24 Temmuz’da Erzurum’un İspir ilçesine bağlı Başköy Gültepe köyünde yaşayan Bünyamin Atmaca (14) ile Yücel Keskin (17) Çoruh nehrinde balık tuttukları sırada Soyak Enerji tarafından işletilen Güllübağ Barajı’nın kapaklarının hiçbir uyarı yapılmadan açılması sonucu boğularak hayatlarını kaybetti. Bu olaydan sonra Bünyamin Atmaca’nın ailesi ile görüşüp bu görüşmeyi kaydeden ve sosyal medyada paylaşan uzman psikolog Sinem Demir’e ise bölgede yapılan birçok barajın taşeronluğunu yapan Çakıroğlu Limited şirketinin ortaklarından Mehmet Çakır tarafından tazminat davası açıldı.
paylaşmak için tklynz / click for to share
Çakır’ın, Sinem Demir’e dava açmasının nedeni ise, Demir’in sosyal medyada paylaştığı görüşme sırasında şu anki İspir Belediye Başkanı Osman Çakır’ın eski sahiplerinden olduğu Çakıroğlu Limited Şirketi’nin adını anması.
İlgili kaydın 6. dakikasında Bünyamin Atmaca’nın yakını, “Burada ilk sorumlu şirket, ondan sonrada Kaymakam ve Belediye” dedikten sonra sözü alan Demir, İspir Belediye Başkanı Osman Çakır’ın eski ortağı olduğu Çakıroğlu Limited’in adını anıyor
Rize’de psikolog olarak görev yapan Sinem Demir bir doğa koruma aktivisti. Demir; Tortum’da, Loç Vadisi’nde, İspir’de, ülkenin dört bir yanında devam eden HES ve Baraj işgaline karşı en önce ses çıkaranlardan biri. 24 Temmuz’da İspir’de Soyak Enerji tarafından işletilen Güllübağ Barajı’nın öteden beri şikayet konusu olan ve bölge halkını sürekli mağdur eden baraj kapaklarının zamansız ve hiçbir uyarı yapılmadan açılması sonucu 2 gencecik insanın boğulduğunu öğrendikten sonra bölgeye gitti. Hayatını kaybeden çocuklardan Bünyamin Atmaca’nın ailesi ile konuşan Sinem Demir, bu görüşme sırasında Atmaca’nın bir yakınının, “Burada ilk suçlu barajı işleten şirket, daha sonra da kaymakam ve belediye başkanı” şeklinde konuşması üzerine İspir Belediye Başkanı Osman Çakır’ın eski yöneticisi olduğu Çakıroğlu Limited Şirketi’nin adını anarak, “Bakıyorum barajlar için bu sizin Belediye Başkanı Çakıroğlu harıl harıl çalışıyor” şeklinde görüş bildirdi.
Bu konuşmanın sosyal medyada yayılması üzerine Çakıroğlu Lİmited Şirketi’nin şu anki ortaklarından, aynı zamanda Belediye Başkanı Osman Çakır’ın da oğlu olan Mehmet Çakır, Demir’i ilgili videoyu silmesi için uyardı ve Demir’in bu teklifi reddetmesi üzerine Sinem Demir hakkında şirketinin adını kötüye kullanmak suçlaması ile tazminat davası açtı.
Bu gelişmeler üzerine Yeşil Gazete olarak konunun muhatapları Sinem Demir ve Mehmet Çakır ile görüştük.
Demir, “İspir Belediye Başkanı Osman Çakır baraj inşaatları sırasında şirketlerin işlerini kolaylaştırdı”
Sinem Demir, İspir’deki baraj karşıtı mücadele sırasında defalarca bölgeye gittiğini belirterek şimdiki Belediye Başkanı Osman Çakır’ın eski, oğlu Mehmet Çakır’ın ise şimdiki ortaklarından olduğu Çakıroğlu Limited’in pek çok baraj inşaatı faaliyeti yürüten şirketin taşeronluğunu yaptığını, Osman Çakır’ın kamu yöneticisi olması hasebi ile kamunun yararını gözetmesi gerekirken her zaman şirketlerin işlerini kolaylaştırdığını iddia ediyor.
Çoruh Vadisi’nde bir gün geçiren kişinin neye uğradığını şaşıracağını ifade eden Demir, vadide hem doğal güzelliklerin hem de tabiat talanının baş döndürücü olduğunu söylüyor.
2 gencin Çoruh Nehri’nde boğulduğunu öğrendikten sonra bölgeye gittiğini aktaran psikolog Sinem Demir, Güllübağ Barajı’nın 3 yıldır faaliyette olduğunu belirterek, bu süre zarfında Soyak Enerji tarafından işletilen barajın kapaklarının sürekli halka haber verilmeden açılması sonucu İspir halkının mağdur edildiğini sözlerine ekliyor.
