ManşetSivil Toplum

HDP’li adaylar İstanbul Sözleşmesi’ni imzaladı

0

Halkın kent yönetimine katılımını hakkını ortaya koyan ve yerel yönetim adaylarının kentlilere karşı sorumlu olmasını amaçlayan İstanbul Sözleşmesini HDP’li adaylar imzaladı.

indir (2)

HDP’nin İstanbul büyükşehir ve ilçe belediye eşbaşkan adayları, İstanbul Hepimizin Platformu’nun hazırladığı “İstanbul Sözleşmesi”ni, “yerel demokrasinin, yerinden ve yerelden yönetimin, demokratik ve özerk yerel yönetim anlayışının gelişmesi adına önemli bir adım olarak “değerlendirdi.

Konuya ilişkin açıklama yapan belediye eşbaşkan adayları,
“İstanbul Sözleşmesi’nin; katılımcılığın lafta kalmadığı bir yerel demokrasi anlayışının, şehir hayatının eşit yurttaşlık anlayışıyla düzenlenmesinin, toplumsal adaletten yana ve çoğulcu bir yerel yönetim yaklaşımının, geçmişin mirası, bugünün hakikatleri ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımızın, çevresel/ekolojik adalet ve sürdürülebilirliğin, kadın eşitliği ve özgürlüğünün temel ilkelerini barındırdığını görüyoruz. Bu özenli çalışmayı yürüten İstanbul Hepimizin Platformu dâhil, tüm halk meclislerini ve yurttaş girişimlerini yerel yönetimlerimizin meşru bileşenleri olarak değerlendiriyoruz” dedi.

HDP’li adaylar sözleşmeyi imzalayarak şu konularda taahhütte bulunmuş oldu:

– Yerel yönetimler, inanç, kimlik, siyaset veya parti ayırmaksızın, bireylerin şehrin yönetimine katılma hakkını kullanılması için gereken araçları yaratır.

– Her düzeydeki şehir yönetimi, dürüstlüğü, şeffaflığı ve hesap verebilirliği sağlamakla yükümlüdür.

– Mali kaynaklara erişim başta olmak üzere, yerel yönetimlerin güçlü ve etkin kılınmaları için gereken anayasal ve yasal düzenlemeler gerçekleştirilir.

– Şehrin bütçesi, tüm aşamalarında İstanbulluların etkin katılımıyla yapılır.

– Konut, sağlık, eğitim, ulaşım, kültüre ve kentin imkanlarına erişim temel insan hakkıdır. İstanbul’da yaşayan herkesin bu haklara en kolay, en az maliyetle ulaşmasını sağlamak yerel yöneticilerin öncelikli görevidir.

– Yerel yönetimler, her türlü afet riskine karşı gerekli eylem planlarını hazırlar; doğacak risk ve zararı en aza indirecek biçimde yürütür.

– Kentsel dönüşüm projeleri, sosyal, kültürel ve yerel doku ele alınarak, mülksüzleştirmeden ve hak sahipliği korunarak, orada yaşayanların katılımıyla ve kimse yerinden edilmeden, birer iyileştirme çalışması olarak gerçekleştirilir.

– Yerel yönetimler şehirde yaşayan çocuk, yaşlı, yaya, bisikletli ve engelli, herkesin dilediği yere zamanında, güvenli ve sağlıklı ulaşımını sağlar.

– Kadınların ayrıma uğramaksızın kamusal alanda özgürce yer alması temel bir haktır. Yerel yönetimler, kadınların adil ve eşit olarak, sosyal, kültürel, kamusal yaşama ve üretime katılması için her türden tedbir ve teşviki, kadınların geniş katılımıyla planlamak ve uygulamakla yükümlüdür.

– Yerel yönetimler, merkezi yönetim ve sivil toplum örgütleriyle birlikte çocukların haklarının korunması, geliştirilmesi, ayrıma uğramaksızın bütün çocukların sağlıklı ve güvenli ortamlarda yaşaması için programlar geliştirir.

– Yöneticiler, şehirdeki bütün kimliklerin, inançların, kültürlerin özgürce yaşanabilmesini sağlamak, her tür ayrımcılıkla ve şiddet ile mücadele etmekle yükümlüdür.

– Yerel yönetimler kent kültürünün yaratıcı ve çok sesli bir şekilde geliştirilmesini sağlar. Kentlilerin ve kâr amacı gütmeyen kurumların önereceği kamusal nitelikli projeleri teşvik eder, sanat eğitimi, üretimi ve sunumunun desteklenmesi amacıyla belediye bütçelerinde pay ayırır.

– Şehri paylaştığımız bütün hayvanların sağlık, barınma ve kaliteli yaşam hakkı vardır. Bu hakkın korunması yerel yönetimlerin temel görevlerindendir.

– İstanbul’un kültürel ve doğal mirası, uluslararası normlara uygun bir bakışla korunur.

– Yönetimler, tarihi bölgeleri, demokratik, bilgiye dayalı, çoğulcu, bütün kültürlere saygılı bir bakışla korumakla yükümlüdür.

– Tarihi miras alanlarındaki yenileme projeleri, tarihi doku ile bölgede yaşayanların sosyo ekonomik gelişimi ve yerinden etmemek başta olmak üzere temel hakları gözetilerek planlanır.

– Yerel yönetimler, İstanbul’un bugününü ve geleceğini doğrudan ilgilendiren denizleri, ormanları, su havzalarını, tarım alanlarını ve tüm canlıları korur. İstanbul’un coğrafyasına müdahale etmez. İstanbul’un varlığını tehdit eden projeleri önler.

– Parklar, limanlar, kıyılar, meydanlar, yeşil alanlar ve askeriyeye ait alanlar gibi, hep birlikte kullandığımız ya da kullanabileceğimiz kamu mülkleri özelleştirilemez, imara açılamaz, korunarak tüm İstanbulluların dinlenme, kültür-sanat ve spor faaliyetlerine vakfedilir.

– Yerel yönetimler, beşeri birikimin değerini bilir, emek, bilgi ve becerinin her yönden gelişimine yatırım yapar.

– Şehrin planları, en geniş katılımla, çoğulcu, çevre-insan dengesini merkezine alan, buluşçu ve bütünlüklü bir bakışla yapılır.

– Planlama, bilgi üretimi, tasarım ve uygulama süreçlerinin birbirini beslediği, izleme ve değerlendirme ile sürekli güncellenen bir yöntemle yapılır.

– Planların izlenmesi ve denetlenmesinde şeffaflık ve hesap verebilirlik esastır.

– İstanbul’u etkileyen her türlü karar, “etki değerlendirme” çalışmaları ile ele alınır ve sonuçları şehirlilerle paylaşılır.

– Yerel yönetimler, ekolojik sürdürülebilirlik ilkesini, bütün plan, proje ve uygulamalarının odağına alır. Bilinçli üretim ve tüketim, geri dönüşüm, yenilenebilir enerji gibi alanlarda gerekli altyapıları hazırlar ve uygular.

(Etha/Yeşil Gazete)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.