Editörün SeçtikleriEkolojiİliç FaciasıManşet

İliç’te işçiler tedirgin: Adı olacak Babagold, kişiler aynı, tabelalar farklı

0
Şubat 2024, İliç, Erzincan - Fotoğraf: Cansu Acar
Şubat 2024, İliç, Erzincan - Fotoğraf: Cansu Acar

ERZİNCAN- İliç sokakları… Milyonlarca metreküp liç yığını altında kalan dokuz işçiye rağmen madeni savunanlarla karşılaşıyor, şaşkınlığımızı gizlemiyoruz. Henüz ilçeye girerken, her yerde rastladığımız Anagold ya da Gold tabelalarının gölgesinde, pek çok kişi konuşmaktan kaçınıyor. Ancak distopik atmosferinin dışında bölgede yaşayıp madende çalışan, içerideki ihmallere şahitlik etmiş kişilere sayıları az da olsa ulaşabiliyoruz.

Halen madende çalışan ve ismini paylaşmak istemeyen yurttaşlardan biri,  facianın ilk gününden bu yana şirketin işleyiş süreçlerini gözlemleyebilmiş. Elindeki fotoğrafı göstererek,  basın olduğumuz için özellikle alınmadığımız sahayı gören alana ilişkin konuşuyor.

Şubat 2024, İliç, Erzincan - Fotoğraf: Cansu Acar

Şubat 2024, İliç, Erzincan – Fotoğraf: Cansu Acar

Elindeki fotoğraf, liç yığının kaydığı alana ait ve 23 Şubat’ta, yani olaydan tam olarak 10 gün sonra çekilmiş. Olayın yaşandığı ilk gün yığın kaymasının olduğu noktaya gittiğini belirten çalışan, iş makinalarının indirildiği noktada bulunan dereye siyanür aktığını ve bu akışı durdurmak için bu noktanın doldurulduğunu anlatıyor. “Gelen siyanür geçti, aşağı gitti” diyerek yapılan çalışmanın beyhude olduğunu söyleyen çalışan, şunları dile getiriyor:

“Arkadaşlar diyorlar; iki kepçeyle çalıştık, toprak kaymaya başladı, geri çekildik.”

Şubat 2024, İliç, Erzincan - Fotoğraf: Cansu Acar

Şubat 2024, İliç, Erzincan – Fotoğraf: Cansu Acar

‘Mesela benim kemiğimi sana verirler’

Basının alınmadığı maden tesisinin içerisinde neler yaşandığını sorduğumuzda ise şunları anlatıyor:

“İçeride şu var: Her şey bitti. Yani bıraktılar. Ölüleri bıraktılar. Kemik de bulamazlar. Mesela benim kemiğimi sana verirler, seni Ayşe yaparlar.”

Çalışanların yaşadığı bölgenin de boşaltıldığını belirten işçi, “UMKE’ciler, AFAD’cılar geldi. ‘Ne yapıyorsunuz’ diye sordum, ‘Gidip geliyoruz’ dediler. Hiçbir şey yapamıyorlar” diyor.

Şubat 2024, İliç, Erzincan - Fotoğraf: Cansu Acar

Şubat 2024, İliç, Erzincan – Fotoğraf: Cansu Acar

İçeride çalışmayı sürdüren kişilerin sağlığı ve iş güvenliği konusunda nasıl önlemler alındığını soruyoruz:

“Şu anda onların ekipmanlarıyla hiçbir şey yapamazlar. Kullandıkları maskeler… Baş ağrısı ve mide bulantısı… Baş ağrısı çekmişler, adamlar ‘bu işleri yaptığım zaman başım ağrıyor, çatlıyor başım’ diyorlar. Kepçelerle dere yatağının yolunu değiştiriyorlar. Başka bir şey yapmıyorlar. Çalışma yok…”

‘Maske falan yok’

“Maske falan yok. Arkadaşla konuştum, normal nükleer santrallerde verilen maskelerden vermişler, ‘sakın onu da her zaman açmayın’ demişler; ‘açtığınız zaman özelliği kayboluyor’. ‘Ne zaman ki risk altına girerseniz açın kullanın’. “Başka maske yok ki” diyen çalışan, “Büyük ihtimal patlak verecek, ama ne zaman… Köylüler tepki gösterecek” diyor.

