Avrupa Birliği‘ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin “2022 Avrupa İklim Durumu” raporuna göre, geçen yıla aşırı sıcaklıklar ve geniş çaplı kuraklıklar damga vurdu. Copernicus iklim bilimcilerinden Julien Nicolas, aynı durumun 2023’te de yaşanmasının mümkün olduğu konusunda uyarıyor.
Nicolas, “Şu an konuştuğumuz sırada, bunun İspanya’da gerçekleştiğini görüyoruz. Burada aşırı sıcaklıklar hakim ve bu çok kurak koşullarla birleşerek ortalamanın çok daha üzerinde sıcaklıklara yol açıyor. Bu da, 2022 senaryosunun yeniden yaşandığı örneklerden biri” diyor.
Avrupalılar sıcaklarla yaşamayı öğrenmek zorunda kalacak. Geçen yıl Avrupa’nın çoğu bölgesinde sıcaklıklar, 40 gün veya daha fazla bir süre içinde, 32 ile 38 derece arasında hissedildi. Bu sağlık sorunlarına neden olması için yeterli bir süre.
‣ İklim krizi: Avrupa’da sıcaklıklar, küresel ortalamadan iki kat hızlı yükseliyor
‘Aşırı sıcaklar kalp krizi ve felci tetikleyebilir’
2022 yazı Avrupa’da kaydedilen en sıcak yaz oldu ve “güçlü ısı stresi” olarak adlandırılan durumun yaşandığı günlerin sayısında belirgin bir artış görüldü. Isı stresinin yaşandığı gün sayısının fazla olması ise doktorlar için bir endişe kaynağı haline geliyor.
Euronews‘in aktardığına göre, iklim değişikliği ve sağlık üzerine Alman İttifakı‘ndan Tıp Doktoru Nathalie Nidens, “Sıcaklıklar, kalp krizi ve felci tetikleyebilir. Dehidrasyona, böbrek yetmezliğine neden olabilir” şeklinde konuşuyor.
Risk altındaki kişilerin aşırı sıcaklıklara nasıl uyum sağlayacakları konusunda tavsiye alması gerekiyor. Nidens, “Bazı ilaçların ve gıda rejimlerinin yeniden ayarlanması gerekebilir çünkü bazı ilaçlar sizi sıcağa karşı daha savunmasız hale getirebilir ve bu nedenle daha büyük bir risk de oluşturabilir. Bazen dozajların ayarlanması gerekir” ifadelerini kullanıyor.
‣ İklim krizi: Avrupa’da bu yıl kayıtlara geçen en sıcak ikinci kış yaşandı
‣ Avrupa sıcak dalgasıyla boğuşuyor: Yüzlerce ölüm, dört bir yanda orman yangını

‘Fazladan güneş ışığı, enerji sektörü için iyi haber’
2022 yılında sıcaklık ve kuraklığın yanı sıra önemli bir diğer eğilim de Avrupa’nın daha güneşli hale gelmesiydi. Avrupa geçtiğimiz yıl, kayıtlara geçen en yüksek güneşlenme süresine ulaştı. Kıtanın büyük bir bölümü, geçen yıl yüzlerce saat fazladan güneş ışığı aldı. Avrupa’nın daha fazla güneş ışığı almasının pek çok karmaşık nedeni var. Eumetsat‘tan İklim Ürünleri Uzmanı Rob Roebeling durumu şöyle özetliyor:
“Isınan bir iklimde, yüksek basınç alanlarının alçak basınç alanlarının hareketini engellediği durumları daha fazla görürüz. Bu nedenle de yüksek basınç alanları daha güneşli koşullarla ilişkilendirilebilir. Bu hikayenin bir tarafı. Diğer tarafıysa son 20 yılda hava kirliliğinin daha az olması.”