Doğa MücadelesiEkolojiManşetVideo

İkizdere’de Cengiz İnşaat’ın dinamitleri patlamaya devam ediyor: Yaşam hiçe sayılıyor

0

Rize’nin İkizdere ilçesindeki İşkencedere‘de Cengiz İnşaat’ın yapımına devam ettiği taş ocağı için yine orman içinde dinamit patlatıldı.

Patlatma sırasında yoğun bir gürültü, titreşim ve buna bağlı olarak toz bulutu ortaya çıktı. Çevrede yaşayan ve Cengiz İnşaat’a karşı doğa mücadelesi veren yöre sakinleri o anları kayıt altına aldı. Yurttaşlar daha önce de patlatmalara karşı nöbetler tutmuş, ekokırıma karşı çıkmış ancak Cengiz İnşaat her şeye rağmen projesini sürdürmüştü.

Dün (1 Aralık) gerçekleştirilen patlatma ise saat 15.00’da yapıldı. Patlatmanın ardından toprak kayması yaşandığını bildiren İkizdere Çevre Derneği’nin sosyal medya paylaşımında “Yapılan bu patlatmalarla orada oturan İnsanların yaşamları hiçe sayılıyor” denildi.

Ne olmuştu?

Rize’nin İkizdere ilçesinde yapılacak olan lojistik liman inşaatında kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan taş ocağı için Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, ilçedeki Eskencidere Vadisi’nde acele kamulaştırma kararı alındı.

Bunun üzerine köylüler harekete geçerek, vadinin girişine çadır kurup nöbet tutmaya başladı. Kararı da yargıya taşıdı. Ancak inşaatı gerçekleştirecek olan Cengiz Holding çalışanları 21 Nisan’da vadiye girerek taş ocağı için yol açma çalışmalarına başladı.

Jandarma eşliğinde gelen şirket çalışanları, vadi girişine çadır kurup nöbet tutan vatandaşlardan çadırlarını kaldırmalarını istedi. Nöbet tutan vatandaşların tepkilerine rağmen çadırlar kaldırılırken, jandarma vadi girişine barikat kurdu.

Kısa sürede iş makineleri çalışmaya başlarken, bölge halkı da vadiye akın etti. Vatandaşlar, vadide çalışma yapan firma yetkilerinin herhangi bir izinlerinin olmadığını, yapılan çalışmanın yasa dışı olduğunu söyledi. Direnen köylüler, eylemleriyle iş makinalarının alandan ayrılmasını sağladı.

Söz konusu projeye “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir” kararına karşı açılan dava için hazırlanan bilirkişi raporunda projenin usulsüz olduğu ve yapımının uygun olmadığı belirtilmişti.

İkizdere’deki Cengiz İnşaat tarafından yapımına devam edilen taş ocağı projesinde bugüne kadar projede çalışan vatandaşlardan bazıları iş makinelerini kullanırken gerçekleşen kazalar nedeniyle hayatını kaybettiği, taş ocağı nedeniyle bugüne kadar bölgedeki yaban hayatının olumsuz etkilendiği, bölgedeki ağaçların zarar gördüğü bildirilmişti. 

Söz konusu bilirkişi raporunun detaylandırılmadığı gerekçesi sonrası mahkemeye Mart 2022’de ek bilirkişi raporu sunulmuştu. 

Projenin yürütmeyi durdurma talebinin reddine verilen kararın gerekçeleri ise şöyle sıralanmıştı:

