ManşetTürkiye

Hrant Dink ödülü nükleer karşıtı aktiviste

0
Angie Zelter

Angie Zelter

Her yıl yurtdışından ve Türkiye’den iki kişiye verilen 2014 Uluslararası Hrant Dink ödüllerinin birincisi İngiltere’den nükleer karşıtı aktivist Angie Zelter’a verildi. 1951’de Londra’da doğan İngiliz nükleer silahsızlanma aktivisti Zelter, 1984’te ABD askeri üsleri etrafındaki dikenli telleri keserek Snowball (Kartopu) Sivil İtaatsizlik Kampanyası’nı kurdu. 2005’te Faslane’i ablukada tutan ve; İskoç Parlamentosu’na anti-nükleer bir hükümetin seçilmesi sürecinde etkili olan Zelter,  nükleer silahsızlanma konusu üzerinde kamusal farkındalığın yaratılmasında ve medyanın konuya ilgi göstermesinde önemli oldu.

Neden Angie Zelter?

Angie Zelter 1984’te Snowball (Kartopu) Sivil İtaatsizlik Kampanyası’nı kurdu, 1989’da Hukuk ve Barış Enstitüsü’nün kuruluşuna yardım etti, 1991’de Kuzey Norfolk Halkı Orman Vakfı’nı, 1997’de nükleer silahlara karşı aktivistlerin oluşturduğu Trident Ploughshares grubunu kurdu. 2005’te ise Uluslararası Kadın Hizmeti-Filistin ve Faslane365’i başlattı. 1989’da Hukuk ve Barış Enstitüsü’nün kuruluşuna yardım etti, 1991’de Kuzey Norfolk Halkı Orman Vakfı’nı, 1997’de nükleer silahlara karşı aktivistlerin oluşturduğu Trident Ploughshares grubunu kurdu. 2005’te ise Uluslararası Kadın Hizmeti-Filistin ve Faslane365’i başlattı.

Snowball Kampanyası birkaç bin insanı İngiltere’deki ABD askeri üsleri etrafındaki dikenli telleri kesmeye teşvik etti. Kampanyayı şöyle tanımlıyor: “Snowball Sivil İtaatsizlik Kampanyası’nı 1980’lerde başlattım. Bir kartopu hayal ettim- iki kişiyi ikna edebilirsem, üçümüz gidip bir ABD üssü etrafındaki dikenli teli kesebilirdik, sonra üçümüz üçer kişi daha bulurduk. Bir dahaki sefere dokuz kişi gelirdi ve sonrakine 27 kişi – ama ilk üç kişiyi bulmak zor oldu. Kayınvalidem benimle geldi. Düşünüyorum da, başlangıç kısmı zordu, sonra popüler oldu ve birkaç bin kişi harekete geçti ve gözaltına alındı ve eylem başka ABD üslerine sıçradı. Her kişinin sadece bir tel kesmesi ve hükümete silahsızlanma istediklerine dair bir mektup yazması, eylemin sivil itaatsizliği kolaylaştırmak üzere yapılandırıldığı anlamına geliyordu. Yeterince insan birer tel keserse tel örgü düşer diye düşündük. Ama başlatmak, eylemin devamlı olacağını düşünmek bir inanç hamlesiydi.”

Doğru Timor’u savunmak

1996’da, Umut Tohumları-Doğu Timor Ploughshares’in (Seeds of Hope-East Timor Ploughshares) eylemleri kapsamında, soykırım boyutunda sonuçlar yaratacak Doğu Timor bombardımanında kullanılacak BAE Hawk hava aracının silahsızlandırılmasında yer aldı. Bu eylem, £2 milyon değerinde maddi zarara yol açtı; aracın Endonezya’ya ithalinin durdurulmasını sağladı. Eylemi yürüten grup üyeleri, altı ay boyunca hapiste, davanın görülmesini bekledi; grubun davayı kazanmasının ardından silah kontrolü gündem oldu. Liverpool Mahkemesi’nde, uluslararası yasalara saygı göstermenin ve savaş suçlarını engellemenin her vatandaşın hakkı ve görevi olduğunu; Ploughshares silahsızlanma hareketinin bir uçağın savaş suçunda kullanılmasının önüne geçtiğini savundular. Savunmalarında, Tokyo Savaş Suçları Mahkemesi’nin ‘yasal olmayan aktivitelerden haberdar olan ve bunu durdurma şansı olan herkes, suçların işlenmemesi yönünde önlem almadığı sürece uluslararası hukuk karşısında potansiyel suçludur.’ saptamasına gönderme yapıldı. Eylemi gerçekleştiren kadınların savunması, İngiliz demokratik politika ve hukuk sisteminin uluslararası hukuku uygulamada geride kaldığı üzerine kuruluydu: ‘Biz, küresel vatandaşlar olarak, bu yetersizliğin sorumluluğunu üstleniyoruz… Bir Hawk hava aracını etkisiz hale getirdik, sıradan çocuklar, kadınlar ve erkekler için; dünya çapında şirketler yerine küresel vatandaşlar için uluslararası hukuku geri aldık.’

