İklim Koalisyonu, bağlayıcı ve iddialı bir anlaşmayı zorlamak için Paris’te ortaya çıktı

The Guardian‘da Karl Mathiesen ve Fiona Harvey tarafından yayınlanan habere göre, altı ay önce gizlice oluşturulan ve 100’den fazla ülkeyi temsil eden bir koalisyon, yasal olarak bağlayıcı küresel ve iddialı bir anlaşmanın yapılmasını zorlamak için Paris’teki 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda ortaya çıktı.

Koalisyon, çıkmazda olan konferanstaki 195 ülkenin çoğunluğunu temsilen konuşuyor. 79 Afrika, Karayip ve Pasifik ülkesi, ABD ve tüm AB üyelerinden oluşuyor. Ancak Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ana ülkelerin koalisyondan eksikliği hissediliyor.

Grup asgari 4 ana konu üzerinde duruyor. Paris’te yapılacak bir anlaşmanın yasal olarak bağlayıcı olmasını, küresel ısınmaya dair bilimsel önerilere uygun olan açık ve uzun dönemli hedeflerin konulmasını, ülkelerin salım sözlerini beş yılda bir değerlendirecek bir mekanizma ve ülkelerin salım hedeflerine ulaşmaya dair ilerlemelerini takip edecek birleşik bir sistem oluşturulmasını istiyorlar.

Bu gelişme oldukça önemli: Görüşmelerde, mümkün olan en güçlü anlaşmanın yapılmasını talep eden yeni bir ana güç ortaya çıktı.

Marşall Adaları dışişleri bakanı Tony de Brum, koalisyonun genişlemeyi hedeflediğini, ancak ana taleplerinden ödün vermeyeceğini belirtti. Fotoğraf: Jacky Naegelen/ Reuters
Marşall Adaları dışişleri bakanı Tony de Brum, koalisyonun genişlemeyi hedeflediğini, ancak ana taleplerinden ödün vermeyeceğini belirtti. Fotoğraf: Jacky Naegelen/ Reuters

Marşal Adaları Dışişleri Bakanı Tony de Brum, koalisyonun işlerini kamoyuna açarken en büyük ses getirecek anı beklediklerini söyledi:

“Zirvenin son üç günündeyken köprülerin kurulması gerekiyor. Hala şüpheleri bulunan ülkelere ulaşılması, bu ülkelerin ortaya koyduklarımızın ciddi ve akla uygun olmakla beraber ilk görünenden çok daha fazla insanın desteğini arkasına aldığına ikna edilmesi gerekiyor.”

De Brum, koalisyondaki ülkelerin bir “sivrisinek filosu” gibi hareket edeceğini, çift taraflı ilişkilerinin bulunduğu birçok tarafa delegeler göndereceğini ve onları “tatlı bir şekilde ısıracağını” belirtti. Bireysel olarak Avustralya, Polonya, Kanada ve Hindistan’le görüşme talep ettiğini ekledi. Henüz hiç bir taraf dünyanın en büyük kirleticisi konumundaki Çin’le iletişime geçmedi.

De Brum ayrıca koalisyonun genişlemeyi hedeflediği, ancak ana taleplerinden ödün vermeyeceği konusunda uyardı. “Bu grup, durumun sulandırılmasına ve ağırlığı olmayan hafifletilmiş bir anlaşmaya varılmasına izin vermeyecek. Ben bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kimseyi ardımızda bırakmayacağız.” dedi.

Ülkeler yeni bir iklim değişikliği anlaşmasını oluşturmak için Paris’te görüşmeler yapıyorlar. Yeni anlaşmanın, var olan sözlerin 2020 yılında geçerliliğini yitirmesinden sonra devreye girecek, sera gazı salımlarını kısıtlamayı ve gelişmekte olan/az gelişmiş ülkeleri finanse etmeyi hedeflemesi bekleniyor. Son günlerinde olan Paris İklim Zirvesi, “tamam ya da devam” görüşmeleri olarak görülüyor. Eğer bir anlaşma yapılamazsa, dünya iklim değişikliğine karşı etkili bir kolektif eylemden yoksun kalacak.

Şu anda 195 ülkeden gelen bakanlar olası bir anlaşmanın taslak metni üzerinde çalışıyor. Perşembe günü metni son haline getirmeleri planlanıyor. İki hafta süren görüşmelerin biteceği Cuma günü, metin Birleşmiş Milletler süreçleri doğrultusunda resmi bir anlaşma haline getirilecek. Ancak görüşmeler önceki iklim zirvelerinin çizdiği yolu takip ederse bu zaman çizelgesi biraz kayabilir.

Çeviri: Ayşe Ceren Sarı

(The Guardian, Yeşil Gazete)

Ayşe Ceren Sarı
Ayşe Ceren Sarı

ODTÜ İktisat mezunu. Lisans eğitiminin ortasından beri yeşil ekonomist ve aktivist. Norveç Ekonomi Üniversitesi’nde Enerji, Çevre, Doğal Varlıklar Ekonomisi ve Uluslararası İşletme yüksek lisansları yaptı, iklim değişikliği ve yenilenebilir enerji politikaları konularında uzmanlaştı. Bu sırada Viyana Ekonomi Üniversitesi’nde geçirdiği sürede ekolojik ekonomi okuluyla tanıştı, sonunda deli olmadığını anladı, sevindi. Şu anda da Sivil Toplum Çalışmaları alanında yüksek lisans yapıyor (Yüksek lisans seviyor). Degrowth, politik ekoloji, ekolojik müşterekler, ekolojik adalet, toplumsal cinsiyet, göçmen meselesi, demokrasi-temsiliyet-katılım, kent hakkı gibi konularla ilgileniyor, kafasını açmaya çalışıyor. Sivil itaatsiz. Kedi olmadan devrim olmaz diyor. Yeşil Gazete’de çeviri havuzu editörlüğü yapıyor, yetişebilirse ilgilendiği konular dahilinde yazılar yazmaya çalışıyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR