ManşetTürkiye

‘Hrant’ın Arkadaşları’ Bursa’da yürüdü

0
Agos Gazetesi Genel Yayın Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinin 5. yılında, Dink Bursa’da gerçekleşen yürüyüşle anılırken, üç gün önce mahkemenin ‘cinayetin arkasında örgüt olmadığı’na ilişkin kararı protesto edildi.

Bursa’da Setbaşı Mahfel önünde ‘Hrant’ın Arkadaşları’ adıyla bir araya gelen grup Kent Müzesi önündeki alana kadar yürüdü.

“Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek. Faşizme inat kardeşimiz Hrant” yazılı pankartla yürüyen grup sık sık “Faşizme inat kardeşimsin Hrant”, “Katil devlet hesap verecek”, “Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz”, “Susma, haykır halkla kardeştir”, “Katiller belli, hesap soracağız”, “Ya adalet ya kıyamet” şeklinde sloganlar attı.

Ellerinde “Hepimiz Hrantız hepimiz Ermeniyiz” yazılı dövizler taşıyan grup Sönmez İş Sarayı’na yaklaştığı sırada bir kişi elinde “Ne mutlu Türküm diyene” yazılı dövizle grubun önüne geçerek girerek, bağırmaya başladı. Bu kişi polis ekipleri tarafından gruptan uzaklaştırıldı.

Kent Müzesi önünde toplanan ‘Hrant’ın Arkadaşları’ adına açıklamayı Rüstem Avcı okudu.

AKP İKTİDARINA SERT ELEŞTİRİ

Hrant Dink cinayeti davasında mahkemenin verdiği kararın devletin siyasi cinayetler ve bir kısım vatandaşını düşmanlaştırma geleneğinin hala devam ettiğini gösterdiğini ifade edilen açıklamada, AKP iktidarının da buna sahip çıkarak koruduğu ileri sürüldü.

“Sözde adaletinizle bu kararı bir kez daha tescil ettiniz” denilen açıklamada, “Şimdi çıkmış utanmadan ‘bu karar vicdanları yaralamıştır’ diyorsunuz. Hangi vicdandan söz ediyorsunuz? Utanmıyor musunuz? Kararın böyle çıkmasını siz istediniz. Suça siz de ortaksınız. Katillerden önce sizden ve adaletinizden şikâyetçiyiz” ifadesi yer aldı.

“VEKİL YAPTINIZ, VALİ YAPTINIZ KORUDUNUZ”

“Namus Sözümdür Adalet diye ölü evinde ant içtiğiniz halde, Hrant Dink’i işaret parmağıyla gösterip ‘bunu’ diyen yardımcınızı ‘Meclis Başkanı’ yapmadınız mı? Resmî makamda, adamları resmen ‘yakarız canını bak’ diyen Vali’nizi ‘Vekil’ yapmadınız mı? Emanet edilen canı kollamayan, kötülerin işini kolaylaştıran Emniyet Müdürü’nüzü ‘Vali’ Yapmadınız mı?” diye sorulan Hrant’ın Arkadaşları açıklaması şöyle:

“Hrant diye diye, adalet diye diye beş koca yılı geride bıraktık.
Sonuç, katillere ödül, vicdanlarda derin sızı.

Emniyetiyle, jandarmasıyla, istihbaratıyla, medyasıyla, hükümetiyle, muhalefetiyle Hrant’ı aramızdan almaya karar vermiş olanlar şimdi de adalet saraylarında bir karar daha verdiler. Diyorlar ki; “Biz masumuz, suçlu bu üç tetikçi!” Bilmedikleri bir şey var; Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek!
“Arat Dink ‘bizimle dalga geçtiler’ demişti.

Dalganın en büyüğünü en sona saklamışlar. Yasa koyucular ve uygulayıcılar sadece bizimle değil, dünyanın gözünün içine baka baka, utanmadan hâlâ dalga geçiyorlar. Güya Hrant Dink üç-beş kendini bilmez tarafından öldürülmüş. Burada örgüt yokmuş.

Bu devlet bugüne kadar çok daha fazlasını, çok daha ayıbını yaptı.
Ama hiç değilse bu olayda, hiç değilse bu sefer bu kadarını hiç kimse beklemiyordu.

Çünkü kör göze parmak misali, insanlığa ve barışa karşı işlenmiş bu cinayetin karar vericileri devletin hangi mevkilerinde bulundukları herkesçe bilinmekteydi.
Çünkü bu hain planı niçin ve neden uyguladıkları o kadar ayan beyan açıktı ki, bu işin örgütlü devlet içi kadrolarca planlandığı o kadar aşikârdı ki… Bunu görmemek için gözünüzün kör, kulağınızın sağır olması yetmez. Vicdanınızın da sağır ve kör olması gerek.
Şimdi çıkmış utanmadan “bu karar vicdanları yaralamıştır” diyorsunuz.
Hangi vicdandan söz ediyorsunuz?
Utanmıyor musunuz?

Kararın böyle çıkmasını siz istediniz. Suça siz de ortaksınız.
Katillerden önce sizden ve adaletinizden şikâyetçiyiz.

“Namus Sözümdür Adalet” diye ölü evinde ant içtiğiniz halde, Hrant Dink’i işaret parmağıyla gösterip “bunu” diyen yardımcınızı“Meclis Başkanı” yapmadınız mı?

Resmî makamda, adamları resmen “yakarız canını bak” diyen Vali’nizi “Vekil” yapmadınız mı?

Emanet edilen canı kollamayan, kötülerin işini kolaylaştıran Emniyet Müdürü’nüzü “Vali” Yapmadınız mı?

17 yaşındaki O.S’yi kocaman “Ogün Samast” yapan da siz değil misiniz?
Hangi yüzle ekranlar dolusu, sanki olayın mağduruymuşçasına vicdan edebiyatı yapıyorsunuz.

Kan adaletle susar ve biz hâlâ sizden ve sözde adaletinizden şikâyetçiyiz.
İsim verdik soruşturun diye, İçişleri Bakanı’nız “olmaz onlar bizim çocuklar” dedi.
Dışişleri Bakanı’nız AİHM savunmasında bu toprakların yiğit evladı Hrant’ımıza “Nazi” dedi.
Çevik Kuvvetleriniz Rakel Dink önlerinden geçerken katillere yazılan methiye türkülerini mırıldanarak Beşiktaş Adliyesi’nde koro yapıverdiler.
Katillerimizi adalet evine getiren Jandarma, cezaevi aracına “Ya sev ya terk et” diye yapıştırma asmıştı.
Ve siz bakandınız, başbakandınız… Hangi vicdan, hangi adaletten söz ediyorsunuz…

Sayın Başbakan, nedir daha derine inmeyi engelleyen o büyük kasabanın sırrı? Nedir sözünüzü tutmanıza mani olan?
Hangi işbirliğinizin mahsulüdür gerçek örgütlü katilleri kollamanız?
Evet, bu karar vicdanları sızlatan bir karardır ve bunu da ancak biz söyleriz.
Sizin ve adaletinizin ağzına vicdan sözcüğü hiç yakışmıyor.
Ve bu dava biz bitti demeden bitmeyecek…

Sizden ve adaletinizden şikâyetçiyiz.
Bu karar yerleşik bir geleneğin bozulmadığı anlamına geliyor.
Nedir bu gelenek?
Devletin siyasi cinayetler geleneği, devletin bir kısım vatandaşını düşmanlaştırma geleneği hâla devam ediyor. Sözde adaletinizle bu kararı bir kez daha tescil ettiniz. Bu devletin katil, halkını bombalayan, imhacı, suikastçı, kundakçı gibi sıfatlarla yan yana anılmasından çok rahatsız olduğunuzu iddia eden siz, devleti bundan arındırmak için hiçbir çaba sarf etmediniz. Ve bir fırsatı daha ellerinizin tersiyle ittiniz. Bu ceberut devlet geleneğinden arınmak, yüzleşmek, cinayetlere asla diyebilmek için bu dava eşsiz bir fırsattı. Ama bunu kullanmadınız, kullanmak istemediniz ve artık bu suçun acımasız ortaklarından birisiniz.

Bugün Hrant’ımızın aramızdan kopartılışının beşinci yılında da, adalet nöbetçisi “Hepimiz Hrant’ız” diyen yüz binlerin eli hâlâ vicdanında… Ve biz cevaplarımızı almadan susmayacağız, sormaya devam edeceğiz.
Değil beş yıl, beş yüz elli beş yıl da geçse, bu dava biz bitti demeden bitmeyecek.
Hrant için, Adalet için.”

(Bursaport)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.