Umut Tohumları-Doğu Timor Ploughshares’in bu eylemindeki rolü için 1997’de Uluslararası Barış Bürosu Sean MacBride Ödülü’ne layık görüldü.

Trident Ploughshares (Pulluk Demiri)

458174

Bir Trident Ploughshares eylemi

İngiliz Trident nükleer silah sistemini şiddetsiz, açık, barışçıl ve tamamen sorumlu bir şekilde etkisiz kılmayı amaçlayan Trident Ploughshares kampanyasını 1997’de başlatan altı aktivistten biri oldu; 15 ülkeden 100 kişi ile iletişime geçerek onları kampanyaya katılmaya davet etti. Trident Ploughshares, 1998’de, İngiltere Başbakanı Tony Blair’e İngiliz nükleer silahlarının kontrollü etkisizleştirilmesine dair ‘dokuz talep’ içeren bir açık mektup yazdıktan sonra resmiyet kazandı. Başbakan’a, mektupta belirtilen taleplerin önemli bir kısmı yerine getirildiği takdirde Trident Ploughshares’in, silahsızlanma hareketlerini durduracağı belirtildi. Aksi halde, grup öngördüğü şiddetsiz direkt aksiyon yolunda devam edecekti.

Kampanya kapsamında halen sürdürülen eylemlerin ilk geniş katılımlısı Ağustos 1998’de gerçekleşti. 1999’da, Amerika’dan Ellen Moxley ve Danimarka’dan Ulla Roder’le beraber, İskoçya Loch Goil’deki trident sonar test istasyonu Maytime’a girdi; 20 bilgisayara ve elektronik ekipmanlara zarar verdi; bir anteni kesti; yapıştırıcı, kum ve şurup dökerek makineleri bozdu; seyir defterlerini, dosyaları, bilgisayar donanımlarını ve kağıtları denize attı. Üç kadının gerçekleştirdiği bu eylemin ardından Trident Üçlüsü’nden biri olarak anılmaya başlandı. Hapiste geçirdikleri beş aydan sonra üç kadın da beraat etti. Aralık 2001’de Trident Üçlüsü ‘dünyanın nükleer silahlardan arındırılması yönünde oluşturdukları prensipli, şeffaf, şiddete dayalı olmayan eylem modeli’ için Right Livelihood Ödülü’ne layık görüldü.

2005’te kendisi ve diğer Trident Ploughshares aktivistleri Faslane 365’i organize etti ve kampanyanın katılımcılarından oldu. Kampanya katılımcıları, bir yıl boyunca Faslane’i ablukada tuttu; eylem, İskoç Parlamentosu’na anti-nükleer bir hükümetin seçilmesi sürecinde etkili oldu. Trident Ploughshares, İngiltere’nin karşı duruşuna rağmen, nükleer silahsızlanmada İskoç Hükümeti’nin yararlanması için uluslararası hukuku bir araç olarak önermeye günümüzde halen devam ediyor. Trident Ploughshares’in eylemleri İngiltere’ye de yayıldı. Berkshire’deki bomba fabrikası Aldermaston’da, Nükleer Silahların Yayılımını Önleme Anlaşması’nın 4. Maddesine de aykırı olan, Trident yenileme ve modernleştirilme projesine karşı çıkan eylemler yürütüyorlar.

NATO’ya karşı eylem

Angie Zelter (ortada)

Angie Zelter (ortada)

Yayınlanmış eserleri şunlardır: Trident Sanık Koltuğunda: Halkın Silahsızlanması Örneği (Trident on Trial: the Case for People’s Disarmament) (2001) ve Faslane 365: Anti-Nükleer Abluka Yılı (Faslane 365: A Year of Anti-nuclear Blockades) (2008). 

