+ Onur Haftası komitesinin açıklamasında şu görüşler savunuluyor.
“Yıl boyunca yaşadığımız hak ihlallerine ses çıkarmak, eşitlik, özgürlük, yasal statü talebimizi dile getirmek ve varoluşumuzdan utanç değil “ONUR” duyuyoruz demek için 2003 yılından beri her Haziran ayının son Pazar günü İstiklal Caddesi’nde LGBTİ+ Onur Yürüyüşünü düzenlemekteyiz. Sene de bir gün de olsa şehirlerin merkezinde görünür olmak bizler için büyük önem taşımaktadır.
“İstanbul Valiliği bugün yaptığı basın açıklamasıyla 26 Haziran 2016 tarihinde planlanan yürüyüşü yasakladığını duyurmuştur. Aynı kurum, geçtiğimiz sene 100 bin kişinin katılması beklenen Onur Yürüyüşü’nü de ‘Ramazan ayı dolayısıyla bazı grupların hassasiyetleri’ gerekçesiyle engellemeye çalışmış, onlarca kişinin yaralanmasına yol açmıştı. Kaydedilen şiddet görüntüleri bütün dünyada yankı bulmuştu.
“Valilik insan hak ve özgürlüklerini harcadı”
“İstanbul Valiliği, basın açıklamasında yürüyüşe yönelik tehditleri gerekçe göstermiştir. Bir kere de buradan hatırlatıyoruz: Devletin asli görevi hak kullanımını engellemek değil, hakkın kullanılmasına engel olan durumları ortadan kaldırmaktır. Başka bir deyişle, Valilik, tehditlere yönelik önlem almak yerine insan hak ve özgürlüklerini harcamayı tercih etmiştir.
“Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, en temel insan haklarından biri olan ifade özgürlüğünün bir parçasıdır ve gerek anayasal gerek uluslararası sözleşmelerce koruma altına alınmıştır. Anayasa’da da geçtiği gibi ‘Herkesin önceden izin almaksızın toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı vardır.” Aynı şekilde 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerinin Düzenlenmesine İlişkin kanunda da bu hakkın hangi usullerle kullanılacağı izaha muhtaç olmayacak derecede izah edilmiştir. Tekrar etmek gerekirse valiliğin bu kararı hukuka ve kanuna aykırıdır.
“Konuyla ilgili hukuki süreci Onur Haftası Komitesi olarak takip edeceğimizi ve yargı mercilerine başvuracağımızı kamuoyu önünde bir kez daha saygıyla duyuruyoruz.”
LGBTİ+ Onur Haftası hakkında
LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, basında çıkan haberlerde Trans Onur Yürüyüşü ve LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün karıştırılmasına ilişkin ise şöyle dedi:
“İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası yürüyüşü 26 Haziran Pazar günü planlanmaktadır.
“19 Haziran günü yapılması planlanan Trans Onur Yürüyüşü, bizim tarafımızdan değil, İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği tarafından örgütlenmektedir.
“İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası ve Yürüyüşü hakkında komisyonumuz tarafından yayınlanan açıklamaları kullanabilirsiniz.”
28 Haziran 1969 günü, New York’taki Stonewall Inn adlı barda eşcinsel ve trans bireyler uzun süredir kendilerine uygulanan baskı ve şiddete karşı ayaklanmış, baskına gelen polisi bara hapsetmiş, yapılan eylemler ve çatışmalar dört gün boyunca sokaklara yayılmıştı. LGBTİ mücadelesinin dönüm noktalarından biri olan bu gün, dünyanın her yerinde Onur Haftası olarak kutlanıyor.
Türkiye’de ise Onur Haftası ilk defa “Cinsel Özgürlük Haftası” adı altında, 1993 yılında kutlanmak istendi. Ancak valiliğin yasaklaması, yapılan gözaltılar ve yurtdışından gelen konukların sınır dışı edilmesi sonucu Onur Yürüyüşü gerçekleştirilemedi. Yasaklar karşısında hareketin talepleri ve aldığı toplumsal destek güçlendi ve ilk İstanbul Onur Yürüyüşü 2003’te, Onur Haftası gerçekleştirilmeye başlandıktan tam on yıl sonra yapıldı. O zaman ancak 20-30 kişiyle yapılan bu ilk yürüyüş, her yıl katlanarak büyüdü. 2013 yılında İstiklal’deki yürüyüşe 100.000 kişinin katıldığı ifade ediliyor.
2015 yılında ise 13. Onur Yürüyüşü beklenmedik şekilde polis tarafından engellendi. LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi 14. Onur Yürüyüşü için 26 Haziran 2016 gününe çağrı yapmıştı.
Kaos GL Derneği, 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün dolayısıyla bu yıl 22 Mayıs’ta yapmak istediği Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’ün Ankara Valiliği tarafından yasaklanmasını Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı.
Ankara’daki yasaklama Anayasa mahkemesine taşındı
2008 yılından beri Ankara’da yaptığı yürüyüş de “Birtakım toplumsal duyarlılıklar”ı gerekçe gösterilerek Anakara Valiliğince ‘uygun bulunmamış’tı, Yürüyüşün güvenliğini sağlamayı reddeden Valilik; bu kararına gelen yürütmeyi durdurma kararını da gece yarısı Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz ederek kaldırtmıştı.
Kaos GL DerneğiValiliğin bu homofobik ve transfobik tutumunu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Anayasa Mahkemesine başvuruda dernek şunları kaydetti:
“Anayasa’nın 34. maddesine göre “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” Bu nedenle izin almanın bir koşul olamayacağı açıktır. Bununla birlikte, aynı maddenin 3. fıkrasına göre: “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.” Burada bahsedilenin 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası olduğu, bu yasadaki usullere uyulmasının gerekli olduğu açıktır.”
Onur Haftası etkinlikleri her sene yapılan çağrıya kulak veren bağımsız bir gönüllü grubu tarafından hazırlanıyor.
(Yeşil Gazete, Kaos GL)