İspir’e gittikten sonra Bünyamin Atmaca’nın ailesi ile görüştüğünü ve bu görüşmeyi sosyal medya üzerinden paylaştığını kaydeden Demir, 24 Temmuz’daki bu görüşmeden 1 hafta sonra, Çakıroğlu Limited’in ortaklarından Mehmet Çakır’ın kendisini arayarak, kaydın silinmesini talep ettiğni, bunu reddettiğini, daha sonra hakkında dava açıldığını öğrendiğini sözlerine ekledi.
Bu gelişmeler üzerine İspir’de inşaat malzemeleri satan ve petrol istasyonu işleten Çakıroğlu Limited Şirketi’nin ortaklarından Mehmet Çakır ile görüşme yaptık.
Mehmet Çakır, “Soyak Enerji bu olayda kesinlikle kusurludur ama Çakıroğlu Limited’in adının niye geçtiğini anlayamadık”
Mehmet Çakır, yaşanan boğulma hadisesi ile hiçbir ilişkilerinin olmadığını, hayatını kaybeden çocuklara en çok üzülenlerden birisinin de kendisi olduğunu belirterek, “Barajı işleten Soyak Enerji, kusuru olanlarda o şirket çalışanları. Bizim şirketimizin adının niye bu olayda ortaya çıktığını anlamış değilim” diye konuştu.
Kendisinin ticaret ile uğraştığını, 70 personeli olan bir şirketin ortaklarından olduğunu aktaran Çakır, Soyak’ın işlettiği Güllübağ Barajı’nın taşeronluğunun kesinlikle kendi şirketleri tarafından yapılmadığını iddia ederek, “Ben ticaret yapıyorum. Çocukların boğulması ile hiçbir ilişkim yok. Müşteriye, siparişe göre beton lazım ise onu satarım, çimento kum ya da tuğla lazım ise ona satarım. Geçinmek içinde bunu yapmak zorundayım” şeklinde konuştu.
Barajların doğaya zarar veren yönlerinin olduğunu kabul ettiğini ama 5 yıl öncesine göre bölgenin zenginleştiğini ve geliştiğini iddia eden Mehmet Çakır, “Ben barajlara karşı da değilim barajların yanında da değilim. Ben sadece işimi yapıyorum. Ben baraj yapılmasını nasıl engelleyebilirim. Şirket ilgili mevzuatı yerine getirmiş, devlet de gerekli izni vermiş. Bu durumda bizim elimizden ne gelir” dedi.
Babasının Belediye Başkanı olması ve Soyak Enerji dahil baraj işleten şirketlere kolaylık gösterdiği yönündeki ithamlar için kendisinin bir şey söyleyemeceğini belirten Mehmet Çakır, “Belediye’nin ne yaptığı, ne şekilde çalıştığı konusunda bir şey söyleyemem, ben sadece ticaret ile uğraşan bir insanım” şeklinde yanıt verdi.
Sinem Demir’in paylaştığı görüşmeyi gördüğünde çok şaşırdığını, buna anlam veremediğini söyleyen Çakır, “Sinem hanımı aradım, benim niyetim dava açmak değildi. Ancak kendisi videoyu kaldırmayı reddedince 29 Temmuz’da hakkında suç duyurusunda bulunarak tazminat davası açtım” dedi.
Efendi Demir’den tehdit, “Çakıroğlu Limited’in adını haberde kullanmanı istemiyoruz”
Mehmet Çakır ile yaptığımız bu telefon görüşmesinden 10 dakika sonra gelen telefon ise Çakıroğlu Limited ile ilgili Mehmet Çakır’ın bize aktardıkları hakkında kuşku duymamıza neden oldu. 10 dakika sonra bizi arayıp, “Gazeteci Alper sen misin? Az önce Mehmet ile konuşan” diye soran ve adının Efendi Demir olduğunu söyleyen bir kişi bizi haberde şirketin adını kullanmamamız için uyardı.
Son derece saygısız ve sert bir üslup ile konuşan Efendi Demir, eğer haberimizde şirketin adını kullanır isek bizi de dava edeceklerini söyledi. Kendisinin de şirketin ortaklarından olduğunu aktaran Efendi Demir’e, Mehmet Çakır ile görüşmeyi tamamladığımızı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin olduğu gibi kendisinin de istediği zaman istediği konuda mahkemelere başvurma hakkı olduğunu söyleyerek bu tehditvari görüşmeyi sonlandırmayı uygun bulduk.
Haber: Alper Tolga Akkuş
(Yeşil Gazete)