Sivil ToplumDünyaManşet

Hindistan 2021’de ‘her şeyi gören’ bir veritabanına geçmeyi planlıyor

0

İvan Mehda‘nın thenextweb.comda yer alan yazısı Yeşil Gazete için Ayça Ceren Akdemir tarafından çevirilmiştir. 

*

Dünyanın en büyük demokrasisi olan Hindistan, 2009 yılında Aadhaar formatında vatandaşlarının bilgi ve biyometriğini içeren devasa bir veritabanı oluşturmuştu. Şimdi de ülkede yaşayan 1,2 milyar insanı sürekli olarak takip edecek yeni bir veritabanı oluşturmayı ve kötüye kullanımını önlemek için yasal çerçeveler olmadan gözetimin daha da etkinleştirilmesini planlıyor.

Hindistan’ın HuffPost’undan Kumar Sambhav Shrivastava’nın incelediği belgelere göre hükümet, şehirlere taşınmak, iş değiştirmek, mülk satın almak ve soy ağaçlarındaki değişiklikler de dahil olmak üzere vatandaşların hayatlarındaki önemli kilometre taşlarını kaydetmeyi planlıyor. Ayrıca, her konutun coğrafi olarak etiketlenmesi ve ülkenin uzay ajansı ISRO tarafından oluşturulan bir coğrafi mekansal veri tabanına entegre edilmesi üzerine öneriler de tartışılıyor.  

Bilgi ve İnternet yönetişim araştırmacısı olan Srinivas Kodali‘nin Bilgi Edinme Hakkı Yasası (RTI) aracılığıyla edindiği bilgilere göre bu aranabilir veritabanı – tek bir veritabanı veya birden çok veritabanı kümesi – Aadhar verileri tarafından desteklenecek ve gerçek zamanlı olarak güncellenecek. Ayrıca Dünya Bankası da bu projeye dahil; banka incelenen belgelere göre 2 milyon dolarlık başlangıç hibesi sağlayacak.

Ulusal Sosyal Sicil adı verilen veri tabanı son beş yıldır, 2011 ulusal sosyoekonomik ve kast sayımındaki verileri güncelleme çabası ile halihazırda çalışıyor. Yeni fikir, nüfus sayım verilerini, özellikle yoksullar olmak üzere vatandaşlar için “daha fazla fayda sağlamak” gerekçesiyle güncellemek. Hindistan’ın raporu, yetkililerin bu projeyi 2021 yılına kadar yürütmeyi planlayan özel bir komite kurduklarını gösteriyor.

2018’de Hindistan’ın yüksek mahkemesi, Aadhaar Kimliği vatandaşların gizliliğini ihlal etmese de kullanımının özel kuruluşlar tarafından zorunlu kılınmaması gerektiğine hükmetti. Üst mahkeme ayrıca hükümetten kimliklerin zorunlu kullanımını refah programlarıyla sınırlamasını istedi. Şimdi, yeni veritabanını oluşturmak için kurulan özel komite, Aadhaar Yasası’nda bu gizlilik önlemlerini işe yaramaz hale getirebilecek değişiklikler önermekte.

İstenmeyen göçmenlere kalkan

Hindistan hükümeti, halihazırda gözetim ve vatandaş izleme ile ilgili politikaları yüzünden büyük bir uluslararası baskıyla karşı karşıya. Geçtiğimiz Aralık ayında, belirli komşu ülkelerden Müslüman olmayan mültecilere vatandaşlık veren, tartışmalı Vatandaşlık Yasası‘nı kabul etti. Ayrıca iktidardaki Bhartiya Janata Partisi’nin (BJP) liderleri de teröristleri ve “istenmeyen” göçmenleri kovmak için Ulusal Vatandaş Kaydı oluşturmaktan bahsettiler. Bu kayıt programı, ülke çapında vatandaşlar arasında belge eksikliğini dikkate alan sorunlu bir program.

Ülke, aynı zamanda, suçluları yakalamak ve kayıp çocukları bulmak için tasarlanmış bir yüz tanıma programı da inşa ediyor. Bununla birlikte, etik veri toplama ve kullanımını sağlayacak yasal bir çerçeve olmadığından, gizlilik uzmanları bunun denetlenmeyen gözetim ile sonuçlanabileceğine dikkat çekiyor. 

Geçtiğimiz haftalarda Hindistan’ın İçişleri Bakanı Amit Shah hükümetin, ülkenin başkenti Yeni Delhi’de yeni sistem aracılığıyla 1100 isyan tespit ettiğini söyledi. Ek olarak polislerin suçlu veritabanının yanı sıra seçmen kimliğinden ve sürücü belgesinden veri kullandığını parlamentoya bildirdi.

Hükümetin yeni sosyal sicil inşa etme niyeti, yoksulluk sınırının altındaki ailelere refah programlarından faydalanmaları için yardım ederken, veritabanının yapısı ve Aadhaar yasasında önerilen değişiklikler kesinlikle tehlike arz ediyor. Eğer bu sınırsız veri koleksiyonunu sınırlandıracak yeterli denge ve denetleme mekanizması olmazsa,  bu yeni veritabanı hükümetin vatandaşlarını gözetlemesi için başka bir araç olabilir.

HuffPost India’dan Shrivastava, bunun Hindistan hükümeti tarafından değerlendirilen potansiyel olarak sorunlu programlara yönelik kapsamlı araştırmaların yalnızca bir parçası olduğunu belirtti. Tüm hikayeyi burada bulabilirsiniz. 

More in Sivil Toplum

You may also like

Comments

Comments are closed.