‘Hewsel Bahçeleri’nde molozlar nehir kıyısına özellikle boşaltılıyor’

Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nden Vahap Işıklı, "Moloz iyice dökülsün ve nehir kıyısı kapansın böylece orası da kullanıma açılsın istiyorlar” dedi.

UNESCO tarafından dünya mirası kabul edilen Hewsel Bahçeleri’nin Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi sırasında ortaya çıkan molozlar Dicle Nehri kıyısına dökülerek nehri ve bölgenin ekolojik varlığını tehdit ediyor.

Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nden Vahap Işıklı Yeşil Gazete’ye yaptığı açıklamada bu durumun sadece ortaya çıkan molozları nereye koyacaklarını bilememek ile ilgili olmadığını söyledi. Işıklı, “Oraya moloz dökülsün isteği de var. Moloz iyice dökülsün kapansın böylece orası da kullanıma açılsın istiyorlar” dedi.

Işıklı bunun yanı sıra oradaki moloz yığınını gören dışarıdan insanların da hafriyatlarını bir süre sonra buraya bırakmaya başladıklarını söyledi.

700 hektarlık alana Millet Bahçesi

Dicle Nehri kıyısında, Diyarbakır Kalesi ile nehir vadisi arasında yer alan yaklaşık 700 hektarlık verimli arazinin 2015 yılında özel proje alanı ilan edilmesiyle birlikte ekolojik dönüşümü de başlamıştı.

Etaplar halinde planlanan projenin 1’inci etabının iptali için İdare Mahkemesi’ne yapılan başvuru ise, proje tamamlandıktan sonra sonuçlanmış böylece mahkemenin verdiği durdurma kararı alanı kurtarmak için yeterli olmamıştı.

‘Valilik engelleyici olmuyor’

Vahap Işıklı molozların inşaat boyunca nehre boşaltıldığını belirterek “Aslında bu molozlar öncesinden beri var. Millet Bahçesi inşaatı yapıldığı sırada da molozlar buraya dökülüyordu” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır’daki kurumlar ve Hewsel Platformu olarak da alana gidip molozları temizlemeye çalıştıklarını söyleyen Işıklı, “Gittik molozları topladık ama dağ tepesi kadar moloz var. Ve sürekli inşaat firmaları yenilerini getiriyor. Valilik de kurumlar da engelleyici olmuyor” dedi.

Bu konuda Valiliğe ve bölge müdürlüklerine çok fazla şikayette bulunduklarını belirten Işıklı, bu şikayetlere de herhangi bir geri dönüş alamadıklarını söyledi.

‘Girişler bize yasak onlara değil’

Aslında koronavirüs salgını sebebiyle Türkiye’deki birçok park ve bahçe gibi Hewsel Bahçeleri’ne girişler de kısıtlanmış durumda. Ancak şirketler buradaki çalışmalarına hala deva edebiliyor. Işıklı bu durumu şu sözleri ile açıklıyor:

Bize yasak onlara yasak değil. Akşam gene birisi gelir molozlarını döker. Kimse de bu duruma bir şey demez. Dicle nehri boyunca rahatlıkla her yerden moloz görebilirsiniz.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR