İklim KriziKadınManşetSağlık

Rapor: İklim krizi kadın sağlığını orantısız etkiliyor

0
iklim krizi
Fotoğraf: Akhtar Soomro / Reuters

İklim krizi, küresel sağlık üzerinde derin etkilere sahipken, özellikle kadın sağlığı bu durumdan orantısız şekilde etkileniyor. İklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkileri ilk kez COP28’de ele alındı ancak Dünya Ekonomik Forumu’ndan uzmanlar, kadın sağlığının konuya özellikle dahil edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor.

COP28’de sağlık ilk kez resmi olarak iklim gündemine alındı ve COP28 başkanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve BAE Sağlık ve Koruma Bakanlığı işbirliğiyle “COP28 BAE İklim ve Sağlık Deklarasyonu”nu duyurdu. İklim politikalarında sosyal etkiler ve hükümet kararlarına daha fazla odaklanılması gerektiğine işaret eden bildiriyi 120’den fazla ülke imzaladı.

BM: İklim krizi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiriyor
G20 ülkeleri iklim politikalarında toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetmiyor
1 Nokta 5: İklim krizi toplumsal cinsiyet eşitsizliğini nasıl körüklüyor?

Neden kadın sağlığı iklim krizinden özellikle etkileniyor?

Dünya Sağlık Örgütü’nün “İklim Değişikliğinin Etkilerinden Anne, Yenidoğan ve Çocuk Sağlığını Koruma” raporuna göre, iklim değişikliğinin kadınların sağlığı üzerindeki etkileri hala yeterince raporlanmıyor ve hafife alınıyor.

Yine COP28’de açıklanan başka bir BM Kadın raporuna göre ise, iklim değişikliği 2050’ye kadar 158 milyon kadın ve kız çocuğunu daha fazla yoksulluğa itebilir ve 232 milyonu gıda güvensizliği ile karşı karşıya bırakabilir.

iklim krizi

Artan aşırı hava koşulları, fırtına, sel veya sıcak hava dalgaları nedeniyle binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kalıyor ve BM Çevre Programına göre, iklim değişikliği nedeniyle yerinden edilen insanların yüzde 80’ini kadınlar veya kız çocukları oluşturuyor.

Rapor, iklim krizinin kadın sağlığını daha fazla etkilemesinin birkaç nedenini sıralıyor:

  • Aşırı hava olayları: Fırtına, sel ve kuraklık gibi aşırı hava olayları arttıkça, evlerini kaybeden ve göç etmek zorunda kalanların yüzde 80’i kadınlar ve kız çocukları. Bu durum, onları yoksulluk, şiddet ve istenmeyen gebelikler gibi risklere karşı daha savunmasız hale getiriyor.
  • Sağlık hizmetlerine erişim: Özellikle kriz anlarında temiz suya ve hijyene erişimde yaşanan zorluklar, kadınların ve bebeklerin sağlık sorunlarını artırıyor.
  • Hava kirliliği ve sıcaklık artışı: Hava kirliliği ve sıcaklık artışı, hamilelik sorunlarına, doğum ağırlığının düşük olmasına ve menopozal sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

“Adaletsiz İklim” adlı başka bir rapor, kadın reisli kırsal hanelerin, erkek reisli hanelere kıyasla sıcak dalgaları sırasında ortalama yüzde 8 daha fazla, sel sırasında ise yüzde 3 daha fazla gelir kaybettiğini ortaya koyuyor.

Roma merkezli FAO, dünya çapındaki 24 yoksul ve orta gelirli ülkede 100 bin kırsal haneyi araştırarak istatistiklere ulaştı. Ajans daha sonra bu verileri 70 yıllık yağış ve sıcaklık verileriyle birleştirdi. Raporda, iklim değişikliğini ele alma ve uyum stratejilerini teşvik etme planlarının çok azının kırsal kesimdeki kadınların ve gençlerin belirli hassasiyetlerinin dikkate alındığı dikkate değer bir şekilde belirtildi.

Uzmanlar, iklim krizinin kadınlar üzerindeki özel etkilerini dikkate alan yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Rapora göre bu düzenlemeler, şunları içermeli:

  • Kadınların üreme sağlığı, ülkelerin iklim planlarına ve afet yardımlarına dahil edilmeli.
  • Kadınların iklim değişikliğinin etkilerinden korunması için özel yasalar çıkarılmalı.
  • Hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör, kadınların iklim krizine karşı dirençli hale gelmesi için birlikte çalışmalı.

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.