Nisan 2009’da, Uluslararası Savaş Karşıtları’nın da kurucuları arasında olduğu uluslararası pasif inisiyatif NATO-ZU’nun eylemine katıldı. Eylem kapsamında, Strasburg’da gerçekleşen NATO zirvesinin yapıldığı yerde, NATO-ZU, Block-NATO koalisyonuna üye gruplar ve 200’den fazla aktivist şiddetsiz bir abluka oluşturdu. Toplamda 1000’den fazla insan şiddetsiz ablukalarda yer aldı. Abluka öğleye kadar sürdü, öğleden sonra abluka sözcüleri ablukaları sona erdirip gösteriye katılmaya karar verdiler. İki şehir içi abluka, polis tarafından biber gazıyla dağıtılmaya çalışıldıysa da, oralarda da durum bir süre sonra rahatladı. Block-NATO ve NATO-ZU’nun şiddetsiz eylemi gösterdi ki gitgide şiddetlenen gerilimlerde bile şiddetsizce protestoda bulunmak ve NATO buluşmasını sivil itaatsizlik eylemiyle bölmek mümkündü.

Aynı zamanda, Wikileaks’ten sızan bilgilerin gösterdiği, İsveç ve NATO arasındaki sıkı işbirliğine karşı, İsveç birliklerinin Afganistan’dan çekilmesi için kampanya başlattı. Dökümanlar, Amerika Birleşik Devletleri’nin İsveç-NATO bağlantılarını teyit ettiğini ve ABD elçiliğinin İsveç’i ittifaklardan bağımsız bir ülke olarak görmediğini ortaya koyuyor. İsveç’in NATO komutası altında Afganistan’da bulunan birlikleri var.

Mart 2012’de, Güney Kore polisi onu ihtilaflı Jeju-do Deniz Üssü’nün yapımına engel olmaktan tutukladı. Askeri üssün, 2005’te Güney Kore hükümeti tarafından “Dünya Barışı Adası” ilan edilen adada kurulması öngörülmüştü. Köylüler ve aktivistler birkaç UNESCO Dünya Mirası mekanına sahip adanın çevresel yıkımına ve bölgedeki askeri gerilimleri yükseltme potansiyeline dair kaygılarını belirttiler.

1900’ların ortasından beri 100 defadan fazla tutuklandı ve Trident Ploughshares’in eylemlerinden sonra dünya çapında 2200’den fazla tutuklama gerçekleşti. Bu tutuklanmalar, nükleer silahsızlanma konusu üzerinde kamusal farkındalığın yaratılmasında ve medyanın konuya ilgi göstermesinde önemli oldu.

Nobel Barış Ödülü’ne aday

2012’de, ödülü 1976’da kazanmış olan Mairead Maguire tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. Mairead şöyle konuştu: “Angie Zelter hayatını barışı kurmaya ve dünya çapında nükleer silahsızlanmaya adadı. Hayatını, nükleer kitle ölümlerini önlemeye adadı ve kendi kişisel örneğiyle ve örgütsel yetenekleri doğrultusunda, birçok insana nükleer soykırımı engellemek üzere hükümetlerine karşı harekete geçme ve bütün nükleer silahları ve kitlesel imha silahlarını yok etme çalışmasına ciddiyetle başlama ilhamını ve gücünü verdi.”

Hrant Dink Vakfı ödülün neden Angie Zelter’a verildiğini şu sözlerle açıkladı:

“Bir dünya vatandaşı olarak, Uluslararası Savaş Hukuku’ndan faydalanmak ve milletler tarafından işlenebilecek herhangi savaş suçunu önlemek sorumluluğuyla hareket etmektedir. Şunu savunuyor: “Hukuk toplumumuzun etik temellerinden türer-vicdanlarımızdan. Bizim de sürekli olarak, gelişen olaylar ışığında vicdanımızı arıtmak işiyle ilgilenmemiz gerekir. Anlamamız gerekir ki hukuk evrilir, durağan değildir ve bizim de sivil toplum olarak üstlendiğimiz bir rol vardır. Bu yükü taşımak sadece hükümetlere ya da hukuk mesleğindekilere bırakılamaz.” Barışçıl bir dünya kurmak için şiddetsiz yöntemleri ve hukuku kullanıyor. Bunun için ANGIE ZELTER.”

Bu yıl ikinci ödül ise adli tıp uzmanı ve insan hakları aktivisti Şebnem Korur Fincancı’ya verildi.

(Yeşil Gazete)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.