DoğaEkolojiManşet

İskenderun Körfezi’ni kaplayan köpükler endişe yaratıyor

0

Körfezin kuzey sahilinde daha önce gözlemlenmeyen yoğun köpüklenmenin, Kurban Bayramı’ndan bu yana arttığı belirtildi. Bölgedeki Demir-Çelik Fabrikası, termik santraller ve akaryakıt dolum tesislerinin atıklarının körfezi bataklığa çevirebileceğinden endişe ediliyor.

İskenderun Körfezi’nin en kuzey sahili olan Erzin- Burnaz ve Atatürk Çiftliği Mevkii plajlarındaki sahile vuran köpükler yöre halkı ve ekolojistleri endişelendiriyor. Yerel muhabirimiz ve yazarımız Dr. Umur Gürsoy, yaklaşık bir aydır, denizden karaya esen rüzgarın oluşturduğu dalgaların, kumsalda daha önceleri gözlenmeyen bir köpüklenme oluşturmaya başladığını bildirdi.  Gürsoy, köpüklenmenin Kurban Bayramı’ndan bu yana arttığını kaydetti.

İskenderun’dan Yumurtalık’a kadar yaklaşık 50 kilometrelik sahil, Türkiye’nin en önemli kumullarına ve ince kumlu plajlarına ev sahipliği yapıyor. Ancak aynı sahil şeridinde başta İskenderun Demir-Çelik Fabrikası ve haddehaneler olmak üzere çok sayıda akaryakıt ve  LPG dolum tesisi, bunların arasında da bir çok yazlık site bulunuyor. Gürsoy, körfezin doğu ve batı sahilinde ikisi Hatay/İskenderun, biri Adana il sınırları içinde bulunan üç organize sanayi bölgesinin atıklarını doğrudan veya Ceyhan nehri aracılığıyla körfeze gönderdiğini söylüyor.

Yine aynı sahil kesiminde halen üretim aşamasında toplam 3390 MW kurulu gücünde üç adet termik elektrik santralı (TES) kurulu durumda: Yumurtalık-Sugözü (1200 MW), İskenderun-Tosyalı (1200 MW) kömürlü TES ve 990 MW ısıl gücündeki Erzin-Egemer Doğalgaz Çevrim TES.

İskenderun Körfezi, son yıllarda, hiçbir limana kabul edilmediği için uzun süre bekletilen canlı angus gemisi ve ağır metal kirliliği içeren yüküyle körfez açıklarında batan gemi nedeniyle gündeme gelmişti. Gürsoy’a göre, su kimyasının karmaşık etkileşimci doğası ve körfeze atılan atıkların çeşitliliği nedeniyle köpüklenmenin nedenin ayrıntılı analizler yapmadan söylemek çok zor.

Körfez çevresinde yoğunlaşan termik santral ve dolum tesisleri.

Bununla beraber, bu köpüklenme geçmişte İzmir ve İzmit körfezlerinde görüldüğü gibi ölmekte olan bir körfezin “mikropsuz, steril bir bataklığa” dönüşmesinin ilk belirtileri de olabilir. Dr. Gürsoy, İskenderun Körfezi’ne havadan (hava kirliliği), karadan (termik santral külleri ve hurda atıkları) ve su yoluyla (doğrudan ve başta Ceyhan olmak üzere irili ufaklı akarsular yoluyla denize verilen kentsel kanalizasyonlar ve sanayi atıkları) atılan klor başta olmak üzere kimyasalların, körfezin sonunu getirebileceği uyarısını yapıyor.

More in Doğa

You may also like

Comments

Comments are closed.