Şubat 2024, İliç, Erzincan - Fotoğraf: Cansu Acar

Şubat 2024, İliç, Erzincan – Fotoğraf: Cansu Acar

Bölgedeki işçi sayısı epey azalmış. Kalanlar da zarar görmemek için yığına yaklaşmaktan çekiniyormuş:

“Kendileri çıkıyor. Yanaşamıyorlar. Kimileri razı oluyor, kimileri razı olmuyor. Diyor ki ‘Rapor alırım, giderim iki üç gün kalırım. Bir daha rapor alırım’ diyorlar. Ne olacağı belli değil, önü karanlık.”

Şubat 2024, İliç, Erzincan - Fotoğraf: Cansu Acar

Şubat 2024, İliç, Erzincan – Fotoğraf: Cansu Acar

Yığın kayması olayının öncesinde de işçiler arasında tehlikeli bir yerde çalışma konusunda bir rahatsızlık olduğunu ve yığın kaymasının ardından çalışanların ücretsiz izne ayrılmak istediğini belirten işçi, “O [Şirket] da diyor ki ‘Gitmek istiyorsan sana ücretsiz izin, gideceksen git’. Sahada çalışan insanlar siyanürden haberdar, mecburiyetten çalışıyorlar” diyor ve ekliyor: 

“Şu anda aşiretten olup da madende çalışan herkesi ücretli izne çıkardılar. 40-45 bin lira aylık alıyorlar. Şirkette ortalama 1500 kişi çalışan varsa şimdi 80-90 kişiye düştü gelen yemek sayısı”

Maden işçisi, delici olarak görev alan kişilerin de ücretli izne çıkarıldığını anlatıyor:

“İliçlileri de ücretli gönderdiler. Patlatma olayı falan bitti. Sadece orada kayan yığına odaklanıyorlar. Odaklanacakları şey, hafriyatı (kayan yığını) nasıl kaldırırız… Fabrikaya en yakın nereye götürürüz… Kalanlar [için] Anagold ya da taşıyıcı kayyım atandı, iki sene vermişler, Çiftay da 15 ayda bitiririm, demiş. 1,5-2 sene çalışma olmaz burada. Yapılacak tek çalışma, kayan madenin başka bir yere taşınması. Çünkü orada altın var. İçerisinde cevher var. Direkt fabrikaya gidecek madde o.”

Şubat 2024, İliç, Erzincan - Fotoğraf: Cansu Acar

Şubat 2024, İliç, Erzincan – Fotoğraf: Cansu Acar

Anlattığına göre, köylüler çeşmeden akan suyu içmeyi bırakmış. Sadece İliç merkezde yüksek bir noktada bulunan çeşmeden su içiyorlarmış:

“Siyanürün aşırısını kullanmışlar. Mesela 40 tona 2 kg kullanacağına, 4 kg/3,5 kg kullanmışlar. Ahmet Çalık, Erdoğan’ın hısmı, kim cesaret edip denetleyebilir.”

“Şimdi cenaze ailelerine verecekler bir miktar para ve millet kaderine razı olacak” diyen işçi, son olarak şunları dile getiriyor:

“Üst düzey yetkililer kimsenin suratına bakmıyorlar burada. Belli oluyor. Anagold’a olacağı şu: Adı olacak Babagold. Kişiler aynı, tabelalar farklı.”

Şubat 2024, İliç, Erzincan - Fotoğraf: Cansu Acar

Şubat 2024, İliç, Erzincan – Fotoğraf: Cansu Acar

Yeşil Gazete’nin notu: Bu konuşma yapıldıktan bir hafta sonra Anagold, 1 Nisan’a kadar izne çıkardıkları işçilerin 27’sini işten çıkardı. Şirket gerekçe olarak “madencilik faaliyetlerinin durdurulmasını” gösterdi.

İşçilerin ve sendikanın itirazları, kamuoyunun tepkisi üzerine Anagold, sözleşmeleri bittiği gerekçesiyle çıkardığı 27 işçinin durumunu nisan ayında değerlendireceğini bildirdi.

You may also like

Comments

Comments are closed.