  • “ÇED mevzuatı kapsamında irdelenmesi gerekenin, projenin olumsuz etkilerinin kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığı ile çevrenin rehabilite imkanının olup olmadığı hususu olduğu, bu sebeple bilirkişilerce kesin ve net şekilde kanaat bildiren cümleler kurulması gerektiği, diğer bir deyişle, ihtimal belirten ve subjektif görüş mahiyetinde cümlelere raporda yer verilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 
  • Arazi İnceleme Raporu, Peyzaj Onarım Planı Raporu ve Orman Rehabilitasyon Projesi ile kök raporda belirtilen eksikliklerin giderildiği, söz konusu raporlar ile birlikte PTD’deki taahhütlere uyulması koşuluyla projenin belirtilen hususlar yönünden sorun oluşturmayacağının ifade edildiği, Mahkememizce de ek rapordaki bu değerlendirmelere iştirak edildiği; son olarak projenin orman-halk ilişkilerine yönelik olarak kök raporda belirtilen olumsuzlukların da dosyaya sunulan Peyzaj Onarım Planı Raporu ve Orman Rehabilitasyon Projesi ile giderilmeye çalışıldığı, kaldı ki belirtilen sakıncaların geçici olduğu ve proje bitiminde yapılacak rehabilite çalışmaları ile belirtilen mahzurların giderilmiş olacağı sonucuna varılmıştır. 
  • Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişilerce hazırlanan raporların birlikte değerlendirilmesinden, tarım arazileri, su kaynakları, orman alanları, yerleşim yerleri, bitki örtüsü ve doğal yaşam açısından çevre üzerinde meydana gelebilecek olumsuz etkilerin dosyaya sonradan sunulan bilgi ve belgeler ile Proje Tanıtım Dosyasında alınacak önlemler sonucunda bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olduğu, proje kapsamının asgari gereklilikleri taşıdığı, projenin etki alanı içerisinde korunacak nitelikte alanların bulunmadığı, patlatma faaliyetlerinin en yakın yerleşim yerlerine ve karayollarına olumsuz etkilerinin olmayacağı, içme ve kullanma sularının etkilenmeyeceği, toz-gürültü-yüzeysel sular başta alınması planlanan tedbirlerin bilimsel metotlar açısından yeterli özellikler taşıdığı anlaşılmakla, Rize ili, İkizdere ilçesi, Cevizlik ve Gürdere Köyü mevkiinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı XIBölge Müdürlüğü tarafından işletilmek istenilen “ER: 3396069 ruhsat numaralı Cevizlik Bazalt Ocağı Projesi” ile ilgili olarak tesis edilen 21/01/2021 tarihli “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.”

Kök raporda neler söylenmişti?

Bilirkişi kök raporunda bilirkişi heyeti, Cengiz Holding’in taş ocağı projesine dair daha önce şu tespitleri yapmıştı:

  • Heyelana duyarlılık ve izleme çalışmalarına ilişkin yeterli çalışma yapılmadığı; kazı çalışmalarının yamaç stabilitesini olumsuz yönde etkilemesinin olası olduğu,  beşeri heyelan olaylarının yaşanabileceği,
  • Çalışmalar dolayısıyla meydana gelen tozlanma nedeniyle köy halkının geçim kaynağı olan çay yetiştiriciliğinin olumsuz etkileneceğini,  taş ocağı bölgesinde toplam 163 adet büyükbaş ve 953 adet faal arılı kovan bulunduğunu,  tozlanma nedeni ile döllenemeyen çiçeklerde nektar miktarındaki azalma o yıl balın verimini etkileyebileceği gibi, sonraki yıllarda çiçek popülasyonlarında azalmaya neden olacağını,
  • Çok geniş bir alanda çalışma yapılacağı, her gün patlatma yapılacağı ve kamyon trafiği de göz önüne alındığında toz indirgeme sisteminin yetersiz olacağı, bu kadar fazla miktarda oluşabilecek tozun indirgenmesinin fiili durumda çok zor ve maliyetli olacağı,
  • Ne 30 metrelik dere koruma bandı ne de 6 metrelik şev üst kotu taahhütlerine uyulmadığı, dere yatağının yol çalışmaları başta çıkan hafriyat atıkları dökülerek daraltıldığı, yüzey kazısı ile yürütülecek taş ocağı faaliyetinin doğaya yeniden kazandırma planı uygulamalarına kadar bölgenin doğal görünümünü bozacağı ve özellikle üst bitkisel toprak ve yapılan kazılar sonucu zeminin su tutma kapasitesinin değişeceği ve yağış-akış-sızma dengesinin bozulacağı,
  • ocağın işletilmesi sırasında su kaynaklarının görebileceği zararlar ve bu kaynakların korunmasına yönelik alan özelinde alınacak tedbirlere değinilmediği, taşkın değerlendirmeleri yapılmadığı,
  • 20’nin üzerinde yapraklı ağaç türünün de bulunduğu yöre halkının yaşam alanı ve geçim kaynağı konumundaki  orman alanını tahrip edeceği ve bu durumun yöre halkı açısından yaşam alanları yönüyle kabul edilemez olacağı.

 

You may also like

Comments

Comments are closed.